Edebiyat ve Hobi
Pages: 12
Elif gibi... By: Elif_dem Date: 02 Mayıs 2008, 08:23:53
Bu melal bir kara gecenin iniltisinden…Bu sesi sokağı çınlatan savt perdenin yırtıldığı yerdir…Varsa mecalin ey gönlüm diyorum;Elif gibi ol mütevazi…Hani seni süzerler adına onur derler..seni bir talihe sürerler baht beklerler… Sen nun’da kalem ol…Kalem de kelam…sen ünsiyetsin…Sen mütekellim nurdan incilerde birbirine manaları bağlayan sessin…

Şimdi yıldızları bağla düşmesin…Bir Yakubi hasret var…Bir kuyu var Yusufluk…Bir göz yaşı var handan…Bir sabır var bilmem kaç arşınlık…Kerbela derler elemim en kederlisine…Bir ihraktan söz ederlerken mecnuna isnad ederler…Bir güzellik varsa adına Leyla derler…Dönülecek bir şey varsa bırak dönsün Mevleviler…Ya diğer dönüp görünmeyenler…Sen başını İmame tut..Sen bir ol birsin..Ayakların eğilsin sadece belki bize değersin…

Rüzgarla beraber kalk…Toz dumana karışsın..Bir silkelen, silkelen ki ;ne düşecekse düşsün…O benim peykimdir muamması karartı olsun efkarımda.. Sönecek olan sönsün… Sözün namusu doğruluğu… Hayâsı yararlısı… Ciddiyeti temkin dikkat veresi… Umud yanı vaka-i meşumu yâd etmeyesi, hep ileri bakası…


Ey kalbi dest’de gezer yaren…O billur sağnakta incinir…Bu yağanlar temenni…O çisi olmaz teselli…Sen türabi bir sükun bul…Uzat duanı boşluk zannına…Altı kandili var bu sırçanın Altı bin altı yüz atmış altı hükmünde…Biri bir…Biri birler için de bir…Biri o birleri tazammun eden dörtten en bir…Diğeri nurlara bürünmüş ruhlar biri kader biri hayır biri şer…Biri şehadetten bir sada; dört büyükten bir aziz bir şeref bir namusu ekber.Mi’raç’dan yadigar cibrilden tazimler tekbirler…


Şimdi o her şeyi aciz bırakan mu’cizeler…Bebeklerin kokusunda…Onlar bir neyin en son tizinde…O tüyleri ışıl ışıl olanlar…O mini mini yavrular…o ölümün rengine bürünmüş sarı yapraklar ardında..Güzelmi güzel…

Ne meydanlar var ciğerşiken ;amma Zeynelabidinler biçilir…Ne mahbublar var kalb-i garip vedud aynaları seçilir…Ne marziyat var beşerde ..ilahi hükümler için İmamlar seçilir…İmamlara yaren evlad-ı beyt-i Geylaniler tutar nefesleri…Alem lerzede bir cazibedarın cezbiyle suretler nesc edilir….

Elif;sen eğil hurma dalı gibi ..kamerde bir uç ol…Elimizi tut…Bir bab’a getir bizi…Kayıtlı kalalım bileklerimizden..Çözülene kadar öyle duralım…Elif senden yana bir elifte biz olalım…

“Hu”akreb’ül karip’ten de karip…Yad’a Aşk olsun…Elif gibi…..her lahzada meşk…

Ynt: Elif gibi... By: Elif_dem Date: 02 Mayıs 2008, 08:26:51
Elif gibi olmak. Şu yuvarlak dünyaya inat dimdik durmak.Doğru olmak ve dosdoğru yürümek patika yollarda.Bir başak gibi salınmak nazlı nazlı rüzgarla.Minareyi andırır suretiyle her daim şahadeti vurgulamak.

Elif olmak; kar tanesi kadar soğuk, bir o kadar narin olmak.

Elif olmak; Hırçın dalgalar kadar asi, durgun sular kadar mağrur olmak.

Elif olmak; Güneş kadar yakıcı, bir o kadar aydınlık olmak.

Elif olmak; Başı çekmektir.zorluklara, sıkıntılara dur deyip her yerde her suretle ve her daim “işte buradayım” diyebilmektir.

Ve işte buradayım diyerek varlığını zirveye ulaştırıp ALLAH lafzına yaşam vücudunu giydirebilmektir.

Tırtıl olarak halk olmak ve tırtıl olarak düşmek yollara.ufuklara ulaşmak için, yaradılışın özündeki gayeye ulaşmak için ve bir gün kelebek olarak aydınlık geleceğe ulaşmak için.Dedik ya elif gibi olmak diye, sürünerek dahi olsa hedefine dosdoğru yürümek.Güneşli güzel günlere kanat açmak.

....

Elif olmak; bilinmez diyarların bilinmez yollarından geçerek Kafdağı’na ulaşmak.Dahası Kafdağı’nı da aşıp arkasındaki bilinmezliklere ulaşmak.

Tüm yoklukları içine çekmek, acıyı,derdi,tasayı silmek ve hayata mutluluk serpmektir elif olmak.

İçine giren bir kum tanesinin verdiği ızdırapla kavrulmak ve istiridye olmanın verdiği çaresizlikle göğüs germek ve savaşmak .Gitgide büyüyen acılara karşı dayanmak.Dayanmak ve acıları güzelliklere çevirmek.

Ve bir inci var edebilmek, kum tanesini inciye dönüştürebilmek.Lüzumsuzken ona paha biçilemez bir değeri yükleyebilmektir elif olmak.

Elif olmak; Sarp kayalarla örtülü uçurumların kenarında açan bir çiçek olabilmek ve hayatı enginlerden seyretmek.

Elif olmak; Bir arı gibi her çiçege konabilmek ve her çiçekten bir pay alabilmektir.

Elif olmak; Karanlıklara kamer gibi parlayabilmektir.

Elif olmak; Akıntıya karşı kürek çekebilmektir.

Elif olmak; Kuru topraklarda yeşerebilmektir.

Elif olmak; Baharla coşabilmektir.

Elif olmak; Hayata anlam verebilmektir.

Elif olmak; Elif olarak var olabilmek, elif olarak öle bilmektir.Elif olarak yaşayabilmek ve her daim ELİF olarak kalabilmektir.

Ynt: Elif gibi... By: Elif_dem Date: 02 Mayıs 2008, 08:41:57
 
Elif olmak zordur
                              Çünkü elif olmak

                              Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
                              Dik ve önde
                              Belki acıyla
                              Ama vazgeçmeden durmanın
                              Dünya ne kadar dönerse dönsün
                              Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
                              Kaç silah varsa elife çevrilir
                              Elif hep olduğu yerdedir
                              Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
                              Zordur elif olmak
                              Elif olmak hep vurulmaktır
                              Elif olmak yalnızca elif olmaktır
                              Ne B, ne T, ne S
                              Elif
                              Yalnızca elif
                              Elif demeden hiçbir şey denilemez
                              Ben elif dedim
                              Artık her şeyi söyleyebilirim
Mevlana İdris

Ynt: Elif gibi... By: Elif_dem Date: 02 Mayıs 2008, 08:47:33
Şimdi lâl zamanı....
Kapat gözlerini..
Kuyularda inleyen binlerce Yusuf'u saklıyorum...
Sen ise sevdamızı demlemiş yavru ceylanlara içermektesin...
Susuyorum Yunus'un dizlerine çökerek...
Seni anıyorum Süleyman evrâdında...
Sen ise dualarına beni katıp binlerce " lâm " iniltisine " Elif'i " katıyorsun...
Yanıyorsun Mecnun'a yanan Leylâ gibi...
Susuyorsun Yusuf’a susayan Züleyhâ gibi...
Kanatıyorsun yüreğini korkusuzca bıçağa boynunu vuran Esmâ gibi...
Durma şimdi...
Ellerini aç gökyüzüne bir dua gibi...
Yağ bozkırlarıma bir deryâ gibi...
Boynunu bükme sakın...
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini.."
Nun " gibi dik dursun başın..
Eğme diyorum sancağını..
Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa.Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne sürgün edilse de vuslatımız...
” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa...
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında...
Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır..
Bırak aksın kanımız..
Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce " umut " inkişaf etsin...
Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin...
Her hasret cığlığı gömlegimizden damlasın...
Ynt: Elif gibi... By: Elif_dem Date: 02 Mayıs 2008, 08:50:59
Elif gibi olmak.
Şu yuvarlak dünyaya inat dimdik durmak.
Doğru olmak ve dosdoğru yürümek patika yollarda.
Bir başak gibi salınmak nazlı nazlı rüzgarla.
Minareyi andırır suretiyle her daim şahadeti vurgulamak.

Elif olmak;
Kar tanesi kadar soğuk, bir o kadar narin olmak.

Elif olmak;
Hırçın dalgalar kadar asi, durgun sular kadar mağrur olmak.

Elif olmak;
Güneş kadar yakıcı, bir o kadar aydınlık olmak.

Elif olmak; Başı çekmektir.zorluklara, sıkıntılara dur deyip her yerde her suretle ve her daim “işte buradayım” diyebilmektir.

Ve işte buradayım diyerek varlığını zirveye ulaştırıp ALLAH lafzına yaşam vücudunu giydirebilmektir.

Tırtıl olarak halk olmak ve tırtıl olarak düşmek yollara.
Ufuklara ulaşmak için, yaradılışın özündeki gayeye ulaşmak için ve bir gün kelebek olarak aydınlık geleceğe ulaşmak için.
Dedik ya elif gibi olmak diye, sürünerek dahi olsa hedefine dosdoğru yürümek.
Güneşli güzel günlere kanat açmak.

....

Elif olmak; bilinmez diyarların bilinmez yollarından geçerek Kafdağı’na ulaşmak.
Dahası Kafdağı’nı da aşıp arkasındaki bilinmezliklere ulaşmak.

Tüm yoklukları içine çekmek, acıyı,derdi,tasayı silmek ve hayata mutluluk serpmektir elif olmak.

İçine giren bir kum tanesinin verdiği ızdırapla kavrulmak ve istiridye olmanın verdiği çaresizlikle göğüs germek ve savaşmak .
Gitgide büyüyen acılara karşı dayanmak.
Dayanmak ve acıları güzelliklere çevirmek.

Ve bir inci var edebilmek, kum tanesini inciye dönüştürebilmek.
Lüzumsuzken ona paha biçilemez bir değeri yükleyebilmektir elif olmak.

Elif olmak;
Sarp kayalarla örtülü uçurumların kenarında açan bir çiçek olabilmek ve hayatı enginlerden seyretmek.

Elif olmak; Bir arı gibi her çiçege konabilmek ve her çiçekten bir pay alabilmektir.

Elif olmak; Karanlıklara kamer gibi parlayabilmektir.

Elif olmak; Akıntıya karşı kürek çekebilmektir.

Elif olmak; Kuru topraklarda yeşerebilmektir.

Elif olmak; Baharla coşabilmektir.

Elif olmak; Hayata anlam verebilmektir.

Elif olmak; Elif olarak var olabilmek, Elif olarak öle bilmektir.

Elif olarak yaşayabilmek ve her daim ELİF olarak kalabilmektir.

Ynt: Elif gibi... By: sevgi Date: 02 Mayıs 2008, 10:17:02
ÇOK GÜZEL Bİ PAYLAŞIM.TEŞEKKÜRLER

Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 15:27:33


Dostum, “elif” olmayı dilemişim sanırım bir vakt-i seherde, bir cesaretle….
Zor(luğunu) bilmemişim o zamanlarda; dilemişim..
Yar’in huzurunda bir “elif” misali durabilmeyi dilemişim;
Oysa şimdilerde dizlerimin bağı çözülür; diz çökerim..
Be’ye meylederim; “başlasın bu cümle artık!” derken yine “elif” misali kalıveririm bir bir’in huzurunda..
Yine zorlukla, yalnızca, yalın-ca…

“Elif” olmak zor imiş!

Ama her elif’in yanında akvâ olan’ın yardımı, yar’lığı var imiş! !

Dostum, bilir misin “elif “ olmaya talip olmak nedir,
Bilir misin insan nasıl “elif” olur?
Dilersin O’ndan sadece O’nun yarlığını, dilenirsin…
O’nun kucağından başka mekânlar sana soğuk gelir,
Üşürsün bir ağustos sıcağında..yürüdüğün yollar sana yabancı gelir;
Bildik mekanlar sıkar seni..
Tanımadığın sîmalar sana âşina gelir,
Tanımadığın kişiler senin niyazına girer; tanıdıkların ise yabancı
Nazarlarla bakarlar sana. hikmetine eremediğin hallerle örülür hayatın;

Susmayı seversin; sükûtu seversin;
Sükûtu hâl edinenleri seversin…

Dostum, bilir misin, “elif” bağlanmaz kendisinden sonraki harfe…
Sadece kendinden önceki harfe bağlanır; en önceki’ne belki de..
Sen, dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın..
Sanırsın ki o zaman üzerindeki zorluklar kalkacak;
Ama herkes yüklenir üzerine..
Yardımsız yar’lar doluşur dünyana..
”yardımıyla gelen yar” gitti diye…

Aklımın al(a)madığı hallerin eteğinde gezinir dururum;
Belki aklım acziyetiyle susabilmeyi öğrenir diye..
Başımı tâ yüreğime kadar eğer, dinlerim o kısık fısıltıyı şimdilerde…
…yüreğim dünyadaki kimsenin isminde titremez; bu belki de lütuftur,
Yar’dandır … bu, belki de “elif “olmanın gereğidir.

“Elif” olmayı dileten de “var” imiş dostum;

“Yar” olmayı dileyen imiş…

Aşkta tıpkı ELİF gibidir isminde gizlidir ama okunmaz
o olmadan da besmele sese gelmez o her şeyin içindedir hiç bir şeyde görünmez…

(HZ..MEVLÂNA)

ELİF okuduk ötürü
Pazar eyledik gotürü
Yaratılanı hoş gör
Yaradandan ötürü..

(YUNUS EMRE)
Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 15:44:15


Adım Elif olmalıydı; zira;
Elif, vazgeçmemenin adıdır.
Herşeye rağmen fani dünyada tutunmaya çalışmaktır.
Tüm dünya gözüne karanlık olduğunda, içini aydınlatır,
yolun sana bilinmez olduğunda, yolunu gösterir..
Elif, sona geldiğini düşündüğünde, sonu olmayandan geldiğini hatırlatır.
Nokta'nın uzamış halidir Elif. Yani onun aslıdır Nokta.
Nokta ki O'nu simgeler, varlıktır.
Elif ise oluştur, varlığı konuşturur.
Yani O'ndandır Elif. O'ndan oluşu simgeler.
Dostum, bilir misin, "elif" bağlanmaz kendisinden sonraki harfe..
Sadece kendinden önceki harfe bağlanır; en önceki'ne belki de..
Sen, dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit "elif" olmaz adın..
Sanırsın ki o zaman üzerindeki zorluklar kalkacak;
Ama herkes yüklenir üzerine..
Yardımsız yara'lar doluşur dünyana..
"Yardımıyla Gelen Yar" gitti diye"


Alıntı
Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:02:56


Bir gün “ELİF” olmayı dilemişim sanırım, bir vakt-i seherde, bir cesaretle, zorluğunu bilmemişim o zamanlarda; dilemişim. “Yar”ın huzurunda bir 'ELİF' misali durabilmeyi dilemişim. Oysa şimdilerde dizlerimin bağı çözülür. Diz çökerim, “Be”ye meylederim. 'Başlasın bu cümle artık! ' derken yine 'ELİF' misali kalıveririm. Bir Bir'in huzurunda yine zorlukla, yalnızca, yalınca; 'ELİF' olmak zor imiş! Ama her ELİF 'in yanında Akva Olan' ın yardımı, Yar'lığı var imiş!

Bilir misin 'ELİF 'e talip olmak nedir bilir misin? İnsan nasıl 'ELİF' olur? Dilersin O'ndan sadece, O'nun Yar’lığını, dilenirsin. O'nun yakınından başka mekânlar sana soğuk gelir, üşürsün. Bir ağustos sıcağında yürüdüğün yollar sana yabancı gelir. Bildik mekânlar sıkar seni. Tanımadığın simalar sana aşina gelir. Tanımadığın kişiler senin niyazına girer. Tanıdıkların ise yabancı nazarlarla bakarlar sana. Hikmetine eremediğin hallerle örülür hayatın. Susmayı seversin, sükûtu seversin, sükûtu hal edinenleri seversin.

Bilir misin, 'ELİF' bağlanmaz kendisinden sonraki harfe. Sadece kendinden önceki harfe bağlanır. En önceki'ne belki de. Sen başkalarına sıkıca bağlandığın vakit 'ELİF' olmaz adın. Sanırsın ki o zaman zorluklar kalkacak; ama herkes yüklenir üzerine. Yardımsız Yar'lar doluşur dünyana. 'Yardımıyla gelen Yar' gitti diye. Aklımın alamadığı hallerin eteğinde gezinir dururum; belki aklım aczi yetiyle susabilmeyi öğrenir diye. Başımı tâ yüreğime kadar eğer, dinlerim o kısık fısıltıyı şimdilerde.

Şimdilerde 'ELİF' der susarım; elimi bileğime koyar dinlerim nabzımı. Atışları, dünyadaki hiç kimsenin isminde artmaz, yüreğim dünyadaki kimsenin isminde titremez; bu belki de lütuftur, Yar'dandır bu, belki de 'ELİF ' olmanın gereğidir.
-Allahu a'lem- 'ELİF' olmayı dileten de 'Yar' olmayı dileyen değil midir?
Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:03:52
ELİF Gibi Olmak
ELİFle başlar Kur'an okuduğunda.
ELİF olmak doğruluktur yaşadığın her olayda.
ELİF olmak dik duruştur olan her yanlışlığa.
ELİF olmak adam olmak demektir hakkıyla.
ELİF olmak gerilip koşmak olmalı Hayır’a.
ELİF olan değer katar yanındaki sıfıra.
ELİF gibi dosdoğru her an olamasam da...
ELİF gibi doğrula biliyorum nasıl olsa...


Kadir Özdemir

Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:04:47
Ne hoş yazı Elif
Hem ne güzel te’lif
Elif kalbde değilse
Ha Elif, ha LâmElif.

Kelbe kemik kâfi
Fakire ekmek kâfi
Ârife târif değil
Elif’i bilmek kâfi

En hoş harf Elif bana
Elif dostu târif bana
Elif’in her bir dostu
Kıymette ârif bana

Elif ile gece
Ârife eğlence
Dostun dilince
Elif ne hoş hece.


Gönle târif olmaz
Zira Elif mekanıdır
Elif târife sığmaz
Bu ârif imkanıdır.

Nice kitab okusan
Sanma bir hâlettesin
Elif’i bilmez isen
Azim bir cehâlettesin.


Alıntı
Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:05:52
--------------------------------------------------------------------------------

Elif’e en yakışan yere gelince…
Lafzatullah’ın başından bize gülümsemede…
Güzellik, minarelerin elif elif salınışı gökyüzünde

Elif… Yârin boyunun selviye benzetilişi
Evet, kimi zaman “Elif” boyu “Leyla”nın
Yanağındaki ben noktası “be”nin
Sevgili de tüm tezahürü “Elif-be”nin

Elif… Bilmece… Tek harf… İki hece…
Elif isim değil, isimden öte…


Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:06:36


İnce bir elif... Nefsin elinde inceden bir elif duruyor. İnceden, hem de nâzenin, hem de pek mühim bir elif. Yerden başlayıp, göğe doğru uzanan bir elif. Bir nokta ile başlayıp semâya doğru kırılmadan, eğilmeden dimdik uzanan bir elif.

Boynunu bükmeden nazenin duruyor elif. Nefsin elinde kâinatın tılsımını açabilecek mühim bir anahtar duruyor… Nefsin elinde inceden bir elif: Ene. Ene kelime olarak; ben, benlik anlamlarını ifade eder.

Fakat mahiyetinde geniş anlamlar barındırır. Ene, insanın mânevî varlığının en küçük yapı taşı hükmündedir. Onu ne üzere kullanırsan, seni kullandığın maksat üzere geliştirir. Hayra kullanırsan hayra erişir; Hakk’a erersin. Tam aksi kullanırsan hayırdan uzak düşersin. Ene içinde kaybolur; enen de boğulursun. Ene çizgisinde ben merkezci giden bir insan, sadece kendi nefsini düşünür. Gurura, kibire kapılır. Bu, mü’min kula yakışmaz bir haldir.

Bir muammadır elif… Bir bilmecedir elif… O muammayı idrak edebilirsen, Rabbinin esmâsını daha iyi tanırsın. Rabbini tanıdıkça, O’na olan muhabbetin de artar. Enenin kapılarını açmayı becerebilirsen, kâinatın kapılarını da kolaylıkla açarsın.

“Kâinatın miftahı, anahtarı insanın elindedir. Âlemin kapıları açık ise de mânen kapalıdır. Cenâb-ı Hak bütün o kapıları ve kenz-i mahfîyi açan ene nâmında bir miftahı insanın eline vermiştir. Fakat, ene de kapısı kapalı bir bilmecedir. Bunun kapısı açılıyorsa, kâinatın da kapıları açılıyor. Evet, Cenâb-ı Hak insana bir benlik, bir nev’î hürriyet vermiştir ki, Cenâb-ı Hakk’ın rububiyetine ait evsâfı bilmek için mevhum, farazî bir vahid-i kıyâsî yapsın.”

Bu noktada akla, Veysel Karânî’nin münâcâtı geliyor. Veysel Karânî Hazretleri, enenin muammalı tılsımını açmış ve Marifetullaha ulaşmıştır. Ki bu hâl duâlarına yansımıştır. Münâcâtında şöyle der: “Allah’ım, Rabbim Sensin, ben ise senin kulunum… Rızık veren Sensin, ben ise senin verdiğin rızıkla besleniyorum… Sonsuz azamet ve büyüklük sahibi olan Sensin; ben ise, küçük ve değersizim… Gerçek kudret ve kuvvet sahibi Sensin, ben ise sınırsız zaaf ve acz içerisindeyim...”

Başta dediğimiz gibi yerden başlayıp, göğe doğru yükselen… Bir nokta ile başlar; eğer Rabbinin emrine riâyet ederse, Rabbinin lütfuna daha da yaklaşır. Yok, tam dersi “ben”de takılır; Rabbini unutur da gurur ile kibir ederse; insan makamının en aşağı seviyesine düşer. Yani en dip noktaya…

Ene ile olan alâkadarlığımızı şu durum ile anlayabiliriz: Birincisi; güzel bir iş başardık ve neticesinde, o muvaffakıyeti bize lûtfeden Rabbimiz aklımıza gelmez de, “Ben başardım” deyip fahre, gurura düşersek… İkincisi sıkıntılı bir durum karşısında; “Ben şimdi ne yapacağım?” sorusunu soruyorsak... Bakın, her iki durumda da “ben” kelimesi çıktı karşımıza. Ya da tam tersine, hatırımıza Allah ü Teâlâ geliyor, O’nun lütfuna hamd ediyorsak. Ve Hâlık-ı Rahîm’in şefkatine sığınıyorsak … Hayatımızın ayrıntı noktalarına biraz dikkat edebilsek; benliğimizde nasıl bir “ben” taşıdığımızı anlayabiliriz.

Ene öyle bir anahtar ki, bu kıymetli anahtarla esmâ-i hüsnânın gizli hazinelerinin kapısını aralayabilir ve hatta âlemin tılsımını bu anahtarla açabilir; kâinatın bahçelerinde mânevî yolculuklara çıkabilirsiniz. Öyle ki, lezzeti kalbinizde kalacak mânâ keşifleri sizi saadet makamlarına uçurabilir.

Fatma Altuner

Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:11:14


KELİMELER KALPTEN AKAN katrelerin kabı…
Kalpte ne varsa o damlar ve tekrar ait olduğu yere döner damlalar...
Kimliğin kilididir kelimeler…
Kibar kalpten kelamın kibarı damlar, kem kalpten de kem kelime…

Boş değildir kelimeler, boş olanlar bile bir boşluğu ifade eder…
Hiçbir kelime de boşlukta kalmaz, bir kalbe konuk olur…
Keder kelimeleri kederliler kapar, kimsesizlerinkini kimsesizler tutar, sevinçliler sevinçlileri sevindirir…
Yaslıları yaslandırır yaslı kelimeler…

Hikmetin kabı, mananın kılıfıdır kelimeler…
Mana denizi kabardığında kelime dalgasıyla vurur yürek sahillere…
Sahile değişik şekiller verir bazen nazlı, bazen hırçın vuran dalgalar…
Engin denizlere yelken açmak da kelime teknelerine binmekle olur…
Denizle sahil arasında gelgitleri oynar kelimeler…

Kimse kaçamaz kader kelimelerden ve kader olan kelimelerinden…
Kem bir kelime kendinin yazdığı yazgıdır ve tekrar sahibine yansır…
Hased hasisliktir, sahibini yakar… Gıybet kendini dişlemektir…
Zan zulmü, zamansız yakalar kişiyi…

Kelime varsa bir kalem vardır…
Bir kelimedir kâinat…
Kâinatı “Kün” ile yazan kader kalemi, her bir kalbe de ayrı bir imza atmış, her ömre farklı bir yazgı yazmıştır…
Motif motif çizmiştir “an”ları, desen desen yapmıştır yolları…

Kün kaleminin ucundaki zerrelerle yazılmıştır kâinat…
Galaksilerin kavislerinden, kelebeklerin kanatlarına aynı mühür konmuştur; “Vav”…
Aynı kalem kalbin göz bebeğinden göğün göğsüne bir çizgi çekmiştir; “Elif”…
Ve insan her bir şeyde “Hu” yu okusun diye yaratılmıştır.

Kâinata ve kalbe yazılanlara iyi okumak güzelliklerle bezenmektir…
Kem kelimelerle kirletmez kalbini…
Hikmet konuşmak varken gıybet etmez, tefekkür ederken hasislik düşünmez, güzelliklere nazar ederken zanna zamanı kalmaz…

Hayatıyla bir “Elif” yazar, “Vav” vuslatıyla yürür, yüreği “Hu” okur..

Hüseyin Eren

Elif gibi... By: Elif_dem Date: 25 Ekim 2008, 16:12:02
Her elif'in yolunu açacak bir "be" yaratan bir yâr var ki..
..Kelâmını başlatır bir elif ile..
..Cümle içinde elif'in varlığını hissettirir sabretmeyi bilene..
..Elif'i cümleye sevdirir, cümleye elif'i faydalı kılar..
..Kelâm'ını kalbe vahiy kılan bir Yâr vardır ki;
..Elif'liliğin idrâkinde olmayan her yürek için büyük sıkıntılar verir..
..Bu, o Yâr'in merhametindendir, fazlındandır..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçtiğin gün..
"Be" nin yakınlığına el çevirdiğin gündür..
..Aşk'ı anlatan bir cümle başlamaz artık..
..Yusuf'un kıssası başlamaz artık..
..Karanlık bitmez, kuyudan çıkmaz bir sultan;
..Züleyhâ'nın yüreği aklanmaz aşk'la..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçtiğin gün..
..Onulmaz yaralar açılır yüreğine..
..Varlığından bîhaber olduğun belde-i ahsen'e..
..Artık sen hüzün mevsimini yaşarsın her dem..
..İnşirâhı dileyen dilin yorulur..
..Aşk'ı dileyen yüreğin yorulur..
..İnşirâhı dilersin her dem..
.Zikri özleyen gecelerin şikayetini duyar kulakların..
..Dilin damağını özler..
..Dilin Yâr'in adını özler..


..Elif..
..Yâr'sızlığı seçersen "be" nin yanında olduğunu hissedemezsin..
..Aşk'ı anlatırlar sana, vasfının "arayan" olduğunu anlayamazsın..
..Girdiğin her sokakta oyalanırsın..
..Be'nin sokağına varmaz ayakların..
..Aşk'ın sokağına varmaz..


..Elif..
..Senin cümley(l)e aşk'ı anlatman lâzım..
..Be'yi bulman lâzım..
..Be'yle olman lâzım..


..Elif..
..Aşk hatırına..
..Yâr'e yakın kıl yüreğini..
..Nokta..