Yeminin çeşitleri nelerdir?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Yeminin çeşitleri nelerdir?
« : 26 Haziran 2018, 12:47:49 »
Nasıl ve hangi niyetle yapıldığı bakımından yeminler üçe ayrılır. Bu üçlü ayırım aynı zamanda yemin
ile ilgili hükümleri de belirler:
1- Yanlışlıkla yapılan yemin (Yemin-i lağv)
2- Yalan yemin (Yemin-i Ğamûs)
3- Vaad yemin (Yemin-i mün‘akide)

[color=red][b]Yemin-i lağv[/b][/color]
Doğru olduğu zannıyla veya hiç farkında olmadan yanlışlıkla yapılan yemindir. Mesela borcunu ödemediği halde ödemiş olduğunu zannederek “VAllahi borcumu ödedim”; bir kişiyi gördüğünü unutarak “Billahi görmedim” diye yapılan yeminler böyledir. Dil alışkanlığıyla konuşma arasında öylesine söyleniveren “vAllahi-billahi”li ifadeler de bu kapsamdadır.

Boş ve hatalı olup kandırma kasdı bulunmadığı için böyle yeminlere lağv yemini denmiştir.

[color=red][b]Yemin-i ğamûs[/b][/color]
Geçmişte veya şimdiki zamanda meydana gelen bir olay hakkında bile bile ve kasten yapılan yalan
yemindir. Borcunu ödemediğini apaçık bilen bir kimsenin “VAllahi ödedim”; hırsızlık yapan birisinin “VAllahi ben çalmadım” demesi böyledir.

Göz göre göre yalan yere yemin etmek büyük günahtır. Ğamûs kelimesi de zaten sözlükte “batıran, yerin dibine geçiren” anlamına gelir. Nitekim büyük günahları haber veren Hz. Peygamber “el-yeminü’l-ğamûs”ü bunlar arasında saymış ve bile bile yalan yere yaptığı yeminle insanların haklarını
kaybetmelerine sebep olan kimselerin kıyamet gününde Allah’ın gazabıyla karşılaşacakları uyarısında bulunmuştur. (Buhârî, “Eymân”, 16; Müslim, “İman”,220).

Yüce Allah’ın gazabının nasıl tecelli edeceğini ise bir başka hadisinde şöyle beyan buyurmuştur: “Yaptığı yemin ile bir misvak ağacının dalı kadar bile olsa bir Müslümanın hakkını kesip alan kimseye Allah cehennemi gerekli kılar ve cenneti ona haram eder.”
(Müslim, “İman”, 218).

Hanefîlere göre böyle bir yeminde keffâret yoktur çünkü onu herhangi bir dünyevi bedel ya da ceza
karşılayamaz. Sahibi işlediği günahtan ötürü samimiyetle tevbe-istiğfar etmeli ve eğer yemini ile bir kul hakkının ihlâline sebep olmuşsa onu da telafi etmeli ve ardından muhatabıyla helalleşmelidir. Şafiî mezhebi ise, yalanı cezalandırmak amacıyla, ğamûs yemininde de keffaretin söz konusu olacağına hükmetmiştir.

[color=red][b]Yemin-i mün‘akide[/b][/color]
Cevap: Yemin dendiği zaman asıl kastedilen ve yukarıda geçen terim tanımınay en uygun olan çeşidi budur. Yerine getirilmesi kesin olarak kararlaştırılmış yemin anlamına gelen mün‘akid yemin, gelecekte gerçekleşmesi mümkün olan bir eylem üzerine yapılır. Mesela “VAllahi borcumu
yarın ödeyeceğim”; “VAllahi bu eve bir daha ayak basmayacağım”, “Bundan sonra onunla konuşursam karım benden boş olsun” gibi yeminler mün‘akid sayılır. Çünkü yemine bağlanan eylemler yani borcu ödemek, eve girmek ve konuşmak, hem gerçekleştirilmesi mümkün hem de
gelecek ile ilgili eylemlerdir. Söylenen hususların yerine getirilmemesi halinde yemin bozulmuş olur keffâret gerekir.