Gönderen Konu: A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası  (Okunma sayısı 21499 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Asilzade

  • Asilzade
  • Tecrübeli üye
  • *****
  • İleti: 1247
  • +108/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Asalet Ahlakın Temelidir
A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası
« Yanıtla #5 : 26 Mayıs 2009, 13:23:04 »
[color=red][b]- F -[/b][/color]

Fesleğen: (Basilienkraut / Basilic / Sweetbasil / Reyhanotu / Ocimum basilicum )

Haziran-eylül ayları arasında, pembemsi veya sarimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 20-40 cm yüksekliginde, çok senelik, kuvvetli kokulu, otsu bir bitkidir. Reyhan otu olarak da bilinir. Vatani Iran ve Hindistan’dır. Gövdeleri dik, tüysüz veya hafifçe tüylü, çok dallı ve yapraklıdır.Yapraklar karşılıklı ve uzunca saplı olup, hös kokuludur. Çiçekler üst yaprakların koltuğunda ekseriya 6 çiçekli durumlar hâlinde toplanmıştır.Çanak ve taç yaprakları tüp seklinde ve 2 dudaklıdır.Meyveleri oval şekilli, küçük ve parlak siyah renklidir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Yerli değildir. Süs bitkisi olarak yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısımları, tâze çiçekli dalları ve tohumlarıdır. Uçucu yağ taşımaktadır. Bu yağ içinde estragol,linalol, cineol ve pinen vardır. Fesleğen midevî, yatıştırıcı ve barsallarda gaz teşekkülüne mâni olucu özelliklerinden dolayı % 1-2 lif çay hâlinde kullanılır. Uçucu yağda da ayni hassalar vardır.İdrar yolları hastalıklarına karsı tesirlidir. Tohumlarından öksürük kesici olarak istifade edilir. Baharat olarak salata ve çorbalarda kullanılır. Ete, balığa ve sosise konur. Süte ve hardala karıştırılır.Anadolu’da aroma vermesi için pekmez yapılırken içine konulur. Uçucu yağı parfümeride de kullanılır. Ayrıca öksürüğü kesici, hazımsızlığı ve bas dönmeleri giderici özelliği de bilinir. Ari sokmalarına karsı da faydalıdır.

Filiskin: (Yarpuz / Mentha  pulegium)

Akdeniz bölgesinde yetişen, üzeri tüylü, 10-15 cm boyunda kuvvetli kokusu olan bir bitkidir. Yaprakları kısa saplı olup, oval seklindedir. Çiçekleri morumsu pembedir. Terkibinde uçucu yağ (Pul egon) vardır.

Kullanıldığı yerler: Mide ağrılarını keser. Kusma ve bulantıyı önler. İktidarsızlığı giderir. Vücudun dinç kalmasını sağlar.

Fındık: (Haselnuss / Noisetier / Hazel-tree / Corylus avellana / Cobnut / Noisetier)

Kuzey yarımkürenin ılıman bölgelerinde yetişen, çalımsı veya alçak boylu, tek evcikle, erkek ve dişi çiçek ayrı ağaçta, ayrı yerlerde olan bitkiler. Fındığın erkek çiçekleri tırtılsıdır. Dişi çiçekler ayrı ağaçta ve tomurcuk hâlinde küçüktür. Genel olarak çiçekler yapraklardan önce açarlar. Yaprakları yuvarlak, oval veya yürek biçiminde, tüylü, yaprak kenarları dişlidir. Dişi çiçeklerin çanak yapraklarından olgunlaşan fındıkların toplanması temmuz ve ağustos aylarındadır. Fındık ağacı türlere bağlı olarak çalı formunda olduğu gibi, 15-20 m.ye kadar da boylanır. Kültür çeşitlerinin çoğu 3-4 m boyundadırlar. Bununla beraber bazı memleketlerdeki tek gövdeli ağaç seklinde yetiştirilir. Fındıklar, meyvelerin iriliklerine ve şekillerine göre isimlendirilir.

Yurdumuzda yetiştirilen baslıca kültür çeşitleri; tombul fındık, sivri fındık, badem fındık, kan fındığı ve fosa fındığıdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Doğu Karadeniz bölgesi (Ordu, Trabzon, Giresun); Zonguldak, Bolu.

Kullanıldığı yerler: İç fındığın bileşiminde ortalama olarak % 4’ü su, % 65,4’ü yağ, % 15,6 protein, % 2,6 selüloz, % 0,98 azotsuz ekstram maddeler ve % 1,55 kül vardır.Yağ ve proteinler bakımından önemli bir besin maddesidir. Fındık, vitamin bakımından da iyi bir kaynaktır. En fazla Vitamini bulunur. 100 gram iç fındıkta 0,54 MGK B vitamini, ayrıca az miktarda A ve C vitaminleri de vardır. Külünde % 0,29 Cad, %35 P ve % 0,0041 Fa bulunur. Zengin bir besin maddesi olan fındığın 1000 gramı 725 kalori sağlar. Bu özellikleriyle fındık, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücuda kuvvet verir. Hamilelik ve variste de tavsiye edilir.

Fındık yağı: Böbrek ağrılarını giderir. Kum ve tas düşürülmesine yardımcı olur. Barsak solucanlarını düşürür. Mideleri rahatsız olanlar, damar sertliği olanlar veya yüksek tansiyondan şikayet edenler, çok az yemelidir.

  Frenk maydanozu: (Caerefolium / Chervil / Carfeuil)

Maydanozgillerden, itirli bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır.

Kullanıldığı yerler: İdrar ve aybaşı kani söktürür. Basur memelerinin verdiği şikayetleri giderir. Suyuyla kirpiklere kompres yapılırsa, uzamalarını sağlar.

Frenküzümü: (Stachelbeere / Groseille / Currant / Ribes rubrum / Currant / Groseille)

Çogunlugu kisin yaprağını döken, bâzıları da her zaman yeşilliğini muhafaza eden bodur çalılardır. Kökleri saçak seklinde olup, fazla derine inmezler. Dalları zayıftır. Her sene dipten yeni sürgünler meydana getirir. Meyveleri küçük salkımlar hâlindedir. Salkımlar üzerinde tâneler yuvarlak ve çok parlak renklidir. Kabuk yari saydam olduğundan, tânenin içerisindeki çekirdek fark olunabilir. Meyveler mayhoş ve tatlıdır. Frenküzümü mahsûlünü dâima genç sürgünler üzerinde verir (budamada bu hususa dikkat etmelidir). Yaprakları el biçimindedir. Frenküzümü en iyi şekilde mutedil iklimlerde yetişir. Fazla rutûbetli ve fazla kuru toprakları sevmez. İlkbaharda erken uyandıkları için, dikimi sonbaharda yapmak iyi netice verir. Bahçe zirâatında frenküzümü, 1,20x1,40 m aralık ve mesâfeyle dikilmelidir. Budanmayan Frenk üzümleri iyi mahsul vermezler. Onun için yaslı dalları budanır. Genç sürgünleri yerlerinde bırakarak iyi bir aralama yapmak gerekir. Köklerden süren piçleri kesip atmalı, ortada olanlarından bir veya iki tânesini bırakmalıdır. Bırakılan bu sürgünler fidanı gençleştirir.

Baslıca dört çeşit tanınmış frenküzümü vardır:

1) Küçük kırmızı frenküzümü,

2) Büyük kırmızı frenküzümü,

3) Siyah frenküzümü,

4) Sari frenküzümü.

Bunlardan en makbulü büyük tâneli kırmızı frenküzümüdür. Bu üzüm çeşidi tesirlidir ve suyu çoktur. Şurup yapmaya elverişlidir. Frenküzümlerini iyice olgunlaştırdıktan sonra toplamalıdır.

Türkiye'de yetiştiği yerler: Hemen bütün bölgelerde.

Kullanıldığı yerler: İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Böbreklerdeki tasların düşürülmesine yardımcı olur. Karında toplanan suyu söker. Karaciğer sisliğini indirir. Şurubu çok besleyicidir.

  Funda: (Süpürgeotu / Erika /  Bruyére / Heath / Erica / Galluna vulgaris / Buruyere )

Fundagiller familyasından, alçak boylu, yaprak dökmeyen 500 kadar çalı türünün ortak adi. Türlerinin bâzıları süs bitkisi olarak kullanıldığı halde, bâzıları da orman altı zararlı florasındandır. Gök funda (Erıca cinerea) adli türü, evcil hayvanlar için altlık olarak kullanılır. 1-3 m boyunda, beyaz renkli güzel kokulu çiçekleri vardır. Erıca scoporia isimli özel bir tür olan funda, yeşilimsi çiçeklidir. 2-3 m boylu olup, süpürge yapımında kullanılır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Trakya, Marmara ile Anadolu’nun hemen bütün sâhil bölgelerinde yetişir.

Kullanıldığı yerler: Bâzı türlerinin dalları ipek böcekçiliğinde askı olarak kullanılır. Cezayir’de yetişen bir türünün köklerinden dünyâca meşhur “Bruyere” pipolari yapilir. Dallari çali süpürgesi yapiminda, ayrica yakacak olarak kullanilir. Ihtivâ ettigi “ericolin” isimli bir glikozit maddesi, idrar yolları taslarına karsı idrar söktürücü olarak, sulu hülâsâ halinde kullanilir. Funda ayrica, ishal ve böbrek tasları tedavisinde kullanilir. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı bilinmektedir.

Çevrimdışı Asilzade

  • Asilzade
  • Tecrübeli üye
  • *****
  • İleti: 1247
  • +108/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Asalet Ahlakın Temelidir
A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası
« Yanıtla #6 : 26 Mayıs 2009, 13:25:31 »
[color=red][b]- G -[/b][/color]

Gelincik: (Klatschmon / Coquelicot / Corn poppy / Corn rose / Papaver rhaeas / Poppy / Coquelicot)

Mayıs-ağustos ayları arasında, kırmızı renkli çiçekler açan, 20-30 cm boyunda bir veya bazen çok senelik otsu ve beyaz sütlü bir bitki. Buğday tarlalarında, ekilmemiş yerlerde çok rastlanır. Gövdeleri dik ve tüylüdür. Çiçekler dalların uçlarında bulunur. Çanak yaprakları çiçek açma esnâsında dökülür. Çiçekleri de çabuk dökülür. Meyveleri sarimsi esmer renkli olup, deliklidir ve bu deliklerden tohumlar saçılır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Hemen her yerde yetişmektedir.

Kullanıldığı yerler: Kullanılan kısımları çiçekleridir. Çiçekler güneşte ve mümkün olduğu kadar çabuk kurutulur. Bileşiminde zamk, seker, müsilaj ve çok az miktarda alkaloit bulunur. Hafif yumuşatıcı ve uyuşturucu bir tesiri vardır. Öksürük ve nezle gibi hastalıklarda yumuşatıcı olarak şurup hâlinde verilir. Uykusuzluğu giderir. Yanıkları iyileştirir. Çiçekleri su içinde şişelerde güneşte bekletilerek şerbeti çıkarılır. İçine limon tuzu konursa rengi çabuk ve daha güzel çıkar. Yazın şerbet olarak içilir.

Gözlükotu: (Göz otu / Euphraia rostkovina )

Kırlarda kendiliğinden yetişen bir çesit bitkidir. Çiçekleri, ufak, beyazımtırak mavi ve kırmızı benekli olup, yapraklarının ortasındadır. Çiçekleri yaz aylarinda toplanip kurutulur.

Kullanıldığı yerler: Göz nezlesi ve göz iltihaplarında kullanilir. Mide ve barsak gazlarına faydalıdır.

Greyfurt: (Papmelmuse / Grapfefruit / Pamplemousse / Grapefruit, shaddock / Altıntop / Kızmemesi / Citrus grandis / Citrus decumana / Citrus aurantium)

Vatani Çin ve Hindistan olan, fakat bugün birçok çesit ve kültür formlarıyla bütün subtropikal memleketlerde yetiştirilen, yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan küçük ağaçlar. Yaprakları derimsidir.Çiçekler, beyazımsı renkli, meyveleri büyük, toparlak yassı, açık sari renkli, ince kabuklu, bol usârelidir.Meyvelerinin çekirdekli ve çekirdeksiz cinsleri bulunur. Meyve dilimlerinin kabukları soyulunca acılık kalmaz, rahatlıkla yenebilir.Kızmemesi veya altıntop gibi isimlerle de tanınır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Güney, Güneybatı, Kuzeydoğu Anadolu’da yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: C vitamini bakımından zengindir. Meyve kabuklarından marmelat yapilir. Karaciğerin normal çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır. Vücuda biriken suyu ve zehirli atıkları atar. Kani temizler. Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Akciğer ve göğüs hastalıklarında faydalıdır

Gül: (Rosa / Damaszener Rose / Hundsrose / Rose / Damask rose / Dorgrose herbrose / Rosaceae / Rosier)

Mayıs-haziran ayları arasında, pembe, beyazımsı, sari, kırmızı renkli çiçekler açan, güzel kokulu çok senelik, çalımsı ve dikenli bir bitki.

Isparta gülü (Rosa damascena): Çok eski bir kültür bitkisi olduğu için menşei belli değildir. Halen Isparta çevresinde bol miktarda yetiştirilmektedir.Isparta veya yağ gülü, Isparta çevresinde, 1,5-2 m aralıkla sıralar hâlinde ekilmektedir. Üretilmesi çelikle yapilir. Çelikler de kasım ve aralık aylarinda ekilir. Ürün ikinci yıldan îtibâren alınmaya baslar. Üçüncü ve dördüncü yaslarda verim en fazladır. Daha sonra bu yaslı güller kesilerek gençleştirme yoluna gidilir. Gül bahçelerinden gençleştirme sûretiyle 15-20 sene faydalanılabilir.

Yabânî gül (Rosa canina): Memleketimizde oldukça yaygın bir gül çeşididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir ağaççıktır. Meyveleri parlak kırmızı renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, başlangıçta gizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablası olgunlaşınca etlenip, kırmızı bir renk alır. Bu meyvelere “kuşburnu” adi verilir. Bileşiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardır. Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taslarına karsı, C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapiminda kullanilir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu ve Trakya.

Kullanılan kısımları: Gülün kullanılan kısımları çiçeği, çiçeklerinden elde edilen gülyağı ve gülsuyudur. Çiçekler sabahın erken saatlerinden güneş dogmadan toplanip gölgede kurutulur. Su buharı ile distilasyona tâbi tutulur. Elde edilen kısmin üst tarafında gül yağı toplanır. Alttaki sulu kişim ise gül suyunu teşkil eder. Genellikle 3000-3500 kg çiçekten, 1 kg gülyağı, 500 kg gül suyu elde edilmektedir.

Kullanıldığı yerler: Gül çiçeğinin taç yapraklarında uçucu yağ, tanen, galilik asit, kuarsitrin, siyanin, seker ve mum vardır. Gülyağı tıbbî bir tesire sahibe olmamakla berâber, bilhassa parfümeri ve kozmetik sanayicinde bâzı pomatlar ile galenim preparatlarin kokusunu değiştirmede çok kullanilir. Antiseptik (mikrop öldürücü) etkisi vardır. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmaları ve göz nezlesinde etkilidir.  Dâhilen ise hafif müshil etkilidir. Gülsuyu, gül reçelleri halk arasında yaygın olarak kullanilir.

Gülhatmi: (Althaea rosa / Hubbaze)

Ebegümecigillerden, yaprakları geniş ve yuvarlak, çiçekleri büyük ve türlü renklerde olan bir süs bitkisidir.

Kullanıldığı yerler: Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. Nezle ve öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir. Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarında kullanilir. Barsak iltihaplarında etkilidir.

Günlük: (Buhur / Boswellia / Styrax / Frankincense / Encens /)

Tropik bölgelerde yetisen "Sığala (Amber) Ağacı”ndan elde edilen yağdır. Sığala yağının mart ayından itibaren sekiz ay süre ile üretimi yapılmaktadır. Bu yağ ağacın salgı hücrelerinde meydana gelir. Salgı hücreleri bitkide tabii olarak fakat az miktarda bulunmaktadır. Ağaçlarda yaralama sonucu balsam meydana gelir ve bu yaralama sırasında salgı hücrelerinin sayısı da artar. Yaralama kepçe gibi bıçaklarla yapılmaktadır. Yara yeri 15-20 günde bir derinleştirilmektedir. 3-4 yaralamadan sonra balsam teşekkül eder. Ağacın kabuk kısmi, odun kısmına kadar sıyrılmak suretiyle balsam toplanır. Bir kazanda yarım ile bir saat kaynatılır. Böylece kabuklardan ayrılan balsam, dibe çöker, kabuklar suyun üzerinde kalır. Bu kabuklar yabalarla alınarak bir preste sıkılır ve akan balsam ile su havuzlarda toplanır. Bir süre dinlendirilince, balsamın bir kısmı dipte, bir kısmı suyun üstünde olmak üzere toplanarak sudan ayrılır. Kazanın dibinde kalan balsam ile havuzlarda biriken balsam birleştirilir.  Kalan yongalar kurutulduktan sonra “buhur” veya “günlük” adi altında satılmaktadır.

Kullanıldığı yerler: Nefes darlığını giderir. Tütsü olarak kullanilir. Kozmetikte de aranan bir maddedir.

Güvercin kökü: (Jatrorrhiza palmata / Racine de colombo)

"Jatrorrhiza palmata" Adlı bitkinin köküdür. Terkibinde "kolombin" ve "Barberin" denilen maddeler vardır. Tadı acıdır.

Kullanıldığı yerler: İshali keser. İştahı açar. Mideyi kuvvetlendirir. Fazla kullanıldığı takdirde, mide ve barsaklara zarar verir.

Güveyfeneri: (Gelinfeneri / Fenerçiçegi / Gelinotu / Askelmasi / Kıs kirazı / Physalis alkakengi / Winter cherry / Lanterne)

Patlıcangillerden, kireçli topraklarda yetişen bir çesit bitkidir. Çiçekleri pembe-beyaz renklerdedir. Yemişleri kiraz ye da küçük domateslere benzer. C vitamini içerir. Lezzeti acımtıraktır. Meyveleri Eylül-Ekim aylarında toplanıp kurutulur.

Kullanıldığı yerler: Idrar ve ter söktürür. Karında toplanan suyu boşaltır. Böbrek taslarının düşürülmesine yardımcı olur. Sarılıkta da faydalıdır.

Güzelavratotu: (Belladon / Atropa belladonna / Deadly nightshade)

Patlıcangillerden, kireçli topraklarda yetisen 180 cm kadar boyunda birkaç sene yasayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. Çiçekleri boru seklinde, koyu kırmızımsı veya sarımtıraktır. Terkibinde bir çesit zehir olan "Atropin" vardır. Sadece tıbbi maksatla kullanilir. Bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

Kullanıldığı yerler: Ağrı kesici ilaç yapiminda kullanilir. Ayrica, mide, barsak, astım, kalp, sinir ve beyin hastalıklarının tedavisi için yapılan ilaçlarda da kullanılmaktadır.


Çevrimdışı Asilzade

  • Asilzade
  • Tecrübeli üye
  • *****
  • İleti: 1247
  • +108/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Asalet Ahlakın Temelidir
A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası
« Yanıtla #7 : 26 Mayıs 2009, 13:27:28 »
[color=red][b]- H -[/b][/color]

Hardal:

Kullanıldığı yerler: Siyah hardal tohumundan tıpta, bronşit ve zatürreeden kaynaklanan şikayetleri gidermek için haricen kullanılan ilaçlar yapilir. Sofra hardalı ise hazmı kolaylaştırıp, kabız olmayı önler.

Haşhaş: (Schlafmohn / Poppy / Papaver / Papaveraceae / Papaver somniferum glabrum / Oplum poppy)

Yüzyıllardan beri ekilmekte olan bir kültür bitkisidir. Haşhaş ziraatının ilk defa nerede başlamış olduğu kesin olarak belli değildir. Bâzı yazarlara göre Akdeniz havzası, Anadolu ve Mezopotamya’dır. Türklerin eski anayurtları olan Orta Asya’da haşhaş ziraatını yapmakta oldukları ve göçler ile bu kültürü etrafa yaydıkları düşünülmektedir. Etiler zamanında Anadolu’da haşhaş ekimi yapıldığı arkeolojik kazılarla ortaya çıkmıştır. Anadolu birçok coğrafik ve ekolojik haşhaş gruplarının toplandığı bir yerdir. Bu sebeple Anadolu’da çok çeşitli haşhaş gruplarına rastlanır. Memleketimizde yetiştirilen haşhaş iki alt türe ayrılmaktadır:

1) Papa ver somniferum alt tür anatolicum (Körhaşhaş): Bitki 50-120 cm boyunda, az veya orta dallı, kapsülleri büyük (5 cm çaplı), kalın kabuklu, konik, yuvarlak, olgunlaşınca delikleri açılmayan türdür.

Bu alt türün de beyaz ve mor çiçekli olan varyeteleri (çeşit) vardır.

Varyete albescens (Akhaşhaş): Çiçekler saf beyaz, tohumlar beyaz veya devetüyü renklidir. Ekilmekte olan haşhaşların % 60-70’ini bu varyete teşkil etmektedir. Bilhassa sofa bölgede (Amasya, Tokat, Çorum, Malatya) ekilmektedir.

Varyete violascens (Karahaşhaş, Gökhaşhaş): Çiçekler açık veya koyu mor, tohumlar gri veya kahverengidir. Yukarıdaki varyeteye göre daha az ve genellikle onunla birlikte ekilmektedir.

2) Papaver somniferum alttür spontaneum (Açıkhaşhaş):

Bitki 60-100 cm boyunda, kapsülleri küçük (2,5 cm çaplı), çok ve nadiren orta dallı, ince kabuklu olup olgunlaşınca kapsül meyvede delikler açılır. Bu alt türün de varyeteleri vardır. Ekimi körhashas alt türünün varyetelerine göre az olmakla beraber Bilecik, Kütahya, Uşak, Afyon, Burdur, Isparta, Denizli ve haşhaş zirâatı yapılan hemen her mıntıkada bulunur. Varyete violaceum’un çiçekleri açık mordan koyu mora kadar değişen renkli, dip kısımları koyu mor renklidir. Tohumlar mavimsi-gri veya kahverengidir. Anadolu’da açık haşhaşın en çok rastlanan varyetesidir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısımları ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmuş ham meyveler, yapraklar, tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır. Haşhaş yaprağı elde edildiği alt türe ve gövdedeki yerine göre sekli az çok değişir. Bilhassa hâricen kullanılan bâzı merhemlerin bileşimine girer ve ağrı dindiricidir. Hashas basi, haşhaşın olgunlaşmasından, sütlüyken toplanan ve kurutulan, tohumları çıkarılan kapsül meyveleridir. Bileşiminde toplanma zamanına göre değişen afyon alkaloitleri vardır. Harici ağrı dindirici olarak, özellikle diş hekimliğinde kullanilir. Tohumlarının yağı ise, tohumları soğukta tazyik edilmesi sûretiyle elde edilen yağdır. Soğukta elde edilen yağın bileşiminde asitler az, sıcakta elde edilen yağın ise asitleri fazladır. Soğukta elde edilen yağ, bâzı merhemlerin bileşimine girer. Sıcakta elde edilen yağ, yemek yağı ve sanayide sabun yapiminda kullanilir. İçerdiği zehirli maddeli dolayısıyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

Hatmi: (Apothekerstockmalve / Guimauwe /  Marshmallow / Althaea officinalis)

Temmuz-ağustos aylarında, pembemsi-beyaz renkli çiçekler açan, 50-150 cm yüksekliginde, çok senelik, otsu ve tıbbî bir bitkidir. Sulak çayırlar ve dere kenarlarında bulunur. Gövdeleri dik ve tüylüdür. Yaprakları saplı ve çok tüylüdür. Çiçekler, dalların ucundaki yaprakların koltuğunda tek veya gruplar hâlinde bulunur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısımları yaprakları, çiçekleri ve köküdür. Yaprakları bitki çiçekliyken ve çiçekler tamâmen açmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Kökler ise yaslı bitkilerden sonbaharda alınır, kabukları soyularak gölgede kurutulur. Bütün bitki fazla miktarda müsilaj taşır. Bundan başka nişasta, sakaroz, galaktoz, pektin, yağ, tanen ve asparagin taşır. Yaprak, çiçek veya kökleri haricen ve dahilen göğüs yumuşatıcı olarak kullanilir. Çiçekleri gölgede kurutulup çay gibi demlenince göçüsü yumuşatır ve öksürüğe iyi gelir. Dövülmüş hatmi taneleri vücuda sürülürse, sinek ve böcek isirmailarni önler.

Ayni şekilde kullanılan diğer türler şunlardır:

Gül hatmi (Althaea rosea): 1-2 m yüksekliginde, beyaz, sari-kırmızı ve siyahimsi- kırmızı renkli çok senelik bir bitkidir. Meyvelerinin üzeri tüylüdür. Süs bitkisi olarak yetiştirilir. Diğer hatmi gibi kullanilir.

Killi hatmi (Althaeae hirsuta): 10-40 cm yüksekliginde, dik ve tüylü, eflatun renginde çiçekleri olan bir bitkidir. Tıbbî hatmi gibi kullanilir.

Havlıcan: (Galgant / Alpinia / Galingale / Alpinia officinarum)

Bir çenekliler sınıfının Zencefilgiller familyasından güzel çiçekli, itirli, çok yıllık, otsu bitkidir. Diğer ismi galangal veya Çin zencefilidir. Toprak üstü sapları çok fazla dallanmış rizomlardan (kök saplarından) çıkar, ilâve sapları da olabilir. Bir metreden fazla yüksekliği vardır. Kırmızı çizgili, çiçekleri beyaz yaprakları bulunur. Havlıcan çok cazip çiçeklerinin ve kokusunun güzelliği sebebiyle aranan bir bitkidir.

Kullanıldığı yerler: Kurutulmuş rizomlari hamur islerinde kullanilir. Bu rizomlardan elde edilen yağ sari sıvıdır. Serinletici olup, kâfur benzeri kokuya sâhiptir. Kurutulmuş rizomlari ve türevleri acimtrak aromalıdır. Havlıcan kökü, meşrubatlarda, dondurma, şekerlemeler, tarım ürünleri, çikolata çeşitlerinde kullanılabilir. Rizomlari ayrica zencefil gibi baharat olarak da kullanilir. Tıbbî faydasının çok olduğu bilinmektedir. Kaynatılan suyu bir miktar içilirse mîde ağrılarına, romatizma ve kulunca iyi gelir. Bel gevşekliği, çocukların yatağı kirletmesini önler. Balgam söktürür, tükürük ifrâzâtını arttırır. Ağız kokusunu giderir. Mafsal ağrılarına ve mîde ekşimesine iyi gelir.

Havuç: (Mohrrübe / Carotte / Carrot / Daucus corota )

Kökleri sebze olarak yenen iki yıllık bir kültür bitkisidir. Havucun vatani Orta Avrupa’dır. Yabânî olarak Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’da rastlanır. Memleketimizde de rastlanmaktaysa da kültür havucu özelliğinde değildir. Bitki 1-1,5 m kadar boylarında, az dallı, parçalı yapraklıdır. Çiçekleri yazın açan küçük, beyazımsı renkli semsiye durumunda toplanmışlardır. Elverişli topraklarda ana kök bir metre kadar derine inebilmektedir. Havucun kazık seklindeki etli kökleri kültür sâyesinde meydana gelmiştir. Havucun açık sari-turuncu renkteki diş kısmi kabuk kısmidir. Kök meyveleri farklı türleri sebebiyle çeşitli sekil ve büyüklüktedir. Koyu sarimsi-turuncu renkte olan iç kısmi odun dokusuna tekâbül etmekle birlikte genellikle parankimatik hücrelerden yapılmıştır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Doğu Anadolu hâriç bütün Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin tohumları ve kazık kökleri (havuç) kullanilir. Tohumlar eterim yağ ihtiva eder ki, bu da geraniol elde etmekte kullanılabilir. Ayrica konserve ve parfümeri sanayicinde kullanilir. Kültür kök meyveler likopin, karo tin provitamin A, B1, B2, C vitaminleri, % 7 oranında seker, % 29 kadar fosfor ve mâdenî tuzlar ihtiva eder. Bu kök meyveler ham madde olarak karo tin elde etmede, gıda olarak tâze ve tursu hâlinde kullanilir. Provitamin A, vücutta vitamin A hâline geçer. Vitamin A, hastalıklara karsı mukâvemet kazandıran, göz ve cilt hastalıklarını önleyen çok faydalı bir maddedir. Tâze havuç, güneş yanıkları vakalarında lapa hâlinde kullanilir. Havuç unu ve suyu çocukların beslenmesinde çok faydalıdır.

Hayıt: (Ayıt / Vitex agnus-castus / Agnus castus / Petit poivre)

Mineçiçeğigiller familyasından, Bati ve Güney Anadolu'da yaşayan bir ağaççıktır. Temmuz aylarında mor renkli çiçekleri açar. Dalları ve yapraklarında, uçucu ve sabit yağ, tanen, sineol, sekerler, kristalize maddeler ve glikozit vardır.

Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısı ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve Arı sokmalarında kullanılır.

Helvacıkabağı: (Kestanekabağı / Cucubirta maxima / Winter squesh / Potiron)

Gövdeleri silindir biçiminde, yaprakları böbrek seklinde ve tüylüdür. Meyveleri basık küremsi, saplı, ince kabukludur. Pişirildiğinde kabukları yumuşar ve zar gibi soyulur. Kırmızı etli kısmında sekerli ve nişastalı maddeler vardır. Yemeği ve tatlısı yapilir.

Kullanıldığı yerler: Her iki türün tıbbî olarak kurutulmuş tohumları kullanilir. Tohumlarında sâbit yağ ve peporesin vardır. Tohumları (çekirdekleri) tenya ve kurt düşürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanılmaktadır. Tohumlar diş kabuklarından ayrılarak dövülür, sekerle karıştırılarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gridir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pişirilen etli kısmi yiyecekten başka çıban ve sis yerlere lapa olarak da tatbik edilir.

Hindistancevizi:

Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve tasların düşürülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını giderir.

Hıyarşembe: (Hind hıyarı / Hiyarşember / Casse / Cassia fistula)

Baklagillerden, "Leguminoseae" denilen bir ağacın meyveleridir. Doğu Hine, antim ve Brezilya'da yetişir. Meyvesi silindirik ve siyahtır. Terkibinde, seker, pektin, zamk, tanen ve esans vardır.

Kullanıldığı yerler: Kabızlığı önler. Fazlası müshildir.

Hodan:(Borretsch / Gurkenkraut / Bourrache / Borrego officinalis / Borage)

Mayıs-eylül ayları arasında mavi renkte çiçek açan, sert tüylü, 15-60 cm yüksekliginde, bir yıllık otsu bir bitkidir. Sığırdili olarak da bilinir. Daha çok rutubetli yerleri sever. Yaprakları buruşuk, sert tüylü, oval şekilli, alttakiler saplı, üstekiler sapsızdır. Çiçekler uzun saplıdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Kuzey ve Bati Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin çiçekleri ve yaprakları kullanilir. Fazla miktarda müsilaj, reçine, mâdenî tuzlar taşır. Yapraklar ve çiçekler ter verici, idrar ve balgam söktürücüdür. Boğaz ağrılarına ve öksürüğe karsı kullanilir.

Hünnap: (Jujube / Jujubier / Jujube / Çigde / Zizyphus juiba / Zizyphus vulgaris / Chinese date / Jujuba)

Nisan-mayıs ayları arasında, sarı renkli çiçekler açan, hoş kokulu, 4-5 m yüksekliginde dikenli bir ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde bir yemişidir. En diş çeperi derimsi ve ince, pulpası (yumuşak kişim) sari renkli ve tatlı lezzetlidir Ünnap da denilir. Bahçelerde yetiştirildiği gibi yabânî olarak da bulunur. Asil vatani Suriye’dir. Ağacının gövdeleri silindir biçiminde, esmer kabuklu, çok dallıdır.Yapraklar karşılıklı 2 sıra hâlinde, kısa saplı, diken seklinde 2 küçük yaprakçıklıdır.Çiçekler 3-6 tânesi bir arada ve oldukça küçüktür.Çanak yaprakları 5 parçalı ve yeşil renklidir. Taç yaprakları sari renkli, kıvrık olup 5 parçalıdır.

Türkiye’de yetiştiği yerler:Yerli değildir. Marmara, Bati ve Güney Anadolu’da yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: Meyveleri tamâmen olgunlaştıktan sonra toplanır ve güneşte kurutulur. Meyvelerinde seker, tanın ve müsilajli maddeler bulunmaktadır.Çok eskiden beri yumuşatıcı, balgam ve idrar söktürücü ve kabız edici olarak kullanılmaktadır.

Hurma: (Dattelpalme /  Dattier / Date palm / Phoneix dactyfera / Datte)

İnsanoğlunun yetiştirdiği en eski bitki çeşitlerinden biridir. Basil’in en eski yerlileri Sümerler hurmayı en azından 5000 sene önce ilk defâ yetiştirmişlerdir. Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin ekonomisinde çok eskiden beri büyük bir rol oynar. Amerika’ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılın baslarında getirilmiş ve Meksika civârında yetiştirilmiştir. İlk defâ Basra Körfezinde yetiştirildiği tahmin edilen hurma bitkisi yaklaşık 18-24 m boyundadır. Yapraklarının bir kısmi yere doğru sarkar ve bir kısmi da yukarı doğrudur. Yapraklarının uzunlukları 6 m civârındadır. Gövdeleri diktir. Tabanından birçok sürgün verir. Yelpâze olan yapraklarının büyükleri tepede toplanmıştır. Çiçekleri ekseriyâ tek cinslidir. Başak tipindeki çiçekleri “spata” adi verilen büyük yapraklarla çevrelenmiştir. Gövdesinde yapraklar genellikle toplu olarak bulunur. Küçük sari çiçekleri toplu hâlde açarlar. Farklı cinsiyetli çiçekler ayrı ağaçlarda yetişir. Dişi çiçekler zamanla tek tohumlu meyvelere dönüşürler. Meyveleri sarimsi kahve renkli, diş kabuk sarimsidir. Orta kişim etli ve seker bakımından zengindir. Tohum silindirik, sert ve bir yüzü boyunca derin olukludur.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Memleketimizde Phoenix dectylifera türü örnekleri azdır. Buna karşılık Phoenix canariensis daha çok yetiştirilmektedir. Gövde tabanında sürgünler vermesi ve tohumların daha kısa ve şişkin olusu ile ayırt edilir. Bati ve Güney Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. Memleketimizde yetişenlerin hurma meyvelerinin gıdâ bakımından önemi yoktur, daha çok gölge verici olarak kullanilir.

Kullanıldığı yerler: Hurmanın meyvesi tatlı ve besleyicidir. Yaklaşık % 20 nem ihtivâ eden tâze hurmalarda % 60-65 seker ve % 2 protein vardır. Kurumuş hurmalarda seker oranı % 75-85 civârındadır. Bir diğer hurma çeşidi olan Phoenix sylvestris’ten hurma şekeri elde edilir. Ayrıca, bedeni ve zihni gelişmeyi sağlar. Kansere karsı koruyucu olduğu bilinir. Boğaz ağrısını keser. Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikayetlerini giderir. Kemik hastalıklarında faydalıdır.

Hüsnüyusuf:(Guguçiçegi / Dianthus barbatus / Iychinide / Bunch pink / Yalınkat karanfil)

Karanfilgiller familyasından bir çeşit süs bitkisidir.

Kullanıldığı yerler: Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. İktidarsızlıkta da faydalıdır.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası
« Yanıtla #8 : 27 Ekim 2013, 22:29:53 »
[b]-  I - İ -[/b]

İğde: (Ölweide / Olivier / Sauvage / Oleaster / Elaeagnus)

Kışın yapraklarını döken veya dâimâ yeşil kalan, çalı veya ağaç hâlinde olan, çok dallanmış, dikenli veya dikensiz odunsu bitkilerin meyvesine denir. Ağacının, sürgünleri çoğunlukla dikenlidir. Tomurcukları küçük, kısa saplıdır. Yapraklar dar, şerit hâlinde ve tam kenarlıdır. Yapraklar ve sürgünler gümüşî renkli tüylerle örtülmüştür. Haziranda açan çiçekler kısa salkımlar halinde sürgünlerin aşağı kısmında kümeler hâlinde yer alır. Çiçeklerin diş tarafı gümüşî beyaz, iç tarafı sarı renkte olup, çok hoş kokuludur. İğdenin vatanı Akdeniz bölgesidir. Kuş iğdesi adı verilen Eleognus angustifolia, Anadolu’nun hemen hemen her tarafında yetişir. Bağ ve bahçe kenarlarında çit bitkisi olarak da kullanilir. 7-8 m boylanabilir ve baygın kokuludur. Bu türün meyvesi makbul olmayıp, kültüre alınmış olan çeşidine, E. angustifolia varyete orientalis denir.

Kullanıldığı yerler: Anadolu’da bağ ve bahçelerde tatlı meyvelerinden dolayı meyve ağacı olarak yetiştirilmektedir. Meyveleri zeytin meyvesi büyüklüğünde ve sarimsi-kahve renginde olup yenilebilir. Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını gidermek için kullanilir

Ihlamur: (Linde / Tilleul / Linden tree / Linder tree / Tilia / Tilia silvestris / Linden)

Haziran-ağustos ayları arasında beyazımsı-sari renkli, hoş kokulu çiçekler açan, yüksek boylu ağaçtır. Genellikle ormanlarda tabiî olarak bulunursa da, süs ağacı olarak park ve bahçelerde de yetiştirilmektedir. Yaprakları saplı, ucu sivri, kenarları dişli, taban kısımları kalp biçiminde, üst yüzü yeşil, alt yüzü beyazımsı yeşil ve tüylüdür. Çiçekler, en az üçü bir arada olmak üzere sarkık durumlar teşkil eder. Çiçek örtüsü kayık seklinde, sarimsi-yeşil renktedir. Meyveleri küre şekilli ve tek tohumludur.Ihlamur ağacı filizden iyi büyür. Azami bin sene yasar.

Ihlamurun, kış ıhlamuru (T. cordata), yaz ıhlamuru (T. platyphyllos), kırmızı ıhlamur (T. rubra) ve gümüşî ıhlamur (T. tomentosa) gibi türleri bulunmaktadır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara ve Karadeniz bölgesi.

Kullanıldığı yerler: Güzel kokulu çiçeklerinden dolayı ve bir gölge ağacı olarak yetiştirilir. Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici, göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanilir.Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır. Balla karıştırılıp içilirse mide ülserine faydalıdır. Kan dolaşımını düzenler.

İncir: (Feigenbaum / Figuier / Fig tree / Yemiş / Ficus caria / Figue)

Mart-nisan aylarında çiçek açan, 1,5-6 m yüksekliginde, süt taşıyan iki evcikle bir ağaçtır. Yabanî olarak bulunursa da, daha çok yetiştirilir. Yemiş olarak da bilinir. Erkek bitkiler Ficus carica varyete caprificus (baba incir), dişi bitkiler Ficus carica varyete domestica (yenen incir) ismini alırlar. Çiçekler, çukurlaşarak armut biçimini almış ve etlenmiş olan çiçek tablasının iç çeperinde toplu bir hâlde çiçek durumlarını teşkil ederler. Baba incirin çiçek durumunda çiçek tablasının ağıza yakın kısımda erkek çiçekler, daha aşağı kısımlarında ise mazi çiçeği denilen verimsiz dişi çiçekler bulunmaktadır. Yenilmekte olan incirin tozlaşması mazı böcekleri (Blastophaga grossorum) tarafından yapılmaktadır. Böcekler yumurtalarını mazi çiçeklerinin yumurtalıklarına bırakırlar. Genç böcekler çiçek tablasını terk ederken, çiçek tablasının ağız kısmına yakın bulunan olgun erkek organ basçıklarına süründüklerinden, üzerlerindeki çiçek tozları ile gitmiş oldukları dişi bir bitkinin dişi çiçeğini dölleyebilirler. Olgunlaşma esnâsında çiçek tablasının çeperiyle, çiçeğin taç yaprakları etlenip tatlılaşarak incir denen yalancı meyve hâsıl ederler. Asil meyveler esmer renkli olan sert çekirdeğimsi kısımlardır. Yurdumuzda incir en çok İzmir-Aydın yöresinde yetiştirilmektedir. En meşhur ve en lezzetli incir de İzmir inciridir. İzmir incirinin dışında seker inciri, mor incir, Sultan Selim inciri, yediveren inciri, kavak inciri ve patlıcan inciri gibi çeşitleri de vardır. Sultan Selim ve kavak inciri İstanbul ve çevresinde yetiştirilen mor renkli ve tatlı bir incirdir. İncirin kurutulmuşu da çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Kuru incirlerin de ince kabuklu ve çok tatlı olan “sari lop” ve kalın kabuklu hafif yeşilimsi “gök lop” gibi çeşitleri vardır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Ege ve Akdeniz bölgesi.

Kullanıldığı yerler: İncir meyvelerinde seker, organik asitler, sâbit yağ ve vitaminler (A,B,C) vardır. Meyveleri gerek yas olarak gerek kuru olarak yenmektedir. Kuru meyveler balgam söktürücü olarak, yumuşatıcı olarak kullanilir. Halk arasında sütle kaynatılan incir ses kısıklığına karsı kullanilir. İncir, kalbe ferahlık verir. Kuluncu ve sindirim organı sancılarını giderir. Ayrica, yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülürse tedavi eder.

İnciçiçeği: (Mayısçanı / Müge / Convallaria majalis / Muguet)

Zambakgillerden, ok biçimindeki yaprakları arasında, ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisidir. Boyu 20 cm kadardır. Çiçekleri beyaz ve üzüm salkımı seklindedir. Yemişleri küçük ve kırmızıdır. Kokusu çok güzeldir.

Kullanıldığı yerler: Hekimlikte kalp çarpıntıları için kullanilir. Ev ilaçlarında kesinlikle kullanılmaz.

Isırgan: (Brennessel / Ortie / Nettle / Urtica membranacca / Urtica urenus / Urtica diocia)

Mayıs-ağustos ayları arasında çiçek açan, 20-100 cm boyunda, virânelik, yol kenarları ve duvar diplerinde bulunan bir senelik tek evcikle otsu bir bitkidir.Gövdeleri dik, 4 kösemsi, basit veya tabandan îtibâren dallanmıştır. Üzerinde yakıcı tüyleri bulunur.Yapraklar saplı, oval şekilli ve dişli kenarlı, üst tarafı koyu yeşil renkli ve parlak olup, yakıcı tüylerle kaplıdır. Erkek ve dişi çiçekler bir arada olmak üzere yaprakların koltuğunda uzunca saplı küçük durumlar teşkil ederler.Çiçek örtüsü 4 parçalıdır.Meyveleri esmer renkte ve fındıksıdır.Tohum, yağ ihtiva eden bir besi dokuya sahiptir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Hemen bütün Anadolu.

Kullanıldığı yerler:Tâze ve güneşte kurutulmuş Dallari kullanilir.Yapraklarında formika asit ve nitratlar bulunmaktadır. Bu bitkinin yakıcı tüylerinde formika asit bulunduğu birçok yerlerde kayıtlı ise de tüylerin taşıdığı usarede asetilkolin ve histamin vardır. Eskiden romatizma ve siyatikte kullanilirdi. Yapraklarından hazırlanan infüzyon saç dökülmesine karsı tatbik edilir. Köklerinden sari renkli boya elde edilmektedir. Ayrica, aybaşı kanamalarını düzenler, balgam söktürür. Burun kanamasını keser. Haricen tatbik edilirse, çıbanlarda faydalı olduğu bilinmektedir.

Ispanak: (Spinat / Spinach / Spinacia oleracea)

Kıs sebzesi olarak yetiştirilen, iki evcikle, kazık köklü, otsu bir bitkidir.

.Türkiye’de yetiştiği yerler: Sebze olarak her yerde yetiştirilir. Anavatanı Kafkasya ve Afganistan’dır.

Kullanıldığı yerler: İçinde A,B,C,D vitaminleri vardır. Proteince de zengindir. Daha çok sebze olarak, pişirilerek veya salata hâlinde yenilir. C vitamini ve demirce zengin bir kıs sebzesidir. Vücudun dayanıklılığını artırır. Ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarında faydalıdır. Hamilelerde özellikle tavsiye edilir. Kansızlığı giderir ve ruhi çöküntüyü azaltır.

Itır: (Çobaniğnesi / Turnagagası / Pelargonium odoratissimum / Geranium)

Sardunyagillerden, yaprakları güzel kokulu, çiçekleri türlü renklerde bir süs bitkisidir. Kumlu topraklarda yetişir. Yeşil kısımları tüylü ve oyalıdır. Çoğunun çiçekleri pembe veya beyaz renktedir. Losyon yapiminda kullanilir.

Kullanıldığı yerler: Cildi güzelleştirir. İshali keser. Boğaz ağrılarını giderir. Mide ve barsak gazlarını söktürür.

İtüzümü: (Köpeküzümü / Yandıran / Solanum nigrum / Black nightshade / Morelle noire)

Patlıcangillerden, ormanlarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri parlak beyazdır. Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanilir. Bir uzman tavsiyesi olmadan, ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir. Tıbbi tedavide sık kullanılan ve fazla alındığı zaman öldürücü bir zehir olan atropin maddesi içerir.

Kullanıldığı yerler: Romatizmam ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı düzensizliğini ve rahim hastalıklarını giderir.

İzlanda likeni: (İzlanda yosunu / Lichen d'Islande / Lichen Islandicus)

Parmeliaceae adı verilen bir çeşit yosundur. Dağlarda ve ormanlardaki kayaların üzerinde bulunur. Zeytin yeşili renginde, dantel gibi tırtıllı parçalar halindedir. Yaz aylarinda toplanıp kurutulur. Müsilajlı ilaç yapımında kullanılır. Terkibinde "Lichenin" "Dekstrolikenin" ve "Cetrarin" vardır.

Kullanıldığı yerler: Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Barsak bozukluklarını giderir.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • Administrator
  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ynt: A' dan Z' ye Bitki Sözlüğü ve Faydası
« Yanıtla #9 : 27 Ekim 2013, 22:30:31 »
[color=red][b]- K -[/b][/color]

Kabakulakotu: (Lohusaotu / Venüsçiçeği / Aristolochia)

İkiçeneklilerden, 70-80 cm boyunda, ince saplı tırmanıcı bir bitkidir. Çiçekleri koyu kahverengidir. Kötü bir kokusu vardır.

Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Aybaşı (adet) kanamalarının düzenli olmasını sağlar.

Kardeşkanı: (Ejder kanı / Ejderagacı / Drecaena dreco / Sanguis draconis)

Birçenekliler sınıfının, zambakgiller familyasından, Kanarya adalarında yetisen bir ağaç ye da ağaççıktır. Gövdesi kalındır. Yaprakları sert ve kılıç seklindedir. Dallarının ucunda demet seklinde toplanmıştır. Yaşlı gövdelerden, boyacılıkta kullanılan reçinemsi kırmızımtırak bir öz su akar.

Kullanıldığı yerler: Yaraları tedavi eder, diş kanamaları tedavi eder.

Kâfuru: (Kafur / Camphree / Camphora)

Tabiatta birçok bitkide bulunur. Tıpta kullanılan kafuru, "Cinnamomum camphorea" ağacının odunu, su buharıyla ditile edilerek elde edilir. Kafuru, renksiz, şeffaf, billur yapılı gevrek parçalardır. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren, acı ve yakıcıdır. 204 santigrat derecede kaynar. Oda sıcaklığında uçar. Suda çok az erir. Alkol, eter ve kloroform benzeri maddelerde daha çok erir.

Kullanıldığı yerler: Kan dolaşımını kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarır. Solunum sistemini uyarır. Bronşların ifrazatını artırır. İspirto ile karıştırılmış kafuru saçta kepek oluşumunu keser. Akciğer hastalıklarında faydalıdır.

Kahkahaçiçeği: (Sahilkahkahasi / Çitsarmaşığı / Gündüzsafası / Convolvulus persicum / Liseron / Bindweed)

Çitsarmaşığıgiller familyasından, uçları mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çesit sarmaşıktır.

Kullanıldığı yerler: Kabızlığı giderir, hazmı kolaylaştırır.

Kahve: (Coffea / Kaffee / Café / Coffee ) Vatani Afrika olan fakat bugün tropikal bölgelerde yetiştirilen küçük boylu ağaç ve ağaççıklar. Kisin yapraklarını dökmez, çiçekleri beyaz, meyveleri 1-2 tohumlu olup kırmızıdır. Yabânî olarak yetisen kahve ağaçlarının boyları 5-7 m olduğu hâlde kültür olarak yetiştirilenlerin boyları 2-3 metreyi gedmez. Kahve ağaçlarının en iyisi Arabistan’da yetişenidir. Kahve, insanlar tarafından ilk olarak Habeşistan’da 3. yüzyılda yetiştirilmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. On sekizinci yüzyılda Mekke’ye hacca giden Habeşistanlılar, kahveyi Arabistan’a ve bütün Müslüman âlemine tanıtmışlardır. Böylece Müslümanlar tarafından bilinen ve kullanılan kahve, Osmanlılar zamânında Avrupa’da görevli elçiler yoluyla önce Venedik, İngiltere, Fransa’ya daha sonra da, bütün batı devletlerine tanıtılmıştır. Kahve, en çok Habeşistan, Libya, Brezilya, Meksika, Hindistan, Arabistan ve Orta Amerika’da yetiştirilir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Tabiî olarak yetişmez. Kültürü yapılır.

Kullanıldığı yerler: Kahve çekirdeklerinin kavrulup dökülmesinden ve sıcak suyla kaynatılmasından meydana gelen içecek “kahve” olarak bilinir. Kahvenin bileşiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardır. Kafeinin az miktarının damarları genişletmek sûretiyle uyarıcı etkisi vardır.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek idrarı çoğaltır, solunumu hızlandırır. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttırır ve narkotiklerle zehirlenmelere karsı kullanilir. Fazla miktarda alındığında uyarıcı etki fazlalaşır, kalbin çarpıntısını arttırır, kulakların uğuldamasına sebebe olur. Çok fazla alınırsa ölümle sonuçlanır. Kahvede az miktarda protein, yağ ve sakaroz bulunur. Kahve, ye çekirdek olarak veya çekilmiş olarak (kavrulup-öğütülmüş) olarak satılır. Kavrulup öğütülmüş kahve çabuk bayatladığından, daha çok çekirdek kahve tercih edilir.

Kakao: (Kakaobaum / Cacaoyer / Cacao tree / Hindbademi / Theobroma cacao)

Vatani tropik Amerika ve Bati Afrika olan, kavliflor bir bitki. (Çiçeklerin yaslı dal ve gövdelerden çıkması olayına kavli flor denir.) Kakao, theobroma denilen bir bitki türünün kurutulmuş tohumlarıdır.Kahve gibi içilmede kullanilir. 10-15 m boyunda bir ağaçtır. Çiçek ve meyveler ana gövde üzerinde bulunur. Bitkinin ancak 5-6 yasından sonra meyvelerinden istifâde edilir. Meyveler kavun seklinde, küçük bir hıyar büyüklüğünde ucu sivri, tâzeyken limon sarisi-kırmızı renkte, kuruduktan sonra daha koyu olan ve açılmayan bir kapsüldür. Meyveleri çok tohumludur. Beyaz veya açık mor renkteki ve bâdem seklindeki tohumları kakao tânelerini teşkil eder. Meyveler içerisinden çıkarılan kakao tohumları ye hemen veya bir süre fermantasyona terk edildikten sonra kurutulur. Fermantasyon sonucu acı lezzet kaybolur ve aroma tik bir koku meydana gelir. 50 meyveden takriben bir kg, tohum elde edilir. Tâneler kavrulur, kızılımsı kahverengi un hâline getirilir ve yağı çıkarılır. Yağ çıktıktan sonra katılaşan kakao, yeniden öğütülerek çok ince toz hâline getirilir ki, bu toz, kakao tozunu teşkil eder.

Kullanıldığı yerler: Kakaonun bileşiminde teobromin, kafein, kakao sâbit yağı vardır. Bol kalorili bir besindir. Ayrica %40 karbonhidrat, % 18 protein vardır. Kafeinden dolayı kahvede olduğu gibi yatıştırıcı ve uyarıcı etkisi vardır. Az miktarı kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, idrar söktürür. Fazla miktarı zararlıdır. Kakao kahve gibi ayrica süt ilâvesi ile de içilebilir. Kakao yağı çıkarılmadan, çikolata îmâlinde kullanilir. Kakao yağı seker yapımında olduğu gibi, pomatlarda da kullanilir.

Kâkule: (Kardamom / Ingver / Cardamome / Cardamom / Elettaria cardamomum )

Bati ve Güney Hindistan, Güneydoğu Asya’nın sıcak bölgelerinde yetişir. 4-5 m boyunda, büyük yapraklı çok yıllık bir bitkidir. Özellikle Güney Hindistan’ın bataklık ormanlarında yabânî olarak yetişir. Kakulenin meyveleri 1-2 cm uzunlukta, sarımsı yeşil ve kirli beyazımsı renktedir. Tohumları mercimek seklinde ve büyüklüğünde, kırmızımsı esmer renkte olup, keskin kokuludur. Kakule yetiştiği yere göre isim alır. Seyhan kakulesi, Malabar kakulesi, Siyam kakulesi gibi

Kullanıldığı yerler: Kakule tohumları razın, nişasta ve uçucu yağlar taşır. Hoş lezzeti ve kokusundan dolayı baharat olarak kullanilir. Ayrica iştah açıcı, mîdevî ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir.

Kanarya otu: (Kreuzkraut / Seneçon / Groundsel / Senecio)

Senenin çoğunu çiçekli olarak geçiren, yol kenarları ve bahçelerde görülen, 10-60 cm yüksekliginde, bir veya iki yıllık otsu bir bitki. Gövdeleri dik, dalı, tüylü veya tüysüz, seyrek yapraklıdır. Yapraklar derin parçalı loğludur. Çiçekler küçük silindir seklindeki kapitilum adi verilen basçıklarda toplanmıştır. Çiçeklerin hepsi tüp seklinde ve sari renklidir. Meyveleri siyahimsi renkli ve üzeri kısa ve sık tüylerle kaplıdır. Otuz kadar türü vardır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Türkiye’nin çoğu yerinde farklı türleri çok yaygındır.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin toprak üstü kısımları toplanır. Uçucu yağ, tanen, reçine, inilin ve alkaloit taşır. Yumuşatıcı, kurt düşürücü, yara iyi edici, âdet ağrılarını hafifletici olarak kullanilir. Alkaloit taşıdıklarından dikkatli kullanılmalıdır.

Kantaron: (Tausendguedenkrauf / Centaurée / Centaury / Erythraea centaurium / Kantariyyon / Erythroea / Gentiana lutea)

Haziran, eylül ayları arasında pembemsi, beyaz renkli çiçekler açan, nemli çayır ve orman kenarlarında rastlanan 15-50 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitki. Küçük kantaron veya kırmızı kantaron olarak da bilinir. Bitkinin gövdeleri tüysüz ve diktir. Yapraklar sapsız ve karşılıklı, oval şekilli ve uçları sivridir. Pembemsi çiçekler dalların ucunda durumlar yapar ve çiçekler genellikle saplıdır. Çiçekler beş sivri dişli ve tüpsüdür. Meyveleri silindir seklinde bir kapsüldür. Çok fazla sarimsi-esmer renkli tohumları vardır.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Trakya ve Anadolu.

Kullanıldığı yerler: Çiçekli bitki çiçek açma zamanında toplanır, demetler halinde bağlanıp gölgede kurutulur. Bitkide sekerler, reçine ve acı maddeler vardır. Çayı kuvvet verici, iştah açıcı ateş düşürücü ve hazmı kolaylaştırıcı olarak verilir. Ayrıca astım ve mide ağrılarında da faydalı olduğu bilinir. Çiçekleri bir şişe içine konarak zeytinyağı içinde güneşte bekletildikten sonra kırmızıya çalan bir renkte "Kontur Yağı" elde edilir. Bu yağ, yaraların kapanması için son derece faydalıdır.

Karabaşotu: (Lavandula stoechas / French lavander / Lavande)

Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkartır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden, "Karabaş yağı" denilen bir yağ çıkartılır. Yurdumuzda alçak maki gruplarıyla birlikte yetişir.

Kullanıldığı yerler: Ağrıları dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyuşukluk giderir, zindelik verir.

Karabiber:(Dar-i fülfül / Black pepper / Poivre noire / Pipper nigrum)

Kullanıldığı yerler: Mideyi ısıtır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve barsaklardaki mikropları öldürür. Enerji verir. Afrodizyak özelliği vardır.

Karamuk:(Agrostemma githago / Corn-cockle / )

Karanfilgiller familyasından, yurdumuzda hububat yetiştirilen tarlalarda görülen, çoğu zaman buğdayla karışık olan biten, 30-100 cm yüksekliginde, tohumları zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplıdır. Çiçekleri büyük ve güzel, morumsu pembe ve ender olarak da beyazdır.

Kullanıldığı yerler: Sogukalgınlığını giderir.

Karnabahar:(Blumenkohl / Chou-fleur / Cauliflower / Karnabit / Brassica  oleracea var / Bortytis / Cauliflower)

Lahananın bir çeşidi. Lahanada yapraklar sebze olarak kullanıldığı halde, karnabaharda yenilen kişim genç çiçek tomurcukları ile çiçek durumu eksenidir. Karnabahar beyaz renkte bir sebzedir. Bunun sebebi de çiçek durumunun büyük örtü yaprakları ile kapalı kalmasındandır. Fosfor ve vitamin bakımından zengindir.

Türkiye’de yetiştiği yerler: Ege, Akdeniz, Marmara bölgelerinde sebze olarak yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalı olduğu bilinir.

Kasıkotu: (Fıtıkotu / Dağçayı / Kızılyaprak / Herniaria glabra / Agrimonia eupatorium)

Karanfilgiller familyasından, Avrupa, Asya ve yurdumuzun çeşitli bölgelerinde yetişen, bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları küçük ve kümeler halindedir. Hekimlikte toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır.

Kullanıldığı yerler: Böbrek ve mesane rahatsızlıklarını giderir. Fıtıkta faydalıdır. İdrar söktürür. Vücudu rahatlatır. Bademcik iltihablarına iyi gelir.

Kasu: (Cacho / Catechu / Cachou / Katechusaft)

Kasu Akasyası (Acacia catechu) nin odunundan elde edilen bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir kütledir. Soğuk suda kısmen, sıcak suda ve alkolde tamamen çözülür.

Kullanıldığı yerler: İshali keser, vücuda kuvvet verir.

Katırtırnağı:(Geniste luncea / Spartium / Genet)

Baklagiller familyasından, dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan, odunsu bir bitkidir. Genç sürgünleri narin yapılıdır. Üzerinde çok sayıda yaprak bulunur, ye da yapraksızdır. Çiçekleri sarıdır.

Kullanıldığı yerler: İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safrakesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında kullanılır.

Kayar koruğu: (Kula kotu / Saksıgüzeli / Nasırotu / Sempervivum / Joubarde)

Damkoruğugiller familyasından, etli yapraklı, odunsu veya otsu bir bitkidir. Çiçekleri salkım biçimindedir. Yeşil kısımları acıdır.

Kullanıldığı yerler: Yeşil kısımları, zeytinyağı ile karıştırılıp merhem yapılır. Cilt iltihaplarında, egzama ve nasır tedavisinde kullanılır.

 

Voiser