Müşriklerin Hz. Peygamber’e Suikast Girişimi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Mekkeli Müslümanların Medine’ye hicreti, Kureyşli müşriklerin kısa sürede
işin ciddiyetini anlamalarını sağladı. Hz. Peygamber’in hicret etmesi, onlar
için büyük sorunlar doğurabilirdi. Meseleyi müzakere etmek amacıyla
Dârünnedve’de bir toplantı yapıldı. Toplantıya Kureyş’in bütün boyları
katılmadı. Katılımcı kabileler, daha önce meydana gelen, Mekke’deki
görevlerin dağıtılması gibi ihtilaflar sırasında gerçekleştirilen ittifakların
şekillendirdiği tarafgirlikle burada bulunmuşlardı. Abduşems, Nevfel ve Esed
boyları dışında kalan Abdüddâr, Mahzûm, Sehm ve Cumah boyları
Mekke’deki görevlerin dağıtımı sırasında Abdüddâroğullarını destekleyen elMutayyebûn
grubunu oluşturan kabilelerdir. Abdüşems ve Nevfel kabileleri,
Hâşimoğullarının akrabaları olmalarına rağmen daha önce aralarında vuku
bulan gerginlikler nedeniyle onlara karşı bir tavır almışlardı.
Nevfeloğullarından üç kişinin toplantıya katılması, ilginç bir durumdur.
Bunlardan biri Mut‘im b. ‘Adî’nin oğlu Cübeyr b. Mut‘im, biri kardeşi
Tu‘ayme b. ‘Adî, diğeri ise amcasının oğlu Hâris b. ‘Âmir b. Nevfel’dir. Hz.
Peygamber’e koruma verdiği halde Mut‘im’in yakınlarının bu toplantıya
katılması, bir çelişki gibi görünmektedir. Muhtemelen bu sırada Mut‘im b.
‘Adî vefat etmiş olduğu için yakınları, korumaya aykırı bir tutum takınmış
olabilirler.

Görüşmenin temel konusu Hz. Peygamber’in nasıl etkisiz hale
getirileceğiydi. Kur’ân’da, bu görüşmeye şu ayette değinilmektedir: “Hani
kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke'den) çıkarmak için
tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah
tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfâl 8/30).

Hz. Peygamber’in hapse atılması ya da sürülmesi yönündeki öneriler,
kabul görmedi. Kesin çözüm olarak görünen tek yol, öldürülmesiydi. Fakat
bunu gerçekleştirmek kolay değildi. Zira Hâşimoğullarından birisinin
öldürülmesi, Mekke’de önü alınamaz düşmanlıklara ve kan davalarına sebep
olabilirdi. Bunun için Ebû Cehil’in önerisiyle her kabileden güçlü bir gencin
bu iş için görevlendirilmesine karar verildi. Böylece Hâşimoğulları bütün
kabilelerden intikam alamayacakları için diyeti kabul ederek barış yapmak
zorunda kalacaklardı.

Suikast kararı alındığı sırada Hz. Peygamber’e hicret izni verildi.
Müşriklerin Hz. Peygamber’e suikast düzenlemeye karar vermeleriyle hicrete
izin verilmesinin aynı zamana denk gelmesi, Hz. Peygamber’in Mekke’de
mücadele etme imkânını sonuna kadar kullandıktan sonra başka bir yol
kalmadığında hicretine müsaade edildiğini söylememize imkân vermektedir.