XV. Yüzyıla Kadar Türk – Sorularla Öğrenelim

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Ünite 5: XV. Yüzyıla Kadar Türk-İslâm Edebiyatı

XI-XII. YÜZYILLAR (ORTA ASYA SAHASI)
1. Kutadgu Bilig kimin eseridir? Bilgi veriniz.
Cevap: Kutadgu Bilig, Türk İslâm edebiyatının bilinen ilk
eseridir. Arapça ve Farsçaya hâkim, iyi eğitim almış bir
kişi olan Balasagunlu Yusuf tarafından yazılmıştır. Eser,
Balasagun’da yazılmaya başlanmış olmakla birlikte 1069-
1070 yıllarında Kaşgar’da tamamlanarak dönemin
hükümdarı Tavgaç Kara Buğra Han’a sunulmuştur.
Balasagunlu Yusuf, hükümdara sunduğu ve huzurunda
okuduğu eseri sebebiyle Has Hâciplik (Başmabeyincilik)
göreviyle mükâfatlandırılmıştır. Kutadgu Bilig, devlet
içerisinde yönetenleri ve yönetilenleri bilgilendirmeyi
hedefleyen siyasetname türünde 6645 beyitlik bir
mesnevîdir. Mutluluk veren bilgi anlamına gelen Kutadgu
Bilig’in amacı, insanları şairin tasavvur ettiği ideal hayat
tarzına kavuşturmaktır (Arat, 1991). Aruzun feûlün feûlün
feûlün feûl kalıbıyla yazılmıştır; ancak, bazı şiirleri 6+5’li
hece ölçüsüne de uymaktadır. Ayrıca eserde halk şiir
geleneğine uygun olan 173 dörtlük bulunmaktadır.

2. Dîvânu Lugati’t-Türk kimin eseridir? Bilgi veriniz.
Cevap: Türk dillerinin dîvânı (lugatı, kitabı) anlamına
gelen Dîvânu Lugati’t-Türk, Türkçe’nin ilk sözlüğüdür.
Satuk Buğra Han’ın altıncı kuşaktan torunu olan Kaşgarlı
Mahmud tarafından yazılmıştır. Mahmud, dönemin önde
gelen bilginlerinin bulunduğu medreselerde yetişmiş,
Arapça ve Farsça’yı iyi bilen, Türk dilinin inceliklerine
vâkıf bir kişidir. Yıllarca Türk boylarının yaşadığı
bozkırları, şehirleri gezerek Türk lehçelerini ve
manzumelerini öğrenmiştir. 1072 yılında yazmaya
başladığı eserini 1077 yılında tamamlayarak Abbâsî
halifesi Muktedî Biemrillâh (1075-1094)’a sunmuştur.
Dîvânu Lugati’t-Türk, Araplar’a Türkçe’yi öğretmek
maksadıyla yazılmıştır. Dîvânu Lugati’t-Türk, Türk dilleri
sözlüğü olmasının yanı sıra tarih, coğrafya, folklor, kültür,
edebiyat, vb. alanlarda Türk millî hafızasına ait zengin
malzemeler ihtiva eden en önemli yazılı kaynaklardan
biridir.

3. Atabetü’l-hakâyık kimin eseridir? Bilgi veriniz.
Cevap: Türk İslâm edebiyatının üçüncü önemli eseri
manzum bir ahlâk kitabı olan Atabetü’l-hakâyık’tır.
Hakîkatler eşiği anlamına gelen eser, Edib Ahmed bin
Mahmud Yüknekî tarafından yazılmıştır. Edib Ahmed’in
Türkistan’da Taşkent yakınlarındaki Yüknek şehrinde XI.
yüzyılın sonları ile XII. Yüzyılın başlarında yaşadığı
tahmin edilmektedir. Edib Ahmed, dinî ilimlere vâkıf,
Arapça ve Farsça’yı bilen takva sahibi bi zattır. Eserin
sonunda yazarı belli olmayan bir dörtlükte Edib Ahmed’in
gözlerinin doğuştan görmediği ifade edilmiştir. Atabetü’lhakâyık,
aruzun feûlün feûlün feûlün feûl kalıbıyla
yazılmıştır. Medhiyyeler hariç eserin asıl kısmı mâni
tarzında kafiyelenen (aaxa) dörtlükler halindedir. Eser,
Emîr Muhammed Dâd Sipehsâlâr Bey adındaki bir
hükümdara takdim edilmiştir. Kitabın esasını oluşturan ve
dörtlükler halinde yazılan kısımda ahlâkî konular nasihat
üslubuyla ele alınmaktadır. İyi huylar zikredilerek
övülmekte kötü huylar da yerilmektedir. Bilginin faydası,
dilin korunması, dünyanın aldatıcılığı, zamanın
kötüleşmesi gibi konular sade bir dille anlatılmaktadır.

3. Hoca Ahmed Yesevî kimdir?
Cevap: Ahmed Yesevî, Türkler arasında kendi adıyla
tarikat kurmuş bir mutasavvıftır. Onun tarihî hayatı ile ilgili
bilgiler oldukça azdır. Ahmed Yesevî Batı Türkistan’ın
Sayram kasabasında dünyaya gelmiştir. Çocuk yaşta iken
anne ve babasını kaybetmiş ve bakımını ablası Gevher
Şehnaz Hanım üstlenmiştir. Ablasıyla birlikte Yesi’ye göç
etmişlerdir. Ahmed, eğitimine bu şehirde başlamıştır. Daha
sonra Yesi’de bulunan mutasavvıflardan Arslan Baba’ya
intisap ederek tasavvuf yoluna yönelmiştir. Arslan Baba
vefat edince Buhara’ya giderek Şeyh Yusuf-ı Hemedânî’ye
intisap etmiştir. Yusuf-ı Hemedânî’nin ölümünün ardından
yerine geçen iki halifesinin de vefat etmesiyle üçüncü
olarak Ahmed Yesevî irşad makamına geçmiştir. Bundan
sonra Yesi şehrine dönerek irşad görevini burada
sürdürmüştür. Çok sayıda müridi olmuştur. Mansur Ata
(ö.1197), Said Ata (ö. 1218-19), Süleyman Hakîm Ata (ö.
1186) bunlardan en meşhur olanlarıdır. Ahmed Yesevî,
rivayete göre, altmış üç yaşına eriştiğinde Hz.
Muhammed’in bu yaşta vefat etmesi sebebiyle, ona olan
saygısının bir işareti olarak bir kuyu kazdırıp ömrünün geri
kalanını yerin altında geçirmiştir.

4. Divan-ı Hikmet nedir?
Cevap: Ahmed Yesevî Orta Asya bozkırlarında kendisine
tabi olan dervişlerine dinî ve tasavvufî hakikatleri, tarikatın
âdâb ve erkânını öğretmek gayesiyle “hikmet”ler
söylemiştir. Hikmet, kelime anlamı itibarıyla hâkimlik,
bilgelik, sebep anlamlarına gelmektedir. Edebî olarak ise
Ahmed Yesevî’nin dinî tasavvufi manzumelerine hikmet
denilmektedir. Bu manzumelerin toplandığı esere de
Dîvân-ı Hikmet adı verilmiştir.

[b]XIII. YÜZYIL (ANADOLU SAHASI)[/b]

1. Battalnâme, Dânişmendnâme, Saltuknâme nedir?
Cevap: Orta Asya’dan göçen ve hikmetler söyleme
geleneğine sahip Yesevî dervişlerinin Anadolu’da Türk
edebiyatının gelişmesinde önemli rolü olmuştur. Bu
dönemde, Bizanslılar’a karşı savaşlarda gösterdiği
kahramanlık sebebiyle Battal Gazi’nin ismi etrafında
Battalnâme, Orta Anadolu’ya kadar birçok şehri fethetmiş
olan Dânişmend Gazi’nin ismi etrafında da
Dânişmendnâme ve Anadolu ve Rumeli’nin fethinde
önemli rolü bulunan Saru Saltuk’un menkabelerini anlatan
Saltuknâme isimli destanlar meydana getirilmiştir. Bu
eserlerde, eski Türk destanlarındaki “alp” tipinin İslâmî
hüviyete bürünerek “gazi” tipine dönüştüğü görülmektedir.
Bu destanlar başlangıçta eski Türkler’deki destan
geleneğine uygun olarak sözlü olarak söylenmiş, sonraki
yüzyıllarda yazıya geçirilmiştir.

2. Mevlâna Celâleddin-i Rûmî kimdir?
Cevap: XIII. yüzyıl Anadolu’sunda yaşayan dinî tasavvufî
mahiyette eserlerini Farsça olarak kaleme alan bu yüzyılın
en büyük Türk asıllı şairdir. Mevlâna, bugün Afganistan
sınırları içerisinde kalan Belh şehrinde dünyaya gelmiştir.
1212 yılında ailesiyle birlikte önce İran’a, sonra da
Anadolu’ya gelmişlerdir. İlk eğitimini babası Burhaneddin
Veled (ö. 1231)’den alan Mevlâna, daha sonra babasının
öğrencisi Seyyid Muhakkik Tirmizî (ö. 1242)’nin yanında
tasavvufi eğitim almıştır. Seyyid Burhaneddin’in
vefatından sonra Konya’ya gelen Şems-i Tebrizî ile
tanışmıştır. Şems, Mevlâna’nın duygu ve düşünce
dünyasının şekillenmesinde fevkalade etkili olmuştur.
Şems’in ortadan kaybolmasıyla Mevlâna derin bir
yalnızlığa düşmüştür. Bir süre sonra babasının
öğrencilerinden Selahaddin Zerkub isimli bir kuyumcu ile
dostluk kurmuş, onun da vefatıyla Mesnevi’nin yazılmasını
teşvik etmiş olan Hüsameddin Çelebi ile arkadaş olmuştur.
Mevlâna, 17 Aralık 1273 yılında Konya’da vefat etmiştir.
Şiir tekniği bakımından Divan şairlerine öncülük etmekle
birlikte tasavvufi düşüncesi itibarıyla da hemen hemen
bütün tasavvuf şairlerini, özellikle de Mevlevîliğe mensup
şairleri derinden etkilemiştir.

3. Mevlânâ’nın kaç eseri vardır?
Cevap: Mevlâna’nın üçü mensur beş adet eseri
bulunmaktadır. Hepsi de dönemin edebî geleneğine uygun
olarak Farsça yazılmıştır. Mevlâna’nın sanatçı kişiliğini
ortaya koyan ve lirik şiirlerini ihtiva eden eseri Divân-ı
Kebir’dir. Divandaki şiirlerinde Şems mahlasını
kullanmıştır. Bu yüzden esere Divânı-ı Şems-i Tebrizi de
denilmiştir. Mevlâna’nın ikinci eseri, ona dünya çapında
şöhret sağlamış olan Mesnevi’sidir. Mevlâna’nın olgunluk
dönemi eseridir. Mevlâna Mesnevî’nin özükabul edilen ilk
on sekiz beytini bizzat yazmış, geri kalan yaklaşık 25600
beytini Hüsameddin Çelebi’ye yazdırmıştır. Eser, mesnevî
nazım biçiminde aruzun Failatün failatün failün kalıbıyla
yazılmıştır. Mesnevî’nin İçerisinde çok sayıda ayet, hadis,
atasözü ve eğitici hikâyeler bulunmaktadır. Abdülbâkî
Gölpınarlı, Mesnevî’nin muhteva özelliklerini şöyle
açıklamaktadır: “Mesnevî’nin hemen her bahsinde Kur’an
kıssaları geçer. Birçok beyitlerinde âyet ve hadislerden
lâfzî ve manevî iktibas ve tazminler vardır. Bu bakımdan
Mesnevî’ye ‘Magz-ı Kur’an-Kur’an’ın içyüzü’ diyenler
tamamıyla haklıdırlar. Mevlâna, kitabında kelâm
kaidelerinden, Yunan felsefesiyle bu felsefenin İslâmî şekli
olan Hükemâ felsefesinden, bu sistem içinde yaradılış ve
dünya telâkkilerinden, büyük sofilerin menkabelerinden
bahseder. Mevlâna’nın bir diğer eseri çeşitli konulardaki
sohbetlerinin derlenmesinden oluşan Fihi Ma fih’tir. “Yedi
meclis” anlamına gelen Mecalis-i Seb’a Mevlâna’nın
gençlik döneminde yapmış olduğu yedi vaazı ihtiva eden
mensur bir eserdir. Son eseri Mektubat, Mevlâna’nın
dönemin önde gelen kişilerine yazdığı 145 mektuptan
oluşmaktadır.

4. Hacı Bektaş-ı Veli kimdir?
XIII. yüzyılın eser sahibi mutasavvıflarından biridir.
Mevlânâ ile çağdaştır. Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş
ve Sulucakarahöyük’e yerleşmiştir. Menkabelerde göre
Ahmed Yesevi’nin müridlerinden olduğu, irşad göreviyle
Anadolu’ya gönderildiği nakledilmiştir. Bektaşîlik
tarikatının kurucusu olan Hacı Bektaş-ı Veli (ö. 1277), çok
sayıda derviş yetiştirmiştir.

5. Hacı Bektaş Velî’nin eserleri nelerdir?
Cevap: Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makâlât, Kitâbü’l-fevâid,
Fatiha Sûresi Tefsiri, Besmele Şerhi, isimli eserleri vardır.
Bunlardan başka nasihat ve şathiyelerini içeren risaleleri
bulunmaktadır. Hacı Bektaş-ı Veli’inin tasavvufi görüşleri
en ayrıntılı olarak Makâlât isimli eserinde yer almaktadır.
Makâlât, Arapça yazılmış, sonradan mensur ve manzum
olarak Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Makâlât’ın temel
konusunu dört kapı (şeriat, tarikat, marifet ve hakikat), ve
her bir kapıda on prensibi ihtiva eden kırk makamın
açıklaması oluşturmaktadır.

6. Mevlânâ’nın oğlu kimdir? Eserleri hakkında bilgi
veriniz.
Cevap: Mevlâna’nın oğlu Sultan Veled (ö. 1312)’tir.
Eserlerini genel olarak Farsça yazmakla birlikte eserlerinin
içinde Türkçe beyitler de 119 bulunmaktadır. Sultan
Veled’in Divan, İbtidanâme, İntihanâme, Rebabnâme
isimli manzum; Maarif adıyla da mensur eseri
bulunmaktadır. Bu eserlerden İbtidanâme’de, 76,
Rebabnâme’de 162 Türkçe beyit bulunmaktadır. Çok eser
yazmakla birlikte Sultatn Veled babası kadar güçlü bir şair
değildir. Onun asıl önemi, temel prensiplerini Mevlâna’nın
koymuş olduğu Mevlevîliği sistemli bir tarikat haline
getirmiş olmasıdır.

7. Şeyyad Hamza kimdir?
Cevap: XIII. Yüzyılın sonlarında yaşadığı söylenen
şairlerden biri hakkında fazla bilgi bulunmayan Şeyyad
Hamza’dır. Şeyyad Hamza’nın 1529 beyitlik Yusuf u
Züleyha isimli mesnevisi, 36 beyitlik Dasitan-ı Sultan
Mahmud adlı küçük bir mesnevisi ile az sayıda dinitasavvufi
şiirleri bulunmaktadır.

8. Ahmed Fakih kimdir?
Cevap: On üçüncü yüzyılda yaşamış ve eserleri günümüze
ulaşan şairlerden biridir. Aslında bu yüzyılda birden fazla
Ahmed Fakih adına rastlanmaktadır. Dünyanın geçiciliği,
ölüm ve ahiret hayatına hazırlanmanın gerekliliğinden
bahseden ve bazı araştırmacılar tarafından edebiyatımızda
ilk mevlid örneği olarak da kabul edilen Çarhnâme; Şam,
Mekke, Medine, Kudüs gibi şehirleri ile buradaki kutsal
mekânların anlatıldığı Kitâbü Evsâf-ı Mesâcid isimli eserler
Ahmed Fakih ismine izafe edilmektedir.

9. Yunus Emre kimdir?
Cevap: XIII. Yüzyılda yaşamış (ö. 1320) Türk Tasavvuf
edebiyatının en dikkate değer şairlerindendir. Hayatı
hakkında bilinenlerin çoğu menkabelere dayanmaktadır.
Kesin olmamakla birlikte Orta Anadolu ve Batı Anadolu
bölgelerinde yaşadığı kabul edilir. Eski kaynaklarda
Yunus’un ümmî bir kişi olduğu nakledilmiştir. Eldeki
bilgiler onun tahsil yapıp yapmadığını açıklamaya
yetmemektedir. Bununla birlikte o, tekke çevresinde
yetişmiş, ilahî bilgiyle donanmış âlim ve ârif bir kişidir.
Yunus Emre’yi önemli kılan onun dili, sanatı, âşıkane
üslubu ve kendisinden sonra gelen bütün mutasavvıf
şairleri etkileme gücüne sahip olmasıdır. Kullandığı Türkçe
dönemin karakteristik özelliklerini yansıtır. Şiirlerinde
bugün arkaik kabul edilen pek çok Türkçe kelime
kullanmıştır. Bunun yanı sıra dile yerleşmiş olan ve
yaşadığı dönemde kolayca anlaşılabilecek Arapça ve
Farsça kelimeleri de kullanmaktadır. Türkçe tasavvufî
terim dilinin kurucusu sayılmıştır. Tasavvuf edebiyatının
bütün ürünlerinde olduğu gibi Yunus’un şiirlerinin de amaç
öğretmek olup şiir araç olarak kullanılmıştır. Bununla
birlikte Yunus’un şiirlerindeki lirizm, şiirsellik öylesine
yoğundur ki öğreticilik vasfı, dâhi bir sanatkârın dilinde
âdeta eriyip gitmektedir. Onun şiirlerinin dikkat çekici bir
yönü de âşıkane bir üslupla yazılmış olmasıdır. Hemen
hemen bütün şiirlerine hâkim olan bu üslup “Yunus tarzı”
olarak ekolleşmiştir.

10. Yunus Emre’nin ‘Yunus Tarzı’ şeklinde ekolleşen
üslubu daha sonra kimler tarafından kullanılmıştır?
Cevap: Kaygusuz Abdal, Eşrefoğlu Rûmî, İbrahim Ümmi
Sinan, Aziz Mahmud Hüdayi, Vâhib Ümmî, Elmalılı
Ümmî Sinan, Niyazi-i Mısri gibi meşhur mutasavvıf şairler
Yunus’un açtığı yolda yürümüşlerdir.

11. Yunus Emre’nin eserleri hangileridir?
Cevap: Yunus Emre’nin Divan’ı ve Risâletü’n-nushiyye
isimli mesnevisi bulunmaktadır. Yunus şiirlerinde aruzun
hece veznine uyan basit kalıplarını kullanmıştır. Dîvân’da
daha ziyade ilâhi aşkı konu edinen ilâhî, nutuk, nefes
türünde şiirler yer almakla birlikte Münâcât, Na’t,
Miraciye, Nasihatnâme vb. türlere de rastlanmaktadır.
Risâletü’n-nushiyye, Yunus Emre’nin altı yüz beyitlik
didaktik bir mesnevîsidir. 1307 yılında yazılmıştır. Eser,
Ruh ve akıl, kibir ve kanaat, buşu (gazab), sabır, buhl ve
hased, gıybet ve bühtan olmak üzere altı başlık halinde
yazılmıştır.

[b]XIV. YÜZYIL[/b]

1. XIV. Yüzyılın Türk Edebiyatı ne gibi etkileri olmuştur?
Cevap: On dördüncü yüzyıl, Anadolu’da Türkçe’nin yazı
dili haline gelmesinde bir dönüm noktasıdır. Selçuklular’ın
yıkılmasından sonra Anadolu’da kurulan Beylikler, siyasi
tarih bakımından olduğu kadar edebiyat tarihi bakımından
da bir geçiş dönemini temsil ederler. Bu dönem, konuşulan
ve yazılan dilin özellikleri itibarıyla Eski Anadolu Türkçesi
veya Erken Dönem Osmanlı Türkçesi olarak adlandırılan
Türk dilinin özel bir devresi kabul edilmiştir. İyi eğitimli
Selçuklu sultanlarına göre Türkçe’den başka dil bilmeyen
Beyler, etrafında toplanan âlim ve sanatkârlardan Türkçe
eser yazmalarını istemişlerdir. Bu durum, Anadolu’da
edebî dilin gelişmesinin itici gücü olmuştur. Bu yüzyılda
yazılan ve Anadolu’daki çeşitli Beylere takdim dilen kısa
surelerin (Yasin, Tebareke, Fatiha ve ihlâs sureleri)
tefsirleri, Kısas- ı Enbiya ve Tezkiretü’l-evliyâ çevirileri
Türk dilinin tarihi gelişimi bakımından kıymetli belgeler
olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bu yüzyıl dinî-tasavvufi
edebiyatın verimli bir dönemi olarak göze çarpmaktadır.

2. Gülşehrî kimdir?
Cevap: Kırşehir’in Gülşehir kasabasında yaşadığı için bu
mahlası kulanmıştır. Asıl adı Süleyman’dır. Gülşehrî(ö.
1317’den sonra), Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-tayr isimli
eserini bazı ilave ve değişiklerle çevirerek Türkçe’ye
kazandırmıştır. Eser, vahdet-i vücud anlayışını işleyen
yaklaşık 5000 beyitlik bir mesnevidir. Gülşehrî’nin Türkçe
ve Farsça başka eserleri de bulunmaktadır.

3. Âşık Paşa kimdir? Başlıca eserleri nelerdir?
Cevap: Kırşehir’de doğmuş olup asıl adı Ali’dir. Soylu bir
aileye mensuptur. Adı, Babaîler isyanına karışan Baba
İlyas Horasanî’nin torunu; XV. Yüzyılın ünlü tarihçisi
Aşıkpaşazâde’nin büyük dedesidir. Âşık Paşa (ö. 1332),
zahirî ve batınî ilimleri tahsil etmiş, babasının ölümü
üzerine Kırşehir’deki zaviyede şeyh olmuştur. Âşık
Paşa’nın en büyük eseri Garibnâme’dir. Bundan başka
Fakrnâme, Vasf-ı Hal, Kimya Risalesi, Sema Risalesi ve
Tasavvuf Risalesi adlı eserleriyle muhtelif şiirleri vardır.

4. Garibnâme hakkında bilgi veriniz.
Cevap: aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılmış
dinî- tasavvufî öğütler içeren bir mesnevîdir. Yazımı 1330
yılında tamamlanmıştır. Eserin matematiksel bir düzeni
vardır. Başlıca on bölüme, her bölüm ayrı ayrı on kıssaya
yer vermiştir. Beyit sayısı on iki bin olarak bilinmekle
birlikte eser üzerinde çalışanlar farklı sayılar ileri
sürmüşlerdir. Garibnâme, Allah aşkı, peygamber
sevgisinden alimlere saygı ve muhabbete; hastalıklar ve
çarelerinden aile, toplum ve devlet anlayışına uzanan
oldukça geniş ve çeşitli konu kadrosuna sahiptir.
Garibnâme ayrıca, Süleyman Çelebi’nin mevlid
manzumesine kaynaklık eden eserlerden biridir.

5. Elvan Çelebi kimdir?
Cevap: Âşık Paşa’nın oğlu Elvan Çelebi (ö. 1368) de
mutasavvıf bir şairdir. Bugün Çorum’un Mecitözü ilçesine
bağlı, kendi adıyla anılan köyde yaşamıştır. Menâkıbü’lkudsiyye
isimli 2081 beyitlik bir mesnevisi bulunmaktadır.

6. Kadı Mustafa Darîr kimdir? Eserleri nelerdir?
Cevap: Erzurumludur. Gözleri görmediği için anadan
doğma kör anlamına gelen “Darîr” lakabını kullanmıştır.
Hafıza gücüyle ilimleri tahsil ederek kadılık makamına
ulaşmıştır. Onun en mühim eseri, İbn Hişam, Vakıdî gibi
siyer müelliflerinin eserlerinden yararlanarak meydana
getirdiği altı ciltlik Siretü’n-Nebî‘dir. Himayesinde
bulunduğu Mısır meliki Mansur Ali’nin isteği üzerine
yazmıştır. Eser, mensur olmakla birlikte zaman zaman
manzum parçalar da ihtiva etmektedir. Konusu itibarıyla
Türk İslâm edebiyatında siyer türünün müstakil bir
örneğidir. Âşık Paşa’nın eseri gibi Süleyman Çelebi’nin
mevlid manzumesine kaynak oluşturmuştur. Darîr’in
Siretü’n-Nebî’den başka Fütuhu’ş-Şam Tercümesi, Yüz
Hadis Tercümesi ve Kıssa-i Yusuf isimli eserleri vardır.

7. Seyyid Nesimî kimdir?
Cevap: Türk tasavvuf edebiyatının bu asırdaki en büyük
şairlerinden biridir. Hurufiliğin kurucusu Fazlullah-ı Hurufî
(ö. 1393)’ye intisap etmiş, onun fikirlerini savunmuştur.
İnancı yüzünden Halep’te derisi yüzülerek öldürülmüştür
(ö. 1404).

8. Ahmedî kimdir?
Cevap: Divan şiirinin öncülerinden olan Ahmedî (ö. 1412),
İskendernâme isimli meşhur mesnevisine dinî edebiyata ait
bir tür olan “Mevlid” manzumesini eklemiştir. Yine
Ahmedî’nin kardeşi Hamzavî’nin Hz. Muhammed’in
amcası Hz. Hamza’nın kahramanlıklarını konu edinen
Hamzanâme isminde mensur bir eseri vardır.

9. Kıssa-i Yusuf kime aittir?
Cevap: XIV.yüzyılın değerli simalarından Sulu Fakih’e
aittir.

10. XIV. Yüzyıl şairlerinden Dursun Fakih’in bilinen
eserleri hangileridir?
Cevap: Hz. Ali Gazavatnâmeleri ve Muhammed Hanefi
Cenknâmeleri.

[b]XV. YÜZYIL[/b]

1. XV. Yüzyıl Türk edebiyatını şekillendiren siyasi arka
plan ne şekilde cereyan etmiştir?
Cevap: On beşinci yüzyıl Anadolu’nun siyasî coğrafyası
önemli değişikliklere uğramıştır. İstanbul fethedilmiş,
İmparatorluğun başkenti yapılmıştır. İki büyük beylik olan
Karamanoğulları ve Candaroğulları yüzyılın ikinci
yarısında Osmanlı Devletine iştirak etmiştir. Yüzyılın
başında Yıldırım Bazyezit (1389- 1402)’in Ankara
Savaşında Timur’a yenilmesi Osmanlı Devletinde siyasi
çalkantılara sebep olmuşsa da Çelebi Mehmed (1413-1421)
siyasi birliği tekrar sağlamıştır. Fetihle birlikte başkenti
yapılan İstanbul, ilim, kültür, sanat, edebiyat faaliyetlerinin
de merkezi haline gelmiştir.

2. Süleyman Çelebi kimdir?
Cevap: Süleyman Çelebi’nin hayatı hakkında pek fazla
bilgi yoktur (ö. 1422). Kaynaklarda Ahmet Paşa’nın oğlu
olan ve Orhan Gazi’nin değer verdiği Şeyh Mahmud’un
torunu olduğu belirtilmiştir. I. Bayezid’in dîvân-ı hümayun
imamlığı, Bursa Ulu Camii imamlığı görevlerinde
bulunmuştur. Gerek üstlendiği görevlerden gerekse yazdığı
eserinden iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır.

3. Süleyman Çelebi’nin meşhur eseri hangisidir? Hangi
konuları ihtiva etmektedir?
Cevap: Süleyman Çelebi Vesîletü’n-Necât isimli mevlidi
ile Türk halkının gönlünde taht kurmuştur. Hz.
Peygamber’in doğum hadisesini konu edinen “mevlid”
türünün en meşhur örneğidir. Aruz vezninin remel bahrinde
fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla mesnevî nazım biçiminde
yazılmıştır. Sade ve külfetsiz bir dil, samimi bir üslupla
kaleme alınmıştır. Kendisinden sonra yazılan mevlidlere
örnek oluşturmasına rağmen onlarca mevlid metninden hiç
biri Süleyman Çelebi mevlidinin şöhretini
yakalayamamıştır. Bu yüzden sehl-i mümteni (kolay
görünmesine rağmen benzerinin söylenmesi zor söz)
tarzının güzel örneklerinden biri kabul edilmiştir.

4. Hacı Bayram-ı Velî kimdir?
Cevap: Anadolu’nun manevî önderlerinden biri ve
Bayramiyye tarikatının kurucusu olan Hacı Bayram-ı Velî
(ö. 1430), sayıca az, ancak tesiri çok olan şiirleriyle yüzyıl
edebiyatına katkı yapmış mutasavvıf şairlerdendir. İkisi
aruzla üçü de heceyle yazılmış olan beş şiiri
bulunmaktadır. Bu şiirler tekkelerde ilahî olarak
okunmuştur. “Çalabım bir şâr yaratmış iki cihân âresinde /
Bakıcak dîdâr görünür ol şârın kenâresinde” beytiyle
başlayan meşhur ilahisine şerhler yazılmıştır.

5. Alaaddin Gaybî kimdir? Eserleri nelerdir?
Cevap: Kaygusuz Abdal lakabıyla tanınmış olan Alaaddin
Gaybî (ö. 1444), şiir tarzı bakımından Yunus Emre’nin en
eski takipçilerinden biridir. Alâiyye Sancak Beyi’nin oğlu
iken Elmalı’da Abdal Musa’ya intisap ederek tasavvufî
hayata yönelmiştir. Hicaz, Irak ve Suriye’yi dolaşmış,
Mısır ve Rumeli’de bulunmuştur. Çok sayıda eseri vardır.
Manzum eserleri: Dîvân, Gülistan, Mesnevîler,
Gevhernâme, Minbernâme. Mensur eserleri: Budalanâme,
Kitâb-ı Miglâte, Vücûdnâme. Manzum-mensur karışık
eserleri: Dilgüşâ, Saraynâme.

6. Yazıcıoğlu Mehmed kimdir? Eseri hakkında bilgi veriniz.
Cevap: XV. yüzyılın dinî edebiyat sahasında haklı bir üne
sahip şairlerinden biridir. Yüzyıllar boyu geniş halk
kitleleri arasında okunan Muhammediye isimli eseriyle
şöhret bulmuş olan Yazıcıoğlu Mehmed (ö. 1451)’dir.
Doğum yeri belli olmamakla birlikte Gelibolu’da
yaşamıştır. Babası, devlet hizmetinde yazıcı (kâtip) olarak
çalıştığı için Yazıcı Salih olarak tanınan ve Şemsiyye isimli
astrolojiye dair manzum eser yazmış bir kişidir. Yazıcıoğlu
Mehmed ilk eğitimini babasından almış, mükemmel
derecede Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Kardeşi Ahmed-i
Bîcân ile beraber Hacı Bayram-ı Velî’ye intisap
etmişlerdir. Yazıcıoğlu’nun ünlü eseri Muhammediye,
müellifin daha önce yazmış olduğu Megâribüz-zamân
isimli Arapça eserinin manzum çevirisidir. Eser 1449
yılında tamamlanmış olup dokuz bin beyit civarındadır.
Müellif eserini dostlarının, kardeşinin ısrarı ve rüyasında
gördüğü Hz. Peygamber’in teşvik ve telkinleriyle yazdığını
söylemiştir. Hz. Peygamber’in hayatı, kıyamet alametleri
ve ahiret hayatı olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Eserin Hz. Peygamber’i anlattığı kısmı “manzum siyer”
türünün güzel bir örneğidir.

7. Ahmed-i Bîcân kimdir?
Cevap: Yazıcığlu’nun kardeşidir(ö. 1465’ten sonra). da
ağabeyi gibi âlim ve fâzıl bir kişidir. Envârü’l-âşıkîn
ismiyle şöhret bulmuş olan eseri Megâribü’z-zamân’ın
mensur tercümesidir.

8. Eşrefoğlu Rûmî kimdir?
Cevap: Yunus tarzı şiirleriyle meşhur olan mutasavvıf
şairlerden biri de İznikli Eşrefoğlu Rûmî(1469-70)’dir.
Eşrefoğlu Rûmî, ileri yaşlarda Bursa Çelebi Mehmed
Medresesi’nde tanınmış müderrislerden ders okumuştur.
Gördüğü bir rüya üzerine medreseyi terk ederek Abdal
Mehmed isimli bir meczubun yönlendirmesiyle Emir
Sultan’a başvurmuştur. Ancak, Emir Sultan yaşlılığını
bahane ederek onu Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli’ye
gönderir. Eşrefoğlu, Hacı Bayram dergâhında on bir yıl
hizmet ettikten sonra önce dergâh imamlığına getirilir,
sonra da Hacı Bayram’ın kızıyla evlendirilir. Tasavvuf
yolunda daha da ilerlemek için Hacı Bayram’ın
tavsiyesiyle Kâdirî şeyhi Hüseyin Hamevî’ye intisap etmek
üzere Hama’ya gitmiştir. Eşrefoğlu burada tasavvufî
eğitimini tamamlayarak İznik’e dönmüş ve dergâhını
kurarak irşada başlamıştır.

9. Eşrefoğlu Rûmî’nin eserleri hangileridir?
Cevap: Eşrefoğlu’nun şiirleri Divan’da toplanmıştır.
Divan’da ilâhî aşkı, vahdet düşüncesini, dünyanın
faniliğini, nefsin hallerini çarpıcı benzetmelerle anlatmıştır.
Şiirlerinde aruzun yanında ve hece veznini de kullanmıştır.
Tasavvufî ahlâkı anlattığı Müzekki’n-nüfûs, tarikat
âdâbından ve ehl-i beyt sevgisinden bahseden Tarikâtnâme
ve bazı küçük risaleleri vardır.

10. Sinan Paşa kimdir? Eserleri hangileridir?
Cevap: XV. Yüzyılın yetiştirdiği bilginlerden Sinan Paşa
(ö. 1486), secili nesrin en başarılı örneklerini vermiştir.
Fatih Sultan Mehmet(1451-1481)’in İstanbul’a atadığı ilk
kadı olan Hızır Bey(ö. 1459)’in oğludur. Çok iyi bir eğitim
almış, Edirne ve İstanbul medreselerinde müderrislik
yapmıştır. Tasavvufî bir mahiyette yazılan Tazarrunâme,
varlık, aşk ve âşıkın halleri, Allah’a karşı yakarış ve duaları
içerir. İçinde çok sayıda manzum parça yer almaktadır.
Maarifnâme (Nasîhatnâme), ahlâkî öğütler içeren bir
eserdir. Tezkiretü’l-evliyâ ise Feridüddîn-i Attar’ın eseri
esas alınarak yazılmıştır. Bunların yanı sıra çok sayıda
Arapça eseri bulunmaktadır.

11. Dede Ömer Rûşenî kimdir? Eserleri hangileridir?
Cevap: ünlü mutasavvıf şairlerinden biri de Halvetiyye
tarikatı mensubu olmakla birlikte Mevlâna ve Mesnevî
hayranlığı ile tanınır (ö. 1487). Eserlerinin tamamı manzum
olup dini-tasavvufî mahiyettedir. Divan’ından başka,
tasavvufî inceliklerden bahsettiği Miskinnâme, Mesnevî’yi
öven Der Medh-i Mesnevi, Ney’den bahseden ve
Mesnevi’nin on sekiz beytinin tercümesini içeren
Neynâme, Mesnevî’de geçen Musa ile Çoban hikâyesinin
genişletilmiş manzum bir çevirisi niteliğinde olan
Çobannâme, maşukun nezdinde âşıkın durumunu, kâtibin
elindeki kaleme benzeterek anlatan Kalemiyye isimli
mesnevileri bulunmaktadır.

12. Ahmed Dâi kimdir? Eserleri hangileridir?
Cevap: Çok sayıda mensur tercümeleri bulunmaktadır.
Bunlardan biri Ebu’l-Leys Semerkandi Tefsiri’nin
tercümesi olup manzum bir mukaddimesi vardır. Miftâhu’lcennet
isimli, cennetin sekiz tabakasına nisbetle sekiz
meclisten oluşan fezâil kitabı ile Vesiletü’l-mülûk liehli’ssülûk
isminde âyete’l-kürsi tefsiri tercümeleri vardır.
Ayrıca yine ona atfedilen Tezkiretü’l-evliya tercümesi
bulunmaktadır.

13. Hatiboğlu Muhammed kimdir? Eserleri hangileridir?
Cevap: Hatiboğlu (1435’ten sonra), Hacı Bektaş-ı Veli’nin
Makâlât’ını nazmen tercüme etmiş ve eserine Bahrü’lhakâik
adını vermiştir. Muslihuddin Muhammed isminde
bir müellifin Mülk Suresi Tefsirini Letâyifnâme adıyla
nazma çekmiştir. Bir de Ferahnâme adında manzum yüz
hadis tercümesi bulunmaktadır.

14. Akşemseddin kimdir?
Cevap: Fatih Sultan Mehmet’in hocası ve devrin tanınmış
âlim ve mutasavvıflarından biri olan Akşemseddin (ö.
1459)’in din, tasavvuf ve tıp konularında eserlerinin yanı
sıra tasavvufî mahiyette hece ve aruzla yazdığı az sayıda
şiirleri de bulunmaktadır.

15. Anadoluda ilk hamse sahibi olan şair kimdir?
Cevap: Akşemseddin’in müridlerinden İbrahim
Tennûrî’nin müridi ve Akşemseddin’in oğlu olan
Hamdullah Hamdi (ö. 1503), Yusuf u Züleyha, Mevlid-i
Nebi, Leylâ İle Mecnûn Tuhfetü’l-uşşâk, Kıyâfetnâme isimli
beş mesnevisiyle Anadolu’da ilk “hamse sahibi” şair olarak
tanınmıştır.