8. Sınıf İngilizce - Handling Phone Conversations (Telefon Konuşmalarını Anlama)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Bu ünitenin kazanımlarından biri telefon konuşmalarını anlama ve gerçekleştirebilmedir. İngilizcede telefon konuşmalarında sıkça kullanılan başlıca ifadeler şunlardır.

Telefonu açan kişi kendini tanıtmak amacıyla aşağıdaki ifadeyi kullanır.
Hello, Tina speaking. (Merhaba, ben Tina.)

Telefon eden kişi kendini tanıtırken, “I’m” yerine “this is” kullanır.
Hello, this is Peter. (Merhaba, ben Peter.)

Telefonda biriyle konuşmak istediğinizi ifade etmek için;
Is Hakan in?  (Hakan içeride mi?)
Is Maria there?  (Maria orada mı?)
Can I talk to your brother? (Kardeşinle konuşabilir miyim?)
Could I speak to Mr. Dawson? (Bay Dawson ile konuşabilir miyim?)
May I speak to the doctor? (Doktor ile konuşabilir miyim?)

Karşıdaki kişi bu soruya olumlu cevap verirken;
Hang on a moment, please. I’ll get him. (Bir saniye lütfen. Telefonu ona veriyorum.)
One moment, please. I’ll get him. (Bir saniye lütfen. Telefonu ona vereceğim.)
Can you hold on a moment, please? (Bir saniye bekleyebilir misin?)
Please hold and I’ll put you through to him.  (Lütfen hatta kalın, sizi ona bağlayacağım.)

Bu soruya olumsuz cevap verirken veya ilgili kişi ulaşılır olmadığında kullanılan ifadeler;
I’m afraid he’s not available at the moment. (Üzgünüm şuan burada [veya müsait] değil.)
I’m sorry he’s not in. Who’s this? (Üzgünüm içeride değil. Kimsiniz?)
I’m sorry he’s not here at the moment. (Üzgünüm şuan burada değil.)
Would you like to leave a message? (Ona mesaj bırakmak ister misiniz?)
He’s busy now. Can you call again later? (Şuan meşgul. Sonra tekrar arayabilir misiniz?)
Could I take your name and number? (Adınızı ve numaranızı alabilir miyim?)
Could I ask who’s calling? (Kimin aradığını öğrenebilir miyim?)
He has gone out. Who’s calling? (Dışarı gitti. Kim arıyor?)

Aradığınız kişi o sırada müsait değilse, kullanabileceğiniz bazı ifadeler şunlardır:
Could you ask her to call me, please? (Ona beni aramasını söyler misiniz lütfen?)
This is Albert Parker. My number is 723345. (Ben Albert Parker. Telefon numaram 72334…)
I’ll call back later. (Daha sonra tekrar arayacağım.)

Konuşma esnasında hat kötüyse veya karşıdakini tam olarak anlayamadıysanız kullanabileceğiniz ifadeler şunlardır:
I can’t hear you very well. It’s a bad line. (Sizi iyi duyamıyorum. Hat kötü.)
Could you please repeat that? (Tekrar söyler misiniz lütfen?)