Sorumluluk (Mesuliyet) Kuramı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Sorumluluk (Mesuliyet) Kuramı
« : 30 Ocak 2018, 12:55:08 »
Sorumluluk kuramı, yararlılık kuramı kadar insan merkezci ve faydacı
değildir. Çevremizdeki varlıklara, bizim faydamıza olup olmamaları
açısından ziyade, onların hakları ve bizim de onlara karşı ödevlerimiz,
görevlerimiz, yükümlülük ve sorumluluklarımız açısından bakmayı esas alır.

Herhangi bir şeye, bize faydası açısından bakmakla, bizim ona karşı
sorumluluklarımız açısından bakmak, elbette bir değildir ve ikincisi
birincisinden daha üst düzeyde bir bakıştır. İnsan kendisine verilen her türlü
nimetten ve dolayısıyla bunların önemli bir kısmını oluşturan çevreden
Allah’a karşı sorumludur ve bu konudaki davranışlarından dolayı sorguya
çekilecek, eylemlerine uygun düşen mükafat veya mücazat ile karşılaşacaktır.
Bu konuda var olan pek çok ayetten sadece bir kısa örnek vermek yeterlidir:

“Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz.”
(Tekasür/102: 8) İnsan sahip olduğu nimetlerden ve ilişki içinde olduğu öteki
varlıklardan sadece Allah’a karşı değil kendi vicdanına karşı da sorumludur
ve onu vicdanı da er veya geç sorguya çekecektir: “Kitabını oku, bugün,
hesap görücü olarak sen kendine yetersin.” (İsra/17: 14)

Sorumluluk kuramı ile ilgili olarak da iki temel ilke dikkati çekmekte
veya öne çıkmaktadır. Aşağıda göreceğimiz üzere bunlara, “emanet ilkesi” ve
“hilafet ilkesi” demek mümkündür. Çevre bize emanettir ve bu emaneti
koruyup ona hıyanet etmemek bizim görev ve sorumluluğumuzdur. Ayrıca,
sorumluluğumuz sadece emaneti korumakla bitmemekte, onun korunması ve
imarında Allah’ın halifesi olmak, daha üst düzeyde görev ve sorumluluklar
da yüklemektedir. Yararlılık ve sorumlulukla ilgili bu ilk iki kuram, İslâm
çevre etiği ile ilgili temel ilkeleri kapsamaktadır. Bunların ilkelerine
uyulduğunda Batı çevre etiğinde yüzeysel ekoloji veya koruma etiği denilen
kuramlardaki etik gereklilikler karşılandığı gibi ötesine de geçilmektedir.
Bununla birlikte, İslâm çevre etiğinin daha ileri düzeyi oluşturan iki
kuramından daha söz etmek mümkündür. Üçüncü düzeydeki kuram
erdemlilik kuramıdır.