[b]TESBÎT DÖNEMİ[/b]
1. Tesbît dönemi nedir?
Cevap: Hadislerin sözlü ve yazılı olarak öğretilmesi, öğrenilmesi, halk arasında yayılması, böylece hafızalarda ve değişik yazı malzemeleri üzerine kaydedilip koruma altına alındığı dönemdir.
2. Hz. Peygamber’in savaş sırasında açıkladığı bazı mühim hükümler nelerdir?
Cevap: Hayber Savaşı’nda mut‘a nikâhı ile bazı hayvan etlerinin haramlığı, Mekke’nin fethinde cahiliye imtiyazlarının geçersizliği ve Mekke’nin harem oluşu gibi hükümler halka duyurulmuştu.
3. Hz. Peygamber’in Vedâ Haccı’nda tekrar duyurduğu konular hangileridir?
Cevap: Hz. Peygamber Mekke’nin fethi esnasında kısa bir müddet müsaade ettikten sonra ikinci defa ve ebediyen yasaklamış olduğu mut‘a nikâhının haramlığı ile daha önce yasaklamış olduğu faizin haramlığını.
4. Hz. Peygamber’in özellikle kendi hadislerinin öğrenilip öğretilmesini de emir ve tavsiye ettiğini gösteren meşhur hadisi hangisidir?
Cevap: “Allah, benden bir söz işitip de onu başkasına ulaştırıncaya kadar muhafaza eden kimsenin yüzünü ağartsın! Zira (sözümün) ulaştırıldığı birçok kimse belki onu işitenden daha iyi koruyup yararlanabilir” (Tirmizî, “İlim”, 7).
5. Sahabe’nin Hadis rivayetini azaltma sebepleri nedir?
Cevap: Bazı sahâbîler, Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi rivayet edememe, başka bir ifadeyle rivayette hata yapma endişesiyle hadis rivayetinden kaçınmışlar, mümkün olduğu kadar az hadis rivayet etmeye çalışmışlardı.
6. Bazı sahâbîler hadis rivayet eden kimseden, o hadisi Hz. Peygamber’den işitmiş olan başka birini şahid getirmelerini isterlerdi , buna örneklerden biri hangisidir?
Cevap: Hz. Ebû Bekir’e bir nine gelerek torununun mirasından kendisine pay verilmesini istemişti. Hz. Ebû Bekir önce; “Ben senin için Allah’ın Kitabı’nda hiçbir şey bulamıyorum. Resûlullah’ın da -sallellahu aleyhi ve sellem- senin için bir şey söylediğini bilmiyorum” demiş, sonra halka sormuş, el-Muğîre de kalkıp şöyle demişti: “Ben Resûlullah’ı -sallellahu aleyhi ve sellem- ona altıda bir pay verirken görmüştüm”. O zaman Hz. Ebû Bekir ona; “Seninle beraber (buna şahitlik edecek) biri var mı?” diye sormuştu. Muhammed b. Mesleme aynı şeye şahitlik etmiş, Hz. Ebû Bekir de nineye bu hükmü uygulamıştı (Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, I, 2).
7. Özellikle sahâbîler meselenin şuurunda olarak hadis rivayetinde gereken titizliği göstermeye gayret etmişler , bunun için başlıca hangi çarelere başvurmuşlardır?
Cevap: • Hadis Rivayetini Azaltma. • Hadis Rivâyet Edenden Şâhid İsteme. • Hadis Rivayet Edene Yemin Ettirme. • Hadisi Kur’ân ve Önceden Bildikleri Hadislerle Karşılaştırma. • Hadisi İlk Duyan Kimseden Almaya Çalışma. • Hadisin Râvîlerini İnceleme.
8. Hadislerin rivâyet şekilleri nelerdir?
Cevap: Hadislerin Hz. Peygamber’den duyuldukları gibi aynen alınıp nakledilmeleri en güzel şekildir ve mümkün olduğu sürece böyle yapılmalıdır. Diğer taraftan aynen rivayet etme imkânı olmadığında hadislerin, mânâ bozulmamak şartıyla, Hz. Peygamber’in kullandığı lafızların yerine benzerleri kullanılarak rivayet edildiklerini gösteren haberler vardır.
9. Hadislerin yazılması ile ilgili hüküm nedir?
Cevap: Hadislerin yazılmasının caiz olup olmadığı ilk yılların tartışılan konularındandı. Bu konuda farklı haberler bulunmaktadır. Bunların bir kısmında hadislerin yazılması yasaklanmakta veya hoş karşılanmamakta, bir kısmında ise hadis yazımına izin verildiği görülmektedir.
10. Hadislerin yazılıp yazılamayacağı konusunda birbirleriyle çelişen haberler bulunmaktadır. Hadis usûlünde bu duruma ne denir?
Cevap: İhtilâfü’l-hadîs, ilgili hadislere de Muhtelifü’lhadîs (veya Muhtelefü’l-hadîs) denir.
11. Hz. Peygamber’in Hadislerin yazımını yasaklayan haberleri ve Hadis yazımına izin verildiğine dair haberlerinin olması ne anlama gelir?
Cevap: Hz. Peygamber’in bu konudaki açıklamalarının farklı zamanlarda yapıldığı ve hadislerinin yazılmasını önce yasakladığı, sonra bu yasağı kaldırdığı anlaşılmaktadır.
12. Hz. Peygamber’in hadislerin yazılması önceleri yasaklamış olmasının başlıca sebepleriin neler olduğu düşünülmektedi?
Cevap: Bu sebepler arasında yazının gelişmemişliği, ashabın yazıyı az bildiği, hadislerin Kur’ân-ı Kerîm’le karışma endişesi gibi hususlar zikredilmektedir.
13. Hz. Peygamber hayattayken yazılan Medine Sözleşmesi’nin içeriği nedir?
Cevap: Medine’de Müslümanlarla gayr-i müslimler arasındaki karşılıklı hakları tespit eden anayasa mahiyetindeki yazılı vesika şu cümleyle başlar: “Bu, Kureyş’li ve Yesrib’li (Medîne’nin önceki ismi) mümin ve Müslümanlarla onlara tabi olan, onlara katılan ve onlarla birlikte cihad eden kimseler arasında Peygamber Muhammed tarafından yazdırılan (belgedir)”. “Bu yazılı (belge)” kaydı bu vesikanın yazılı olduğuna işaret eder. Ayrıca bu belgenin metninde “Bu sahifenin tarafları” ifadesi beş defa geçmekte, son maddede de; “Bu yazılı (belge) zâlim ile günâhkâra koruyucu perde olmaz!” denmektedir ki bunlar da anılan vesikanın yazılmış olduğunu gösterir.
14. Hz. Peygamber hayattayken yazılan nüfus sayımı tutanağı’nın içeriği nedir?
Cevap: Hz. Peygamber -sallellahu aleyhi ve sellemMedîne-i Münevvere’ye hicret ettikten sonra bir nüfus sayımı yaptırmıştı. Buhârî’nin bu konudaki haberi şöyledir: Huzeyfe’nin -Allah ondan razı olsun!- rivayetine göre Hz. Peygamber -sallellahu aleyhi ve sellem-; “Bana Müslüman olan insanları yazıverin” buyurmuş, sahâbe de ona bin beşyüz kişinin ismini yazmıştı (Buhârî, “Cihâd”, 181). Bu sayıya kadın, erkek, genç, ihtiyar herkes dâhil olmalıdır.
15. Hz. Peygamber hayattayken yazılan imtiyâz belgeleri’nin içeriği nedir?
Cevap: Hz. Peygamber’in -sallellahu aleyhi ve sellem-, hicretten önceden başlayarak bazı şahıslara imtiyâznâmeler verdiğini gösteren haberler vardır. Bu cümleden olarak Temîm ed-Dârî’ye, Surâka b. Mâlik’e ve Dûmetu’l-Cendel reisi olan Ukeydir’e imtiyâz belgelerinin verildiği nakledilir.
16. Hz. Peygamber hayattayken yazılan dîne çağrı mektupları’nın içeriği nedir?
Cevap: Hz. Peygamber -sallellahu aleyhi ve sellemmuhtelif devlet başkanı ve yöneticilerine mektuplar göndererek onları Müslüman olmaya davet etmişti. Bu mektuplardan Mısır hükümdarı elMukavkıs’a, Bahreyn emîri el-Munzir b. Sâva’ya, Habeşistan hükümdarı enNecâşî’ye, Bizans imparatoru Hirekl’e (Herakliyus), İran hükümdarı Kisra Pervîz’e ve Umân emirleri Ceyfer ve Abd’a gönderilenler aslî şekilleriyle günümüze kadar gelmişlerdir.
17. Hz. Peygamber hayattayken yazılanlar neleridir? Cevap: • Medine Sözleşmesi. • Nüfus Sayımı Tutanağı. • İmtiyâz Belgeleri. • Yahûdîlerle Yapılan Yazışmalar. • Dîne Çağrı Mektupları. • Görevlilere Verilen/Gönderilen Tâlimatnâmeler. • Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethinde okuyup da Yemen’li Ebû Şâh’ın isteği üzerine yazılıp bu sahâbîye verilen hutbe. • Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın yazdıkları. • Enes b. Mâlik’in yazdıkları. • Hafızasının zayıflığından şikâyet eden bir sahâbînin yazdıkları . • Ebû Râfi’in yazdıkları.
18. Hz. Peygamber’in vefatından sora sahâbe döneminde yazılan Hadisler meşhurları nelerdir?
Cevap: • Hz. Ebû Bekir’in beşyüz kadar hadisi yazdığı fakat sonra bunları imha ettiği nakledilmektedir. • Hz. Ömer’in de hadisleri yazma teşebbüsü olmuştu. Ancak o, bir ay süreyle yaptığı istişare ve istiharelerden sonra, önceki ümmetlerin, Allah’ın Kitabı yanında başka kitaplar edinerek saptıklarını söyleyerek süneni yazmaktan vazgeçmişti. Bununla beraber bazı memur ve akrabalarına gönderdiği mektuplarında bir kısım hadisleri yazdığı da vakidir. Meselâ Utbe b. Ferkad’a bazı hadisleri yazıp gönderdiği nakledilmektedir (İbn Hanbel, elMüsned, I, 261). • Hz. Ali’nin, içinde bazı hadislerin yazılı olduğu bir sahîfesi vardı ve bunu, kılıcına takılı olarak yanında taşırdı. • Ebû Hüreyre’nin de hadis sahîfeleri vardı. En çok hadis rivayet etmiş sahâbî olan Ebû Hüreyre’nin pek çok yazılı hadis malzemesine sahip olduğu nakledilmektedir. • Abdullah b. Abbâs eline yazı malzemeleri alarak sahâbîleri kapı kapı dolaşmış ve onlardan duyduğu hadisleri yazmıştı. • Semüre b. Cündeb’in de, içinde “pek çok ilim” bulunan bir sahîfesi vardı. O bu kitapçığını, Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellembizzat duymuş olduğu hadisler ile sahâbîlerden öğrenmiş olduğu hadislerden meydana getirmişti. • Câbir b. Abdullah, Mescid-i Nebî’de ders halkası olan ve hadiste yetkili bir âlim sayılan bir sahâbî idi. Onun da hacla ilgili bir kitabının olduğu nakledilmektedir. • Abdullah b. Ömer’in de hadis sahîfelerinin olduğu ve evinden dışarı çıkmadan önce onlara göz attığı nakledilmektedir. • Cahiliye döneminde yazı bilenlerden olan Sa‘d b. Ubâde’nin bizzat hadis yazıp yazmadığı bilinmemektedir. Ancak bazı haberler onun da yazılı hadislere sahip olduğunu göstermektedir.
[b]TEDVÎN DÖNEMİ[/b]
20. Hâricîler, Kur’ân’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı âyetlere bakarak Kur’ân’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmarının problemleri nelerdir?
Cevap: Kur’ân-ı Kerîm’i getiren de Hz. Peygamber’di ve onu herkesten daha iyi anlayabilecek olan da ancak o olabilirdi. Bu durumda Hz. Peygamber’den gelen bir hadisin ona ait olduğu kabul edildikten sonra söylenecek hiçbir şey olamaz. Binaenaleyh söz konusu görüşte olan Hâricîler, herhalde, bu muhtevada olan hadislerin Hz. Peygamber’e ait olamayacakları kanaatiyle, öyle düşünmekteydiler. Böyle de olsa bu, Kur’ân’ı bir bütün olarak ele almamaktan kaynaklanan yanlış bir düşüncedir. Çünkü bizzat Kur’ân-ı Kerîm Hz. Peygamber’e hüküm koyma yetkisi vermiştir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in hüküm koyma işi de Kur’ân-ı Kerîm’in bir hükmüdür.
21. Tedvin dönemi hangi dönemi kapsar?
Cevap: Bu dönem, daha önce değişik yazı malzemelerine kaydedilerek veya ezberlenerek koruma altına alınmış olan hadislerin kitaplar (dîvânlar) içinde toplandığı dönemdir ve hicrî 1. asrın sonlarından 2. asrın 1. veya 2. çeyreğine kadar süren bir zaman dilimini içine alır.
22. Tedvîn nedir?
Cevap: Hadislerin daha geniş kapsamlı ve bir “kitap/dîvân” içinde toplanmalarıdır.
|