Ünite 10: Mütevâtir, Âhâd, Zayıf ve Mevzû Hadisler - Sorularla Öğrenelim

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
[b]MÜTEVÂTİR[/b]
1. Mütevâtir hadis nedir?
Cevap: Mütevâtir sözlükte, araya zaman girmekle beraber
kesintiye uğramaksızın, devam etmek, birbiri ardınca
gelmek anlamındaki v-t-r kökünden gelmektedir. Bir hadis
terimi olarak mütevâtir şöyle tanımlanmıştır: “Yalan bir
haberi rivayet etme hususunda birleşmeleri aklın ve âdetin
kabul etmeyeceği kadar kalabalık râvîler topluluğunun
kendileri gibi bir topluluktan alıp naklettikleri, görülen ve
duyulan (his ve müşahedeye dayalı) bir olayla ilgili
hadislerdir”.

2. Mütevâtir hadis için başlıca şart nelerdir?

Cevap:
• Hadisin kalabalık bir topluluk tarafından rivayet
edilmesi ve bu topluluğun her nesilde tevatür
sayısının altına düşmemesi.
• Bu kalabalığın yalan üzerine birleşmelerinin
aklen ve âdeten mümkün olmaması.
• Haberi nakleden kişilerin o haberi bizzat
kaynağından işitmeleri veya olayı kendi
gözleriyle görmeleri.

3. Lafzî Mütevâtir hadis nedir?

Cevap: Bütün rivayetlerinde lafızları aynı olan yani, Hz.
Peygamber’in ağzından çıktığı şekilde bize ulaşan
hadislerdir.

4. Ma‘nevî mütevâtir hadis nedir?

Cevap: Râvîlerin, aralarında müşterek bir nokta olan
çeşitli hükümleri veya bilgileri ayrı ayrı lafızlarla
nakletmeleri şeklinde meydana gelen ortak manaya denir.
Yani aynı anlam değişik lafızlarla rivayet edilmiş
olmaktadır. Mesela Hz. Peygamber’in abdest alışını,
namaz kılışını, nasıl oruç tuttuğunu, nasıl haccettiğini
anlatan ibadetlere dair hadisler, Allah Resûlün’e Cennette
Kevser Havzı’nın verileceğine dair rivayetler ve insanlara
karşı davranışlarını bildiren farklı lafızlarla gelmiş pek çok
hadis mânen tevâtür dercesine ulaşmış rivayetlerdir.

5. Mütevâtir hadis’in bilgi değeri nedir?

Cevap: Mütevâtir haber, kesin olarak doğruluğu bilinen
haberdir. Dolayısıyla bir hadisin mütevâtir olması, onun
Hz. Peygamber’e ait olduğu hakkında bir şüphenin
bulunmaması demektir. Bu nedenle İslâm âlimlerinin
çoğunluğu, mütevâtir hadisin kesin bilgi ifade ettiği
görüşündedirler.

6. Mütevâtir hadisler konusunda eserler hangileridir?

Cevap: Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan
Suyûtî’dir (ö. 911/1505). O, elEzhâru’l-mütenâsire fi’lahbâri’l-mütevâtire
adındaki eserinde kendi şartlarına göre
mütevâtir kabul ettiği 113 hadis zikretmiştir. Daha sonra
bu kitabını Suyûtî, Katfü’l-Ezhâri’l-mütenâsire fi’lahbâri’l-mütevâtire
ismiyle özetlemiştir. Konuyla ilgili
şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma ise Muhammed b.
Ca‘fer el-Kettânî’nin (ö. 1345/1929) Nazmü’l-mütenâsir
mine’l-hadîsi’l-mütevâtir adlı eseridir.

[b]ÂHÂD HABER[/b]

7. Haber-i vâhid, nedir?

Cevap: Mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya
mütevâtir seviyesine ulaşmayan haber olarak
tanımlanmıştır.

8. İmam Şâfiî Âhâd haber konusunda meşhur eseri erRisâle’de
gösterdiği deliller bazıları nelerdir?

Cevap:
• İbn Ömer’den nakledildiğine göre Kubâ’da sabah
namazı kılınırken bir haberci gelir ve Hz.
Peygamber’e bir âyet indiğini, artık namazların
Kâbe’ye doğru kılınacağını bildirir. Önceden
Kudüs’e yönelerek namaz kılan Müslümanlar bu
haber üzerine Kâbe’ye yönelerek namaz kılmaya
başlarlar. Burada içlerinde Ensâr’ın fakihleri
bulunan Kubâ halkı Hz. Peygamber’den bizzat
duymadan bir kişinin getirdiği habere dayanarak
kıbleyi değiştirmişlerdir (Buhârî, “Ahbâru’lâhâd”,
1).

• Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Ben, Ebû
Talha, Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh ve Übey b.
Ka‘b’a hurmadan yapılmış şarap dağıtırdım. Bir
gün bir haberci geldi ve şarabın haram kılındığını
söyledi. Bunun üzerine Ebû Talha, Ey Enes! Kalk
ve şu şarap kabını kır, dedi. Ben de kalktım ve bir
taşla kabı kırdım.

• Hz. Peygamber pek çok sahâbîyi tek başına bir
yere elçi olarak göndermiş ve varacakları yere
ulaşınca onlara yaptığı tavsiyeleri tutmalarını
söylemesini istemiştir. Bu çerçevede Mus‘ab b.
Umeyr’i Medînelilere, Muâz b. Cebel’i Yemen’e,
Dıhye b. Halîfe’yi Rûm Meliki Herakleios’a,
Abdullah b. Huzâfe es-Sehmî’yi İran Kisrâ’sı II.
Hüsrev (Pervîz)’e, Amr b. Ümeyye ed-Damrî’yi
Habeş Meliki Necâşî’ye, Hâtıb b. Ebû Beltea’yı
İskenderiye Meliki Mukavkıs’a göndermiştir.

[b]ZAYIF HADİS[/b]

9. Zayıf hadis nedir?

Cevap: Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini
ya da birkaçını taşımayan hadislere zayıf hadis denir.

10. Zayıf hadisle amel konusundaki görüşler nelerdir?

Cevap:
• Hiçbir şekilde zayıf hadisle amel edilmez.
• Mutlak olarak amel edilir.
• Bazı şartlarla amel edilir.

11. Zayıf hadisle amel konusundaki alimlerin görüşü
nedir?

Cevap: Yahya b. Ma‘în, Müslim, İbn Hazm, Ebû Bekir
İbnü’l-Arabî gibi âlimlere göre ne helal, ne haram, ne de
amellerin faziletiyle ilgili konularda zayıf hadisle amel
etmek caiz değildir. Ahmed b. Hanbel’in amellerin fazileti
dışında da, helal ve haram kapsamına giren konularda
zayıf hadisle amel edilebileceği görüşünde olduğu
nakledilmiştir.

[b]MEVZÛ HADİS[/b]

12. Mevzû hadis nedir?

Cevap: Söylemediği veya yapmadığı halde
Hz.Peygamber’e -sallellahu aleyhi ve sellem- nispet edilen
söz ve işlerle ilgili haberdir. Bu tür bir habere hadîs
denmesinin sebebi, uydurma da olsa, şeklen bir sened ve
metne sahib olması ile uyduranın onun hadîs olduğunu
iddia etmesidir.

13. Hadis tarihinde görülen uydurma sebeplerinin
başlıcaları nelerdir?

Cevap:
• İslâm Düşmanlığı
• Irk ve Mezhep Yanlılığı
• Maddi Yarar Elde Etme Hırsı
• İslâm’a Hizmet Arzusu

14. Hadis uydurmanın başlıca yöntemleri nelerdir?

Cevap: Uyduranın bizzat kendisinin düzmesi veya
başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme. Bu
usullerden ikincisinde bilhassa filozof, sufi, tabip ve
hakîmlerin sözlerinden istifade edildiği görülmektedir.

15. Hadisin uydurma olduğunu gösteren bazı belirtiler
nelerdir?

Cevap:
• Râvîdeki Belirtiler
• Metindeki Belirtiler

16. Hadis uyduran râvîlerin tanınmasını sağlayan ilim
hangisidir?

Cevap: Cerh ve ta‘dîl ilmi adında hadis ilminin müstakil
bir dalı oluşmuştur.

17. Cerh ve ta‘dîl faaliyetleri ve mevzûat eserleri
çerçevesinde ortaya çıkan çalışma gurupları hangileridir?

Cevap:
• Genel olarak tenkide uğramış râvîleri, özel olarak
da hadis uyduran veya bununla suçlanan
kimseleri tespit edip tanıtmak. Bunun için yazılan
kitaplarda, tanıtılan kimselerin tenkide uğrayan
rivayetlerinden de örnekler verilir. İbn Hibbân’ın
Kitâbü’l-mecrûhîn’i ile İbn Adî’nin el-Kâmil
fi’ddu‘afâ’sı genel olarak tenkide uğramış
râvîlere dair yazılmış eserlerdir. Burhâneddîn elHalebî’nin
el-Keşfü’l-hasîs ammen rumiye bivaz’i’l-hadîs
isimli eseri ise sadece hadis
uyduranları tanıtmaktadır.
• Uydurma hadisleri tanıtmak. Bu maksatla da
değişik düzenlerde birçok kitap yazılmıştır. Hadis
tarihinde mevzû hadisleri müstakil eserlerde
toplama 273 faaliyetinin yaklaşık hicrî beşinci
asırdan itibaren başladığı söylenebilir. Mevzû
hadislerle ilgili eserlerin genel başlığı elMevzû‘ât’tır.
İslâm âlimleri mevzû hadisleri bir
araya getiren birçok eser telif etmişlerdir.
Aşağıda yaygın olarak kullanılan mevzûât
kitapları ele alınacaktır.

18. el-Mevzû‘ât kime aittir ,özelliği nedir ?

Cevap: Ebu’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin (ö. 597/1201)
uydurma olduğu tespit edilen 1850 haberi fıkıh konularına
göre bir araya getirdiği eseridir. Giriş kısmında
uydurmacılar, uydurma sebepleri hakkında bilgi
verilmekte men kezebe hadisinin varyantları üzerinde
durulmaktadır. Eserde haberlerin önce senedi ve metni
verilmiş, ardından senedde yer alan râvilerden kusurlu
olanların durumu açıklanmış, yer yer metin tenkidi
yapılmıştır. Ancak müellif bazı zayıf, hasen hatta sahih
hadisleri de eserine almakla eleştirilmiştir. Suyûtî’ye göre
eserde mevzû sayılmaması gereken 300 kadar hadis
bulunmaktadır. Suyûtî el-Leâli’l-masnû‘a fi’l-ehâdîsi’lmevzû‘a
adlı kitabını İbnü’l-Cevzî’nin söz konusu
eserindeki yanlışlıkları ortaya koymak amacıyla kaleme
almıştır.

19. Tenzîhu’ş-şerî‘a kime aittir?

Cevap: İbn Arrâk (ö. 963/1556) tarafından telif edilen
eserin tam adı Tenzîhu’ş- şerîati’l-merfû‘a ani’l-ahbâri’ş-
şenî‘ati’l-mevzû‘a’dır.

20. Hangi maksatla ve hangi konuda uydurulmuş olursa
olsun mevzû hadisler dinin bünyesinde ve Müslümanların
hayatında birçok tahribat yapmıştır, bu tahribatlar
nelerdir?

Cevap:
• Hadis âlimleri daha faydalı bilgiler için
harcayacakları zamanı, uydurma hadisleri tespit
etmek ve onlarla mücadele etmek için
harcamışlardır.
• Bazı mevzû hadisler helali haram, haramı helal
göstermek suretiyle dini hükümleri tahrif
etmiştir.
• Uydurma hadisler Müslümanlar arasındaki
ayrılığı ve çatışmayı kö- rüklemiştir. Bu
parçalanma arttıkça her grup kendini haklı
gösterecek daha çok hadis uydurmuştur.
• İslâm dinini kabul etmeye eğilimli olanları ve
cahil Müslümanları dinden soğutmuştur.
• Sözde, Müslümanları dine teşvik etmek ve onları
kötülüklerden uzaklaştırmak maksadıyla
uydurulan sözler, ya yaptığı en küçük iyiliğe
güvenerek Müslümanları tembelliğe teşvik etmiş
ya da günahlarının affedilmeyeceği düşüncesiyle
onları ümitsizliğe düşürmüştür.
• Dünya sevgisi, kadın, mal, evlat aleyhinde
uydurulmuş hadislerin tesiriyle Müslümanlar,
dünyayı bir kenara bırakmışlar, Allah’a giden
yolda engel olur düşüncesiyle mal, mülk, evlat ve
aileyi terk ve ihmal etmişlerdir.
• Uydurma hadisleri vaaz ve nasihatlerine sermaye
yapan kıssacılar halkın, cahil, tembel ve
anlayışsız kalmasına büyük çapta sebep
olmuşlardır.