[color=purple]aklım karışık..
Öncelikle cümleten Selamün Aleyküm.
Anlatmaya nasıl başlayacağım bilmiyorum. Umarım duygularımı ve içimden geçenleri aktarırken yanlış ifade etmem.. Şimdiden hoş görünüz için teşekkür ediyorum.
Yaklaşık 1 ay geçkin oldu birisiyle tanıştım. Etkilendim, hoşlandım açıkçası. Onunda bana karşı bişeyler hissettiğini düşünüyordum. Telefonla görüşmeye başladık. İşte konuşmalarımız ilerledikçe bana dedi ki sen bana bakarken gözlerinin içi parlıyo sen benden hoşlanıyorsun. evet öyle diyemedim, diyememde zaten. inkar ettim benim gözlerimin içi hep parlar sana öyle gelmiş falan da desem oda inkar geldi. her neyse bir süre sonra konuşmalar ilerledikçe şu kelimeyi kullandı; "ben kızları bir amaç olarak görürüm! hedefime ulaşınca yoluma bakarım! benim kişiliğim bu.. uzun süreli bir ilişki olmaz bende en fazla olacağı 2 ay.." şok oldum kapattım telefonu ardından ileti yolladım. dedim ki; senin benim kişiliğim bu dediğin insanlar benim gözümde kişiliksizdir. herşeyden önce benim bi annem babam var kardeşlerim var benden güzel şeyler bekleyen akrabalarım var,ilerde yuva kurcam Allah izin verirse kocam var! bunları geçtim ilk önce kendim varım ve benim bir hesabım var. vs. dedim yolladım.
Sonra sinirim öfkem geçti yine aradım.. hiç bu konuşma olmamış gibi.. yine öyle boş boş konuşmaya devam ettik.. sonra bi gün çok rahatsızdım ziyaretime geldi o gün çıkma teklifi etti. hiç bişey diyemedim çünkü o dedikleri hala kulağımda çınlıyordu. aksi bişey de diyemiyordum çünkü ona karşı boş olmadığımı o da biliyor bende.. yanıtsız bıraktım onu.. ne bileyim öpmek koklamak sarılmak vs istiyo.. bunları yapacak birisi değildim.. belki ilerki zamanlarda başka şeylerde ister olmayacak bişey değil ki.. onları isteyen o başka bişeyleri de ister nihayetinde..
ben kendimi, bakış açımı, dünya görüşümü anlatmaya çalışmak istiyorum bir türlü fırsatını bulamıyorum. sonra iki şiir dinlettirdim. şiirin birisi;
"Ya işte böyle gözüm, bakıyorum da şunlara , şaşıyorum. Canım sıkılıyor, Allah canımı alsın. Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum. Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim..
Anlat anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni. Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek ve ben seni nasıl sevmişim vay vay ki vay.
Ben , insanların toprakla haşır neşir olduğu, çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan, eli nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin toprakla öpüştüğü, buram buram dert, buram buram hasret, buram buram sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca gençten biriyim.
Anam, abdestsiz göğsünü vermemiş bana, ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola ki sevdiklerine ihanet eder diye. Anamın ak ve helal sütünden midir nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda.
Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte. Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak duygularımı yüreğimde. Yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni, vah vah.
18'inde deli taylara benzer kızlarımız, geçit vermez yüce dağ gibi heybetli, şahin bakışlarında mertlik ama yufkadır yürekleri.
Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı onlar ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar sabırlı, ki onlarda iffet, ki onlarda edep.
Onlar sevdiler mi başka severler güzelim. 21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz. Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez dallara bağlanır. Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla.
Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm. Yiğitlik yürekte gönülde gizlidir. Yiğitlik sadece bilekte değil. Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz bu gönlümüz.
Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip, bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz.
Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen, git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına bakmadan gidendir.
Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden.
İşte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğimde, yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni vah vah. "
ardından da;
"Yeşil yaylalarda kır çiçeği ol Diskolara heves etme Gülizar Sen olmaz düşlerin en gerçeği ol Küçük hülyalarda bitme Gülizar
Herkes ahlakından örnek almalı Yüce duyguların temiz kalmalı Senin gönlün erişilmez olmalı Her vaade dalıp gitme Gülizar
Oyalı yazman çıkartıp atma Tertemiz kalbini sakın karartma Bir heves uğruna günaha batma Bu sevdaya hüzün katma Gülizar
Gözlerin simsiyah, yanağı alsın Özenle bezenmiş çiçeği dalsın Parmakların böyle kınalı kalsın Başka renge hiç boyatma Gülizar
Kimseye özenme, çok nimetin var Vakarın, erdemin, faziletin var Kimsede olmayan bir servetin var Bu mirası ele satma Gülizar
Teşekkür var iken sen mersi deme Türküler dururken pop, caz dinleme Suzi’ye, mariya’ya heves eyleme Adın kalsın ayşe, fatma Gülizar Bu sevdaya hüzün katma Gülizar "
sonra; "biz olamayız, seni incitmek kırmak üzmek istemem, sen çok iyi bir kızsın, uzun süreli bir ilişki yapabileceğimi sanmıyorum. kusura bakma" dedi ve gitti..
Bilmiyorum.. Ona karşı bişeyler hissediyorum bunu inkar edemem seviyorum demekten çekinti etsemde galiba öyle.. Ama bu dedikleri davranışları.. düşünüyorum da içi gerçekten kötü biri olsaydı bir şiirden etkilenipte kalkıp gitmezdi, kaldığı yerden devam ederdi.. ama öyle yapmadı işte..
şu an numarasını da sildim, karşılaştığımızda da konuşmuyoruz. çünkü ona öyle bi ileti yollamıştım numarasını silmeden. şimdiyse içim çok acıyo.. bilemiyorum. aklım çokk karışık çokkk..
yorumlarınızı ve düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim şimdiden teşekkür ederim. Allah'a emanet olun. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun inşallah.[/color]
[quote][/quote]
|