MÎKÂT MAHALLERİ
Hacı adaylarının ihramsız olarak geçmeleri yasak olan yerlere mîkât denir. Mîkât yerleri ile Harem hududu arasında kalan bölgeye ise, Hıll adı verilir. Mîkât mahalleri şunlardır: 1. Zü-l Huleyfe: Mekke'ye Medîne istikametinden gelenlerin mîkâtıdır. Resûlüllah Efendimiz Vedâ Haccında ihrâma buradan girmiştir. Bugünkü adı Ebyâr-ı Ali'dir. Mekke'ye en uzak mîkat budur, Medine-i Münevvere’ye 6, Mekke-i Mükerreme’ye ise 426 km. mesâfededir. 2. Zâtü Irk: Iraklıların ve Irak yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye uzaklığı 94 km.dir. 3. Cuhfe: Şam'dan ve Şam yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye 187 km. mesafededir. Türkiye'den gidenlerin mîkâtı burasıdır. 4. Karn veya Karnü'l Menâzil: Necid ve civârından gidenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme’ye uzaklığı 94 km. dir. 5. Yelemlem: Yemen'den ve Yemen yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke-i Mükerreme ile arası 54 km. dir. En yakın mîkat budur. Kızıl Deniz, Süveyş tarafından gelenler Cuhfe yakınındaki Rabığ hizasında ihrama girerler. Geliş istikametine göre Cidde de mîkat sayılmaktadır. Rabığ Mekke'ye yaklaşık 200 km. mesafededir. Bu beş mîkât’tan başka yol ve istikâmetlerden Mekke'ye girmek isteyenler, bu 5 mîkatın herhangi birinin hizasından ihrâma girebilirler. Hava ve deniz yolculuklarında da durum böyledir. Mekkelilerin hac için mîkatları Harem, umre için Hill'dir. Yani Mekke'de oturanlar, umre için ihrâma gireceklerinde Harem hududundan çıkıp Hill bölgesinin herhangi bir yerinde (Meselâ Ten’im deki Mescid-i Âişe) ihrâma girerler. Hacı adayları mîkâta varmadan önce de ihrâma girebilirler. Önceden ihrâma girilmemişse, mutlaka mîkâtlarda veya o mîkatların hizasında ihrâma girilmelidir. Mîkât’ta ihrâma girilmeden geçilirse cezâ olarak bir kurban kesmek veya tekrar geri dönüp mîkât’tan ihrâma girmek gerekir.
İHRÂMA NASIL GİRİLİR?
İhrama girecek kimse evvelâ tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, gerekiyorsa saç ve sakal traşı olup, bıyığını düzeltir. Mümkünse gusleder. Gusletme imkânı yoksa yalnız abdest alır. İhrama girerken yapılacak gusül sünnet-i müekkededir. Bu gusül, hadesten taharet için değil, maddî temizlik içindir. Bu bakımdan hayız ve nifas hâlindeki kadınlar da gusledebilirler. Vücutta ve elbisede renk ve iz bırakmayan güzel kokulardan bir koku sürünür. Sâdece İzâr ve ridâ ile vücut örtülür. Baş açık ve ayaklar çıplak bırakılır. Ancak ayaklarına topukları ve üzeri açık terlik giyer. Kemer bağlamak, omuza çanta asmak, kollarını giymeden omuza palto veya herhangi bir örtü almak, başa değdirmeden şemsiye kullanmak da bir mahzur yoktur. İzâr ve ridâya büründükden sonra 2 rekat namaz kılar: Birinci rekat’ta Fatiha-i Şerife’den sonra Kâfirun suresini, ikinci rekat’ta Fâtiha-i Şerife’den sonra İhlâs suresini okur. Namazdan sonra kıbleye dönüp hac veya umreden hangisine niyyet edecekse ona niyyet eder. (Vekil ise fülan kimse adına der) Ara vermeden 3 kere telbiye getirip peşinden tekbir ve Salâvat-ı Şerife okur.
لَبَّيْك اَللَّهُمَّ لَبَّيْك، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْك، إنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْك، لاَ شَرِيكَ لَك.
Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk. İnne-l hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ Şerîke Lek.
Böylece ihrama girilmiş olur. Artık yol boyunca telbiye, Peygamber Efendimize bol bol salâvatlar getirilir, dualar yapılır; zikir, tesbih ve tehlilde bulunulur. Farz namazların ardından da çokça telbiye getirilir. Telbiyeleri yüksek sesle söylemek, erkekler için müstehabtır. Kadınlar seslerini yükseltmeden söylerler.
HANIMLARIN İHRÂMI
İhram ile alakalı aşağıdaki hususların haricinde kadınlar da erkekler gibidir.
Kadınlar her türlü dikişli elbise, eldiven ve mest giyebilirler. Başlarını örtebilir, fakat yüzlerini açık bulundururlar. Kadınlar telbiyede seslerini yükseltmezler. Kadınlar tavafta remel de bulunmaz, sa’yda hervele yapmazlar. Başlarını tahlik yani kökten kazıtmazlar ancak kısaltırlar. İzdiham varsa Hacer-i Esved’i istilamda bulunmazlar. Erkekler topluluğundan kaçarlar. İzdihamlı zamanlarda Makam-ı İbrahim’in yanında namaz kılmazlar. Hayız ve nifas halinden dolayı veda tavafını terk ettiği veya ziyaret tavafını tehir ettiğinden kurban kesmeleri gerekmez. (Lübab Şerhi s.78) İHRAMDAN NASIL ÇIKILIR?
İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını ya ustura ile traş ettirirler veya en az parmak uçları kadar (1,5-2 santim) kısalttırırlar. Başı traş ettirmek, kısalttırmaktan efdaldir. Kadınlar ise traş olmazlar, saçlarının uçlarından 1-2 santim kısaltırlar. Böylece ihramdan çıkılmış olur...
HACCIN 2. FARZI: ARAFAT’TA VAKFE
Arafat, Mekke-i Mükerreme’ nin 25 km güneydoğusundaki bir dağdır. Bu mübarek mevkiye Arafat denilmesi: bilmek manasındaki mârifetten gelir. Hz. Âdem ile Havvâ Vâlidemiz yeryüzüne indikten uzun zaman sonra burada birbirlerine kavuşup, birbirlerini tanıdılar. Cibril-i Emin, İbrâhim Aleyhiselâm’a hac menâsikini burada târif ettikden sonra " هَلْ عَرَفْتَ " (bildin öğrendinmi?) deyince İbrâhim Aleyhiselâm da " عَرَفْتُ " (Ben bildim) dediği için Arafât denildi. Bir rivâyete göre, Arafât itiraftan gelir. İnsanlar burada Cenab’ı hakkın yüceliğini, azametini, kendilerinin acizliğini itiraf ederler. Nitekim Hz.Âdem ve Havvâ ِِAnamız Arafât’ta şöyle yalvardılar:
رَبَّناَ ظَلَمْناَ أنْفُسَناَ وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَناَ وَتَرْحَمْناَ لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخاَسِرِينَ.
Ey Rabbimiz biz nefislerimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamaz, bize acımazsan biz perişan olanlardan oluruz. (Sure-i Arafat, Ayet 23) Bu yalvarmalarına mukâbil Allah-ü Teâlâ şimdi kendinizi bildiniz manasına ( عَرَفْتُمْ ) buyurdu. Arafat sahasının ortasında yüksekliği 30 metre, genişliği de 300 metre olan küçük bir dağ vardır ki ismi: Cebel-i rahmettir. Tepesi düz olup 4 metre yüksekliğinde taştan ve kireçten yapılmış bir alem vardır. Arefe gecesi hacılara işaret olsun diye üzerinde kandil yakılır. Peygamberimiz Veda Haccının vakfesini takribi 120 bin Ashabı ile Cebel-i Rahmenin eteğinde yapmıştır ve meşhur veda hutbesini orada irad buyurmuştur.
Bu mübarek dağ Efendimizin ümmetinin bağışlanmasını istediği ve bağışlanacağımıza dâir ilâhi müjdeyi aldığı yerdir. Arefe vakfesini yapan kimsenin ben avf olunmadım demesi büyük günahlardandır. Arefe günü Hz. Allah, yalın ayak, başı açık, saçları karışık, toz toprak içerisindeki yalvarış ve gözyaşları ile yalvaran kulları ile meleklerine karşı iftihar eder. Ayrıca Peygamber Efendimiz, vakfe günü öğle ile ikindi namazlarını cem-i takdim yaparak, rahmet dağına 1 km mesafedeki Mescid-i Nemre’de kılmıştır.
VAKFE NEDİR?
Zilhicce'nin 9. günü yani arefe günü öğleden itibaren Kurban bayramının 1. günü fecrin doğuşuna kadar olan süre içinde Arafat'da bir müddet bile olsa bulunmaktır. Arafat vakfesi, Peygamber Efendimizin " اَلْحَجُّ عَرَفَةٌ " (Hac Arefedir) buyurduğu haccın asıl ve en büyük rüknüdür. Haccın diğer rükünlerini yerine getirip de Arafat vakfesini terk eden kimsenin haccı makbul olmaz. Peygamber Efendimiz veda hutbesini hicri 632 senesinde Arafat’ta îrad buyurmuştur.
ARAFAT’TA VAKFENİN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
Hac için ihramlı olmak, sahih bir hac için ihramlı olmak Belirli zamanda yapmak, arefe günü zeval vaktinden kurban bayram günü fecr tuluuna kadar. Belirli yerde yapmak, yani Arafat’ta yapmak. VAKFENİN VACİBLERİ
Arafat'a gündüzden gelenler için, orada güneş batıncaya kadar kalmak, güneş batmadan bir tarafa ayrılmamak. Gece gelenler için bu vâcib düşer.
VAKFENİN SÜNNETLERİ
1) Arafe günü Mina’dan güneş doğduktan sonra Arafat’a hareket etmek; 2) Öğle ve ikindi namazlarını cem-u takdîm ile kılmak; 3) Vakfe için zevalden sonra gusletmek; 4) Vakfe esnasında abdestli bulunmak; 5) Vakfeyi Cebel-i Rahme eteklerindeki siyah kayalıkların yanında yapmak; 6) Vakfe esnâsında kıbleye yönelmek; 7) Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, tekbir, tehlil, salevat, namaz ve niyaz ile meşgul olmak; kendisi, anne-babası, çocukları, geçmişleri ve bütün mü’minler için duâ ve niyazda bulunmak;
HACCIN 3. FARZI: ZİYARET TAVAFI
Tavaf Nedir? Tavaf, Hacerü-l Esved’in bulunduğu köşeden başlayarak Kâbe’yi solumuza alıp, etrafında yedi defa dolaşmaktır. Kâbe-i muazzamanın etrafında her bir dolanmaya şavt denir. 7 şavt bir tavaf olur. Her tavâfın yapılışı aynıdır. Aradaki fark, niyyeti tâyindedir. Bu bakımdan tavâf yapacak olan kimse niyyetiyle tavâfın nev’ini belirler. Ziyaret tavafı: Haccın rükünlerinden olan farz tavaftır. Yapılış zamanı, Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren ömrün sonuna kadardır. Ancak bu tavafın, kurban bayramı günleri içinde (üçüncü günü güneş batmazdan evvele kadar) yapılması vâcibdir. Tamamıyla terki hâlinde, hac bozulur, fâsit olur. Mescid-i Haram’ın tahiyyeti, tavâftır. Mescid-i Haram’a bir kimse her ne zaman gelirse bir tavâf yapması müstehaptır. Tavâfın belirli bir vakti yoktur, kerâhet vakitlerinde bile yapılabilir. Kâbe-i Muazzama’dan başka bir mekânı ibâdet gâyesiyle tavâf etmek küfürdür. (Tahtavî) Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlarki: Hergün Kâbe-i Muazzama’ ya 120 rahmet iner, bu rahmetten 60’ı tavâf yapanlara, 40’ı namaz kılanlara yirmisi ise Beytullah’ a bakanlara isabet eder. İbnu Abbâs (r.a.) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Beyt'i (Kâbe-i Muazzama'yı) kim elli defa tavâf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur." (Tirmizî, Hacc)
TAVAFIN NEVİLERİ:
1- Kudüm tavâfı: Hacc-ı ifrâd ve hacc-ı kırânda bulunan âfâkiler için sünnettir. 2- Ziyâret tavâfı: Haccın farz oan tavâfıdır. 3- Vedâ tavâfı: Âfâkiler üzerine vacib olan tavâftır. 4- Umre tavâfı: Umrenin farzlarından olan tavâftır. 5- Nezir tavâfı: Nezir edilen tavâfdır ki vacibdir. 6- Tahiyyetül-mescid tavâfı: Mescid-i Haram’a ne zaman girilirse tavâf yapmak sünnettir. 7- Nâfile tavâf: Üzerinde başka tavâf yoksa (farz-vâcib) veya o tavâfın zamanı gelmemişse bir müslüman dilediği kadar yapabileceği tavâftır.
TAVÂFIN VÂCİBLERİ
1. Hadesten tahâret (abdestli olmak). 2. Setr-i avret. 3. Özürlü değilse tavâfı yürüyerek yapmak. 4. Tavâfa Hacer-i Esved veya hizâsından başlamak. 5. Tavâfı Kâbe'yi sol tarafına alıp rükn-ü Irakî yönüne ilerleyerek yapmak. 6. Tavâfı Hatîm (Kâbe etrafındaki duvar) in dışından yapmak. 7- Tavâf bitince iki rek'at tavaf namazı kılmak. 8- Tavâfı yedi şavta tamamlamak. 9- Ziyâret tavâfını bayram günlerinde yapmak.
Tavâfın vâciblerinden herhangi birinin terki, cezâyı gerektirir. Tavâf yeniden yapılırsa ceza düşer.
TAVÂFIN SÜNNETLERİ
1– Necâsetten tahâret. 2– Tavafa başlarken, Hacer-i Esvad’in hizâsına, Rükni- Yemâni tarafından gelmek. 3– Tavâfa başlarken ve her şavtın sonunda Hacer-i Esvedi istîlâm etmek. 4– Sonunda sa’y olan tavaflarda erkeklerin ıztıbâ ve remel yapması. 5- Şavtları ara vermeden yapmak. 6- Tavaf asnâsında zikir, tekbir, tehlil ve duâ ile meşğul olmak. 7- Nâfile tavâfı çok yapmak. 8- Ziyâret tavâfını bayramın birinci günü yapmak. 9- Tavâfa başlarken Hacer-i Esved’in karşısında “bismillâhi Allâhü ekber” derken ellerini kaldırmak.
Tavâfın sünnetlerinin mazeretsiz terki mekruhtur. Fakat mâzeretsiz de terkedilmiş olsa cezâyı gerektirmez.
TAVAFIN YAPILIŞI
Hangi tavâf yapılacaksa, ona niyyet edilir. Rükn-i Yemânî tarafından Hacer-i Esved'in bulunduğu yere gelinir. Mümkünse tekbir ve tehlil ile Hacer-i Esved öpülür. Mümkün olmadığı takdirde, Hacer-i Esved'e dönülür “Bismillâhi Allâhü ekber” diyerek istîlâm yapılıp, sağ elin içi öpülür. Daha sonra tekbir, tahmid ve salâvat getirilir. Tavâf esnâsında telbiye getirilmez. İstîlâmdan sonra Kâbe sol tarafa alınarak tavâfa başlanır. Her dönüş bir şavttır. Yedi şavt bir tavaftır. Kâbe'nin kapısında ve köşelerinin herbirinde duâlar okunur, salât’ü selâm, tekbir ve tehliller getirilir. Tavaf, Hatîm'in dışından yapılır. Ruknü-yemâniye gelince el sürülür veya selâmlama yapılıp, el öpülmez. Hacer-i Esved'e gelince tekrar istîlâm edilir. Birinci şavf tamamlanmış olur. Hanımlar, duâ, tekbir ve tehlillerde seslerini yükseltmezler. Tavâflarını en tenhâ yerden yaparlar. Erkeklerin sonunda sa’y olan tavaflarda ızdıbâ ve remel yapmaları sünnettir. Tavâf bittikten sonra mümkinse Makâm-ı İbrahim'de, değilse Mescid-i Haram'ın münâsip bir yerinde, kerâhet vakitleri dışında iki rek'at tavâf namazı kılınır. Bu namaz vâcibdir. Birinci rek'atta Kâfirûn, ikinci rek'atta İhlâs sûreleri okunur. İkindi namazının farzını kıldıktan sonra tavâf namazı kılınmaz. Akşamın farzından sonra, önce tavâf namazı, sonra da akşamın sünnetini kılınır. Tavâf namazından sonra, Kâbe-i Muazzama'ya dönerek ayakta bol,bol zemzem içilir, ihlâs ve samîmiyetle duâ edilir.
HACCIN VÂCİPLERİ
A – SA’Y
Sa’y ; hac ve umrenin menâsikinden olup, Safâ ile Merve arasında yedi defa gidip gelmektir. Hâcer Vâlidemizin sünnetidir. Sa’yin hikmeti: Allâh-ü Teâlâ, Hâcer Vâlidemizin itâat ve sadâkatine ithâfen umre ve hac yapan herkese onun gibi sa’yi vacip kıldı.
SA’YİN VÂCİBLERİ
Sa’yi yürüyerek yapmak (Hasta, yaşlı ve sakat olanlar arabaya binebilirler). Sa’yi yedi şavta tamamlamak. SA’YİN SÜNNETLERİ
1- Tavâf bitince ara vermeden sa’ye başlamak. 2- Hadesten tahâret. 3- Necâsetten tahâret 4- Sa’ye giderken Hacer-i Esved’i istîlâm atmek. 5- Her şavtta Safâ ve Merve tepelerinde, Kâbe’nin görülebileceği yere çıkmak. 6- Safâ ve Merve’de Kâbe’ye dönerek tekbir, tehlil ve duâ etmek. 7- Erkekler yeşil direk arasında “hervele” yapıp, diğer kısımlarda yavaş yürümek. 8- Bütün şavtları ara vermeden yapmak. 9- Sa’y esnasında tekbir, tehlil ve duâ ile meşğul olmak.
SA’YİN YAPILIŞI
Hacer-i Esved istîlâm edildikten sonra Safâ’ya gidilir ve niyyet edilir. Safâ tepesine çıkınca Beytullâh’a dönülür. Duâda olduğu gibi eller kaldırılır. Hamd ve senâ edilir. Üç defa tekbir getirilir. Tehlilde bulunulur. Salevât –ı şerife getirilir. Kendisi ve Müslümanlar için duâ ettikden sonra, duâlarla Merve’ye doğru yavaş, yavaş yürünür. Yeşil direğe gelince ‘Hervele’ yapılıp, ikinci yeşil direğe kadar koşulur. İki yeşil direk arasında şöyle duâ edilir:
رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاعْفُ وَتَكَرَّمُ، وَتَجاَوَزْ عَماَّ تَعْلَمُ، اِنَّكَّ تَعْلَمُ ماَلاَ نَعْلَمُ، اِنَّكَّ أنْتَ اللَّهُ الْأَعَزُّ الْأَكْرَمْ .
İkinci yeşil direkten sonra normal şekilde yürünür. Merve’ye gelindiği zaman Beytullah’a dönülür. Safa’da olduğu gibi tekbir, zikir ve duâ edilir. Böylece sa’yin birinci şavtı tamamlanmış olur. Aynı şekilde Safa’dan Merve’ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere , yedi şavt yapılınca sa’y tamamlanmış olur. Sa’ydan sonra Mescid-i Haram’da iki rek’at namaz kılmak müstehabtır. Merve üzerinde namaz kılınmaz.
B – MÜZDELİFE’DE VAKFE
Müzdelife’de vakfe yapmak vâciptir, sünnet olan zamanı: Bayramın birinci günü fecr-i sâdığın doğması (sabah namazının vaktinin girmesi) ile başlar, güneşin doğması ile biter. Bu süre içinde az bir vakit dahi olsa Müzdelife'de bulunulursa vâcib yerine gelmiş olur. Hanefî mezhebine göre fecr-i sâdıktan evvel Müzdelifeden ayrılan kimse tekrar dönmediği takdirde vakfeyi edâ etmiş olmaz. Müzdelife’de akşam ve yatsı namazları cem-i tehir ile kılınır. Bayram gecesini Müzdelife’de geçirmek sünnettir.
MÜZDELİFE VAKFESİNİN SIHHATİNİN ŞARTLARI
1- Hac için ihrâma girmiş olmak 2- Arafât vakfesini yapmış olmak 3- Mekân (vakfeyi Müzdelife’de yapmak) 4- Vakfeyi vaktinde yapmak
MÜZDELİFE VAKFESİNİN SÜNNETLERİ
1- Arefe günü güneş battıktan sonra Arafât’tan Müzdelife’ye sükunetle ağır ağır inmek ve Müzdelife’de “Meş’ar-i Harâm” civarında gecelemek. 2- Sabah namazını erkence kılmak. 3- Vakfeyi ortalık iyice aydınlanıncaya kadar sürdürmek;
C – MİNÂDA ŞEYTAN TAŞLAMAK
Minâ’da şeytan taşlamak için üç yer vardır: bunlara cemerât denir. Bu yerler Minâ’da üç alâmetle tayin olunmuştur. Minâ tarafından sırayla şunlardır:
Birinci cemre (küçük şeytan): Şeytanın İbrahim (a.s.) a üçüncü olarak görülüp taşlandığı yerdir. Bayramın birinci günü, 1. ve 2. şeytana taş atılmaz. İkinci cemre (orta şeytan): Şeytanın İbrâhim (a.s.) a ikinci olarak görülüp taşlandığı yerdir. Üçüncü cemre (Cemretü’l Akabe “Büyük Şeytan”) Şeytanın İbrâhim (a.s.) a birinci olarak görülüp taşlandığı yerdir. Bayramın 1. günü yalnız büyük şeytan taşlanır.
ŞEYTAN TAŞLAMAK İLE ALAKALI SÜNNETLER
1- Bayram sabahı, ortalık iyice aydınlandıktan sonra (güneş doğmadan) Müzdelife’den hareket edip Mina’ya gelmek; 2- Eşyasını çadırına koyduktan sonra vakit geçirmeden Akabe cemresine taş atmak; 3- Akabe cemresine taş atarken, Mekke’yi sol, Minâ’yı sağ tarafına almak; (Diğer iki cemreye her taraftan atılabilir) 4- Taşları cemrelere yaklaşık 3,5 ilâ 5 metre mesâfeden atmak; 5- Yedi taşı ardarda atmak; 6- Teşrik günlerinde; küçük, orta ve Akabe cemrelerine taşı bu sıra ile atmak; 7- Küçük ve orta cemrelere taşı attıktan sonra duâ etmek, Akabe cemresinden ise hemen ayrılmak; 8- Taşları bayramın ilk günü öğleden önce diğer günlerde ise öğleden sonra, güneş batmadan önce atmak; 9- Mina’dan Mekke’ye dönmekte acele edenler, bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce Mina’dan ayrılmak;
D – SAÇLARI TRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK. E – VEDÂ TAVAFI. F – KURBAN KESMEK (Kıran ve Temettü haccı yapanlara)
Ebu Bekri's-Sıddîk (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a: "Hangi hacc daha efdaldir?" diye sorulmuştu. "Yüksek sesle telbiye getirilip, kurban kesilerek yapılan hacc!" diye cevap verdi." (Tirmizî, Hacc 14, (827) Haccın vâciplerinden biri terkedilirde, yeniden yapılmazsa bir kurban kesmek lâzım gelir. Meselâ: Abdestsiz yapılan bir tavâf, abdestli olarak iâde edilirse bu kurban cezâsı sâkıt olur. İâde edilmezse kurban kesmek icâbeder.
|