K Vitamini lipofilik ve hidrofobik bir vitaminler grubuna verilen addır.
K vitamini kanın pıhtılaşması için gereklidir. Kanın pıhtılaşması için gerekli olan protrombinin yapımında görev alır. Karaciğerde glikozun glikojene çevrilmesine yardım eder. Bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterir.
K vitamini bağırsaktaki bakteriler tarafından üretilir. Antibiyotik kullanımı bu bakterilerin ölmesine neden olacağı için uzun süreli antibiyotik kullanımı K vitamini eksikliğine neden olabilir.
K vitamini eksikliği kanın pıhtılaşmasının azalmasına neden olur ve anormal kanamalar görülebilir. İdrarda kan, burun kanamaları k vitamini eksikliginde görülür.
K vitamini 1920'lerin sonlarında Danimarkalı bilim insanı Henrik Dam'ın kolesterol hakkındaki çeşitli araştırmaları sonucu keşfedilmiş, kan pıhtılaşması ile ilişkili olduğu saptandığı için de önceleri koagülasyon vitamini (yani pıhtılaşma vitamini) olarak adlandırılmıştır. K harfini almasının sebebi vitamine dair ilk keşiflerin Almanca bir jurnalde yayımlanması ve bu yazınlarda vitaminin Koagulationsvitamin şeklinde yer almasından gelir.
K vitaminlerine bazı proteinlerin posttranslasyonal değişimi, özellikle de koagülasyon yani kan pıhtılaşması, için gereksinim duyulur. Kimyasal olarak bunlar 2-metil-1,4-naftokinon türevleridirler ve genel kanıya göre etkinliklerinin temel sebebi kimyasal yapılarındaki naftokinon halkasıdır. Buradan hareketle genel olarak tüm K vitaminlerinin etki mekanizmaları benzerdir. Yine de bağısaktaki emilimi, taşınması ve doku dağılımı ile ilişkili olarak önemli farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Isıya oldukça dayanıklı olan K vitaminleri, bahsi geçen kimyasal özellikleri hasebiyle suda çözünmezler. İnsan vücudu K vitaminini depolayabildiği için günlük K vitamini katkısına ihtiyaç duymaz.
K2 vitamini (menakinon) normalde bağırsaklardaki bakteriler tarafından üretilirler ve yetersizliği, bağırsaklar ağır bir şekilde zarar görmemişse, oldukça nadirdir.
[b]Fizyoloji[/b]
K vitaminleri proteinlerdeki belirli glutamat kalıntılarının karboksilasyonunda görev alarak gamma-karboksiglutamat kalıntılarının (bunlara kısacas Gla-kalıntıları da denir) oluşumuna sebep olurlar. Gla-kalıntıları bilinen tüm n biyolojik aktiviteleri için gereklidirler. Gkeşfedilebilmiştir ve bunlar üç fizyolojik sürecin kontrolü (regülasyonu) için çok önemlidirler:
koagülasyon yani kan pıhtılaşması (Protrombin (faktör II), faktör VII, faktör IX, faktör X, protein C ve protein Z).
kemik metabolizması (osteokalsin, ve matriks gla protein -MGP-). [b]vasküler biyoloji[/b]
Kalın bağırsakta bulunan birçok bakteri, örneğin Escherichia coli, K2Êakinon iki farklı, küçük molekül arasında iki elektron taşır. Escherichia coli aerobik solunum yapabildiği gibi menakinon aracılığıyla anaerobik solunum da yapabilir.
[b]K vitamini Eksiklik belirtileri:[/b]
Kontrolsuz kanamalara neden olan K vitamini eksikliği malabsorbsiyon (emilim bozukluğu) hastaları hariç ender görülür. Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün içerisinde bağırsak florası henüz tam gelişmemiş olduğundan K vitamini eksikliği vardır.
[b]Nelerde K Vitamini bulunur?[/b]
Yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, bürüksel lahanası, brokoli, kuşkonmaz, tahıllar, yumurta, soya fasulyesi, yeşilçay, ısırganotu K vitamini içeren besinler arasındadır.
Yoğurt, kefir, asitlenmiş süt bağırsaklarda bulunan bakterilerin K vitamini üretimini artmasını sağlar.
[b]Günlük Kullanım Miktarı:[/b]
Günlük K vitamini kullanımı kadınlar için 65 mikrogram erkekler için 80 mikrogramdır.
Hamileler ve emzirenler K vitamini kullanmamalıdır. Kan sulandırıcı ilaç alanlar dr kontrolü olmadan K vitamini kullanmamalıdırlar.
Fazla K vitamini kullanımı damar tıkanıklığına neden olabilir.
E vitamininin fazla kullanımı K vitaminin emilimini olumsuz olarak etkiler.
|