1. Bir kimseye bir mal (eşya) üzerinde doğrudan doğruya hâkimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklara ne ad verilir? A) Aynî haklar B) Alacak haklar C) Malî haklar D) Şahıs varlığı hakları E) Mamelek hakları
Çözüm: Pozitif hukukta eşya hukuku-borçlar hukuku ayırımının temelinde haklarla ilgili bir ayırım yatar: Haklar, konularına yani korudukları menfaatin maddi ya da manevi olmasına göre (para ile ölçülebilen bir değerinin olup olmamasına göre) malvarlığı ve şahıs varlığı hakları olarak ikiye ayrılır. Malvarlığı (mamelek) hakları para ile ölçülebilen (malî) bir değeri olan haklara denir. Başka bir deyişle şahısların maddi menfaatlerini koruyan haklardır. Şahıs Varlığı hakları ise, değeri para ile ölçülemeyen, şahsın manevi/tinsel menfaatlerine ilişkin olan haklardır. Başta şahsiyet (kişilik) hakkı olmak üzere, isim taşıma, velayet ve vesayet hakkı gibi. Sahibi için manevi bir değer ifade eden bu haklar ilke olarak paraya çevrilemez, başkasına devredilemez. Eşya ve borçlar hukuku malvarlığı haklarıyla ilgilenir. Malvarlığı hakları da iki gruba ayrılır. Bunlardan ilki aynî haklar diğeri ise alacak hakkıdır. Aynî haklar bir kimseye bir mal (eşya) üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Alacak hakkı ise bir kimseye (alacaklıya) bir başkasından (borçludan) bir şeyi isteme yetkisi sağlayan haklara denir. Doğru cevap A’dır. 2. Sahibine eşya üzerinde en geniş ve tam yetkiler veren aynî hak aşağıdakilerden hangisidir? A) Milk B) Menfaat C) Ayn D) Mülkiyet E) Alacak
Çözüm: Mülkiyet, sahibine eşya üzerinde en geniş ve tam yetkiler veren aynî haktır. Mülkiyet hakkı hukukta rastlayabileceğimiz en geniş kapsamlı yetkidir. Ayrıca insanın eşya ve tabiat üzerinde ferdi hakimiyet kurmasıyla ilgilidir. İnsanın ihtiyaç duyduğu mallara kimin ne şekilde sahip olacağı, özellikle üretim araçlarının özel mülkiyete mi yoksa toplum mülkiyetine mi konu olacağı değişik felsefi görüşler tarafından tartışılmaktadır. Mülkiyetin eşya hukuku bağlamında alacağı şekil de hukuk alanının dışına taşan bu genel mülahazaların ve bakış açılarının tesirinde gelişmiştir. İslam hukuku açısından da mülkiyet, İslam kültürünün genel anlayışları doğrultusunda şekil almış bir hukuki kurumdur. Doğru cevap D’dir.
3. Malı, insanın tabiatı icabı meylettiği ve ihtiyaç vakti için saklanabilen şey olarak tanımlayan hukuk doktrini aşağıdakilerden hangisidir? A) Pozitif Hukuk B) Hanbeli doktrin C) Mecelle D) Şafi doktrin E) Maliki Doktrin
Çözüm: Hanefî doktrininde mal, daha ziyade örfi ve tabii bir kavramdır. Mecelle malı: “Tab-’ı insani mail olup da vakt-i hacet için iddihar olunabilen şeydir” diye tanımlar (md. 126). Bu tarif şöyle açılabilir: “Mal, insanın tabiatı icabı meylettiği ve ihtiyaç vakti için saklanabilen şeydir”. Doğru cevap C’dir.
4. Mütekavvim mal ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Hanefilerde gerçek anlamda mallar böyle adlandırılır. B) Mal terimi bir ara kavramdır ve gerçek mallar böyle adlandırılır. C) Kullanılıp faydalanılması mubah olan maldır. D) İslam hukuk sisteminde bu maldan yararlanmak yasaklanmamıştır. E) Bu mallar aynî haklara konu olmaz.
Çözüm: Hanefîlerde mal terimi ara bir kavram olup gerçek anlamda mallar mütekavvim mal terimiyle ifade edilir. Mütekavvim mal, kullanılıp faydalanılması Müslümanlar açısından mubah olan maldır. Dolayısıyla bir malın mütekavvim olması için İslam hukuk sisteminin o maldan yararlanmayı Müslümanlara yasaklamamış olması gerekir. O halde Hanefîlerin eşya ile ilgili terimleri üç aşamalıdır. Birinci aşama mal olmayan şeylerdir. Kan, leş, tek bir pirinç tanesi gibi. İkinci aşama mal olup, mütekavvim olmayan nesneler, başka bir deyişle mütekavvim olmayan mallardır. Bunlar sadece üç tanedir: Hamr (şarap), domuz ve şer’î yollarla kesilmeden (boğularak vb.) ölen hayvanlar. Bu üç nesne de ehl-i kitap açısından teknik anlamda maldır. Üçüncü aşama mütekavvim mallar olup, bu üç şeyin dışında olup, iktisadi değeri olan ve Müslümanlara mubah kılınmış nesnelerdir Bir nesnenin mütekavvim mal olup olmasının en temel üç sonucu vardır: 1. Aynî haklara konu olabilme, 2. Hukuki işlemlere konu olabilme, 3. Hukuki koruma altında olma. Yani bu malları tahrip edenin tazmin yükümlülüğü olmasıdır. Doğru cevap E’dir.
5. Şâfiî doktrininde köpeğin mal olarak satışa konu olmamasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Şer’an necis olması B) Hayvan olması C) Yenilebilir bir hayvan olmaması D) Canlı olması E) Taşıma hayvanı olmaması
Çözüm: Hanefîlerin dışındaki Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî doktrinlerinde ise mal terimi, Hanefîlerdeki mütekavvim mal anlamında kullanılır. Bu bakımdan Hanefîlerdeki mütekavvim malın unsurları temel olarak bu mezheplerdeki mal terimi için de geçerlidir. Ayrıca bu doktrinlerde bir nesnenin mal olması için şer’an temiz olması (pis/necis olmaması) da şarttır. Mesela Şâfiîler köpeği pis kabul ettiklerinden onu mal olarak görmezler. Doğru cevap A’dır.
6. Kiracı ve ev sahibi arasındaki kira sözleşmesi hangi milk türüne işaret eder? A) Milkü'l-ayn bilâ menfaa B) Milku’l-habs ve’l-yed C) Milku’lmenfaa D) Milku’l-ayn ve’l-menfaa E) Milku’l-ayn
Çözüm: Ayn-menfaat ayırımı fıkhın en temel ayırımlarından biridir. Buna göre milk teriminin kısımlarını ayn ve menfaat üzerinde kurulu olmasını da dikkate alarak şöyle belirtebiliriz. 1.Mutlak milk: Kâmil (ya da tam) milk de denilen bu yetki mülkiyet hakkıdır. Bir eşyanın hem ayn’ı hem de menfaati üzerinde kuruludur (milku’l-ayn ve’l-menfaa). Bir eşya üzerinde mümkün olan her türlü yetkiyi içeren ya da başka bir deyişle kapsamı en geniş olan milk türü mülkiyettir. Burada eşyanın hem aynı hem de menfaati yani her türlü kullanma yetkisi milk’e konu olduğundan eşya üzerindeki hakimiyet en geniş kapsamına ulaşmaktadır. 2.Sınırlı (nâkıs) milk: Mülkiyette bulunan yetkilerden birini veya bir kaçını verdiği için kapsamı mülkiyete göre daha dar olan milk türüdür. Sınırlı milk birden çok farklı hak türünü içine alır. Kendi içinde şu gruplara ayrılır: - Bir eşyanın sadece menfaatlerini içerin milk (milku'lmenfaa bilâ ayn). Mülkiyet hakkından sonra milk’in en yaygın kısmı olan bu hak türünde hak sahibi, başkasına ait bir eşyayı kullanma ve ondan istifade etme hakkına sahiptir. Eşyanın ayn’ı başkasına ait olduğu için ayn üzerinde bir yetki söz konusu değildir. Menfaatler, bir eşyanın ayn’ından müstakil olarak hak konusu olarak düşünülmektedir. Özellikle irtifak hakları bu grupta yer alır. - Sadece ayn üzerinde kurulu olup menfaatleri içermeyen milk (milkü'l-ayn bilâ menfaa). Buna çıplak mülkiyet de denilir. Bir eşyanın tüm menfaatleri bir başkasına ait ise, mal sahibinin bu eşya üzerindeki mülkiyeti böyledir. - Bir eşyanın aynını elinde tutma ve zilyetliğinde (yed) bulundurma konusundaki milk (milku’l-habs ve’l-yed). Hanefîlere göre rehin hakkı bu tür bir aynî haktır. Doğru cevap C’dir . 7. Aynı türe ait olup, görünüm, içyapı, ekonomik fayda vb. bakımlardan eş özellikte olan ve bu sebeple dikkate değer bir fark olmadan birbirinin yerine geçebilen mallara verilen ad aşağıdakilerden hangisidir? A) Kıyemî B) Mislî C) Aynî D) Deyn E) Menkul
Çözüm: Özellikle borçlar hukuku açısından mallarla ilgili en önemli ayırım mislî-kıyemî mal ayırımıdır. Bu ayırıma göre aynı türe ait olup, görünüm, içyapı, ekonomik fayda vb. bakımlardan eş özellikte olan ve bu sebeple dikkate değer bir fark olmadan birbirinin yerine geçebilen mallar mislî; böyle olmayan mallar ise kıyemîdir. Doğru cevap B’dir.
8. Menkul-Gayrımenkul ayırımı aşağıdaki özelliklerin hangisine göre yapılmıştır? A) Bölünebilme B) Türdeş olabilme C) Hukuka uygun olup olmama D) Nakle konu olabilme E) Mülkiyet hakkı olup olmama
Çözüm: Menkul - Gayrımenkul (Akar) Ayırımı: Bu ayırım malların en temel özelliği olan ‘nakle konu olabilme’ açısından yapılmıştır. Özüne zarar vermeksizin bir yerden başka bir yere taşınabilen eşyalar menkul, taşınamayanlar ise gayrımenkuldür. Doğru cevap D’dir.
9. Belirli ve bütün halinde bir eşya üzerinde tek bir şahsa ait olan mülkiyet türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Hisseli mülkiyet B) Ferdi mülkiyet C) Kolektif mülkiyet D) Özel mülkiyet E) Müstakil mülkiyet
Çözüm: Müstakil mülkiyet, belirli ve bütün halinde bir eşya üzerinde tek bir şahsa ait olan mülkiyettir. Birlikte mülkiyet ise bir eşyanın, bütününden ayrılıp müstakil hale getirilmemiş bir hissesine malik olmaktır. Mesela bir tarlaya üçte bir, üçte iki gibi oranlarla malik olan kişilerin mülkiyeti böyledir. Mülkiyetin diğer bir ayırımı yukarıda temas edilmiş olan ferdi (özel) mülkiyet ile kolektif mülkiyet (toplum mülkiyeti) ayırımıdır. Özel mülkiyette hak sahibi tek bir kişi ya da sayıları belirli birkaç ortaktır. Kolektif mülkiyet kavramı ise tüm toplumun eşit seviyede hak ya da özgürlük sahibi olduğu malları ifade eder. Doğru cevap E’dir.
10. İslam hukukunda aşağıdaki mallardan hangisi özel mülkiyet olarak değerlendirilir? A) Denizler B) Miras kalan hisseli mülkiyet C) Kendiliğinden biten otlar D) Madenler E) Tuz mahalleri
Çözüm: İslam hukukunda, orta malları (genel yollar, meydanlar vb.) ile tabiatı icabı üzerinde özel mülkiyet kurulması mümkün olmayan denizler, büyük nehirler gibi sahipsiz malların yanında, birtakım mallar özel mülkiyet dışında tutulmuştur. Bu noktada devletin de bu mallar üzerinde mülkiyeti olmayıp bunlar kolektif bir şekilde tüm topluma aittir. İşte özellikle bu son noktada İslam hukukunun kapsamı biraz geniş tuttuğu söylenebilir. Su, ateş, ot (ve tuz) gibi nesneleri kapsayan bu mallar üzerinde kimsenin özel mülkiyet hakkı olmayıp bunlar üzerindeki yetki ibaha ortaklığı (şirket-i ibaha: eş- şeriketü’lamme) konusudur. İbaha ortaklığı terimi, bu mallardan istifade etme noktasında tüm toplumun ortak olduğu ve bu ortaklığın mülkiyet niteliğinde bulunmayıp bir özgürlük ve serbesti mahiyetinde olduğunu ifade eder. Doğru cevap B’dir.
|