Sorular ve Cevaplar => Eğitim ve öğretim => Bilgi Bankası => Rehberlik => Konuyu başlatan: D®agon - 14 Aralık 2010, 20:31:30

Başlık: Altın Kalem
Gönderen: D®agon - 14 Aralık 2010, 20:31:30
Bir adamın hikayesi, altın kalem. Söze nerden başlanır, nasıl yazarım bu kez bilmiyorum.

-Babam beni okutamadı, ben sizi ... okutacağım kızım, ne gerekirse gereksin!
 
sözlerinin arasına karışmış gözyaşlarını,düğüm düğüm yutkunmalarını, hıçkırıklarını bulup, hissetmek zor olmazdı. Saklamaya çalışmazdı yüzünü. Gözlerini hiç gizlemezdi . Toz kaçtığından falan değil.Duygusallıktan değil. Çocukluğu babasız geçmişti. Dört küçük kardeşi, bir de hamile annesiyle birlikte "Çocuklarımın hepsini altın kalemle okutacağım." diyen otuz üç yaşında bir babayı kaybetmişti o. Trafik kazası...
      Ailenin en büyük çocuğu oydu, babası onlara altın kalemler alıp okutamadan gittiğinde, en büyük oydu sanki. En büyük çocuk. On yaşında! Neydi büyük olmak, çocuk olmak nedir bilmeden öğrenmiş oldu. Amcalarının yanında büyüdü altı çocuk. Her şeye rağmen büyüdüler her biri ve her biri altın kalemleri olmadan, babaları olmadan okudular.
En büyük çocuk büyüdüğünde; hala çocuktu yüreği. Hep çocuktu.
İlköğretim, ortaokul, lise, üniversite...
"Şu yetim..." diye başlayan cümlelerle büyüdü.Duydu.
Okudu.
Köy otobüsünde okula giderken, yapılmakta olan şehir evlerine bakıp, şurdan bir evim olsa diye düşünürdü.
Okudu.
Üniversiteyi bitirdi.
Evlendi.
O büyürken kardeşleri de yavaş yavaş büyümüştü.
Hayat mıydı büyüten onları, babaları mı, anneleri mi ?
Altın kalemler neredeydi?
Askerliği geldi sonra.
O askerdeyken kızı oldu. Adını bile koymadan söz vermişti:
" Babam bana seni altın kalemle okutacağım derdi, o okutamadı, ben seni altın kalemle okutacağım kızım."
Oğlu doğduğunda da aynı sözler geçti dillerden.
Kızı derslerinde başarılı olduğunda,hayatın sunduğu her sınavdan sonra da aynı sözler duyuldu.
"Ben sizi altın kalemle okutacağım!"
Ne zaman geçse bu cümle yanında gözyaşları da taşırdı hep.
Kızı fen lisesini kazandığında, oğlu askeri liseyi kazandığında gururlandı içten içe.
"Ben sizi altın kalemle okutacağım! Babam beni altın kalemlerle okutacaktı,olmadı."
Zaman toz ve küf dolu eskimişliğiyle yol almaya devam etti.
Ak saçlar gözükür, çocuklar boyuna yetişir oldu.
Kızı tıbbı kazandığında artık kuracak cümleler yoktu ortada.
Altın kalemle okuttuğu karşısındaydı işte.
Gururluydu.
.
.   Altın kalemlerle çocuklarını okutmaya çalışan herkese teşekkürler.
Bir adam hikayesi altın kalem.
Üç nesil okul hikayesi.Her okulun her kara tahtanın var yetimleri. Defterler dolusu altın döküntüleri. Kitaplarca bilgi.
Kalemi ilk iki yaşlarında vermişler elime. O gün bugün altın içindeyim. Öyle ya en zenginlerdenim.
 
Bir adam hikayesi altın kalem sonu gelmeyen.
Yine de buraya bir cümle yazıp bitirmek istiyorum. Cümleyi bulamadım henüz.
.
.
"Teşekkürler Baba!"
 

Dr.Yasemin Özdamar