Kur'ân-ı Kerim Şifa için Okunabilir mi?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Kur'ân-ı Kerim Şifa için Okunabilir mi?
« : 30 Kasım 2012, 14:55:25 »
Şifa için insanın kendisini bir başkasına okutmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Kur’ân-ı Kerim’de İsrâ Suresi 82. ve Yunus Suresi 57. ayet-i kerimelerde mealen şöyle buyruluyor;
“Hem Kur’ân’dan öyle şeyler indiriyoruz ki o, mü’minler için bir şifâ ve bir rahmettir;
zâlimlere ise ancak hüsran arttırır.”
(İsrâ, 82)

“Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir nasîhat, gönüllerde olana bir şifâ vemü’minler için bir hidâyet ve bir rahmet (olan Kur’ân) gelmiştir.”
(Yûnus, 57)

Dolayısıyla gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde yer alan dualar ve sureler, şifa için okunabilir.
Bu okumaya rukye denir.
Sahabenin rukye olarak Fatiha suresini okuduğu ve Rasûlüllah’ın da bunu onayladığı bilinmektedir.
(Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an 9).

"Fatiha her türlü hastalığa şifadır."
(Dârimî)

Hasta kimse iyi ve takva sahibi bir insan olduğuna inandığı diğer müminlerden de kendisine dua etmesini isteyebilir. Hz. Âişe’den (ra) söyle rivâyet edilmiştir:
“Hz. Peygamber (S.A.V.) hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi:
Ey Allah’ım, ey insanların Rabb’i, şu hastalığı gider, şifâ ver, şifâ veren Sensin.
Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifâ ver.”
(İbn Mâce, Tıb, 35, 36)

İhtiyarlık ve ölüm dışında her hastalığın mutlaka bir çaresi vardır. Kişi tedavi olmada umutsuzluğa kapılmadan, uzman hekimlere müracaat ederek şifa aramaya devam etmeli; bunun yanında, derdi de şifayı da veren Allah’a sığınıp, şifa vermesi için dua etmelidir. Bu maksatla bazı âlimlerimiz Kur’an-ı Kerîm’den şifa konulu ayetlerin okunmasını tavsiye etmişlerdir. Şifa için okunan bazı ayetler şunlardır:
(Tevbe - 14, Yunus - 57, Nahl - 69, Şuara - 80, Fussılet - 44, İsrâ - 82)

“Bu Kur’an Allah’ın ziyafet sofrasıdır. Yiyebildiğiniz kadar onun nimetlerinden yiyiniz. Şüphesiz ki bu Kur’an, Allah’ın ipi, apaçık bir nur ve faydalı şifadır. Kur’an kendisine sarılan için koruyucusu, kendisine uyanlar için kurtarıcıdır. Kur’an’a uyan doğru yoldan sapmaz ki kınansın, eğrilmez ki, doğrulsun. Kur’an’ın acaiblikleri, harikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah onu okumanın her harfine on ecir verir. Dikkat edin “elif, lam, mim” bir harftir demiyorum. Fakat “elif” tek başına bir harf, ve “lam” bir harf “mim” de bir harftir.”
(Hakim)

“Kur’ân, kulûba (kalblere) kuvvet ve gıdâ ve ukūle (akıllara) kūt ve gınâdır (rızık ve zenginliktir) ve rûha mâ’ ve ziyâ (su ve ışık) ve nüfûsa (nefislere) devâ ve şifâ olduğundan usandırmaz.”
(Zülfikār, 25. Söz, 13)