Paylaşmak - Hikaye

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Paylaşmak - Hikaye
« : 25 Aralık 2019, 17:40:47 »
Arkadaşlar, size de oluyor mu bilmiyorum... Bazen sıcak yatağıma yattığımda aklıma, sokakta, soğuk betonda yatmak zorunda kalan insanlar geliyor. Annemin donattığı sofraya oturduğumda aklıma, sofrasında kuru ekmek bile bulamayanlar, hatta kendisine sofra kuracak bir annesi bile olmayan çocuklar geliyor. Ben evden çıkarken annemden ya da babamdan harçlık alabiliyorum, peki ya onlar ne yapıyorlar acaba?

Eskiden, Allah (c.c.) bu fakir insanları görüyor da neden yardım etmiyor acaba, diye düşünürdüm. Bir gün babamla yolda yürürken sokakta, betonda yatan bir çocuk görmüştük.

Babama:
— Baba, Allah (c.c.)'ın gücü çok büyük, peki neden bu insanların bu hâlde olmalarına izin veriyor, diye sormuştum. Babam da:
— Allah (c.c.) onlara yardım etmemiz için bizi yaratmış, demişti. O zaman anlamıştım. Aslında Allah (c.c.) onlara bizim aracılığımızla yardım gönderiyordu. Bu şekilde hem biz sınavdan geçmiş hem de o insana yardım etmiş oluyoruz. Allah (c.c.) kötü durumda olanların yanından öylece geçip gidenlerle, vicdanının sesini dinleyip onlara yardım edenleri elbette bir tutmayacaktır.

O soruyu sorduğum zaman babam bana bu konuyla ilgili Kur'an'dan ayetler öğretmişti. Bir ayette:
“O takva sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”  (Âl i İmrân suresi, 134. Ayet) buyruluyor.

Yüce Allah (c.c.) başka bir ayet te ise “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça “iyi” ye eremezsiniz. Her ne har carsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” ( Âl i İmrân suresi, 92. ayet.) buyurmuştur.

Demek ki Allah (c.c.), bizim zor durumda olanlara yardım etmemizi istiyor. Yaptığımız en küçük bir iyiliğin bile boşa gitmeyeceğini söylüyor. Yalnız yardım ederken sevdiğimiz şeylerden vermemiz gerektiği konusunda uyarılıyoruz. Karşımızdakinin kullanamayacağı, beğenmeyeceği şeyler verirsek hem onun gururunu incitmiş oluruz hem de yaptığımız bu davranış Allah'ın (c.c.) hoşuna gitmez.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında, şehrin çeşitli yerlerinde “sadaka taşları” olurmuş. Yardım etmek isteyen insan, gönlünden ne kopuyorsa oraya bırakır, ihtiyacı olan da gururu incinmeden, ihtiyacı olduğu kadarını alırmış. Kimse de bu durumu kötüye kullanmazmış Böylece varlıklı insanlar, kimseye görünmeden yoksullara yardım etme imkânı bularak bolca sevaba, fakirler de gururları incinme¬den yardıma kavuşurlarmış. Nerede şimdi o sadaka taşları !..

Neyse dua edelim de o sadaka taşlarının yerini taşlaşmış kalpler almasın ! Elimizde olanları paylaşmayı bilelim. Kur'an­ı Kerim ' de Yüce Allah 'ın (c.c.) söylediği gibi ancak bu şekilde gerçek iyiliğe kavuşabiliriz.