Mi‘râciyye Hakkında Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Mi‘râciyye Hakkında Bilgi
« : 10 Ocak 2018, 11:26:52 »
Mi‘râc kelimesi, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin
dokuzuncu senesinde meydana gelen ve onun Mescid-i Haram’dan
Mescid-i Aksâ’ya, oradan da göğe yaptığı yolculuk esnasında Allah
katına çıkışını ifade eder. Bu sebeple recep ayının 27. gecesi, bütün İslâm
âleminde “Mi‘râc kandili” olarak kutlanır.

İnsanlık tarihinin olağanüstü olaylarından biri olan mi‘râc gecesine ait
mucizenin aşamalarını anlatan ve “Mi‘râciyye, Mi‘râcnâme” adı verilen bu
manzumeler daha çok İranlılar’la Türkler tarafından kaleme alınmıştır ve bir
mûsiki formu olarak işlenmesi ise sadece Osmanlılar’a aittir.

Türk edebiyatında pek çok mi‘râciyye yazılmış ise de Türk din
mûsikisinde mi‘râciyye denildiğinde akla, bestekâr-neyzen, Galata
Mevlevîhânesi şeyhlerinden Osman Dede’nin (ö. 1729) mesnevî tarzında
yazıp bestelediği “Mi‘râciyye” akla gelir. Osman Dede, kaleme aldığı
mi‘râciyyesini segâh, müsteâr, dügah, nevâ, sabâ, hüseynî ve nişâbur
makamlarında, her birine “hâne” denilen yedi bölüm halinde bestelemiştir.
Nevâ makamındaki dördüncü hâne, XIX. yüzyılın sonlarına doğru unutulduğundan günümüze ulaşmamıştır (Notası için bk. Suphi Ezgi, Amelî-
Nazarî Türk Mûsikisi, İstanbul, ts. III, 102-137).
Bestesi günümüze ulaşan mi‘râciyyenin hâneleri arasında okunan ve yine
Osman Dede tarafından bestelenmiş olan beş adet tevşîhin Arapça olan dört
tanesinin güftesi Şeyh Mehmet Nasûhî’ye (ö. 1718), Farsça yazılmış tek
tevşîh ise Mevlânâ’ya aittir.

Osman Dede’nin mi‘râciyyesinin, Mi‘râc gecesi, ondan bir gece öncesi ve
bir gece sonrası olmak üzere üç gece okunması geleneği vardı. Eser cami,
mevlevîhâne ve tekkelerden başka diğer bazı yerlerde de icra edilirdi. Kılınan
namazın ardından İsrâ sûresinin başlangıç kısmı okunur, “Fâtiha”dan sonra
iki mi’rachan birbirine bitişik iki kürsüye çıkarak eseri birlikte okurlardı. Bu
sırada kürsülerin altında oturan zâkirler (tevşîhhanlar) ilk kısımlarda her
mısraın sonunda “sallû aleyh”, hüseynî hânesinde “minna’s-salât”, son
münâcât hânesinde ise “ikbel yâ mücîb” terennümünü tekrarlardı. Ayrıca
bölümlerden önce, tevşîhhanlar tarafından tevşîhler okunur, dinleyicilere süt
ikram edilirdi. Bunun sebebi ise, mi‘râc esnasında Hz. Peygamber’in, teklif
edilen içecekler arasından sütü seçmesidir.

[b]Şeyh Nâyî Osman Dede’nin mi‘râciyyesi hangi bölümlerden meydana
gelmiştir? Kaybolan bölüm hangisidir?[/b]

Şeyh Nâyî Osman Dede’nin “Mi‘râciyye”si segâh, müsteâr, dügâh, nevâ,
sabâ, hüseynî ve nişâbur makamlarındaki hânelerden meydana gelmiştir.
Mi‘râciyye’nin nevâ hânesi kaybolmuştur.