7. Sınıf İngilizce - Parties - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Quantifiers (Miktar Belirleyiciler)
Making Suggestions (Öneride Bulunma & Teklif Sunma)
Making Requests (Ricada Bulunma)

Quantifiers (miktar belirleyiciler);
önüne geldikleri sayılabilen ve sayılamayan isimlerin miktarını veya kaç tane olduklarını gösterir.
a (bir; herhangi bir);
an (bir; herhangi bir);
some (biraz; bir kaç);
any (hiç);
a little (biraz, birazcık);
a few (birkaç tane);
a lot of (çok; çok fazla);
many (çok sayıda);
much (çok miktarda)

[b]A (bir; [/b]
herhangi bir); sayılabilen ve ilk harfi sessiz olan nesnenin önünde kullanılır. An (bir; herhangi bir); sayılabilen ve ilk harfi sesli olan nesnenin önünde kullanılır.

You need a cone for a birthday party.
(Sen, doğum günü için bir şapkaya ihtiyaç duyuyorsun.)

She would like a teddy bear on her birthday.
(O, doğum gününde bir oyuncak ayı istiyor.)

There is an apple on the table.
(Masanın üzerinde bir elma var.)

[b][b]Some (biraz; birkaç); [/b][/b]
olumlu cümlede sayılabilen isimden önce kullanılırsa (birkaç), sayılamayan isimden önce kullanılırsa (biraz) anlamındadır.

There are some candles on the cake.
(Pastanın üzerinde birkaç mum var

You need some balloons to decorate your room.
(Sen, odanı süslemek için birkaç balona ihtiyaç duyuyorsun.)

I would like some lemonade.
(Ben, biraz limonata istiyorum.)

I want to eat some chocolate cake.
(Ben, biraz çikolatalı kek yemek istiyorum.)

[b]Any (hiç);[/b]
olumsuz veya soru cümlelerinde sayılabilen ve sayılamayan isimden önce kullanılır.

There isn't any butter on the plate.
(Tabakta hiç tereyağ yok.)

Do you need any help?
(Hiç yardıma ihtiyacın var mı?)

We haven't got any eggs for making a cake.
(Bizim pasta yapmak için hiç yumurtamız yok.)

Did you write any invitation cards today?
(Sen, bugün hiç davetiye yazdın mı?)

[b]A little (biraz; birazcık); [/b]
olumlu cümlede sayılmayan ismin önünde kullanılır. Cümleye yeterli ve iyimser bir anlam yükleyebilir.

There is a little sugar at home, so we can't make a cake.
(Evde biraz şeker var, dolayısıyla biz kek yapamayız.)

I have got a little money in my pocket.
(Cebimde biraz param var.)

There is a little tea in the glass.
(Bardakta biraz çay var.)

[b]A few (birkaç); [/b]
olumlu cümlede sayılabilen isimden önce kullanılır.

She needs a few minutes to finish her homework.
(O, ödevini bitirmek için birkaç dakikaya ihtiyaç duyuyor.)

There are a few children with their special costumes.
(Özel kıyafetli birkaç çocuk var.)

I eat a few slices of bread at breakfast every morning.
(Ben, her sabah kahvaltıda birkaç dilim ekmek yerim.)

[b]A lot of (çok; çok fazla); [/b]
olumlu cümlede sayılabilen ve sayılamayan isimden önce kullanılır.

There is a lot of water in the jug.
(Sürahide çok su var.)

I have got a lot of money in my wallet, because I am a rich man.
(Cüzdanımda çok para var, çünki ben zengin bir adamım.)

There are a lot of guests at the party.
(Partide çok (sayıda) misafir var.)

There are a lot of party hats on the table.
(Masada çok (sayıda) parti şapkası var.)

She served a lot of sandwiches on the dishes.
(O, tabaklarda çok (sayıda) sandviç servis etti.)

[b]Many (çok; çok sayıda); [/b]
soru ve olumsuz cümlede sayılabilen isimden önce yer alır.

Have you got many clothes?
(Çok sayıda giysiye sahip misin?)

I didn't eat many sandwiches at the party.
(Ben, partide çok (sayıda) sandviç yemedim.)

She hasn't got many friends at her school.
(O, okulunda çok (sayıda) arkadaşa sahip değil.)

[b]Much (çok; çok miktarda); [/b]
soru ve olumsuz cümlede sayılaman isimden önce yer alır.

There isn't much cake on the table.
(Masanın üzerinde çok (miktarda) kek yok.)

I don't need much sugar and flour to make a birthday cake.
(Ben, bir doğum günü pastası yapmak için çok şeker ve una ihtiyaç duymuyorum.)

Have you got much junk food for the party?
(Parti için çok (miktarda) abur cuburun var mı?)

[b]How many (kaç tane); [/b]
sayılabilen ismin kaç tane olduğunu sorar.

How many people do you want to invite?
(Sen, kaç kişiyi davet etmek istiyorsun?)

I want to invite twenty-five people.
(Ben, yirmibeş kişi davet etmek istiyorum.)

How many guests are there at home?
(Evde kaç tane misafir var?)
There are six guests at home.
(Evde altı misafir var.)

How many sandwiches did they eat at breakfast?
(Onlar, kahvaltıda kaç tane sandviç yedi?)
They ate twenty sandwiches at breakfast.
(Onlar, kahvaltıda yirmi sandviç yedi.)

[b]How much (ne kadar; kaça); [/b]
sayılamayan ismin ne kadar olduğunu öğrenmek için kullanılır.

How much meat would you like, sir?
(Ne kadar et istersiniz, efendim?)

I would like a kilo of meat.
(Bir kilo et istiyorum.)

How much tea is there in the kettle?
(Çaydanlıkta ne kadar çay var?)
There is some tea in the kettle.
(Çaydanlıkta biraz çay var.)

How much money has he got?
(O, ne kadar paraya sahip?)
He has got a little money.
(O, çok az paraya sahip.)

[b]Suggestions (Öneriler)[/b]

Making Suggestions (öneride bulunma & teklif sunma) yapılarını göreceğiz.

[b]Let's __________ ! [/b]
Haydi diye başlayan bu yapıda verb (fiil) yalın haldedir.

Let's drink some lemonade!
(Haydi, biraz limonata içelim!)

Let's meet and prepare a guest list first!
(Haydi, buluşalım ve ilk olarak bir davetli listesi yapalım!)

Let's decorate the living room!
(Haydi, oturma odasını süsleyelim!)

[b]Shall we __________ ?[/b]
Beraber yapılması düşünülen eylemi dile getirir. Soru halindedir ve fiil yalın haldedir.

Shall we go to the cinema tonight?
(Bu gece sinemaya gidelim mi?)

Shall we have a break?
(Bir ara (tenefüs) verelim mi?)

Shall we prepare a guest list?
(Bir davetli listesi hazırlayalım mı?)

[b]Eylem beraber değil de, karşımızdaki kişi için yapılacaksa, [/b]
Shall I __________ ? yapısı kullanılır.

Shall I make a cake for your birthday party?
(Senin doğum günü partin için bir kek yapayım mı?)
Shall I help you for your homework?
(Ev ödevin için sana yardım edeyim mi?)

[b]Why don't we / you __________ ?[/b]
Konuşma anında belirtilen olumsuz bir durumun giderilmesi için kullanılan 'neden yapmıyorsun?'
anlamında kullanılır. Fiil yalın haldedir.

Why don't we give the party at your house?
(Neden senin evinde bir parti vermiyoruz?)

Why don't you join us for the party?
(Sen niçin parti için bize katılmıyorsun?)

Why don't you make some cookies?
(Sen niçin biraz kurabiye yapmıyorsun?)

[b]How about __________ ? [/b]
(Ne dersin?) anlamındadır; fiilin sonuna - ing eki getirilerek kullanılır.

How about giving a surprise party for her?
(Onun için sürpriz bir parti vermeye ne dersin?)

How about making a cake at your home?
(Senin evinde bir kek yemeye ne dersin?)

How about buying a cak and a lot of beverages?
(Bir kek ve pekçok gazlı içecek satın almaya ne dersin?)

[b]Making Requests (Ricada Bulunma) [/b]
Bir eylemin yapılması için Could, Would ve Can ile başlayan rica cümlelerinden yararlanılır.
Bu yapıda fiil yalın haldedir.

Could you help me with the housework?
(Bana ev işlerinde yardım edebilir misiniz?)

Could you make a sandwich for me?
(Benim için bir sandviç hazırlayabilir misiniz?)

Could you answer the telephone?
(Telefona bakabilir misiniz?)

Would you bring me some sugar?
(Bana biraz şeker getirebilir misiniz?)

Would you turn on the lights, please?
(Lütfen, lambaları açabilir misiniz?)

Would you give me your pencil and your eraser?
(Kurşun kaleminizi ve silginizi bana verebilir misiniz?)

Can you explain that question, please?
(Lütfen, şu soruyu açıklayabilir misiniz?)

Can you wash the dishes, please?
(Lütfen, bulaşıkları yıkayabilir misiniz?)