Türk-İslâm Edebiyatı kavramının iki boyutu vardır: Birincisi, bu alanda ortaya çıkan edebî eserleri; ikincisi ise, bu edebî eserleri inceleyen edebiyat bilimini ifade eder. Edebiyat eseri, her şeyden önce bir sanat eseri olması sebebiyle, onun kendine mahsus (öznel), sübjektif ve gerçeğimsi (kurgusal) bir dili varıdır. Bu dil, bilimin araştırmaya, incelemeye ve gözleme dayalı gerçeklik ifade eden dilinden farklıdır. Edebiyat bilimcileri ve eleştirmenler, bu iki farklı dilin ilişkisini değerlendirmişlerdir. Bazıları bu iki dilin bir araya gelemeyeceğini, dolayısıyla edebî eserin bilimle herhangi bir ilişkisinin olamayacağını ileri sürmüşlerdir.
Kimi edebiyatçılar ise, edebî eserin ilmi kaynaklardan ve bilimsel tespitlerden yararlanacağını söylemişlerdir. Hatta edebî eserin, ilmi kanaatleri ve bilimsel sonuçları geniş kitlelere tanıtacağını, ona meş- ruiyet kazandıracağını ve kültürel bir değere dönüştüreceğini düşünenler de vardır.
Türk-İslâm Edebiyatı, hedefi olan bir edebiyattır. Bilgiye dayalı edebî eserlerin yanında, hikemî tarzda didaktik eserler de yazılmıştır. Kur’an tercümeleri, Hadis tercüme ve şerhleri, Siyer-i Nebiler, Mirâciye, Menâsik-i Hac ve Akâidnâme gibi türlerde görüldüğü gibi, doğrudan doğruya İslâmi ilimlerle alakalı edebî eserler yazılmıştır. Bu türden eserlerin, öncelikle Tefsir, Hadis, İslâm Tarihi, Fıkıh ve Kelâm gibi İslâmî ilimlerin kaynaklarından ve kavramlarından yaralanarak yazıldığı bir gerçektir. Bunlardan başka, gö- rünürde her hangi bir temayı öğretme amacı olmayan lirik şiirler, sosyal ve siyasi konuları tasvir eden eserler, devlet erkânına sunulan kasideler ve aşk hikâyelerini konu edinen mesneviler gibi sanat yönüyle öne çıkan edebî eserlerde de temel İslâmî ilimlerin ve devrin ilim anlayışının izleri görülebilir. Bu demektir ki, Türk-İslâm Edebiyatı içerisindeki edebî eserlerin bilimlerle iliş- kileri iki açıdan izah edilir:
1. Sanatkâr, dönemin ilimlerini, edebî form içerisinde manzum ve mensur telif etmiştir.
2. Sanatkâr, dönemin ilim ve bilim anlayışından yararlanmış ve bunların kavramlarını estetik değere dönüştürerek kullanmıştır. Türk-İslâm Edebiyatı, İslâm ilim ve kültür ortamının içinde doğmuştur.
Bu edebiyata hayat veren sanatkârın varlık ve güzellik anlayışı, dünya tasavvuru, hayat algısı ve estetik telakkisinde Tasavvuf ve İslâm Felsefesi’nin derin izleri görülür. Kur’an ve Hadisler, sanatkârın tercüme, iktibas ve telmih gibi sanatlarla müracaat ettiği temel kaynaklardır. Bu temel kaynaklardan başka, Hz. Peygamber’i, dönemini, ailesini ve dört halifeyi anlatan ve mucizeleri nakleden İslâm Tarihi (Siyer-i Nebî) ve diğer peygamberlerin hayatlarını anlatan Kısâsu’l-enbiya türü eserler sanatkârın sıkça başvurduğu kaynaklardır.
Aynı zamanda herhangi bir şiirde, eski kültürlere, efsane ve mitlere ait bilgiler veren tarih ve halk kitapları, dönemin sağlık anlayışını ele veren tıp kitaplarıyla tabiat bilgileri, gelenek ve göreneklerin tasviri, savaş ve cenk bilgisi, atçılık ve okuçuluk gibi devrin spor anlayışını ele veren bilgiler ve tarihi hadiselerin izine rastlamak mümkündür. Ayrıca bu dönem eserlerde, kimi uydurma (bâtıl) ve doğru (hakîkî) bilgiler içeren kimya, simya, nücûm, zâ- yiçe, reml, sihir, tılsım, kıyâfet ve mûsikî gibi ilimlerin kavramlarını ve bilgilerini de bulabiliriz.
Türk-İslâm Edebiyatı’nın metinlerinin bir bölümü, dinî-edebî türler olarak bilinen, satır arası veya manzum Kur’an tercümeleri, Kırk Hadis, Hilye-i Şerîf, manzum ilmihal, akaidnâme, Kâbe-nâme, Siyer-i Nebî, Tasavvufnâme ve pendnâme gibi doğrudan doğruya dinî, ahlâkî ve tasavvufî konuları ele almaktadır. Bunlardan başka, cenknâme, sihhatnâme ve kıyâfetnâme gibi tarih, sağlık ve ilm-i kıyâfet konularını anlatan eserler de yazılmıştır.
Edebiyat bilimi olarak Türk-İslâm Edebiyatı, hem geleneksel hem de modern bilimlerle ilişkilidir. Edebiyatçı, sanat eserini analiz edebilmek için eserin yazıldığı dönemdeki bilgi anlayışını ve ilimleri dikkate almak durumundadır.
O, analizleri, kendi döneminin dil ve anlayışıyla takdim edebilmek için de filoloji, tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi bilimlerin kuram ve kavramlarına aşina olmalıdır.
|