Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan ve kâfirlerden, dininizi alay ve eğlence konusu yapanları dost edinmeyin. Eğer (gerçekten) iman ediyorsanız, Allah'dan gereğince korkun.
(Maide Suresi 57)
Utanmak ve Korkmak Erdemdir...
Dünya’nın en karanlık günlerinin yaşandığı şu zaman diliminde; yine bir Noel ile karşı karşıyayız.
Hıristiyan Avrupa’nın yaşayıp yaşamadığı bile belli olmayan Aziz Nikola’sı ile “Kelt Kültürün” ürünü bir evrimleşmiş, tanrı tipinin tüm Dünya’yı gezmesini bekleyeceğiz 31 Aralık’ı,1 Ocak’a bağlayan gece.
Hem de bunu Müslüman kimliğimizle yapacağız. Hiç utanmadan ve kendi kendimize; ne yapıyoruz diye bir defa bile sorma insanlığını gösteremeden.
Dünya kan gölüne boğulmuşken ve tüm Dünya’nın büyük bir kısmı, açlık ile boğuşurken, nefsimizin istediği her kötülüğü bir geceliğine mubah görüp, onun her isteğine evet diyip, tıkayacağız kulaklarımızı feryatlara…
Sofrasına götürebileceği bir kase çorbanın mutluluğu ile sım sıcak gülümseyen ihtiyar kadını, eline geçirdiği bir ekmek parçasını kemirerek hayatta kalmaya çalışan bir Afrikalıyı hiç düşünmeyeceğiz bile.
Bırakın onları düşünmeyi, akıl etmeyi; Irak’ı, Çeçenya’yı, Filipinler’i, Afganistan’ı, Pakistan’ı ve yer yüzünde kanı dökülen, inim inim inleyen hiçbir Müslüman’ı anmayacağız bile…
Güney Doğu’da daha dün şehit düşen fidanlarımıza, evlerimize diktiğimiz çam ağacı kadar bile değer vermeyip, alabildiğine zıkkımlanacağız, onların kanına vermediğimiz kadar değer verdiğimiz şaraplarımızı.
Kurban Bayramına hayvan katliamı diye bir yerlerimizi yırta yırta bağırırken, sofrada sadece kendi tüketimimiz için, bir gecede belki yüz binlercesi katledilen hindileri tıkınacağız.
Hem de Irak’ta yüz binlerce kadın iğfal edilip, Filistin’de duvarlarla çevrili kamplarda, her gün İsrail’in cellatlarını masumlar beklerken. Gece baskınları verilip, bir babanın ellerinde minik yavrusunun cansız bedeni havaya kalkarken, bizde kaldıracağız kadehlerimizi ellerimizle “şerefe” diyerek, en şerefsiz şekilde kutlayacağız bir yeni yılı daha.
Halbuki bu gece; kutlamaların, neşeli kahkahaların, Dünyayı çınlatacağı değil, utançtan Mavi Kürenin kıp kırmızı olacağı gün olmalıydı…
Biz kutlamıyoruz efendiler. Kutlamamakla kalmıyoruz; Dünya’nın en karanlık günlerini havai fişekleri ile aydınlatmaya çalışan, en kanlı günlerinde kadeh tokuşturarak, silah seslerini unutturma gayreti gösteren, açları, sofrasını donatarak gizleme garabetinde ki sizleri kınıyoruz.
Bu vesile ile bu gece için bizim vergilerimizle 650.000 YTL harcayan TRT’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefini, sarhoşların “şerefesine” terk eden tüm liyakatsiz Devlet görevlilerini kınıyoruz[url=http://www.uyanangenclik.com]...[/url]
31 Aralık gecesi, şehir meydanlarına tüneyecek olan tüm akbabalar, Televizyon başında saat 24’te saniyeleri geriye doğru sayacak olan yozlaşmış, taklitçi, adı Müslüman-Türk, kendisi fikir melezi garabetler; sizi de Allah’a havale ediyoruz.
Unutmayınız; "Hangi kavme benzerseniz ondansınız." diyor Resulullah(s.a.v.)
Hiç bize, biz Noel’i kutlamıyoruz, bu kültürel bir kutlama falan demeyiniz.
Çünkü bu kültürün sahibi zaten “Hıristiyanlar” değil mi?
|
1 Yanıt
4128 Gösterim