Suffixes – Prefixes (Son Ekler – Ön Ekler) Konu Anlatımı

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
[size=12pt][b]a- / an-:[/b] yoksun, olmayan anlamı verir. Örnek: atypical (tipik olmayan)

[b]ab-:[/b] olmayan anlamı verir. Örnek : abnormal (normal olmayan)

[b]-able / -ible:[/b] genellikle eylemden sıfat türetir. Örnek: reliable (güvenilir), readable (okunallı), available (elde edilebilir), incredible (inanılmaz)

[b]- age:[/b] eylemden ad türetir. Örnek: leakage (sızıntı), wreckage (enkaz), marriage (evlilik)

[b]-al: [/b]addan sıfat, eylemden ad türetir. Örnek: theoretical (kuramsal), technical (teknik), refusal (ret, kabul etmeme)

[b]-ance / -ence: [/b]eylemden ad türetir. Örnek: assistance (yardım,destek), ignorance (cahillik), preference (tercih,öncelik)

[b]-ant: [/b]eylemden ad ve sıfat türetir. Örnek: participant (katılımcı), determinant (belirleyici), inhabitant (oturan,sakin)

[b]-anti: [/b]karşı, karşısında anlamı verir. Örnek: anti war (savaşa karşı), anti-social (toplum karşıtı), anti-aircraft (uçaksavar)

[b]-ation: [/b]eylemden ad türetir. Örnek: investigation (soruşturma), communication (iletişim), resignation (istifa)

[b]bi-:[/b] iki anlamı verir. Örnek: bilingual (iki dilli), bicycle (bisiklet), bilateral (iki taraflı)

[b]co-: [/b]ile,birlikte anlamı verir. Örnek: co-exist (birlikle yasamak),
coeducation (karma eğitim), cooperation (birlikte çalışma)

[b]contra- / counter-:[/b] karşı.karşıt anlamı verir. Örnek: counter-attack (karşı hücum), counter-claim (karşı dava), contravention (karşı gelme)

[b]-cy: [/b]sıfattan ad türetir. Örnek: illiteracy (cahillik), accuracy (doğruluk), dependency (bağımlılık.sömürge)

[b]de-: [/b]işi tersine çevirme,-den kurtulma Örnek: decode (şifre çözme), decelerate (yavaşlatmak), defrost (buzları cözmek)

[b]di-:[/b] iki,iki kez anlamı verir. Örnek: dioxide (ikioksijenli)

[b]dis-: [/b]olumsuzluk takısıdır. Örnek: disagree (anlaşamamak), disconnect (bağlanamamak), disobey (itaat etmemek)

[b]-en :[/b] eylem türetir. Örnek: widen (genişletmek), shorten (kısaltmak), tighten (sıkıştırmak,germek)

[b]-er: [/b]eylemden ad türetir. Örnek: teacher (öğretmen), worker (işçi), singer (şarkıcı)

[b]ex-:[/b] eski, önceki anlamı verir. Örnek: ex-husband (eski koca), ex-presşdent (eski başkan)

[b]-ful: [/b]addan sıfat türetir. Örnek : careful (dikkatli), handful (avuç dolusu), helpful (yardımcı)

[b]-hood:[/b] addan ad türetir. Örnek: childhood (çocukluk), neighbourhood (komşuluk), brotherhood (kardeşlik)

[b]hyper-:[/b] aşırı, yüksek anlamı verir. Örnek: hypertension (yüksek tansiyon), hyperactive (aşırı hareketli), hypersensitive (aşırı duyarlı)

[b]hypo-: [/b]düşük, olağandan az anlamı verir. Örnek: hypotension (düşük tansion), hypothermia (vücut ısısının düşmesi)

[b]-ify:[/b] ad veya sıfattan eylem türetir. Örnek: clarify (açığa vurmak), classify (sınıflandırmak), simplify (basitleştirmek)

[b]in-:[/b] olumsuzluk takısıdır. Örnek: inhuman (merhametsiz), incomplete (elsik), inadequate (yetersiz)

[b]il-: [/b]olumsuzluk takısıdır. Örnek : illogical (mantıksız), illiterate (cahil), illegal (yasadışı)

[b]im-:[/b] olumsuzluk takısıdır. Örnek: immortal (ölümsüz), impartial (tarafsız), impatient (sabırsız)

[b]-ion: [/b]eylemden ad türetir. Örnek: prevention (önleme), election (seçim), prediction (tahmin)

[b]ir-:[/b] olumsuzluk takısıdır. Örnek: irregular (düzensiz), irresponsible (sorumsuz), irrelevant (ilgisiz)

[b]inter-: [/b]arasında anlamı verir. Örnek: international (uluslararsı), interaction (etkileşim), interpose (arasına sokmak,araya girmek)

[b]-ish: [/b]addan sıfat türetir. Örnek: childish (çocukça), foolish (budala), selfish (bencil)

[b]-ism :[/b] soyut ad üretir. Örnek: optimism (iyimserlik), realism (gerçekçilik), naturalism (doğalcılık)

[b]-ist : [/b]addan ad türetir. Örnek: linguist (dilbilimci), chemist (kimyacı), physicist (fizikci)

[b]-ity : [/b]sıfattan soyut ad türetir. Örnek : similarity (benzerlik), credibility (güvenirlik), reality (gerçeklik)

[b]-ive :[/b] eylemden sıfat türetir. Örnek : selective (seçici), descriptive (tanımlayıcı), attractive (çekici)

[b]-ize / -ise :[/b] sıfattan eylem türetir. Örnek : generalize (genelleştirmek), realise (gerçekleştirmek), modernize (cağdaşlaştırmak)

[b]-less : [/b]-siz,-sız anlamı verir. Örnek : careless (dikkatsiz), homeless (evsiz), harmless (zararsız)

[b]-logy :[/b] bilim, inceleme anlamı verir. Örnek : biology (biyoloji), mythology (söylembilim), geology (yerbilim)

[b]-ly :[/b] sıfattan zarf türetir. Örnek : easily (kolayca), carefully (dikkatlice), politely (kibarca)

[b]macro- : [/b]büyük ölçüde anlamı verir. Örnek : macromolecule (büyük
molekül), macrocosm (evren), macroeconomy (büyük ekonomi)

[b]-ment :[/b] eylemden ad türetir. Örnek : development (gelişme), achievement (başarı), arrangement (düzenleme)

[b]micro- : [/b]küçük anlamı verir. Örnek : microfilm (mikrofilm), microphone (mikrofon), micromolecule (küçük molekül)

[b]milli- : [/b]binde bir anlamına gelir. Örnek : milligram (miligram), millilitre (mililitre)

[b]mis- : [/b]yanlış, kötüce anlamına gelir. Örnek : misunderstand (yanlış anlamak), misuse (kötüye kullanmak), miscalculate (yanlış hesaplamak)

[b]mal- :[/b] kötü anlamı verir. Örnek : maltreat (kötü davranmak), malediction (lanet), malevolance (kötü niyet)

[b]mono- : [/b]tek, bir anlamı verir. Örnek : monologue (tek kişinin konuşması), monograph (tek yazı), monotone (tek ses, tek düze)

[b]multi- :[/b] çok anlamı verir. Örnek : multinational (çok uluslu), multilateral (çok taraflı), multiform (çok şekilli)

[b]neo- :[/b] yeni anlamı verir. Örnek : neo-logism (yeni,uydurma sözcük), neo-imperialism (yeni sömürgecilik akımı)

[b]-ness : [/b]sıfattan soyut ad türetir. Örnek : happiness (mutluluk), carelessness (dikkatsizlik), closeness (yakınlık)

[b]non- :[/b] değil, olmayan anlamı verir. Örnek : nonfiction (uydurma olmayan), nonstop (aralıksız) nonexistent (var olmayan)

[b]out- :[/b] daha fazla anlamı verir. Örnek : outlive (birinden daha uzun yaşamak, outweigh (daha ağır basmak), outwear (daha uzun giymek)

[b]over- :[/b] aşırı, çok fazla anlamı verir. Örnek : overproduction (aşırı üretim),
overpopulation (aşırı büyüyen nüfus), overweight (fazla ağır olmak)

[b]pre- : [/b]önce, önceki anlamı verir. Örnek : premature (zamanından önce olan), pre-war (savaş öncesi), precaution (tedbir)

[b]post- :[/b] sonra, sonrası anlamı verir. Örnek : post-war (savaş sonrası),
post-date (sonraki bir tarihe almak), post-mortem (ölümden sonra yapılan)

[b]pro- : [/b]yandaşı, tarafı anlamı verir. Örnek : pro-American (American
yandaşı), pro-war (savaş yanlısı)

[b]proto- :[/b] ilk anlamı verir. Örnek : prototype (ilk örnek)

[b]pseudo- :[/b] sözde anlamı verir. Örnek : pseudo-scientific (sözde bilimsel), pseudo-art (sözde sanat)

[b]re- : [/b]tekrar anlamı verir. Örnek : reread (tekrar okumak), rebuild (yeniden inşa etmek), replay (tekrar oynamak)

[b]self- :[/b] kendi, kendisi anlamı verir. Örnek : self-confidence (kendine güven), self-defence (kendini savunma), self-satisfaction (kendini tatmin)

[b]semi : [/b]yarım, yarı anlamı verir. Örnek : semi-circle (yarım daire), semiconscious (yarı baygın), semifinal (yarı final)

[b]-ship :[/b] durum, statü anlatır. Örnek : friendship (arkadaşlık), membership (üyelik), partisanship (taraftarlık)

[b]-sion :[/b] eylemden ad türetir. Örnek : persuasion (ikna), conclusion (sonuş,karar), admission (kabul)

[b]-tion :[/b] eylemden ad türetir. Örnek : reduction (indirim), production (üretim), solution (çözüm)

[b]un - :[/b] olumsuzluk takısıdır. Örnek : unnecessary (gereksiz), unemployed (işsiz), unaccustomed (alışılmadık)

[b]under- : [/b]az, altında anlamı verir. Örnek : underdeveloped (az gelişmiş), underline (altını çizmek), underwear (iç çamaşırı)

[b]-wise : [/b]yönünde, bakımından anlamı verir. Örnek : clock-wise (saat yönünde), education-wise (eğitim bakımından)

[b]-y : [/b]eylemden ad türetir. Örnek : recovery (sağlığına kavuşma), discovery (kesif), injury (yara)

[/size]