Gönderen Konu: Lacivert bir hayaldir şimdi hüzün  (Okunma sayısı 3159 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Aşık-ı sadık

  • Paylaşımcı üye
  • ****
  • İleti: 840
  • +230/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Âşîk-ı sâdık
Lacivert bir hayaldir şimdi hüzün
« : 25 Kasım 2008, 16:55:16 »
[center][b]Kırmızıya yönelirken yüreğim

Laciverdi neden sevdim bilemem



Göl gör ki, hayat

Beyaz bir yağmurun ardında koşan

Kurak bir yazdır şimdi



Çıra gibi yanmalı mıydı umut

Kirpikleri ıslanırken zehirden

Yatağında sessizce kuruyan bir ırmağın

Kabrine kan dolmalı mıydı birden



Kumsalına kahır döken denizler

Renkleri bozulan düşlerimizin

Dünyası değil midir



Süleyman’ı yitirdik içimizde

Başucumuzda hüzün

Tahtında bir şâire gülümseyen Belkıs’ın

Rüyası değil midir?



Ne yapsın İbrahim’i unutan ateşe gül

Neylesin gölgesine tapınan mecnunu aşk

Endamını geceye hazırlayan gün için

Düşer mi sanıyoruz yine sevdaya gönül



Hangi sofra “İbrahim, İbrahim” diye mahcup

Bir tanrı misafiri arayacak yine de

Hangi şâir lacivert titremelerle sessiz

Uzaktan bir leylayı bekleyecek çaresiz



Bilinmez ki bahar mı, ölümüdür bahçemizde

Görse de bir feryadın umuda kandığını

Güzün mü gelir ölüm

Yine de susmak gerek söz yangına düşünce

Anlamak, bir kapının neden yıprandığını



Siyahtır mezarlığın ardında solan çiçek

Unutulmuş hatıralarda gizli

Tükenmeyi öğrenince yalnızlık

Üç şey kalır gidenlerin ardından

Karasevda, karanlık ve ıssızlık



Anlamadan aşka inen perdeyi

Direniyor sevenlerin yüreği

Görmüyor ki zaman titrek, gönül loş



Lacivert bir hayaldir şimdi hüzün

Mehtabını çalıyor ömrümüzün.



Nurullah GENÇ[/b][/center]

 

Voiser