Son zamanlarda “tasavvuf mûsikisi” şeklinde de ifade edilen tekke mûsikisi, “açık (cehrî) zikir yapan tarikatların zikirleri esnasında daha çok ritme dayalı, bazan bir veya birkaç enstrümanın da katılımıyla ortaya çıkan mûsiki” şeklinde tarif edilebilir.
Türk dinî mûsikisi formları içerisinde yer alan ve hem camide hem de tekkede icra edilen ilâhi, na‘t, salâ, mevlid, tevşîh, mi‘râciyye, mersiye ve kaside şekilleri dışarıda tutulduğunda tekke mûsikisi formları genel olarak Mevlevî âyini, durak, şuğul ve nefes şeklinde sıralanabilir.
Tekkelerde her tarikatın kendine mahsus zikir şekilleri vardı. Belirli gün ve gecelerde yapılan bu zikirlere genel anlamda “âyin” denilmekteyse de bu kelime zamanla, Mevleviyye tarikatına ait zikrin ve bu esnada okunan mûsiki eserinin özel adı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Tekkelerde düzenlenen âyinlerde asıl amacın, Kur’ân-ı Kerîm’de sıkça tekrarlanan “Allah’ı zikrediniz” anlamındaki âyetlerin ışığında, zikir meclisleri olduğu daha önce belirtilmişti. Bu zikirler esnasında okunan eserler sebebiyle de zikirlerde bir mûsiki ortamı oluşmaktadır. İşte tekke mûsikisi çerçevesinde icra edilen eserler de, zikrin çeşitli evrelerinde oluşan mânevî ortamlarda bazan tek kişi bazan da toplu olarak (cumhur) okunan dinî eserlerdir.
Mevlevîlik ve Bektaşîlik dışında tarikatlarda zikirler genel olarak üç şekilde yapılırdı:
1- Diz çöküp oturarak ve başı sağa sola çevirmek veya diz kapakları yerde olduğu halde doğrulup oturmak suretiyle yapılan zikre kuûd zikri, bu şekilde zikredenlere kuûdî;
2- Ayakta beline kadar eğilip kalkmak, olduğu yerde sağa sola dönmek ve sallanmak şeklinde yapılan zikre kıyâm zikri, bu şekilde zikredenlere kıyâmî;
3- Ayakta kol kola veya el ele tutuşarak sağ ayağını biraz ileri, sol ayağını da biraz geri atmak ve sağdan sola doğru düzenli bir tempo ile devamlı ilerleyip dönmek suretiyle yapılan zikre de devran zikri, bu şekilde zikredenlere devranî denilirdi.
Tarikatların benimsedikleri tasavvufî düşünce, o tarikatın âyininde ve dolayısıyla âyin esnasında icra edilen mûsiki eserlerinde de hissedilir. Meselâ Celvetî âyinindeki coşkunluktan çok sükûnete davet eden tavır bir Halvetî ve Kādirî âyininde görülmez. Aynı şekilde Rifâî âyinindeki hareketliliğe bir Nakşibendî âyininde rastlanmaz. Ayrıca aynı tarikatın âyini esnasında kuûd, kıyâm ve devrân zikirlerinde ritim farklıdır, ağır ritimle başlayan zikir giderek hareketlenip coşkulu bir şekilde sona erer.
Âyinler şeyh, zâkirbaşı, meydancı ve reisler tarafından idare edilir ve bu kişilerin uygun gördüğü sürede devam eder. Âyinlerde dervişler zikrederken, zâkirler de zikrin ritmine uygun olarak devamlı ilâhi okurlardı. Zaman zaman verilen aralarda na‘t, durak, mersiye, kasideler okunarak zikre katılanların soluklanmalarına imkân hazırlanırdı.
Zikirdeki dinî mûsiki eserlerini “zâkirbaşı” idare ederdi. Zâkirbaşılık çok önemli ve o derecede de zorlukları olan bir görevdi. Zâkirbaşı tayin edilebilmek için binlerce ilâhinin bestesini güfteleriyle birlikte belleğinde korumuş olmak, geniş bir mûsiki bilgisine, güzel bir sese ayrıca iyi bir idare yeteneğine sahip olmak gerekirdi. Zikir esnasında okunacak ilâhilerin hangi tür zikre uygun düşeceğinin kararı ve bu eserlerin zikrin nitelikleri ve günün özellikleri de göz önüne alınarak seçilmesi zâkirbaşının görevleri arasındaydı. Ayrıca zikrin akışı içerisinde ritim gittikçe hızlanıp sesler de tizleşeceğinden, zikir esnasında okunacak eserlerin makamlarının seçimi de önemlidir. Tekke mûsikisinin usül ve erkânını çok iyi bilip uygulamasıyla tanınan ve hâfızasındaki dinî eser birikimiyle şöhret kazanan Beşiktaşlı Nuri Korman ile Albay Selahaddin Gürer Cumhuriyet döneminin son zâkirbaşılarındandır.
Tekkelerde yapılan zikirlerde seslere genellikle ritmin yürütülmesinde yardımcı olan mahzar, halîle, kudüm, bendir, nevbe gibi vurmalı sazlarla ney eşlik etmiştir. Mevlevî âyinlerinde, sık kullanılan ney, kudüm ve rebabın yanı sıra son dönemlerde Türk mûsikisi sazlarının hemen hepsi kullanılmıştır. Bektaşî âyinlerinde ise daha çok “bağlama ailesi” kullanılmıştır.
Câmi mûsikisiyle ortak icrâ edilenlerin dışındaki tekke mûsikisi şekilleri şunlardır:
1- Mevlevî Âyini 2- Durak 3- Şuğul 4- Nefes
|