Bilinen ilk Türkçe sözlük olan Divanü Lügati’t-Türk kimin eseridir?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Leb-i Damla

  • La taknetû..!
  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: Sadabad
  • 2529
  • +270/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • UMUT Dünyası mı, UNUT Dünyası mı?
    • Uyanan Gençlik
Cevap: [b]Kaşgarlı Mahmut[/b]

Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında yazılan Türkçe - Arapça bir sözlüktür.

Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesi hakkında var olan en kapsamlı ve önemli dil anıtıdır.

Kökleşik Arap Sözlük bilgisi ilkelerine göre hazırlanmış olan sözlük, Kaşgarlı Mahmud'un Türk boyları hakkındaki etraflı bilgisinin yanı sıra, Arap Dil bilimi konusunda da esaslı bir eğitim görmüş olduğunu gösterir.


[color=red]Divânu Lügati't-Türk Eserinin Genel Özellikleri [/color]

    * 11. yüzyılda yazılmıştır.
    * Türkçenin ilk sözlüğü, antolojisi, ansikopedisi ve dil bilgisi kitabidir.
    * Araplara Türkçe öğretmek, Türkçenin yaygınlığını göstermek için yazılmıştır.
    * Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılmıştır.
    * Yazarı, birçok Türk boyunu gezerek derlemeler yapmıştır.
    * Sözcükleri örnekleyen atasözleri ve şiirler kullanmıştır.
      (Bu özelliği ,onun, kendinden sonraki Türk edebiyatı için çok önemli bir kaynak olmasını sağlamıştır.)
    * Aruz ölçüsüyle yazılmıştır

Hayatı:

11.yüzyılda, Karahanlılar döneminde yetişen, soylu bir aileden gelen ve iyi bir eğitim alan Kaşgarlı Mahmut, ilk Türk dil bilginidir. Kaşgari olarak da tanınan ünlü dil bilginimiz, Türk yurtlarını adım adım gezerek derlediği sözcük, bilgi ve şiir örnekleriyle devrin Türk dili hakkında bilgiler vermiştir. Bir dönem Bağdat’ta bulunan Kaşgarlı Mahmut, Türk kültürünün Araplara tanıtılmasında büyük rol oynamıştır. Türkçeyi Araplara öğretmek amacıyla Divan-ı Lügati’t Türk ve Kitab-ı Cevahirü’n-Nahvi Lügati’t Türk adlı kitapları yazmıştır. Bu tür çalışmalarıyla Türkçenin gelişmesine ve Türk dil birliğinin sağlanmasına önemli katkıda bulunmuştur. Kaşgarlı Mahmut, ömrünün sonlarına doğru tekrar Kaşgar’a dönmüş ve burada ölmüştür.