Dedesi Abdülmuttalib’in Vefatı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Dedesi Abdülmuttalib’in Vefatı
« : 14 Ocak 2018, 15:22:50 »
Abdülmuttalib, çok sevdiği ve genç yaşta kaybettiği oğlu Abdullah’ın değerli
hâtırası olan Hz. Muhammed’e büyük özen gösteriyordu. Çocuklarına
göstermediği sevgiyi ona gösteriyor, onsuz sofraya oturmuyor; Hamza dahil
kendi çocuklarına dahi gelenek gereği müsaade edilmediği halde onu zaman
zaman Kâbe duvarının gölgesindeki minderine oturtuyordu. En genç üyenin
kırk yaşlarında olduğu Dârünnedve’deki toplantılara başkanlık ederken
yanına alıyor; bütün davranışlarıyla ona baba şefkati ve sevgisinin eksikliğini
hissettirmemeye çalışıyordu. Çocuklarına ve dadısı Ümmü Eymen’e ona
karşı titiz davranmaları için öğütler veriyordu. Yağmur duasına çıkılacağı
zaman özellikle yanına alıyor, bazan kayıp bir şeyin bulunması için ondan
yardım istiyordu. Bir keresinde ise Hz. Muhammed kaybolmuş, uzun
aramalardan sonra bulunmuştu. Abdülmuttalib torununu gözyaşları içinde
şefkatle kucakladı ve “Oğlum! Seni bulamayacağım diye o kadar korktum ve
üzüldüm ki, hayatımda hiçbir şeye bu kadar üzülmedim. Artık ne olursa
olsun seni hiçbir yere yalnız göndermeyeceğim; seni asla yanımdan
ayırmayacağım”.

Yaşı seksenin üzerinde olan Abdülmuttalib, torunu Muhammed sekiz
yaşına geldiğinde bakım ve himayesini amcası Ebû Tâlib’e verdikten kısa bir
süre sonra vefat etti. Daha sonra Hz. Peygamber’e “Dedeniz
Abdülmuttalib’in ölümünü hatırlıyor musunuz?” diye sorulduğunda “Evet.
Ben o zaman sekiz yaşında idim” demiştir. Dadısı Ümmü Eymen de
“Abdülmuttalib vefat ettiğinde Resûlullah’ı dedesinin divanının yanında
ağlarken görmüştüm” diye anlatmıştır.