6. Sınıf Türkçe - Gerçek Anlam, Mecaz Anlam ve Yan Anlam - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
[b]Gerçek anlam:[/b]
Bir sözcüğün temel anlamıdır; buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı ya da sözlükteki ilk anlamı da denir.

Bir sözcüğün diğer anlamları gerçek anlamından yola çıkılarak oluşturulmuştur.
Örneğin “Burun” dendiğinde aklımıza ilk gelen, insanın bir organıdır.
Öyleyse; “Burnundaki benler onu öyle tatlı gösteriyordu ki…” cümlesindeki “burun” sözü insanın bir organı anlamında olduğundan gerçek anlamında kullanılmıştır.
Örneğin;
“Gümüş [u]ağır[/u] bir madendir.”
cümlesindeki “ağır” sözcüğü, ilk anlamı olan, “tartıda çok çeken ya da yerden kaldırılması güç olan” anlamında kullanıldığı için gerçek anlamlıdır.
[b]Örneğin;[/b]
“Masanın üzerindeki şişe [u]devrilmiş[/u], balık yağı yere dökülmüştü.”
“Köşede bir örümcek ince ipliklerini tavandan duvara atarak [u]ağını[/u] ördü.”
“Bütün komşular, o gece [u]gürültüden[/u] uyuyamamıştı.”
“Ağzım dilim kurudu ona [u]yalvarmaktan[/u].”
"Beni uçurumun kenarından alıp[u] yaşama[/u] o bağladı."
"Sokakların buzu iyice [u]erimiş[/u]" (katıdan sıvıya dönmek)
"Kapıyı bu [u]anahtarla [/u] açacağız" (açacak)

[b]Mecaz Anlam:[/b]
Ancak aynı söz; “Bugünlerde burnu büyüdü kimseleri gözü görmüyor.” cümlesinde insanın bir organı anlamını vermekten çok uzaktır. Temelde bu, gerçek anlamdan doğmuş ancak tamamen farklı bir özellik kazanmıştır.

İşte sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı bu anlama mecaz anlam diyoruz.
[b]Örneğin;[/b]
“Arkadaşıma yine [u]göz[/u] değmiş.”
“Davranışlarından oldukça [u]ağır[/u] biri olduğu belli.”
“O ne [u]yüzsüz[/u] biriymiş.”
“[u]Sert [/u] birine benziyorsun.”
“Biraz [u]geniş[/u] olun.”
"Adam utancından [u]erimiş[/u]"
"Sabır cennetin [u]anahtarıdır[/u]"
"Yine şairlik [u]damarı[/u] tuttu."

[b]Yan Anlam:[/b]
Bir de sözün, çoğu kaynağın mecaz anlama dahil ettiği ancak mecaz anlamdan biraz farklı olması yönüyle yan anlam ya da yakıştırma diye de anılan bir anlamı vardır.

Yukarıda verdiğimiz “burun” sözünü “Ayakkabımı biraz küçük almışım; burnu ayağımı sıkıyor.” cümlesinde ele alalım. Buradaki “burun” sözü gerçek anlamda değildir; çünkü “insanın bir organı” ifadesini taşımıyor. Tam olarak mecaz anlama da girmez; çünkü temelde gerçek anlamla yakın bir ilgisi vardır. Ayakkabının o kısmına burun denmesinin nedeni insanın burnuna konum itibariyle benzemesindendir.

İşte sözcüğün, gerçek anlamında karşıladığı varlığa şekil benzerliğinden dolayı başka bir varlığa verilmesine yan anlam ya da yakıştırma denir.

[b]Örnek[/b]
» Çok zorlayınca kapının [b]kolu[/b] kırıldı.
“Kol” kelimesinin gerçek anlamı en genel ifadeyle “insan uzvu”dur. Gövdemizin iki kenarında bulunur ve hareket ettirebiliriz. “Kapı kolu” da kapı gövdesinin iki kenarında bulunur ve hareket ettirilebilir. Dolayısıyla “kapı kolu” şekil ve işlev olarak insan koluna benzediği için yan anlam kazanmıştır.

» Bu [b]kokuyu[/b], annem de kullanır.
(koku: Güzel kokmak için kullanılan esans)

» [b]Kör[/b] makasla kumaşı kesmeye çalışıyor.
(kör: Keskinliği yeterli olmayan)