Bir yaşamdır eğitim

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Etkinders

  • ***
  • Join Date: Mar 2008
  • 178
  • +37/-0
Bir yaşamdır eğitim
« : 11 Nisan 2008, 22:17:22 »
[b][color=purple]BİR YAŞAMDIR EĞİTİM[/color]
     
İlk insan Hz. Adem’le başlayan yaşam serüveninde, insanın ilk önce giriştiği etkinlik eğitim ve öğretimdir. “… ve Adem’e bütün isimleri öğretti.”  (2/31, Yazır, Elmalılı Hamdi, Kur’an-ı Kerim Meali) ayetinden anladığımız üzere ilk öğretici - her şeyi en iyi ve en güzel şekilde bilen – Allah’(c.c.) tır.

      Temelleri ilk insana kadar dayanan eğitimi ve öğretimi genel olarak tanımlarsak;  eğitim “en genel anlamıyla bireyde kendi yaşantıları yoluyla davranış değişikliği meydana getirme süreci”dir.  (Erden,Münire, Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Alkım Yay. İstanbul 2001 sy. 14)Öğretim ise “okullarda yapılan planlı, kontrollü ve örgütlenmiş öğretme faaliyetleri”dir.  (Erden,Münire, Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Alkım Yay. İstanbul 2001 sy. 20)

      1739 sayılı Milli Eğitimle ilgili yasaya baktığımızda eğitimin amacı; bireyin sahip olduğu yetenekleri geliştirmek, içinde yaşadığı çevreye uyum sağlaması, edinmiş olduğu bilgileri kullanıp yeni bilgiler üretmesi, toplumsal gelişmeyi sağlamasıdır. Kısaca amaç; İYİ İNSAN YETİŞTİRMEKTİR.

      Milli eğitimimizin temel hedefi olan iyi insan yetiştirmek için nitelikli insanlara ve nitelikli eğitim-öğretim programlarına ihtiyacımız vardır. Aynı şey din eğitim ve öğretimi için de geçerlidir. Bu nedenle öncelikle din eğitimi ve öğretiminin hedeflerini saptamamız ve bunları davranışa dönüştürecek içerik ve yöntemleri hayata geçirmemiz gerekmektedir[url=http://www.uyanangenclik.com]...[/url]
Bireyin temel hak ve özgürlüklerini göz ardı etmeden, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak ve bilinçli bir toplum oluşturmak için dinin öngördüğü şekilde, akıl ve mantık ilkelerini kullanarak birey ve toplum yaşamı için belirlenen hedef ve davranışları içeren bir din eğitimi ve öğretimi programı hazırlamamız öncelikli görevimizdir. Bunun için de yukarıda belirttiğimiz gibi hedef ve davranışlara öncelikle yer vermemiz ve rotamızı belirlememiz gerekir.

      Eğitim, hayatın her anını ve her durumunu etkilediği için hedefleri de çok çeşitlidir. Genel olarak hedefleri:

  Siyasi, Ahlaki ve Dini hedefler
  Bireysel hedefler
  Ekonomik hedefler
  Toplumsal hedefler

şeklinde sıralayabiliriz. Bunlar dini eğitim ve öğretimin de hedef kapsamı içinde yer alırlar. Dini eğitimin genel amacı; hem bireysel, toplumsal, ekonomik ve siyasi hedefleri hem de dini hedefleri bünyesinde birleştirerek Allah’(cc.) ın istediği bireyi ortaya koymaktır; yani  “insan-ı kamil”e ulaşmaktır.

      Dini eğitim öncelikle aklın kullanılması ve dine yakınlaşma hususlarını içermelidir. İnsanın geliştirilmesi için hem zihin eğitimine hem de dini ve ahlaki eğitime ihtiyaç vardır. Çünkü bilgileri istidlali yolla değil de taklit ve benimseme yoluyla elde eden, kötü ahlaklı ve dinden uzaklaşmış kişilerin çok gelişmiş oldukları düşünülemez. Aynı zamanda bu tür kişilerin ve oluşturdukları toplumların da uzun süreli ve etkin olması da düşünülemez.

      Birey hayat içinde eğitilir ve din, bireyin hayatını şekillendirici ve belirleyici olmalıdır. Bu nedenle hayatın çıkış noktasına dini koymamız gerekir. İslam, din eğitiminin temeline oturtulmalı ve tüm öğeler onun etrafında şekillendirilmelidir. Çünkü her dönemde bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde düzenlenmiş olan Kur’an, toplumu ve bireyi en iyi seviyeye ulaştıracak hedef ve davranışları içinde barındırmaktadır.

      Din, öncelikle bireyi hedef alır. Bireyin iç ve dış dünyasını şekillendiren, ona yaşama gayesi veren, hayatını anlamlandıran, diğer insanlarla ilişkilerini düzenleyen bir yaşam rehberidir din! Öğrencilerin dinin bu işlevlerinden ve hayata dair etkilerinden haberdar edilmesi lazımdır ve bu ilk hedefimiz olmalıdır. Neden yaşadığının bilincinde olmayan bir bireyin, hem kendi hayatına hem de toplumsal yaşama bir katkı sağlaması düşünülemez.

      Dini eğitim verilirken öncelikli hedeflerden biri de dinin aslını doğru bir biçimde vermektir. Öğrenciler yanlış bilgilendirilmemeli, birtakım kişi ve gruplara hizmet etmemelidir. Din, kaynaklarına gidilerek öğrencilere sunulmalıdır. Dini eğitimde öğrenciler zorla öğretime tabi tutulmamalıdır. Bu konuda Yüce Allah (c.c.) “(ey Muhammed!) Sen öğüt ver! Esasen sen sadece öğüt verensin. Sen onlara zor kullanacak değilsin.”  buyurmaktadır. Aynı zamanda öğrencilerin yaşlarına da dikkat edilmeli ve anlayabilecekleri düzeyde eğitim verilmelidir. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.v.) “ Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlaka bu, bir kısmına fitne olur.”  buyurmaktadır.

    Din bireysel olduğu kadar da evrenseldir. Evrensel bir öğreti olan din, toplumsal barış ve kardeşliğin de temsilcisi durumundadır ve dinin bu özelliği de öğrencilere iyice kavratılmalıdır. Toplumu bir araya getiren bir harç şeklinde tanımlayabileceğimiz dini, kültürden bağımsız düşünmemiz de imkânsızdır. Din ve kültür karşılıklı etkileşim içindedir ve birbirlerini beslerler; bu nedenle kültürün içinde bulunan dini unsurları tanıtıp bunlara sahip çıkılmasını ve iyi davranışların geliştirilmesini öğrencilere aşılamamız gerekmektedir.


ESMA AYGÜN
Ankara / 2005[/b]