İslam Hukukunun Sistematiği, Literatürü ve Genel Prensipleri Çözümlü Test I

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
1. Hangisi fıkıh kitaplarında ibadat ana başlığı altında
değerlendirilen konulardandır?
A) Münâkehât
B) Kitâbu’s-savm
C) Muhâsemât
D) Malî muâmelât
E) Terikât

Çözüm: Bütün fıkıh kitapları ibâdât ana bölümü altındaki
konularla başlar ve genellikle ilk olarak temizlik bölümü
(kitâbu’t-tahâre) incelenir. Bundan sonra dört temel
ibadet olan namaz, zekât, oruc ve hac, her biri müstakil
bir başlıkta (kitâbu’s-salât, kitâbu’z-zekât, kitâbu’s-savm,
kitâbu’l-hacc) tüm detaylarıyla ele alınır. Bu dört temel
ibadetin dışında kimi teknik anlamda bir ibadet olmadığı
halde helal-haram bilgisi içeren ve kulun yaratanına karşı
sorumluluklarını gösterdiği için ibadât ana başlığı altında
değerlendirilen bölümler de vardır. Diğer çeldiriciler
muâmelât alanının temel başlıklarıdır. Doğru cevap B'dir.

2. I. Kitâbu’l-Cinayât
II. Kitâbu’z-zebâih
III. Kitâbu’l-hudûd
IV. Kitâbu’l-meâkil
V. Kitâbu’l-udhiye
Hangileri fıkıh kitaplarının ukûbât ana başlığına
dâhildir?
A) I ve II
B) III ve IV
C) IV ve V
D) I, III ve IV
E) II, IV ve V

Çözüm: Klasik fıkıh kitaplarının genellikle son
kısımlarında yer alan bölümler ukûbât ana başlığına
dâhildir. Bu alana giren başlıca bölümler şunlardır:
Kitâbu’l-Cinayât (öldürme ya da yaralama/müessir fiiller
bölümü). Kitâbu’l-hudûd (had cezaları bölümü), zina suçu
ve cezası (haddu’z-zinâ), namusa iftira suçu ve cezası
(haddu’l-kazf); hırsızlık suçu ve cezası bölümü (haddu’sserika),
dinden dönme suçu ve cezası (haddu’r-ridde) gibi
alt bölümlerden oluşur. Kitâbu’l-meâkil (âkile sistemi
bölümü. )..Diğer bölümler fıkıh kitaplarının ibadat
başlığına dahildirDoğru cevap D’dir.

3. Yaygın anlamıyla muâmelât alanını ele alındığında
muâmelâtın gerek mahiyet ve gerekse kapsam
açısından hangi hukukla büyük ölçüde örtüştüğü
söylenebilir?
A) Ticaret hukuku
B) Medeni ve özel hukuk
C) Devletlerarası özel hukuk
D) Fikri hukuk
E) Ceza hukuku

Çözüm: Yaygın anlamıyla muâmelât alanını ele
aldığımızda muâmelâtın gerek mahiyet ve gerekse kapsam
açısından medeni hukuk ve hatta özel hukukla büyük
ölçüde örtüştüğü söylenebilir. Mahiyet açısından konuya
yaklaştığımızda gerek muâmelât ve gerekse medeni hukuk
ya da özel hukuk dallarının, insanların normal
yaşantılarında ihtiyaç duydukları hukuki ilişki ve işlemleri
düzenlediği ve bu ilişkilerdeki tarafların iradelerinin
birbirine eşit seviyede bulunduğu görülür. Doğru cevap
B’dir.

4. Hangisi fıkıh kitaplarında Muhâsemat konu başlığı
altına dahil edilebilen bölümlerdendir?
A) Kitâbu’l- vesâyâ
B) Kitâbu’l-ferâiz
C) Kitâbu’n-nikâh
D) Kitâbu’t-talâk
E) Kitâbu edebi’l-kâdî

Çözüm: Muhâsemât başlığı ise, kelime anlamı olarak
mahkemede davacı ve hasım olma anlamı taşımakta olup
yargılama hukuku konularından oluşur. Fıkıh kitaplarında
Muhâsemat konu başlığı altına dahil edebileceğimiz
bölümlerin bazıları şunlardır: Kitâbu edebi’l-kâdî
(hakimlerin takip edeceği yargılama usûlü bölümü),
Kitâbu’ş-şehâdât (şahitlikler bölümü), Kitâbu’l-vekâle
(Vekalet bölümü ve özellikle “davaya vekalet” bâbı),
Kitâbu’d-da’vâ (dava bölümü), Kitâbu’l- ikrâr (ikrar/itiraf
bölümü), Kitâbu’ s-sulh (sulh bölümü). A ve B çeldiricileri
Muâmelât alanına, C ve D çeldiricileri Müfârakât alanına
ait bölümlerdir. Doğru cevap E’dir.

5. Fıkıh kitaplarında İslam hukuku açısından suç kabul
edilen fiilleri, bunlara verilecek cezaları ve bu
cezaların nasıl uygulanacağını ele alan bölüm
hangisidir?
A) Ukûbât
B) Muâmelât
C) İbâdât
D) Kitâbu’l-eymân
E) Kitâbu’z-zebâih

Çözüm: Klasik fıkıh kitaplarının genellikle son
kısımlarında yer alan bölümler ukûbât ana başlığına
dâhildir. Ukûbât kelimesi, ceza anlamına gelen ukûbe
kelimesinin çoğuludur. Bu sebeple bu ana bölüm öncelikli
olarak ceza hukuku alanına giren konuları, yani İslam
hukuku açısından suç kabul edilen fiilleri, bunlara
verilecek cezaları ve bu cezaların nasıl uygulanacağını ele
almaktadır. Ayrıca ukûbât alanı içinde ceza yargılamasıyla
ilgili konular da bu başlıktaki bölümler içinde
açılan alt başlıklar altında incelenir. Muâmelât medeni ve
özel hukuk, İbâdât ise mükellefin yaratanına karşı saygı ve
itaatini simgeleyen, dinin yapılmasını istediği belirli ve
düzenli bir takım söz ve davranışları konu alır. D ve E
çeldiricileri İbâdât ana başlığının altında incelenen
konulardır. Doğru cevap A’dır.

6. Yazım metotlarından meseleci metot ile soyut metot
arasındaki en temel fark nedir?
A) Meseleci metotta gündemde sürekli olarak ferdi
meseleler vardır.
B) Soyut metotta hukuk yazımı üst kavramlardan
başlar.
C) Soyut metotta her mesele müstakil olarak ele
alınır. D) Meseleci metotta her mesele benzerleri
ile bir araya getirilip ortak taraflar üzerine
ifadeler kullanılır.
D) Meseleci yöntemle yazılmış bir hukukun eğitimi
ve öğrenilmesi soyut metotla yazılana göre daha
zordur.

Çözüm: Her iki yöntemin kendine özgü bazı
üstünlüklerinden bahsedilebilirse de meseleci yöntemle
yazılmış bir hukukun eğitimi ve öğrenilmesinin soyut
metotla yazılana göre bir nebze daha zor olduğundan
bahsedilebilir. Bu açıdan meseleci metotla yazılan hukuku
öğrenenlerin, farklı meselelerin bağlı olduğu genel ilkeleri
ve hukukun tabiri caizse mantığını kavramasının nispeten
daha uzun bir zaman aldığı söylenebilir. Doğru cevap
E’dir.

7. Mezheplere ait fıkhi hükümlerin derlendiği kitaplar
hangi literatür türünün içinde yer alır?
A) Fürû-i fıkıh
B) Usûl-i fıkıh
C) Fetva kitapları
D) Ahkam-ı sultaniye
E) Harâc-Emval

Çözüm: Fürû-i fıkıh türü. En çok eser yazılan literatür
türü olan fürû türü, doğrudan mezheplere ait fıkhi
hükümlerin derlendiği kitaplardır. Usûl-i fıkıh türü
meseleleri hükme bağlayan müçtehidin şer’î kaynakları
anlama ve onlardan kendi içtihadıyla hüküm çıkarırken
takip etmesi gereken metodu inceleme amacı taşır. Fıkıh
kitapları içerisinde eser isminde “fetva” kelimesi yer alan
bazı eserler aslında fürû türü içinde değerlendirilir.
Ahkam-ı sultaniye türü İslam kültüründe özellikle devlet
kavramı, devlet başkanı, devletin sistemi, teşkilatı, idari,
mali ve kazâî yapısı, başka devletlerle olan ilişkileri,
devlete yönelik suçlar gibi kamu hukuku konuları üzerinde
yoğunlaşan başka bir edebiyat türüdür. Harâc-Emval
Türü devletin mali düzeni, gelirleri ve vergilerinin
incelendiği fıkıh eserleri oluşturur. Doğru cevap A’dır.

8. I. El-Kavaîd
II. El-Eşbah ve’n-nezâir
III. Tahricu’l-fürû ale’l-usûl
IV. İlm-i hilaf
V. El-Furûk
Hangileri Kavâid türünün alt türlerindendir?
A) I ve II
B) III ve IV
C) I, II ve V
D) I, II, III ve V
E) II, III, IV ve V

Çözüm: Kavâid türü altında aslında birbirinden bir
dereceye kadar farklılaşan değişik alt türlerin olduğu
söylenebilir. Bu türlerden bazıları şunlardır: el-Kavaîd,
el-Furûk, el-Eşbah ve’n-nezâir, Tahricu’l-fürû ale’l-usûl
İlm-I hilaf ise Fıkıh mezhepleri arasındaki görüş
farklılıklarını, bu farklılıkların dayanaklarını ele alan, bir
mezhebin görüşünü savunup, karşı görüşü çürütmeye
çalışan fıkıh edebiyatı türüdür. Doğru cevap D’dir.

9. Şahısların davranışlarının ve hukuki bir sonuç elde
etmek üzere dışa vurdukları irade beyanlarının
hükmünün belirlenmesinde onların niyet ve
amaçlarının öncelikli olarak dikkate alınacağını ifade
eden prensip hangisidir?
A) Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir.
B) Şek ile yakin zail olmaz.
C) Meşakkat teysiri celbeder.
D) Zarar izâle olunur.
E) Âdet muhakkemdir.

Çözüm: Bir İşten Maksat Ne İse Hüküm Ona Göredir
küllî kâidesi, şahısların davranışlarının (söz ve fiillerinin)
ve hukuki bir sonuç elde etmek üzere dışa vurdukları irade
beyanlarının hükmünün belirlenmesinde onların niyet ve
amaçlarının öncelikli olarak dikkate alınacağını ifade
eder. Doğru cevap A’dır.

10. “Şek ile Yakin Zâil Olmaz” kaidesi neyi ifade eder?
A) Dışa vurulan irade beyanlarının hükmünün
belirlenmesinde onların niyet ve amaçlarının
öncelikli olarak dikkate alınacağını ifade eder
B) Meydana geldiği kesin bilinen bir durumun,
sonradan bir şüphe sebebiyle ortadan kalktığına
hükmedilmez.
C) Zorluk ve zahmet kolaylaştırma sebebidir.
D) Fıkhi bir hükme varmak için, örf ve adet hakem
kılınır.
E) Bir kişinin kendisine verilen bir zarara aynı
şekilde zararla karşılık vermesi yasaktır.

Çözüm: Bu kaidenin anlamı şudur: Meydana geldiği, var
olduğu kesin olarak bilinen bir durumun, sonradan ortaya
çıkan bir şüphe ve tereddüt sebebiyle ortadan kalktığına
hükmedilmez. Aynı şekilde bir şeyin mevcut olmadığı kesin
olarak biliniyorsa, aksine delil olmadıkça salt tereddüt
(şek) ile o şeyin var olduğuna hükmedilmez. Doğru cevap
B’dir.