Mülkiyet ve Akit Teorisi - Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
[b]Sıra Sizde 1[/b]
Bir kişi, müslüman bir kişiye ait bir nesneyi tahrip ettiğinde o şeyi tazmin
etmesi, yani o nesneyi elinde tutana onun bedelini ödemesi gerekiyorsa bu
şey aşağıdakilerden hangisi olamaz:
araba, hamr (şarap), koyun, kesilmiş hayvan.

Burada bir tazmin söz konusu oluyorsa hukuk o malı koruyor demektir. Bir
malın da hukuk tarafından korunması için mütekavvim mal olması gerekir.
Hamr ise Müslümanlar açısından mütekavvim bir mal olmadığından tazmine
konu olmaz.

[b]Sıra Sizde 2[/b]
Şâfiî doktrininde köpeğin satım akdine konu olması mümkün müdür? Neden?

Şâfiî doktrininde malın temiz olması gerekir. Köpek pis olduğu için mal
niteliğinde değildir. Dolayısıyla mülkiyete ve satım gibi, mülkiyeti nakleden
akitlere konu olamaz.

[b]Sıra Sizde 3[/b]
İslam hukukçuları kira akdini “menfaat” üzerinde gerçekleşen bir akit olarak
tasarladıklarına göre, kira akdi ile kiralayanın yetkisi yukarıdaki milk türlerinden hangisine girer?

Kira akdi sonucunda kiralayan kişi, kiralanan malın menfaatleri üzerinde
milk/aynî nitelikli bir yetki yani milku’l-menfaa elde eder. İslam
hukukçularının tasarımında bir işçinin kiralanmasında işçinin menfaatleri
üzerinde de aynı yetki söz konusudur. İslam hukuku iş (hizmet) akdini bir
kira sözleşmesi formunda ele alır. Zira bu akdin konusu da menfaattir.

[b]Sıra Sizde 4[/b]
S (Satıcı) kullandığı arabasını A (alıcı)’ya 15.000 liraya satıyor. Akit sonrası
S’nin hakkı 15.000 lira üzerinde, A’nın hakkı da araba üzerindedir. Bu iki
bedelden hangisi ayn, hangisi de deyn’dir. Yine hangisi misli maldır, hangisi
de kıyemi maldır, düşününüz.

Kullanılmış araba kıyemi bir maldır ve akitte ayn’dır. Arabanın bedeli olan
15.000 lira ise misli bir mal ve deyn’dir. Standart araba misli mal olsa da
kullanılmış olan mallar kural olarak misli olmaktan çıkar.

[b]Sıra Sizde 5[/b]
İslam hukukunun korumaya çalıştığı beş temel maslahattan biri mal’ı
korumaktır. Diğerlerinin neler olduğunu araştırınız.

İslam hukukunun tüm hükümleri nihayetinde belirli maksatları elde etmeye
yöneliktir. Bu maksatlar dinin, canın (nefsin), aklın, neslin ve malın
korunmasıdır. Malın korunması ilkesi, insanların mallar üzerindeki haklarının
hukuk tarafından garantiye alınması ile genel olarak topluma ait servetin
heder edilmemesi gayesine yöneliktir

[b]Sıra Sizde 6[/b]
Bir kişi malını satmak niyetiyle fiyat belirterek diğerine icapta bulunuyor. Bu
arada taraflar başka bir konuyla meşgul olmaya başlıyor ve ancak nispeten
uzun bir süre sonra karşı taraf icabı kabul ettiğini belirtse akit gerçekleşmiş
midir? Neden?

Burada akit meclisi bozulmuştur. Bu sebeple yapılan icap düşmüş, kabul
şeklindeki irade beyanı icap ile irtibat etmemiştir. Bu fasıladan sonra yapılan
kabul yeni bir icap gibidir ve ilk icabı yapan bunu kabul ederse akit kurulur.

[b]Sıra sizde 7[/b]
Mecelle’de bir satım akdinde, akit yapılıp mebî’ teslim edilmeden önce mebî’
üzerinde meydana gelen artışlar ve ortaya çıkan semerelerin müşteriye ait
olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, mesela satılmış olan ineğin kabz
öncesi doğan yavrusu müşterinin malı olduğu gibi, bir bahçe satıldığında kabz öncesi ortaya çıkan meyve ve sebze de müşteriye ait olur (md. 236). Bu maddede belirtilen hususu, akdin hukuki sonuçları ile nasıl ilişkilendirebilirsiniz?

Mecelle’deki bu madde bize satım akit yapıldığı anda akdin hükmünü derhal
doğurduğunu ve satılan malın, alıcıya tesliminden önce onun mülkiyetine
geçtiğini gösterir. Mebî’ alıcının mülkiyetine salt akitle geçtiği için o artık
kendi malıdır ve kişi kendi malındaki artışların da doğal olarak sahibidir.