1. Dini inanç nasıl edinilir? Cevap: Dine inanmaya hazırlıklı olarak dünyaya gelen çocuk, anne babasından ya da çevresindeki kişilerden edindiği modellerden, arkadaşlarından, kitle iletişim araçlarından, öğretmenlerinden, edindiği bilgilerden vs. etkilenerek bir dinî inanca sahip olur.
2. Dini inançtaki değişimi tetikleyen etkenler nelerdir? Cevap: Çocukluk döneminden itibaren hayat süreci içerisinde yaşadığı tecrübeler, zihinsel gelişimi, ergenlik döneminin çalkantıları, çeşitli sosyokültürel etkenler onun inancında değişmelere neden olur. Bazen dinî inancıyla çelişen davranışlar yapar, sonra pişmanlık duyar, tövbe eder, bazen de dinden tamamen uzaklaşır, bulunduğu dini terk eder.
3. Din psikolojisi konuları arasında din değişimi neden önemli bir yere sahiptir? Cevap: Din değiştirme davranışları insanlık tarihinin her döneminde görülse de diğer dinî davranışlara göre az, fakat oldukça önemli, karar verilmesi çok zor olan bir değişim sürecidir. Bu nedenle Din Psikolojisi konuları arasında ilk dönemlerden itibaren yer almakta, dinî değişim geçiren kişileri bu davranışa yönelten güdüler ve dinî değişim süreci çeşitli araştırmalarla açıklanmaya çalışılmaktadır.
TÖVBE, DİNE DÖNÜŞ VE DİN DEĞİŞTİRME KAVRAMLARI
4. Din değişimi nedir? Cevap: Psikolojik anlamda “dinî inanç ve davranışlarla ilgili yön değişimi” olarak tanımlanır. Dolayısıyla dinî değişim, zihinsel, duygusal ve davranışsal, dinle ilgili her türlü değişimi ifade eder. Tabii ki din değiştirmeyi de içine alan geniş bir anlama sahiptir. Dinî değişim olaylarının en yaygın olanı İslam’da “tövbe” olarak adlandırılır.
5. Tövbe nedir? Cevap: Kelime olarak dönmek, vazgeçmek anlamına gelmektedir. Dindeki anlamı ise, bireyin dince uygun görülmeyen bir davranıştan geri dönmesi, vazgeçmesi ve bir daha o davranışı yapmayacağına dair söz vermesi demektir.
6. Günah nedir? Cevap: Terim olarak kişinin dinî değerlerine aykırı olan davranışlarına günah denir. Dinî bir emrin ihlali, dinî kurallara muhalefet günah olarak nitelendirilmektedir. Günah olan davranışlar, dinen suç kabul edilen davranışlardır.
7. Tövbenin temel dayanağı nedir? Cevap: Tövbenin temelinde, yapılan davranışın ilahi emirlere aykırı bir suç ve günah olduğunun farkına varma ve Allah’la ilişkilerini yeniden onarıp düzeltme niyeti yatar. Tövbeyi dinî bir davranış yapan en önemli nokta, Allah’ın istemediği bir hareketi yapmış olması nedeniyle kişinin, Allah’la arasının açıldığı şuuruna varması ve Allah’ın rızasını kazanmak için bu hareketten vazgeçmesidir.
8. Gazali’ye göre tövbenin boyutları nelerdir? Cevap: Gazali’ye göre tövbe üç boyutlu bir süreçtir: Birincisi bilme, ikincisi pişmanlık, üçüncüsü gereğini yerine getirmedir. Tövbede önce zihinsel bir değişim yaşanır. Bu değişim duygu ve davranış değişimine yol açar. Eğer davranış değişimi yoksa tövbe eksiktir, bütünüyle oluşmamış demektir. “Ben artık kul hakkı yemeyeceğim” diyen ve tövbe eden bir insan, uygulamada bu davranışını sürdürüyorsa, bu samimi, benimsenerek yapılan bir tövbe değil, içselleştirilmeden sadece kelimelere dökülmüş bir sözdür.
9. Din değiştirme nedir? Cevap: Din değiştirme bir dinden başka bir dine dönmek demektir. Bireyin bir dine olan inanç ve bağlılığının başka bir dine geçiş yapması anlamına gelmektedir.
10. İslam geleneğinde din değişimi için kullanılan kavramlar nelerdir? Cevap: İslam geleneğinde başka bir dinden İslam Dini’ne girme ihtida ve İslam Dini’ni terk ederek, bir başka dine geçiş yapma olayı için de irtidat kavramları kullanılır.
DİNİ DEĞİŞİMİN GÜDÜLERİ
11. Dini değişimin güdüleri konusu nelerdir? Cevap: Bir kimsenin sahip olduğu dinî inancının değişmesinde, din dışı, dine ilgisiz ya da inançsız bir hayat yaşarken dine yönelmesinde ya da bulunduğu dinden uzaklaşmasında ve yeni dini seçmesinde hangi faktörlerin etkili olduğu konusu dinî değişimin güdülerini oluşturur.
12. Dini değişimin güdüleri nasıl gruplandırılmaktadır? Cevap: Araştırmalara göre dinî değişimin gerek bireyin içinden gelen zihinsel ve duygusal, gerekse dışardan gelen toplumsal birçok nedeni olabilmektedir. Bunları farklı şekillerde sınıflandıranlar olmakla beraber zihinsel (entelektüel), duygusal ve sosyo-kültürel güdüler başlığı altında üç grupta toplamak mümkündür. Dinî değişim gösteren bireylerde bu güdülerin farklı oranlarda etkili olduğu bilinmektedir. Bazılarında zihinsel, bazılarında duygusal, bazılarında da sosyo-kültürel güdüler daha etkin halde bulunur.
13. Dini değişimde zihinsel güdüler nedir? Cevap: Bunlar zihinsel dinamiklerin oluşturduğu etkilerdir. Dinle, dinî esas ve uygulamalarla ilgili şüphe, tereddüt ve tatminsizliklerin bireyde oluşturduğu dinî yönelişlerdir.
14. Din değiştirmede zihinsel tatmin arama süreci nasıl etkili olur? Cevap: Din değiştiren birçok kişideki en temel psikolojik elemanın gerginlik olduğu söylenebilir. Dinî değişime yönelmiş bir kişide gerginlik bir noktaya gelinceye kadar bilincinde olmadan, daha sonra kısmen bilinçli olarak büyür ve gelişir. Kişinin dinî esaslarla ilgili şüphesi devam ettiği sürece gerginliği artar ve ruhen tatmin olamadığı için bunalmaya başlar. Birey bu gerginlikten kurtulmak için çeşitli arayışlar içine girer, kitaplar okur, konuyu bilenlere sorar ve başka dinlere de yönelebilir.
15. Hristiyanlıktan Müslümanlığa geçenler hangi konularda zihinsel tatminsizlik yaşamaktadırlar? Cevap: Hristiyanlığı terk ederek Müslüman olan birçok mühtedinin, eski bağlı oldukları dinin Teslis, Hz. İsa’nın ulûhiyeti, ruhban sınıfının otoritesi, aslî günah doktrini gibi konulardaki zihinsel tatminsizliklerinin onları yeni bir dinî arayışa sevk ettiğini göstermektedir.
16. İnsan varoluşsal boşluktan nasıl kurtulur? Cevap: Viktor Frankl 20. yüzyılda yaygınlaşan varoluşsal boşluk’tan söz etmekte ve bunun özellikle “kendini değersiz ve anlamsız bulma” duygusuyla oluştuğunu belirtmektedir. Frankl, insanların bu varoluşsal boşluğa düşmekten ancak hayatta belli hedefler ve amaçlar (sevgi, yüce bir dava, bir eser üretme vb.) elde ederek ya da dinin açıkladığı, hayata yüklediği anlamı, ahlâk ve değer yargılarını benimsemekle kurtulabileceğini vurgular.
17. İnsanları kendi inançlarını sorgulamaya iten nedenler nelerdir? Cevap: Hayat süreci içinde yaşadığı bazı olaylar ve tecrübeler bireyi kendi inançlarını yeniden gözden geçirmeye itebilmektedir. Bulunduğu dinin esaslarını kritik ederek onlardan uzaklaşabilmekte, başka bir dine yönelebilmektedir. Ancak böyle bir entelektüel tutum önemli bir zihinsel çabayı gerektirir. Birey şu etkilerle bu duruma gelebilmektedir; Başka inanca sahip kişilerle dinî konularda tartışmak Diğer dinleri araştırmak
18. Din değiştirmede etkili olan duygusal dürtüler nasıl gruplandırılmaktadır? Cevap: Yoğun duygusal yaşantılar bireyin zihin dünyasında, hayata bakışında ve din anlayışında önemli değişmeler meydana getirebilmektedir. Bu tür tecrübeler, bireyi dinî değişime yöneltici bir etkiye her zaman sahiptir. Bunları iki gruba ayırabiliriz: Travmatik, Gerilimli Olaylar Yaşama Suçluluk ve Günahkârlık Duygusu
19. Din değişiminden önce bireyin yaşadığı en önemli problemler hangileridir? Cevap: Bazı yazarlar dinî değişimden önce bireyin yaşadığı en önemli beş problemi şöyle belirtmişlerdir: Ruhsal problemler: Anlamsızlık, hedefsizlik, güçsüzlük ya da kendini küçük görme. İletişim problemleri: Evlilik, aile içi ilişkiler ve çocuk yetiştirmedeki sıkıntılar. Kişilik ve karaktere bağlı problemler: Alkol ve uyuşturucu kullanımı. Benmerkezci tutumlar. Ekonomik problemler: İşsizlik, işinden memnun olmama ve eğitim sorunları. Fiziksel problemler: Sinirlilik, kronik hastalıklar.
20. Din değişiminde suçluluk duygusu nasıl etkili olmaktadır? Cevap: Suçluluk ve günahkârlık duygusu bireyi dinî değişime götüren önemli güdülerden biridir. Özellikle dince büyük günah sayılan tutum ve davranışlarda bulunan bazı kişiler günahkârlık ve suçluluk duygusu duyabilmektedir. Bu duygu bireyin inancına ve kişilik yapısına göre oluşmakta ve onda rahatsızlık meydana getirmektedir. Bu rahatsızlık onu kamçılamakta ve çoğunlukla tövbe ederek dine dönüşe yöneltmektedir. Ancak bazen dinden tamamen uzaklaşmaya ve isyana da götürebilmektedir.
21. Bireyi din değiştirmeye kadar götüren sosyo-kültürel güdülerin önemlileri hangileridir? Cevap: Bireyi din değiştirmeye kadar götüren sosyokültürel güdülerin önemlileri şunlardır: Başka Dine Bağlı Kişilerin Olumlu Davranışları Başka Dine Bağlı Bir Kimse İle Evlenme İçinde Bulunduğu Başka Dine Bağlı Kişilerden Oluşan Bir Gruptan Etkilenme Ekonomik Mahrumiyet
22. Din değiştirmede başka dine bağlı kişilerin etkisi nasıl oluyor? Cevap: Bireye yeni dine karşı duyduğu ilgi ve eğilimler sırasında yapılan iyi davranış ve muameleler, onun din değiştirme kararını vermesine yardım eden ve bu kararı çabuklaştıran önemli bir güdüdür.
23. Başka dinden biri ile evlenmek din değişikliğini nasıl etkiliyor? Cevap: Başka dine bağlı bir kimse ile evlenme sonucu din değiştiren birey, ya evlenirken ya da evlendikten sonra din değiştirmektedir. Bu şekildeki din değiştirmelerde şu güdüler etkili olmaktadır: Evlenilen kişiye karşı duyulan sevginin, inanılan dinî değerlerden daha üstün gelmesi Din değiştirdiği takdirde, kendini yeni akrabalarına daha çok sevdirebileceği düşüncesi Eşi ile dinî konularda tartışma sonucu onun dinini daha uygun bulma
24. Farklı bir kültür içinde büyümenin din değişimine hangi noktalarda etkisi oluyor? Cevap: Birey küçük yaştan itibaren başka dine bağlı kişilerin oluşturduğu bir toplumda yetişmiş, büyümüş ve arkadaşları, çevresindeki kişiler farklı dine mensupsa psikolojik olarak onlardan, onların inancından, tutum ve davranışlarından etkilenebilmektedir. Bu etkinin şu noktalarda olduğu görülmektedir:
Toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini benimseme Çevresindeki kişilerce saygı görme, takdir edilme arzusu
25. Ekonomik nedenler din değişimini nasıl etkilemektedir? Cevap: Ekonomik ya da başka mahrumiyet ve çaresizlik içinde bulunanlardan bazıları bu mahrumiyetlerini telafi etmek amacıyla yeni bir gruba ya da yeni bir dine girebilmektedir. Burada ekonomik, psikolojik, sosyal destek de söz konusu olabilmektedir. Bunlar kendilerini güven içinde hissedebilecekleri bir yer ararlar.
26. Türkiye’de İslam’dan Hristiyanlığa geçenlerde daha çok hangi faktörler etkili olmaktadır? Cevap: Türkiye’deki İslam’dan Hristiyanlığa dönenler üzerinde yapılan araştırmalar ekonomik ve duygusal faktörlerin daha çok etkili olduğunu göstermektedir. Maddi çıkar sağlama önemli bir etken olarak belirmektedir. Misyonerler tarafından özellikle genç sempatizanları etkilemek amacıyla sevgi, dostluk, ilgi, kabul görme, günah-kurtuluş, mükâfat-ceza gibi duygu ağırlıklı söylemler, ekonomik yardım ve destekler önemli oranda kullanılmaktadır.
DİN DEĞİŞTİRME SÜRECİ
27. Din değiştirme süreci nasıl gelişir? Cevap: Dine dönüş ve din değiştirme davranışı kısa sürede oluşmaz. O, ağır ağır hareket eden bir tirenin hızlanarak birden ateşlenmesi, sessizce büyüyüp gelişen bir tomurcuğun patlaması gibidir. Kişiye, yaşadığı süre içinde etki eden birçok faktör onu bulunduğu dinden uzaklaştırarak din değiştirmeye kadar götürebilmektedir. Bunun yanında her kültürde ve toplumda bireyin yapısına ve yetişme tarzına göre farklı süreçler yaşanabilmektedir. Ancak bütün bunlardaki psikolojik değişim ve gelişimi dikkate alarak genel bir model oluşturmak da mümkündür.
28. Bir din değiştirme sürecinin aşamaları nelerdir? Cevap: Bir din değiştirme süreç modeli geliştiren bazı araştırmacılara göre din değiştirmede şu yedi süreç söz konusudur: Gerginlik hissetme: İnsanın hiçbir davranışı gerilimlerden, engellemelerden ve gelgitlerden tam anlamıyla bağımsız değildir. Bu nedenle din değiştirmede (hepsinde olmasa da) ilk aşama gerilim hissetme aşamasıdır. Dinî bir problemi çözme bakış açısına sahip olma: İnsanın dünyadaki varlığını, hayatın anlamını ve çeşitli toplumsal olayları sorgulayarak başlayan bu süreçte birey problemine çözüm yolları ortaya koyar. Arayış içinde olma: Birey kendi dininde yaşadığı problemlere çözüm bulamadığı takdirde farklı dinler bazında yeni bir arayış içine girdikten sonra üçüncü evre ortaya çıkmakta ve bu tip kişiler kendilerini “dinî arayış içerisinde olan” şeklinde tanımlamaktadır. Kritik eşik: İlk üç evrede yaşanan olayların, kişinin hayatındaki önemli dönüm noktaları ile kesiştiği anlarda (iş değişikliği, okul değişikliği, evlilik, yer değişikliği vb.), hayatının bir dönemeç noktasında gireceği dine rastlar. Etkin bağ oluşturma: Bireyin kendi dinine yabancılaşma sürecinde, gireceği dine bağlı olan kişilerle aralarında etkin, duygusal bağ oluşur. Yeni dinî grup dışındaki kişilerle iletişimi azaltma: Bireyin yeni bir grup aidiyeti psikolojisi ile eski arkadaş grubuyla olan iletişiminin kesilmesini veya azalmasını ifade etmektedir. Bu dönemde kişinin din değiştirmesi sonucu eski sosyal çevresi ile bağlarının zayıflayacağı düşünülmektedir. Yeni dinî grup üyeleri ile yoğun iletişime geçme: Bu aşamada din değiştiren bireyin yeni girdiği dinin üyeleri ile yoğun bir biçimde iletişim halinde olması, dini faaliyetlere katılmasıdır.
29. Din değiştirme süreci herkeste aynı şekilde mi gelişir? Cevap: Belirtilen modelin bütün aşamalarının her din değiştiren kişide görülmesi gerektiği söylenilemez. Fakat bu model daha sonraki araştırıcılar tarafından her dinî gruba uyup uymadığı tartışılsa da her din değiştiren kişi için geçerli genel bir süreç modeli olarak kabul edilmiştir. Ancak bu modele uymayan birçok bireysel sürecin olabileceğini unutmamak gerekir. Yaptığı araştırma sonunda Ali Köse’nin de vardığı sonuç, “tüm din değiştirme hadiseleri için belirlenmiş bir süreç modelinin olamayacağı” yönündedir. “Her din değiştirme hadisesinin kendine mahsus boyutları olabilir. Hadiseye sadece kişi veya grup açısından yaklaşarak tek bir bakış açısına takılıp kalmak olayın anlaşılmasını zorlaştırır” demektedir.
30. Genel bir din değiştirme sürecinin aşamaları nelerdir? Cevap: Farklı bireysel süreçleri bir tarafa koyarak, bizim kendi araştırmamız sonunda belirlediğimiz, genel bir din değiştirme sürecinin şu dört aşamadan geçtiği görülmektedir: Bireyin bulunduğu dine olan inanç ve bağlılığı, bir takım uzaklaştırıcı etkiler nedeniyle zayıflar ve bu soğutucu etkiler bilinçaltına itilir. Bulunduğu dinden uzaklaşmasına neden olan konuların, başka bir dinde, kendisini tatmin edecek içerikte var olduğunun öğrenilmesiyle bu dine karşı ilgi duyulur. Bilinçaltına yerleşen uzaklaştırıcı etkiler, bilinç alanına çıkarak yeni dine karşı duyulan ilgi ve eğilimler ile birleşir ve din değiştirmeye karşı olan direnişlerle çatışma başlar. Bu devre huzursuzluğun en çok görüldüğü devredir. Çatışmanın yeni din lehine sonuçlanmasıyla gerginlikten kurtulunur ve din değiştirme kararı verilir.
DİN DEĞİŞTİRME TİPLERİ
31. Din değiştirme tipleri nelerdir? Cevap: Din değiştirme sürecinde olduğu gibi din değiştirenlerin yapılarına ve din değiştirmelerinde etkili olan güdülere göre din değiştirme tiplerinden söz etmek mümkündür. Lofland ve Skonovd din değiştirme ve dindarlaşma üzerine yapılan araştırmaları değerlendirerek altı tip belirlemişlerdir. Bunlar; Entelektüel, mistik, deneysel, duygusal, yeniden uyanış ve cebrî (zorlama) tiplerdir.
32. Din değiştirme tiplerinden entelektüel tip nasıldır? Cevap: Entelektüel tip, kendi dinini ve diğer dinleri araştırarak, ilahi kitabı ve dinle ilgili diğer kitapları okuyarak din değiştirir. Bu tiplerde kritik etme, sorgulama ve değerlendirme özelliği hâkimdir.
33. Din değiştirme tiplerinden mistik tip nasıldır? Cevap: Mistik tip, kendini derinden etkileyen mistik bir tecrübe sonucunda din değiştirir. Bu tiplerde tasavvufi, mistik hareketlerden etkilenme daha çok görülür.
34. Din değiştirme tiplerinden deneysel tip nasıldır? Cevap: Deneysel (experimental) tip, “bir görelim, bakalım nasıl olacak?” yaklaşımıyla yeni dini denemeyi tercih eder. İbadetlere katılır. Din değiştirme kararını daha sonra verir.
35. Din değiştirme tiplerinden duygusal tip nasıldır? Cevap: Duygusal tipte, tercih edeceği dinin mensuplarına karşı duyulan özel sevgi ve hoşnutluk söz konusudur. Bulunduğu dine ve yeni girdiği dine mensup kişilerin davranışlarının, sıcaklığının etkisi ön plana geçer.
36. Din değiştirme tiplerinden yeniden uyanış tipi nasıldır? Cevap: Yeniden uyanış tipi, daha çok din değiştirmeden önce herhangi bir etki ile (başından geçen dramatik bir olay, izlediği dini bir toplantı, konuşma vb.) dini duyguları harekete geçerek dindarlaşmaya karar verir. Bu karar dinden uzak bir hayat yaşayan kişilerde, etkilenme durumuna göre kendi dini değerlerine bağlılık şeklinde olabileceği gibi başka bir dine girme şeklinde de olabilir.
37. Din değiştirme tiplerinden cebri tip nasıldır? Cevap: Cebrî (zorlama) tarzda din değiştirmeler, doğrudan doğruya beyin yıkama yöntemiyle çok ender olarak görülebileceği gibi, dolaylı olarak sosyal baskı ve zorlamalarla da olabilir.
DİNİ DEĞİŞİMİN SONUÇLARI
38. Din değişiminin sonuçları daha çok neye bağlıdır? Cevap: Dinî değişim yaşayan kişinin inançlarında, değerlerinde, hedeflerinde, tutum ve davranışlarında, kimlik ve kişiliğinde önemli değişiklikler olmaktadır. Kişinin önceki durumuyla sonraki durumu çok yönden farklılaşmaktadır. Ancak bu konuda şu sorunun cevabı çok önemlidir: Kişi yeni girdiği dine hangi oranda bağlılık göstermektedir? Sadece ismen mi yoksa bütünüyle dinin esaslarını benimseyerek mi din değiştirmiştir? Eğer dinin esaslarından etkilenerek değil de başka amaçlarla (maddi çıkar elde etmek, evlenebilmek gibi.) sadece ismen din değiştirmiş ise, ondaki kişilik değişiminin kapsamı çok sınırlı kalır.
39. Din değişimi sonucunda bireylerin hayata bakışlarında nasıl bir değişim görülmektedir? Cevap: Din değiştirme eski kimliğini değiştirerek bireye yeni bir kimlik kazandırmaktadır. Bireyin hayata bakışı, hayata yüklediği anlam değişmektedir. Kendisini, dünyayı, olayları farklı biçimde algılamaya başlamaktadır. Kuşkusuz din değiştirme kararını vermesinde de bu farklılaşmanın etkisi olmuştur. Yeni bir inanç, yeni bir yapılanma ile birey hayata daha güvenle, daha umutla bakmakta, içindeki sıkıntılardan, olumsuz duygulardan kurtulmakta, ruhsal yönden tatmine ulaşmaktadır. Hayatla baş edecek gücü kendinde görmekte ve rahatlamaktadır.
40. Din değişimi sonucunda bireylerin inanç, ibadet ve davranışlarında nasıl değişimler görülmektedir? Cevap: İnanç, ibadet ve diğer davranışlar birbiriyle ilişkili olduğundan, din değiştirenlerin bir kısmı henüz din değiştirmeden önce, yeni girdikleri dinin ibadetlerini kısmen uyguladıklarını belirtmişlerdir. Müslüman olanların önemli bir kısmı, “daha Müslüman olmadan önce bazen namaz kılıyor, oruç tutuyordum” şeklinde açıklamada bulunmuşlardır. Ancak Müslüman olarak din değiştiren bazı kişilerin namaz konusunda işyerlerinde kılamadıklarını, sadece evde olduklarında kıldıklarını, bazıları da düzenli olarak namaz kılamadıklarını belirttikleri görülmektedir. Dinin yasaklarına ve diğer emirlerine karşı tutumlarında da benzer durumlar söz konusudur. Müslüman olan Hıristiyanların hepsi de domuz eti yemediklerini ifade etmişlerdir. Daha önce uyuşturucu kullananların da tamamen uyuşturucudan vazgeçtikleri, ancak az bir kısmının çok az olmak üzere bazen alkol aldıkları belirlenmiştir.
41. Din değişimi sonucunda aile bireylerinin tepkisi genel olarak nasıldır? Cevap: Din değiştirdikten sonra aile bireyleriyle olan ilişkilerinde, onların tutumuna bağlı olarak olumsuzluklar yaşanabilmektedir. Bazı anne babalar çocuklarının din değiştirmesine tepki gösterirken, bazıları sessiz kalmakta, bazıları da normal, olumlu karşılamaktadır. Kuşkusuz koyu dindar olan ailelerin tepkisi fazla olmaktadır. Hatta bazı aileler bunu bir utanç vesilesi olarak kabul etmektedir.
42. Din değişimine ailelerin tepkisi, bireyler tarafından nasıl karşılanmaktadır? Cevap: Ailelerinin gösterdiği tepki, din değiştirenlerin açıklamalarına göre, onları pişmanlığa değil, yeni kimliklerini güçlendirmeye götürmektedir. Bazı din değiştirenlerin ise, ailelerini üzmemek için ya da aileleriyle aralarının açılmaması için din değiştirdiklerini ailelerine söylememeyi tercih ettikleri görülmektedir. Bazıları da tepkiyi normal karşılamakta, anne babalarının zamanla yumuşayacaklarını düşünmektedir. Hatta din değiştirdikten sonra anne babalarına karşı öncekine göre daha iyi davranmaları, bazı anne babalarda mutluluk da oluşturmaktadır.
|