Aşk, ötesi yazılmaz müntehir yapraklara…

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sultane

  • Her sözüm...Her kelamım yüreğimden alıntıdır!
  • ****
  • Join Date: Ağu 2008
  • Yer: pc başından ...
  • 514
  • +43/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Aşk, ötesi yazılmaz müntehir yapraklara…
« : 13 Mayıs 2009, 10:36:32 »
[b]Perde arkasındaki nur
Aşk, ötesine hurufat yetmez
Aşk, ötesi yazılmaz müntehir yapraklara
Aşk, ötesine titrenilir ve sükût çığlıklara gömülür
Bir kırk ikindi yağmuru gibi ansızın süzülür bedene zemheri  Sancının doruk noktasında sevgi kelebekleri soluklanır, al gelincikler temaşa eder uçurum kıyılarını  Hasret, sırılsıklam eder teni, ten kafesinden çıkıp asumanlara varana dek deryada nalân ve hummalı hıçkırıklarıyla su taşır çöllere karınca, serçeler meczup derviş zikrini gözyaşlarıyla besleyip ölüme ninni söylerler…
Miraç fezasını kana bulayan gözler, serzenişini suskusuna bürümüş idamlık kuşların toprağı eşelemesini izliyor Darağacına götürülmesinin vaktinin geldiğini işaret ediyor hilâl  Acziyet ufkunda güneşin doğmasını beklemeden alevler saçmasına devam ediyor aşkın mahkûm hali  Geceler tılsımıdır süveydâya yudumlanan şarkıların  Notaların kifayetsizliği kadar mazlumdur öksüz fecirlere süt emziren gök, yetim kalmış taşların bağrına asılmış Süreyya kadar da içlidir  Ne yapacağını bilemez, aşkın çekim alanında bulunmaktan Mecnûn olmuştur
Aşka “ol” dendiğinden itibaren susuzdur toprak, yağmur doyuramaz aşka kanmış toprakları
Çamur ne kadar yumuşak olursa, yağmur o kadar içli yağmış demektir toprağa
Çamur olmazsa saçları âşıkların, gamzelerine al Leyla düşlemelerini resmedemezler
Dağı delebilmek, çölleri aşabilmek için derviş zikri mütebessimliğinde acziyeti nakış nakış işlemek gerekir yüreğe
Gülistanın boynu bükük, gül bağrında taşıdığı Anka Kuşu ile ölümsüzlüğe /mavera sürgünlere/ uçmaya hazır
Gözlerine mil çekilerek mesture yaşları Leyla için akıtmaya hazır…
Ruhunun derinliklerine saplanan hançeri çıkarıp ta süveydasına saplamasına ramak kaldı.Kızıl kıyametlere karşı gemisi hazır gülün, karanlık çöl imbatlarına karşı hazırladığı iksirde göğsünde taşıdığı mehveş ateşiyle ve eleğimsağmalarda beslediği hicran türküleriyle hazır lâl-ü aşka
Ölümün en güzel köprü olduğu rânâ yollarda, münzevi yüreğiyle nazar ediyor idamlık kuşlara
Her idamlık kuşun boynuna bir katresini damıtıyor, her yağan yağmurla nâmeleşiyor, her açılan makberde yeşeriyor gül
Yeşerdikçe vefa hanında med cezir zikirler çekiyor, duaları ulvileştikçe sedef sedef açılıyor inciler
Beste ki, bestelerin bestesi olmuştur, vakit tamamdır; Ayn, Şın ve Kaf
O an Leyla’ya odaklanmıştır ilahi âşık.Yaratılışının hikmetine mazhar olmuşçasına şâhid olur azra sema, gök hüznünü ikrar eden kumrulara odaklanır, güneş secde etmeye gider
Leyla sayıklanarak aşk zindanında açan nadide çiçeğin rayihasına ulaşılır
Gözler donuklaşır perde arkasına, sular çekilir, ateş yakmaz olur, adayış merhemiyle bıçak kesmez olur…
Gönlünü Leyla’ya kaptırmışların dillerinde her an Leyla’yı sayıklamalarının hikmeti o an izah edilir hıralarda:

dinleyelim Leyla Leyla
ne söyler şu Leyla, Leyla
oturalım biz diz dize
hu çekelim Leyla, Leyla
Vahyin iniş sürecinde, yüreklerin ilahi aşkla buluşmaya başlayıp Rabbin insanla konuşmaya başlaması, kâinatı mesrur etmiş, gül bülbülün kanıyla hüzünlenerek al renge bürünmüştü
Güller tekrar İlahinin kelamıyla acziyet hırkasına bürünüp açılınca gülistanda, rayiha tütecek semaya dimağların sermestliğinde
Dağ başında inen vahiy ile insanlar, aşkın sahibinin zikrine gönül verecekler, ‘Yusuf’unu bulabilmek için gerekirse pazar pazar gezeceklerdir
Teslimiyet ateşine gönlünü kaptırıp zindanları nurla dolduracak, içi Musa dolu kundaklarda ilerleyecektir sevda nehrinde
İbrahimî aşk, korları gülistanın bahçesine çevirecek, İsmailî teslimiyetse bıçakları lâl edecektir
Rabbe Muhammedî bir adanış, Nur-u Muhammediye ye çevirecektir yüreği  Rabbe Muhammedî bir adayış, eşref-i mahlûkat yapacaktır insanoğlunu
Bulutlar hıçkırıklarını Gül-ü Muhammed için yağdıracak, gül aşkını ifade etmek için açacaktır
Su anlaşılmak için akacak, taş ise aşkını ifade etmek için yuvarlanacaktır
Aşk, ötesine hurufat yetmez
Aşk, ötesi yazılmaz müntehir yapraklara
Aşk, ötesine titrenilir ve sükût çığlıklara gömülür[/b]

[quote][/quote]