Tuhaf varlık şu insanoğlu...

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Black_house

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Tuhaf varlık şu insanoğlu...
« : 16 Aralık 2008, 12:05:44 »
[b]TuHAF varlık şu insanoğlu… Bir muamma…
İlk bakışta anlaşılmayacak bir şey yok gibi “ne olacak hepimiz etten ve kemikteniz .”

Öyle değil aslında, et kemik fizyolojik yapı insanı tanımlamaya yetmiyor.
“Sen kendini basit bir varlık mı zannediyorsun? Sende âlemler gizlidir
“Hz.Ali Mevlana Hazretleri de;”Sen düşüncelerden ibaretsin, geriye et ve kemiksin.
Gül düşünür, gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun.”diyerek insanı düşünceyle özdeşleşmiştir.
Sonunda ölüm olan bir yaşamın, faydalı, verimli bir geçmişi ve kişinin geride “HOŞ BİR SADA” bırakmasıdır asıl olan…

Seven ve sevilen olmak…”sizin hayırlınız; insanlara en çok faydası dokunanızdır.
”İlahi beyanın kapsamına girmek için, bir mum misali yanıp tükenip başkasına ışık sunmak…
Kutlu kelamda:”tanışasınız diye sizleri kabileler halinde yarattık.” diyor Allah teala…

Ayrışmak vuruşmak için değil, tanışmak kaynaşmak için…
Atalarımız “hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır.”
Demişler demesine de olmuyor işte.
Ön yargılar, peşin hükümler, hizipler gruplar konuşmaya, anlaşmaya, kaynaşmaya izin vermiyor bir türlü…
Sevgi yerine kin ve nefret tohumları ekiliyor…
Bu anafordan toplumsal açmazdan çıkmaya bir nebze katkım olsun diye, farklılıkların zenginliğine, iyi niyet ve
hoşgörünün ikamesine destek niyetiyle mütevazı birikimlerimden birini paylaşmak istedim sizlerle…

Yıllar önceydi  Muammer Erkul’un Bir köşe yazını okurken, beynimde şimşekler çaktı.
Aradığımı bulmuşçasına sevince gark oldum. Önce yazının fotokopisini çektirip dağıttım.
Başkaları da görsün, bu sevince ortak olsunlar diye.
Yazar çok önemli bir şey keşfettiğini, bunun atomun parçalanmasından,
Amerika kıtasının keşfedilmesinden daha önemli olduğunu belirterek bu büyük keşfin, farkındalığı şöyle ifade ediyordu:”bugün sadece benim değil, başkalarının da haklı olabileceğini fark ettim.” diyordu.

Düşünce dünyasında bir devrim…
Bir başkasının benim gibi düşünmeyen birinin haklı olabileceği kabullenmek erdemdir. Kişiyi yüceltir.
Ön yargılar, sabit fikirlilikten ötürü o kadar insan birbirini yanlış tanıyor,
birbirlerinden nefret ediyorlar ki hem de bir çay içimlik konuşma ve tanışmaları olmadan.
Oysa mana büyüğümüz Yunus Emre Hz.leri,

gelin tanış olalım/işi kolay kılalım /sevelim sevilelim/bu dünya kimseye kalmaz/

diyerek diyaloga, tanışıklığa çağırıyor bizleri. Kin ve nefret hâkim cihana…
Bizde bu gemide, toplumsal hastalığımız gereği o kadar çabuk dolduruşa geliyor dolmuşa bindiriliyoruz ki…


       Şöyle birileri çıksa, objektif olun, dar kalıplardan sıyrılın, at gözlüğü kişilere ve olaylara tek yönlü bakmayın, anlamadan dinlemeden hüküm vermeyin dese bizler de bunu kendimize ve çevremizdekilere anlatmaya çalışsak,
sanırım onlarca yıldır devam eden boş ve anlamsız tartışma konularına evlatlarımızda katlanmak zorunda kalmazlar.
Zaman hızla akıp gidiyor, yarınlara hazırlanmak lazım.

Mevlana
“dün geçti, düne ait şeyler de geldi geçti cancağızım
Bu güne dair yeni şeyler söylemek lazım.”der.


       Ve oğlu babasını geçememiş toplumların, kalkınamayacağını söyler.
İsmet Özel de:
Her kim ki, bizzat kendi hayatının manasını değişime müsait veriler üretmekten geri durmaz;
işte biz ona yaşayan insan deriz. Damla denize düşerse “DENİZİM!” deme hakkı vardır.


      Hepimiz insanlık ailesinin bir parçasıyız.
Yaşamı gülistana çevirmek, geride hoş bir sada bırakmak istiyorsak, dikenleri temizleyip,
gönül bahçemize sevgi çiçekleri dikelim.

      Kalın sağlıcakla.

[quote][/quote]

[/b]