Gönderen Konu: Gülay Öztürk yazıları  (Okunma sayısı 55953 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #35 : 23 Aralık 2009, 21:40:45 »
[b]Hayatta karşı karşıya kaldığımız,aşma konusunda
Zorlandığımız sıkıntılarımız olabilir..
Bunları hayatın tatlı cilveleri olarak kabul etmemiz
Gerekiyor..
Çok sıkıntı yaşıyor olabiliriz..


Ancak,bir de sahip olduğumuz nimetlere bakmamız lazım..
Hayata ,elimizde bulunan artı değerler penceresinden
Bakmakta fayda var..
Öncellikle sahip olduğumuz nimetler için muhasebe yapalım..
İnsan olmanın değerini düşünelim..


Hayata gülümseyelim ve,Allah’ın bize verdiği hayatı en güzel,
En güçlü güvenilir ve cesur bir şekilde yaşamaya başlayalım..
Allah)c.c.) Kur’an-i Kerim’inde ,
“siz Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız,onları sayamazsınız,
ve onları saymaya gücünüz yetmez.”(İbrahim,34)


Şeyh Galib der ki..
“İbret nazarıyla bak kendine ey kişi! Ve anla ki sen alemlerin
özüsün.sen yaratılmışların gözbebeği olan insansın “..


Sadii Şirazi ,ayakkabısız kalmış..
Ayakkapı almak içinde maddi güçten mahrummuş.Can sıkıntısı
Ve üzüntüyle mescide gitmiş.
Mescidin önünde ayaksız bir dilenci görünce,ayakkabısız
Ayaklarına bakıp şükretmiş..
Evet,hayata gülümsemek için çok nedenlerimiz var..


VE
Mevla görelim neyler,neylerse güzel eyler,diyelim…

sevgilerimle..[/b]

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #36 : 23 Aralık 2009, 21:41:12 »
[b]Erkek kadınsız, kadın erkeksiz olamaz. Bu fıtrata aykırıdır. Yaradılışımız
bizi karşı cinsten biriyle eş olmaya zorlar. Buna direnen kişi neye sahip
olursa olsun, eşi yoksa tamam olma duygusunu tadamaz, bir boşluk hisseder ve
hiçbir şey bu boşluğu doldurmaz.

Eskiler hiç evlenmemiş kişileri, bekâr kelimesi yerine daha çok “cüftsüz”
(çiftsiz) kelimesiyle ifade etmişlerdir. “Yalnız”, “tek başına” gibi
tabirler de kullanabilirlerdi. Fakat burada hiç evlenmemiş olmanın bir
yarımlık olduğunu ifade için, çiftini bulamamış anlamında cüftsüz tabiri
tercih edilmiştir.
Çift, birbirinden ayrı iki şey değildir; ancak birbiriyle işe yarayan, anlam
kazanan iki şeydir. Ne erkek ne kadın cinsi birbirlerinden ayrı olarak bir
anlam ifade etmez. İnsan diğer bütün mahlukat gibi çift olarak yaradılmış ve
ancak karşı cinsten bir eşle bir araya gelindiğinde “eksiksiz” olarak
tanımlanmıştır.

Allah Tealâ'nın, “Onlar sizin elbiseniz, siz de onların elbisesisiniz.”


(Bakara, 187) buyurduğu üzere eşsiz olma durumu çıplaklığın verdiği
rahatsızlık hissiyle birlikte tarif edilmiştir. Erkek kadınla, kadın erkekle
örtünür, korunur, eksiklerini tamamlar ve mahremiyetini (kendine has hayat
alanını) muhafaza eder.

Erkek, güzeli kadınla tanımlar. Ve o güzel korunması gereken bir hazinedir.
Kadın da yiğitliği, cesareti, korunacağı sığınağı erkekle tasvir ve tasavvur
eder. Kadın, erkeğin koruması altında sağlam bir kaleye sığınmış, kendi
devletine girmiş gibi olur. Kendine güven bulur. Erkek namusunu, şerefini,
kıymetli neyi varsa hepsini kadına emanet eder.

Kadın kendisini güçlü kılan bu emanetleri canı pahasına korur ve gölge
düşürmez. Erkek de kadını incitilmemesi gereken narin, mukaddes bir emanet
olarak görür.
Bütün bunlar hayatı daha anlamlı yapan, insanı olgunlaştıran ve ahlâken
güzelleştiren hususlardır. Bu nedenle erkek ve kadın asla birbirinden ayrı
düşünülemez ve bağımsız olarak değerlendirilemez[/b]

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #37 : 23 Aralık 2009, 21:42:12 »
[b]İlk veren siz olun..

İnsanlar,sevgiye,saygıya ,merhamete,barışa,

hürriyete muhtaçtır..
Ama bunu ilk veren siz olmalısınız..

Her insan selamlanmak ister..


Sizde istersiniz ama,etrafınızda bakıp da

“beni kim selamlayacak ?”
Diye beklemek yerine,ilk selamı veren siz olun..


Saygı mı bekliyorsunuz..?


Mutlaka saygı bekleyen insanlar arasında,

ilk hareketi siz yapın…
Bu kapıyı siz açın..


Faziletin anahtarı budur..


Diğer insani davranışları kimden bekliyorsak,

onlarda bizden bekliyor..
Beklemek karşılıklı oluyor..


Bu hareketin doğru olduğunu kabul ediyorsanız
İlk hareket sizden gelmeli,önce siz yapmalısınız..

beklemeyin karşı tarafta size tebessüm etsin..

ilk siz en güzel sadaka vermek için ile yarışın..

"tebessüm dahi sadakadir "buyuruyor Efendimiz s.a.v..

hemde kendinize de iyilik edeceksiniz..

çünkü o kadar huzurlu ve mutlu hissedeceksiniz ki..

hadi o zaman mutluluk verelim..

yüreğimizi ferahlasin..mutlu edelim..mutlu olalım..
Dua ile...

Gülay Öztürk[/b]

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #38 : 23 Aralık 2009, 21:43:31 »
[b]ANNEM ÖLESİYE ÖZLEDİM

Bu akşamhayalin canlandı gözlerimde.
Işık oluyorsun anne bana karanlık gecelerimde.
Bu akşam seni ölesiye özledim.
Bu akşam seni görmek istiyor gözlerim annem.

Sıcak elerini tutmak istiyor ellerim
Sevginle dolup taşıyor kalbim
Bu akşam seni öyle özledim
Bu akşam seni ölesiye özledim.

Bu akşam gel yanıma annem..

Sarıl bana sıcacık kollarında

Kucağına özlemişim annem

Bu akşam seni ölesiye özledim.

Annem nerdesin...Annem.

Gülay Öztürk[/b]

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: Gülay Öztürk yazıları
« Yanıtla #39 : 23 Aralık 2009, 21:44:39 »
[b]Sevgi hayatın anlamı, yaratılışın sırrı!

İnsanoğlunun, doğumundan itibaren, hatta doğmadan evvel başlayan ihtiyacı. Duyguların en güzeli.!

Hayatı asıl amacına taşıyan, kalpleri birbiri ile kaynaştıran; huzur ve mutluluğun vazgeçilmez esası!

Sevgiyle yeşerecekken tüm güzellikler, ne yazık ki, günümüz insanı sevgisizlikten muzdarip.

Sevgisizliktir, tüm kötülüklerin anası!

Bir çok kişi ailesine, eşler birbirine, komşu komşusuna, millet yöneticisine, devlet halkına sevgisiz!

Bu yüzden hoşgörü ve huzurdan eser yok; aydınlıklar yerini karanlıklara terk etmiş. Ve dünya sevgisizlikten zindan gibi!

Hakkı ve halkı sevmeyen yöneticiler, sevgiden nasibini almamış güçlüler yüzünden toplumlar zorda.

“İman etmeyen cennete giremeyecek, Allah için birbirini sevmeyen de iman etmiş sayılmayacak”sa sevginin önemi tartışılmaz!

Kurtuluş sevgiyle başlar.. İbadet sevgiyle..! Uzlaşma, paylaşma, kaynaşa, tevekkül hep sevgiyle!

Öyleyse insan önce sevgiye doyurulmalı, toplum sevgi ile eğitilmeli.

O yüce Resulün diliyle; “Sevmeyen ve sevilmeyende hayır yoktur!”

Ne mutlu seven ve sevgiye layık olanlara!

Ne mutlu kullarını Allah’a, Allah’ı da kullarına sevdirmeye çalışanlara!

“Vedud” ismi ile, “en çok seven ve en çok sevilen”
yüce Rabb’imizin sevgisine layık olmak arzu ve dileklerimizle...

[/b]

 

Voiser