Son İletiler

Sayfa: 1 ... 4 5 6 7 8 [9] 10
81
Açık Öğretim Lisesi / Coğrafya 3 - Açık Öğretim Lisesi - Son Tekrar
« Son İleti Gönderen: D®agon 27 Şubat 2021, 13:54:14  »
1)Hangisi yüzey volkanizması sonucu oluşan yer şekillerindendir?
Cevap krater

2)Ülkemiz arazilerinin tehdit eden önemli risklerden biridir ilk olarak Toprak
üstündeki bitki örtüsü ortadan kalkar sonra savunmasız ince Toprak katmanı su
ve rüzgarla aşınıp başka alanda taşınır geride topraksız ve verimsiz taşlık yüzey
kalır.
Bu metinde ülkemizin yaşadığı hangi sorun üzerinde durulmaktadır?
Cevap erozyon ve çölleşme

3)Ankara taşı olarak da bilinen gri yeşil gibi farklı renklerde olabilen dış
püskürük kayaç türü hangisidir?
Cevap andezit

4)Etrafı tamamen Türkiye topraklarıyla çevrili olan deniz hangisidir?
Cevap Marmara Denizi

5)iki farklı akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra ne ad verilir?
Cevap Su bölümü çizgisi

6)Dünya üzerinde bulunan suların %97’si tuzlu sodalı ve acı özellikle iken
sadece yüzde üçü tatlıdır.

7)Buna göre tatlı su rezervlerinin en yüksek olduğu yer (%68.3) neresidir
Cevap buz dağları ve buzlullar

8)Hangisi bir yerde ormanın yetişmesini kolaylaştırmaz?
Cevap Küçükbaş hayvancılığın yaygınlaştırılması

9)hangisi Büyük Okyanus kıyısında yer almakta olup büyük depremler
yaşayan ülkelerden biridir?
Cevap Meksika

10)galaksilerin ve dünyanın oluşumunu uzay boşluğunda var olan bir
bulutsunun yaklaşık 10 12 milyar yıl önce patlaması ve kopan parçaların uzay
boşluğunda savrulması şeklinde açıklayan Rus kozmonot Alexander friedmann
ve Belçikalı fizikçi georges lemaître ortaya koyduğu ve Stephen Hawking
tarafından geliştirilen teorinin adı nedir?
Cevap bü patlama teorisi

11)Alaska Grönland ve kuzey buz denizi’ndeki adalar da yaygın olan ve
aylarca donmuş halde kalan toprak türü hangisidir?
Cevap tundra

12)Günümüzde kayaçların en yoğun kullanım alanı verilenlerden hangisidir?
Cevap inşaat ve inşaat malzemesi yapımı

13)Türkiye’nin ortalama yükseltisi nin genel olarak batıdan doğuya doğru
gidildikçe artması ve doğuda ortalamanın 2000 metreye yaklaşması hangisine
neden olmuştur?
Cevap sıcaklık ortalamalarının düşük değerler göstermesi

14)Türkiye'nin dağları için hangisi söylenemez?
Cevap sıradağların genel uzantısının kuzey-güney yönlü olduğu

15)Topraklarla ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
Cevap çöllerde Toprak gelişimi iyi değildir

16)Plato adı verilen hafif engebeli düzlükleri Derince aşındırıp
parçalayarak şekillendiren dış etken hangisidir?
Cevap Akarsular

17)Türkiye genelindeki linyit yatakları Güneydoğu Anadolu’daki petrol ve
Ege Bölgesi’ndeki Bor yatakları hangi jeolojik zamanda oluşmuştur?
Cevap III. JEOLOJİK (tersiyer)

18)Hangisi iç Anadolu Bölgesi’ndeki platolar dan biri değildir?
Cevap taşeli platosu

19)IV jeolojik zamanda gerçekleşen olaylardan hangisinin daha önemli
olduğu söylenebilir?
Cevap insanın ilk kez ortaya çıkması

20)mağara tavanlarından sızan suların içindeki kalsiyum karbonatın
çökelmesi sonucu tavandan aşağıya doğru uzanan uzun ve sivri taş
oluşumlarının adı nedir?
Cevap sarkıt

21)Akarsuların enine kesitinden birim zamanda geçen su miktarına
akım(debi) denir.
Buna göre hangisi bir akarsuyun akım miktarını azaltır?
Cevap havza'daki buharlaşmanın artması

22)Türkiye’nin genel bitki örtüsü için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Cevap iç Anadolu Bölgesi geniş yapraklı ormanlarla kaplıdır

23)bünyesinde aşırı miktarda tuz ve kireç biriken tarımsal verimliliği
düşük toprakların hangi iklim özelliğine sahip olan bölgelerde yayılış
göstermesi beklenir?
Cevap yağışın az ve buharlaşmanın güçlü olduğu

24)Türkiye'nin dağları için hangisi söylenemez?
Cevap sıradağların genel uzanışının kuzey-güney yönlü olduğu

25)Türkiye’nin akarsularını ait verilen özelliklerinden hangisi yağışın
mevsimlere dağılışı ile direkt ilgilidir?
Cevap rejimlerinin düzensiz olması

26)Akarsuların ilk doğduğu yere .........., İçerisinde aktığı çukurluğa .........,
Döküldüğü veya son bulduğu yere ise ....... Denir.
Boş bırakılan yerlere sırasıyla verilenlerden hangisi getirilmelidir?
Cevap kaynak yatak ağız

27)hangisi yer kabuğunun mantoya doğru alçalmasına batmasına neden
olan etkenlerden biri değildir?
Cevap buzullaşma

28)Yer şekillerinin aşınması alüvyonların kıyılarda birikmesi ve dağlardaki
kalıcı buzulların zamanla elime sigara kütlelerine hafifletir bu durum Kara
kütlesinin manto üzerinde yükselmesine ve Deniz’in gerilemesine neden olur
bu olaya regresyon adı verilir.
Bu bilgiye bakarak çıkarım lardan hangisi yapılamaz?
Cevap regresyon sıradağların oluşmasının önemli nedenidir

29)Ankara taşı olarak da bilinen gri yeşil gibi farklı renklerde olabilen dış
püskürük kayaç türü hangisidir?
Cevap andezit

30)Hangisi uzun boylu akarsuların genel özellikleri arasında yer alır?
Cevap farklı iklim bölgelerinden geçerler

31)Türkiye deprem alanları haritası ile verilen harita türlerinden hangisi
arasında paralellik görülür?
Cevap Türkiye fay hatları haritası

32)Doğada gerçekleşen su döngüsü ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Cevap oluşmasında en etkili olan enerji kaynağı rüzgarlardır

33)Hangisi buzul aşındırma şekillerinden biridir?
Cevap Morel

34)Hangisi Toprak oluşumunda fiziksel mekanik ufalanma ya neden
olan unsurlardandır?
Cevap gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkı

35)Hangisi dağ oluşumu kıta oluşumu ve depremlerin ortak özelliğidir?
Cevap kaynağını yerin iç kısmından almaları

36)Akarsu ve rüzgar gibi dış kuvvetler verilenlerden hangisinin
oluşumunda etkilidir?
Cevap yeryüzünü aşındırarak arazinin şekillenmesinde

37) IV jeolojik zamanda Türkiye'nin iç bölgelerinde ki platoların ve
kıyılardaki taraçaların oluşmasına neden olan etken nedir?
Cevap Anadolu’nun tektonik olarak yükselmesi

38)Hangisi volkanik (püskürük) kayaç türüdür
Cevap bazalt

39)Topraklarla ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
Cevap çöllerde Toprak gelişimi iyi değildir

40)Verilen hangi ilimiz Kuzey Anadolu fay hattının uzağında yer almaktadır?
Cevap Muğla

41)Hangi ülkede Tayga ormanları görülür
Cevap Rusya

42) Maki,Akdeniz ikliminin etkisi altında olan alanlarda kızılçam ağaçlarının
çeşitli nedenlerle tahrip olmasıyla ortaya çıkan bitki formasyonudur.
buna göre haritadaki yerlerin hangisinde maki bitki örtüsü görülür?
Cevap I

43)Görseldeki kıyı şeklinin adı nedir?
cevap Falez (yalıyar)

44) Harita üzerinde dağılış alanı gösterilen bitki topluluğunun adı nedir?
cevap Çöl bitkileri

45) Yağışın az bitki örtüsünün cılız günlük ve yıllık sıcaklık yüksek olduğu alanlarda
rüzgarın şekillendirici etkisi daha fazladır.
Buna göre Türkiye Haritası üzerinde verilen yerlerden hangisinde rüzgarın yeryüzünü
şekillendirici etkisi daha fazladır?
cevap II

46) Afrika 'nın kuzey kısımları Asya'nın iç bölgeleri ve Avustralya rüzgar aşındırmasının en etkili
olduğu yerlerin başında gelmektedir.
Buna göre numaralanmış yerlerin hangisinin rüzgar erozyonunun etkili olduğu alanlardandır?
cevap III

47) Yağışların bol ve düzenli olduğu yerlerde tahrip edilen ormanların kendini yenilemesi kolaydır.
Buna göre haritada numarandırılarak verilen yerlerin hangisinde ormanın kendini yenileme gücü
daha yüksektir.
cevap IV

48) Haritada numaralandırılmış levhaların adları hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
Cevap : (I) Güney Amerika Levhası - (II) Arap Levhası

49) Şekildeki göl türünün adı nedir?
Cevap : tektonik Göl
82
SMF Sorunları ve Çözümü / expected to be a reference, value given Hatası Çözümü
« Son İleti Gönderen: D®agon 20 Şubat 2021, 00:47:00  »
Hatanın Muhtemel Çeşitleri:

; expected
} expected
) expected

Hatanın Muhtemel Nedenleri:

Hata mesajında X olarak gösterilen karakterin kullanımı unutulmuştur.

Hatanın Muhtemel Çözümleri:

Şekilde görülen satıra çift tıklanılır. İmlecin konumlandığı yere X olarak belirtilen karakter
yazılır.

Örnek:
int sayac //satır sonunda ; yok. “; expected” hatası alınır.
83
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-İnkilap Tarihi 2
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:43:53  »
CUMHURİYETİN İLANLARININ NEDENLERİ

• Devlet başkanlığı sorununu çözmek.
• Rejim tartışmalarını sona erdirmek.
• Milli egemenliğin tam olarak gerçekleştirilmesini sağlamak.
• Hükümet kurmada yaşanan bunalımları önlemek.

Cumhuriyetin İlan edilmesi

• Yeni Türk devletinin yönetim şekli belirlendi.
• Meclis hükümeti sisteminden kabine sistemine geçildi.• TBMM hükümetleri dönemi sona erdi.• Meclis başkanlığı ile hükümet başkanlığı birbirinden ayrıldı.,

Cumhuriyetin ilanı ile çözümlenen konular.

• Devlet başkanlığı
• Devletin adı
• Hükümet bunalımı

Atatürk ilkeleri

• Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuştur.• Temelinde milli kültürümüz vardır.• Akla ve bilme dayanır.

Atatürkçülük

• Egemenliğin halka ait olması• Kişi hak ve hürriyetlerine önem verilmesi• Sorunların barışçı yollardan çözülmesi

Atatürk :

• 1881 – 1938 yılları arası yaşamıştır.
• Atatürk 1918 yılında böbrek rahatsızlığı dolayı Karslbad’ de tedavi görmüştür.
• Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı ve 15 yıl Cumhurbaşkanı görevini yaptı.
• Ankara – Çankaya Köşkü Atatürk Hayata gözlerini kapadı.
• Atatürk’ün naşı geçici olarak Etnografya müzesindeydi
• Atatürk mal varlığının bir kısmını vasiyeti üzerine Türk Tarih Kurumuna bağışladı

23 Nisan 1920: Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla yeni bir Türk Devletikurulmuştur.

29 Ekim 1923: Cumhuriyetin ilanı

HALİFELİK

Halifelik: Halife, Arapça “halef“sözcüğünden türemiştir. Birinden sonra onun yerine geçenonun görevini devralan kimse anlamına gelir.

Halifelik: 1517 yılında Memlük Devletinden geçmiştir.

Abdülmecit Efendi : Son Halife dir. ( TBMM tarafından seçmiştir.)

Halifelik makamının kaldırılmasındaki amaçlar.

• Devlet düzenini laikleştirmek.
• Ulusal egemenliği güçlendirmek.
• İnkılapların gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak.

3 Mart 1924’te yapılan inkılaplar

• Halifeliğe son verilmesi
• Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması.
• Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletinin kaldırılması
• Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması

Devletin yapısında laikleşmeyi sağlamak için yapılan inkılaplar.

• Saltanatlığın kaldırılması
• Tevhid-i tedrisat kanununun çıkartılması
• Halifeliğe son verilmesi

Cumhuriyet döneminde kurulan partiler

• Serbest Cumhuriyet Fırkası ( Ali Fethi Okyar‘ın kurduğu parti)
• Cumhuriyet Halk Fırkası ( Atatürk’ün kurduğu parti )
• Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ( Genel Başkanı Kazım Karabekir )

ÇOK PARTİLİ DÖNME GEÇİŞ

Milli Kalkınma Partisi : İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde çok partili hayata geçildikten sonra kurulan ilk siyasi partidir.

Cumhuriyet Halk Fırkası: Atatürk tarafından kurulan siyasi parti (fırka) dır. 10 Kasım 19241925 – 1930 yılları arasında TBMM’de Cumhuriyet Halk Fırkasının dışarıda bir partinin bulunmayışı durumu Hükümetin denetlenmesi durumunu imkansız kılmıştır.

Terakkiperver(ilerici) Cumhuriyet Fırkası ve şeyh Sait Ayaklanması

17 Kasım 1924: Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Rauf Orbay ve Adnan Adıvar Cumhuriyet Halk Fırkasından ayrılıp Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adında parti kurdular.

3 Haziran 1925: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı

Şeyh Sait İsyanı: Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının kapatılmasında etkili olmuştur.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası : Genel Başkanı Kazım Karabekir.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası: Şeyh Sait isyanının ayaklanması partinin kapatılmasına neden oldu.

Şeyh Sait ve Menemen olayları : Türkiye’de çok partili döneme geçilmesini geciktirmiştir

Şeyh Sait İsyanı :

• 13 Şubat 1925’de Başlamıştır.
• Cumhuriyet rejimine karşı çıkan ilk isyandır.
• Türkiye’de çok partili döneme geçişi geciktirmiştir.

İngiltere : Şeyh Sait İsyanının çıkarılmasında önemli rol oynamıştır.

Şeyh Sait İsyanlarının çıkış nedenleri

• Halifelik ve saltanat yanlılarının inkılap hareketlerine karşı halkı kışkırtmak.
• Parti programında dini inanç ve görüşlere saygı olduğunu benimseyen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Cumhuriyet karşıtı çevrelere cesaret vermesi.
• Yine bu partinin meclisteki sert eleştirileri ve propagandaların eski rejim yanlılarının cesaretlendirilmesi
• İngiltere’nin bu sırada görüşülmekte olan Musul Meselesi’nde Türkiye’yi başka sorunlarla uğraştırıp zayıflatarak, Musul Meselesi’nde kendi lehine çözmek istemesi isyanda etkili olmuştur.

Takrir-i Sükun Kanunu : Şeyh Sait isyanını bastırmak için ve yeniden asayişi sağlamak için çıkartılan kanun.

MUSTAFA KEMALE SUİKAST GİRİŞİMİ

• 15 Haziran 1926 : Eski milletvekillerinden Ziya Hurşit Saruhan (Manisa) milletvekili Şükrü Bey, Eskişehir milletvekili ve Atatürk’ün eski arkadaşlarından Arif Bey ile eski ittihatçılar planlarını hazırladılar. İzmir’de suikast girişimi yapacaklardı.
• Terekiperver Cumhuriyet fırkasının kapatılmasından sonra M. Kemale suikast girişimi yapıldı

SERBERST CUMHURİYET FIRKASI VE MENEMEN OLAYI

Menemen olayı

• 23 Aralık 1930 Tarihinde meydana gelmiştir.
• Atatürk Döneminin Siyasi olaylarından biridir.
• Mustafa Kemal bu olay sonrası çok partili geçiş düzenini durdurmuştur.

İNKILABIN GELİŞMESİ VE TOPLUM KURUMLARININ LAİKLEŞMESİ

TÜRK MEDENİ KANUNU

5 Aralık 1934 : Türk kadını, seçme ve seçilme hakkı doğmuştur.

Medeni Kanunu: Hukuk alanında çağdaşlaşma ve laikleşmeyi hedefler.

Türk Medeni Kanunu: Sosyal ve ekonomik alanda kadın erkek eşitliğini sağlar.

Türk Medeni Kanunu ile kadınlara tanılan haklar

• Mirastan eşit pay alma hakkı.
• Dilediği mesleğe girme hakkı.
• Boşanma hakkı.

İsviçre medeni kanunu’nun seçilmesinin nedenleri

• Avrupa’da hazırlanan medeni kanunlarının en sonuncusu en yenisi olması
• Çeşitli sorunlara son derece pratik ve çözümlemeler getirmesi
• Çağdaş ve laik ilkelerine uygun olması
• İfade ve kavramların açık olması
• Demokratik ilkelere uygun olup kolay uygulanabilir olması
• Türk toplumunun sosyal yapısına uygun olması

17 Şubat 1926: Türk medeni kanunu’nun kabulü

EGİTİM VE KÜLTÜREL ALANDA İNKILAP HAREKETLERİ

Egitim ve Kültür alanında inkilaplar

• Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkartılması.
• Yeni Türk alfabesinin kabul edilmesi• Medreselerin kapatılması

Tevhid-i Tedrisat Kanunu : Milli Eğitim Bakanlığını, tüm eğitim ve öğretim işlerinde tek sorumlu kurum yapan kanun dur.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu güçlendirmek amacı ile uygulamaya konulan kanunlar

• Medreselerin kapatılması
• Yeni Türk harflerinin kabul edilmesi
• Maarif Teşkilatı hakkında kanun’un çıkartılması

1 Kasım 1928: Türk harfleri’nin kabulü

Harf inkılabı

• Avrupa ile kültür alışverişi hızlandı.
• Okuma yazma daha kolaylaştı.
• Okur – yazar oranı arttı.
• Bilimde ve kültürde gelişme sağlandı.

Harf İnkılabının sonuçları

• Çağdaşlaşma yönünde önemli bir adım olması
• Okur – yazar oranının artması
• Okuma – yazma öğreniminin kolaylaşması

Türk Dil Kurumu

“Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini ve yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” diyen Atatürk, düşüncesini gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur.

Türk Dil Kurumunun amacı : Türkçeyi yabancı dil ve kuralların etkisinden kurtarmak.

Türk Dili Tetkik Cemiyeti : Türk Dil Kurumunun ilk adı.

Yabancı okullar sorunu :

• Türkiye Cumhuriyeti devleri yabancı okullar sorununun çözümünde, içişlerine müdahale edilmesi ilkesi gereği, Avrupalı devletlerin görüşme isteğini reddetmiştir.
• Türkiye bu meseleyi kendi iç sorunu sayarak konuyla ilgisi olan devletlerin görüşme isteklerini reddetti.
• Türkiye yaşanan bu sorunu, bağımsız bir devlet olarak kendi konuları çerçevesinde çözümledi.

Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı temel ilkeler : Cumhuryet.ilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılıktır.

Cumhuriyetçilik: Devlet yönetiminde millet egemenliğini ön gören Atatürk ilkesidir.

Milliyetçilik

• Eğitim alanında ülkesinin ve milletinin çıkarlarını kişisel çıkarlarından üstün tutan nesiller yetiştirmeyi öngörmektedir.
• Türk milletini sevmeyi ve onun menfaatleri için çalışmayı ön gören Atatürk ilkesidir

Halkçılık: Bir toplumda sınıf mücadelesinin olmaması ve toplumun dayanışma içinde bulunması durumu.

Laiklik : Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını esas kabul eden Atatürk ilkesi

Devletçilik : Ekonomik bir model olarak uygulanan Atatürk ilkesidir.

İnkılapçılık: Her türlü kalıplaşmaya ve durgunluğa engel olmak için sürekli yenileşmeyi ön gören Atatürk ilkesidir

TOPLUMSAL YAŞAYIŞIN DÜZENLENMESİ

Toplumsal yaşayışın düzenlenmesi için yapılanlar.

• Kıyafette değişiklik yapılması
• Tekke ve zaviyelerin kapatılması
• Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesi

Soyadı Kanunu

• Toplumdaki sınıf ve zümre ayrılığını kaldırmak amacıyla kurulmuştur.
• Toplumsal yaşayışın düzenlenmesi için yapılan yeniliktir.

ANTLAŞMALAR

Montrö Boğazlar Sözleşmesi

• Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayan devletler : Türkiye, İngiltere, Japonya, Romanya, Fransa• Lozan Antlaşmasının boğazlar üzerinde Türk egemenliğini zedeleyen hükümler Montrö Sözleşmesiyle kaldırılmıştır.

Balkan Antantı

• Türkiye bu anlaşma ile batı sınırlarını güvence altına almıştır .
• Balkan Antantı’na katılan devletler : Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan, Romanya

II. Dünya Savaşı :

• Balkan Antantı’nın geçerliliğini yitirmiştir.
• II. Beş yıllık kalkınma planı’nın uygulanmasına engel olmuştur.

Sadabat paktı :

• İtalyan tehlikesine karşı Orta Doğu’nun güvenliğini sağlamak amacıyla imzalanan antlaşma.
• Yakın Doğu’da barış ve güvenliği sağlamak,
• Asya ve Afrika’da genişlemek isteyen italya’nın emperyalist emellerine engel olmakamacıyla kurulan ittifaktır.
• Sadabat paktı Tahran da imzalanmıştır.

Sadabat paktına katılan devletler: Türkiye, İran, Irak, Afganistan

Varşova Paktı: İkinci dünya savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği’nin öncülüğünde Nato’ ya karşı kurulan uluslar arası örgüt.

Kuzey Atlantik Paktı : II. Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliğinin izlediği yayılmacı politikayı önlemek amacıyla ABD önderliğinde kurulan askeri ve siyasi nitelikli uluslar arası örgüt.

Panmunjom Mütarekesi: Kore Savaşını sona erdiren antlaşma

Ankara antlaşması : Türkiye – Irak sınırı belirlenmiştir.

DEVLETLER

Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin daimi üyeleri : ABD, Çin, İngiltere

Mihver Devletler : Almanya, İtalya, Japonya

Mihver Devletlere karşı kurulan savaşan müttefik devletler : İngiltere, Fransa

Almanya:

• II. Dünya Savaşından sonra doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
• ABD devletlerinin II. Dünya savaşına girmesine sebep oldu.

Japonya: Pearl Harbour Limanın da bulunan ABD donanmasına baskın yaparak ABD’nin II. Dünya Savaşına girmesine sebebi oldu.

Finlandiya: II. Dünya Savaşının çıktığı ilk yıllarda Almanya ve Rusya tarafından işgal edilerek bu devletler arasında paylaşılan ülkedir.

Fransa : Türkiye Hatay sorunun yaşanmıştır.

Suriye : Türkiye ile sınırlarını oluşturması Bulgaristan, İran, Gürcistan’dan sonra oldu

Tayfur Sökmen : 2 Eylül 1938 tarihinde resmen kurulan Hatay Cumhuriyeti devlet başkanıydı.

ABD: Japonya’ ya atom bombası atan devlet. Not : Atom bombası ilk kez ikinci Dünya Savaşında kullanıldı

1939 – 1945 : İkinci Dünya Savaşının yapıldığı yıllar

Fransa : 1936 yılında Fransa, Suriye ve Lübnan üzerindeki manda yönetimini kaldırarak bu iki ülkeye bağımsızlı vermeyi kabul etmiştir.

İspanya – Yunanistan : Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olarak kabul edilmesini teklif eden devletlerdir.

Sovyetler Birliği: II. Dünya Savaşı’nda Baltık ülkelerini egemenlik altına alarak Baltık kıyılarına yerleşen ülke.

KİŞİLER

Atatürk’ün vefat ettiği dönem

Başbakan ; Celal BayarTBMM Başkanlığı ; Abdülhalik Renda

Abdülhalik Renda : Atatürk vefat ettiği sırada TBMM başkanıydı

Cemal Gürsel : Atatürk’ ten sonra Türkiye Cumhurbaşkanı olmuştur.

İsmet İnönü :

• Cumhuriyetin ilanından sonra Yeni Türk Devletinin ilk başbakanıdır
• Atatürk’ü vefatından sonra Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı oldu.
• M. Kemal’in ilk Cumhuriyeti kurma görevini verdiği devlet adamı.

Mahmut Şevket Paşa : Türk Hava Kuvvetlerinin temelini atmıştır.

Çaka Bey: İlk Türk denizcisi olarak kabul edilir.

Fethi Okyar: İlk meclis başkanı.

İsmet İnönü : İlk Başbakan

Nuri Demirağ : İsmet İnönü’nün cumhur başkanlığı sırasında çok partili siyasi hayatın başlaması üzerine ilk siyasi partiyi kurmuştur.

Adnan Menderes : Demokratik parti genel başkalığı yaptı.

Not: Demokrat parti ilk defa 1950 de iktidar olmuştur.

Roosevelt – Churchill: Atlantik bildirisini yayımlayan devlet adamlarıdır.

ASKERİ

Askeri güç: “Milli politikanın uygulanmasında ve milli hedeflerin elde edilmesinde kullanılan fiziki güçtür.”

Milli Savunma Bakanlığı : Ordumuzun beslenme, barınma, silah ve araç - gereç ihtiyacını karşılamak için kurulan kurum.

Milli Güç : “Bir ulusun, ulusal hedeflerine ulaşabilmek amacıyla kullanabileceği maddi ve manevi kaynakların toplamıdır.”

TARIM

Tarımsal üretimin artmasına yönelik uygulamalar

• Aşar Vergisi’nin kaldırılması
• Tohum ıslah istasyonlarının kurulması

Şeker Fabrikası : Özel teşebbüs’ün ilk şeker fabrikası Uşak’da açılmıştır.

TİCARET

Kabotaj Kanunu : Türk kara sularında yolcu ve yük taşıma hakkını sadece Türk gemilerine tanımıştır.

İzmir İktisat Kongresi : “Milli Ekonomi ilkeleri” kabul edilmiştir

Milli Bankaların kurulması : Bu inkılap ticaretin gelişmesine yöneliktir.

İş Bankası : Türkiye de kurulan ilk ulusal ticari bankası

Batı ülkeleriyle ticareti ve resmi ilişkileri kolaylaştırmak için yapılanlar

• Ölçüler, saat ve takvim değişikliğin yapılması

Ekonomik güç : Milli gücün tüm unsurlarının gelişip güçlenmesini sağlayan milli güç unsurudur.

1929: Dünya büyük bir “ekonomik kriz” yaşadığı yıl

Monarşik Devlet:

• Egemenlik kaynağı kral, padişah ve pens gibi ünvanları olan bir hükümdardadır.
• Yasama, yürütme ve yargı gücü tek bir kişide toplanmıştır.
• Başta bulunan kişi hem kanun yapıcısıdır hem de uygulayıcısıdır.

Teokratik Devlet

Din kurallarına göre kurulup yönetilmesi

Şurta : Günümüzdeki jandarma teşkilatının Selçuklulardaki adı.

UPU : Türkçe açılımı “Dünya Posta Birliği” dir.

Nüfus Mübadelesi :

• Atatürk döneminde dış politikada yaşanan Türk – Yunan sorunudur.
• Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’daki Türklerin karşılıklı yer değişmesidir.


10 Nisan 1928 de anayasadan din ile ilgili olan hükümlerin çıkartılmasıyla anayasanın laik niteliğe kavuşturulması amaçlanmıştır.

5 Şubat 1937 : Anayasa’ya “Türk devleti laiktir” maddesi girmiştir.

Milletler Cemiyeti: Türkiye, 1932 yılında Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” sözü gereğince dünya barışına katkıda bulunmak için üye olmuştur.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı; 10 Aralık 1948 tarihli “ İnsan Hakları evrensel beyannamesi” kabul edilmiştir.

Hatay : Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına giren en son ildir.

Nato Konseyi : Üye ülkelerin dış işleri bakanlarından oluşmaktadır.
84
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-İnkilap Tarihi 1
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:38:40  »
MİLLİ CEMİYETLER

-Kuruluşlarında milliyetcilik duygusu etkilidir.
-Bölgesel savunmayı amaçlamıştır.
-Sivas kongresinde bir çatı altında toplanılmıştır
-Birinci dünya savaşıdan sonra yeni bir savaşın çıkmasını engellemek için kuruldur

-Milli Kongre cemiyeti : Kuruluş Amacı :Basın yayın yoluyla işgallerin haksızlıgını dünya kamuoyuna duyurmak, Türklerle yapılan yalan yayınlara da ilmi ve tarihi belgelerle cevap vermektir.
-Milletler Cemiyeti : Birinci dünya savaşıdan sonra yeni bir savaşın çıkmasını engellemek için kurulan uluslar arası bir cemiyettir.
-Klikyalılar cemiyeti : Milli bir cemiyettir.
-İttihat ve terakki fırkası : II. Meşrutiyetin ilan edilmesiyle etkili olan bir cemiyettir.
-Vatan ve Hürriyet cemiyeti : M. Kemal in şamda kurduğu cemiyettir.
-Hıncak cemiyeti :Ermeniler tarafından kurulan bir cemiyettir.(Azınlıklar tarafından kuruldu)
-Taşnak cemiyeti :Ermeniler tarafından kurulan bir cemiyettir.(Azınlıklar tarafından kuruldu)
-Mavri mira cemiyeti : Rumların kurdugu bir cemiyettir. .(Azınlıklar tarafından kuruldu)
-Etniki eterya cemiyeti : Rumların kurdugu bir cemiyettir. .(Azınlıklar tarafından kuruldu)
-Alyans israilint cemiyeti : Azınlıklar tarafından kurulan bir cemiyettir
-Fellah-ı Vatan Grubu : Mudafa-i Hukukçıların son Osmanlı mebusan meclisinde oluşturdukları gruptur.
-Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri kurulmasının ortak amacı kuruldukları bölgeleri korumaktır.

MİLLİ KONGRE CEMİYETİ

-İstanbuldaki yazarlar ve aydınlar tarafından kuruldu.
-Amacı basın ve yayın yolu ile işgallerin haksızlığını kamuoyuna duyurmak.
-Abadan ve Musul petrollerini korumak

MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN CEMİYETLER

-Sulh ve selamet Osmanlı fırkası
-Hürriyet ve ittifak fırkası
-Teali İslam cemiyeti
-Kürt teali İslam cemiyeti (WİLSON İLKELERİNE dayanarak kurulmuştur)
-İngiliz muhibler cemiyeti


BİRİNCİ MEŞRUTİYET

-Osmanlı tarihinda anayasanın uygulanmaya konuldugu tarih
-Osmanlı devletinde 1876 anayasasının II. Abdulhamit tarafından 23 Aralık 1876 tarihinde onaylayarak yürürlüge girmesiyle 1 şubat 1878 tarihinde süresiz olarak kapatılmasıyla sona eren dönemdir.


-Meşrutiyet: Hükümdar ile yönetilen bir ülkede hükümdarın başkanlığı altında parlemento yönetimine dayanan hükümet biçimi
-Kanuniesası : İlk Osmanlı ana yasası
-Teşkilat-ı Esasiye Kanunu : Yeni Türk devletinin ilk anayasasıdır
İradei milliye : Milli mücadelenin yayın organı olan gazete
Genç Osmanlılar : I. Meşrutiyeti II. Abdülhamit e ilan ettiren aydınlar grubudur.
-Türkçülük :İttihat ve terakki partisini iktidarın resmi politikası haline gelen bir fikir akımıdır. (İkici meşrutiyet döneminde önem kazanan fikir akımıdır.)
-Osmanlıcılık : Jön Türkleri tarafından savunulan fikir akımı.(ikinci meşrutiyet döneminde bu fikir akımı önemini kaybetti)
-Güçler birliği ilkesi : TBMM yasama yürütme yetkilerini elinde toplamasıdır.
-Meclis-i Mebusanın : Misak-ı milliyi kabul etmesi istanbulu itilaf devletleri tarafından resmen işgal edilmesine neden oldu.
-Düzenli Ordu birliklerinin ilk yenilgisi Kütahya – Eskişehir.
-Temsili Heyet : Ali Rıza Paşa hükümeti yönetimine karşı çıktı.
31 Mart Vakası : II. Abdülhamit

ŞEHİRLER VE ÜLKELER

Batum : TBMM Hükümetinin Moskova anlaşmasıyla Gürcistana bırakıldıgı yerdir.
Edirne : Kurtuluş savaşında savaş yapılmadan düşman işgalinden kurarılmıştır.
Rusya : Birinci dünya savaşında Rejim degişikliği nedeniyle savaştan çekilen ülke.
Arnavutluk :Birinci balkan savaşında bagımsızlıgını ilan etti
-Osmanlı Devletinden ayrılan en son balkan ülkesi

İTTİFAK DEVLETLERİ : Osmanlı Devleti, Almanya, Avusturya Macaristan
İTİLAF DEVLETLERİ : İtalya, Fransa, İngiltere, Rusya

ANKARANIN MİLLİ MÜCADELENİN MERKEZİ OLMASI
- Anadolunun ortasnda olması
- Haberleşme ulaşım imkanlarının uygun olması
- Batı anadoluya va savaş alanlarına yakın olması


CEPHELER

-Galiçya cephesi : Osmanlı ordusunun I. Dünya savaşında müttefiklerine yardım etmek amacıyla sınır dışında savaştığı cephelerden biridir.
-Doğu cephesi : Komutanı kazım Karabekir.
-Güney cephesi : Fransız işgaline karşı kurulan cephe
-Doğpu cephesi : Ermenilerle bu cephede savaşıldı.
-Batı cephesi : Yunanistanla bu cephede savaşıldı.
-Kanal cephesi : İngilizlere karşı kurulan cephe
-Irak cephesi : İngilizlere karşı kurulan cephe
-Suriye cephesi : İngilizlere karşı kurulan cephe
-Kafkasya Cehesi : Birinci Dünya savaşı sonunda Ruslarla imzalandı
-Versay antlaşması : Almanya ve İtilaf devletleri arasında imzalandı.


ANTLASMALAR

-Brest-Litowski antlaşması : I. Dünya savaşını Doğu cephesindeki Osmanlı-Rus savaşını sona erdiren antlaşmadır.
-Londra antlaşması : 30 Mayıs 1913 (I. Dünya savaşı)
-II. Balkan savaşı: Bulgarlardan Edirne ve Kırıkkale alındı.
-Paris barış kanferansı : İzmiri yunanlıların işgal etmesi kararı alındı.
-Lozan barış konferansı : Borçlar, bogazlar, savaş tazminatı görüşüldü.
Kapitülasyonlar çözüme kavuşturuldu
-Lozan antlaşması : Antlaşmaya göre 12 ada İtalyanlara bırakıldı.
-Londra antlaşması : Osmanlı Devletini paylaşmak için yapılan gizli antlaşmalardan biridir.
-30 agustos 1913 - I. Balkan savaşı sonunda
-Londra konferansı : TBMM ni ilk defa temsil edildiği uluslar arası konferanstır.
- Londra konferansında TBMM ni Bekir Sami bey Osmanlıyı Teyfik Paşa
-Mudanya ateşkes antlaşması : Tekirdağ, Kırıkkale, Edirne işgalden kurtuldu.
-Sevr antlaşması : Bu antlaşmaya göre Antalya ve Konya İtalyanlara verildi.
-Sevr antlaşmasına göre : Bogazlar savaş ve barış zamanında tüm devletlere açık tutulacak bogazlar komisyonu kurulacak.
- Sevr antlaşmasına göre : Arabistan ve Irak İngilizlere verilecek
-Sevr anlaşması Osmanlı mebusan meclisi onaylamadıgı için hukuken geçersiz oldu
-İstanbul antlaşması : II. Balkan savaşı sonunda Bulgaristanla imzalandı.
Balkan savaşlarını sonlandırdı.
-Ankara antlaşması :Kurtuluş savaşının güney cepesi savaşlarını sona erdirdi.
-Uşi Antlaşması : Trablusgard savaşından sonra imzalandı
-Osmanlı topraklarını paylaşmak için yapılan gizli antlaşmalar
İstanbul antlaşması,Skey-picot antlaşması,Saint Jean De Mavrieenne antlaşması
-Gümrü antlaşması: Kurtuluş savaşının dogu cephesinde birliklerin bir kısmı batıya kaydırılmıştır.
-Bükreş antlaşması : II. Balkan savaşı yapan balkan devletleri arasında imzalandı
-Ankara ve Kars anlaşması : Sakarya muharebesinin siyasi sonucudur.
-Berlin antlaşması : Ermeni sorunu ilk kez uluslar arası bir sorun olarak ortaya çıktı.
-Mudanya ateşkes antlaşması : Kurtuluş savaşını askeri safası sona erdi ve saltanatlık kaldırıldı. Dogu Trakyadan Yunanlılar çekimeyi kabul etti
-Mondros ateşkes antlaşması : Osmanlı Devleti (ittifak devletleri adına)-yunanistanla imzaladı
Bu antlaşmadan sonra işgale ugrayan şehişrler Konya, Antalya, Mugla


KONGRELER

SİVAS KONGRESİ

-Milli mücadelenin ilk yayın organı olan irade-i milliye gazetesinin çıkarılmasına karar verildi.
-“Temsili heyet bütün vatanı temsil eder”
-Milli cemiyetlerin birleştirilmesi ve kurtuluş savaşının tek elden yönetilmesi düşünülmüştür.

ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz – 7 Agustos 1919)

-Temsili heyet ilk defa bu kongrede seçildi
-Kararları yönüyle milli kongre özelligini oluşturur
-Milli sınırlar ifadesi ilk defa kullanıldı
-İlk kez manda ve himaye düşüncesine karşı çıkıldı
-Milli egemenligin koşulsuz olarak görüşü ortaya çıktı.


AMASYA GENELGESİ
-Kurtuluş savaşının amacını ve gerekçesini açıklamıştır.

Misak-ı milli : Azınlıklar, Bogazlar, Kapütülasyonlar


I. İNÖNÜ ZAFERİ
-Londra konferansının toplanması
-Moskova antlaşması
-Afganistanla dostluk ve barış antlaşması

M.KEMAL

- Başkomutanlık meydan muharebesi TBMM tüm yetkilerini kullanma hakkını elde etmiştir.
-30 Agustos 1922 Başkomutanlık meydan muharebesi M.KEMAL paşanın yönetiminde dumlupınarda yapılan savaştır.
-Kurtuluş savaşında M Kemal in yanında yer alan paşalar Fevzi çakmak, İsmet İnönü, Rauf albay
-Maraşallık rütbesini : Sakarya savaşı sonunda aldı
M Kemal in yaptıgı görevler
Kardeşlerinin adı : Makbule ve Naciye

Görevleri
-9. ordu müfettişliği : Mustafa kemal samsundan itibaren bütün dogu illerindeki askeri ve sivil makamlara emir verme yetkisini aldı.
-Sofya Ateşemiliterligi : Balkan savaşlarından sonra bu göreve geldi
-Hareket ordularına Kurmay başkanlıgı
-Yıldırım ordularına grup komutanlıgı
-Trablusgard savaşı
-31 Mart ayaklanmasının bastırılması
-Çanakkale savaşı (sonrasında albay rütbesi aldı)

1 Nisan 1916 General rütesi aldı
13 Kasım 1918 geldikleri gibi gider dedi

Sakarya muharebesi öncesi derne ve tobrug da trablusgard savunma savaşı yaptı

Kemal ismini : Atatük bu ismi Selanik Askeriye Rüştiyesinde aldı

SAVAŞ

İtilaf devletlerinin çanakkaleye saldırma nedenleri
-Rusya’ya yardım malzemesi yardımı yapmak
-Balkan devletlerini kendi yanlarına çekmek
-Boğazları ele geçirerek Osmanlı Devletini saf dışı bırakmak.

I.Balkan savaşı : Osmanlı Devleti - Sırbistan, Karadag, Bulgaristan karşı yapıldı

Kurtuluş savaşının hazırlık dönemi
-Amasya genelgesi, Erzurum kongresi, Mısak-ı milli

Yunanlılarla yapılan savaşlar
-I. Ve II İnönü savaşları
-Sakarya savaşı
-Zaferle sonuçlandı:

Bulgaristanın savaştan çekilmesi
-I. Dünya savaşı devam ederken Osmanlı Devletinin müttefikleri ile baglantısını kesti

Osmanlı Devleninin Almanya yanında savaşa girmesi
-Savaş alanının genişlemesine sebeb oldu

Batı Trakyalı Türklerin durumu
-Balkan savaşları sonunda Edirne ve Kırıkkale Türkiye’ye bırakıldı
-Yahya Selanik, Girit adası, Yunanistana bırakıldı
-Dedeağaç civarı Bulgaristana bırakıldı
-Bu durum günümüze kadar gelen son durumdur.

Trablusgard savaşı
-M Kemal Derne ve Tobruktaki askeri başarısını bu savaşta gösterdi.
-Uşi antlaşması imzalandı
-Osmanlı Devleti ile İtalya arasına yapıldı

I. Dünya savaşı sonunda kurulan devletler
-Çekostavakya, Polonya, Yugostavya

I.Dünya savaşını bitiren antlaşmalar
-Brest-ı litowsk, Versay, Sen Jermen antlaşması

Sakarya meydan muharebesi
-Fransa Misak-ı milliye yi tanımıştır.

Son Osmanlı mebusan meclisinin misakımilli’yi kabul etmesi
-İstanbul resmen işgal etmesine neden oldu

KİŞİLER
-Alirza Paşa Hükümeti : Temsili heyetle Amasya görüşmeleri yapan İstanbul hükümeti
-Çerkez Ethem : Düzenli orduların kurulmasına karşı oldugu için TBMM ne isyan eden Kuva-i milliye komutanıdır.
-Kazım Karabekir : Kurtuluş savaşında Dogu cephesi komutanıydı
-Makbule Hanım : Atatürkün kız kardeşi
-Ferit paşa : Sultan Abdülmecitin Mediha adlı kızıyla evlendi
-Abdülmecit Efendi : TBMM tarafından seçilen Osmanlı halifesi
-Osman Zeki Üngör : İstiklal marşını bestecisidir
Not : istiklal marşı 10 kıtadır.

85
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 8
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:33:12  »
ÜNİTE 1
ŞİİR
1. ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
- Şiirde ahengi sağlayan ögeler: ölçü, uyak, aliterasyon, vurgu ve tonlamalardır.
- Ölçü: Nazımda dizelerin uyduğu kalıba denir.
- Vurgu: Bir şiirde bazı sözcükler diğerlerine oranla daha baskın okunmasına denir.
- Tonlama: Sesin alçalıp yükselmesidir.
Nazım: Duygu, düşünce ve hayallerin ölçülü, uyaklı dizeler hâlinde örülmüş biçimine denir. Dize, beyit, üçlük, dörtlük, kıta vb. birer nazım birimidir.

Cahit Külebi: Hikâye
Ahmet Haşim: Merdiven, Suvari, Mukaddime
Oktay Rıfat: Mor Kalem
Ahmet Muhip DIRANAS: Olvido
Bedri Rahmi EYUBOĞLU: Pul Pul, Karadut
İlhan Berk: Rüzgar
Orhan Veli Kanık: Birdenbire

2. SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
- Serbest nazım: Herhangi bir ölçünün kullanılmadığı nazım biçimimizin adıdır.
Yahya Kemal Beyatlı /Bir Başka Tepeden (Kendi gök kubbemiz): Sağlığında kitap çıkarmayan Beyatlı, klasik divan şiirimizi Batı şiirindeki bütünlük anlayışıyla ele aldı.
Ercüment Behzat Lav /Sihirli Değnek: Nazım Hikmet havasında şiirler yazdı. Zamanın Batı’da moda olan fütürist, kübik ve gerçeküstücü şiir akımlarını denedi.
Mehmet Âkif ERSOY /Safahat: Toplum hayatını anlatmak, mahalli bir edebiyat yapmak sanatının en önemli özelliğidir.
Nazım Hikmet / Şeyh Bedrettin Destanı, Vapur, Kuvayi Millîye Destanı, Memleketimden İnsan Manzaraları:
Toplumsal gerçekliği lirizmde eriterek özgün imgeler oluşturdu.
Necip Fazıl Kısakürek /Kaldırımlar: Şiirlerinde insanın evrendeki yerini araştıran, madde ve ruh problemlerini, iç âlemin gizli duygu ve tutkuların dile getirir.
- 1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağı şairleri: Hasan İzzettin Dinamo, Rifat Ilgaz, Cahit Irgat, M. Niyazi Akıncıoğlu,
A. Kadir, Fethi Giray, Mehmed Kemal, Enver Gökçe, Ömer Faruk Toprak, Attila İlhan, Arif Damar, Ahmet Arif ve Şükran Kurdakul.

3. MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
Faruk Nafız Çamlıbel /Han Duvarları (Çoban Çeşmesi): Çoban Çeşmesi şiiri edebiyatımızda Anadolu’ya açılan ilk şiirlerdendir ve Faruk Nafız Anadolucu edebiyatın en tanınmış şairidir
Kemalettin Kamu / Bingöl Çobanları:
Ahmet Kutsi Tecer /Halay Çeken Kızlar: Orda bir köy var uzakta – O köy bizim köyümüzdür dizelerini yazmıştır.
Ahmet Muhip Dıranas /Kar
A. Kadir / Mutlu Olmak Varken (Ve Çocuklar)
Ahmet Arif / Hasretinden Prangalar Eskittim (Uy havar)

4. GARİP HAREKETİ
Birinci Yeni Akım:
- Garipçiler: Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday
- Garip Hareketi: Cumhuriyet Döneminin ikinci edebî topluluğunu oluşturmuşlardır. Bu üç arkadaş gelenekçi şiir anlayışına karşı yazdıklarıyla yenilikçi şiirin egemenliğini ilan etmişlerdir.
- Garip şiirinde görülen temalar: Yaşama sevinci, Çocukluğa dönüş, İnsan sevgisi, Aşk
Orhan Veli Kanık /Kitabe-i Seng-i Mezar, Gün Olur, Güzel Havalar, Galata Köprüsü
Oktay Rifat /Kuş dili, Eşekliler
Melih Cevdet Anday /Ağız Mızıkası, Tanıdık Dünya

5. GARİP DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN ŞİİR
- Yeni şiirin temsilcileri: Fazıl Hüsnü Dağlarca (Yanlızca), Behçet Necatigil (İsimler Sözlüğü, Nilüfer, Dar Çağ), Asaf Halet Çelebi, Cahit Külebi (Tokata Doğru), İlhan Berk, Necati Cumali, Hilmi Yavuz (Yanlızlık Bir Tarihtir), Özdemir Asaf ve Ahmet Oktay.

6- İKİNCİ YENİ ŞİİRİ
- 1960 öncesinde ikinci Yeni şiir hareketi Garip’e tepki olarak doğmuştur.
İkinci Yeni Şiir Yazarları:
İlhan Berk (Güneyde Bir Orman),
Cemal Süreya (Uçurumda Açan- Fotoğraf),
Edip Cansever (Kuşatma),
Turgut Uyar (Divan - Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanmefendiye),
Sezai Karakoç (Çocukluğumuz),
Ece Ayhan (Kanto Ağacı),
Ülkü Tamer (Üşür Ölüm Bile).

7. İKİNCİ YENİ SONRASI TOPLUMCU ŞİİRİ
Toplumcu Şairleri: Can Yücel, Talat Sait Halman, Osman Türkay, Hilmi Yavuz, Metin Eloğlu , Özdemir Asaf, Hasan Hüseyin, İlhan Demiraslan, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok,
Süreyya Berfe (Son Anların Şiiri)
Ataol Behramoğlu (Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm)
Özdemir İnce (Aslı)
Refik Durbaş (Dokumada Çalışan Kızlar),
İsmet Özel (Kan Kalesi),
Gülten Akın (Yeniden)
Ahmet Oktay (Acı)

8. 1980 SONRASI ŞİİR
Haydar Ergülen /Üzgün Parklar İçin Şiir
Şavkar Altınel / Gece Geçilen şehirler (Hiçbir yerde olmamak)
Seyhan Erözçelik / Heyamola

9. CUMHURİYET DÖNEMİNDE HALK ŞİİRİ
Cumhuriyetin ilk yıllarında yetişen halk şairleri: Ali İzzet, Konyalı Aşık Mehmet Hüznî ve Aşık Talibî Çoşkun
Günümüzde halk şairleri: Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, Yaşar Reyhanî, Halil Karabulut
Türk Halk şiirinin özellikleri:
1. Nazım birimi dörtlüktür.
2. Ölçü: Halk şiirinde genel olarak hece ölçüsü kullanılır.
3. Uyak: Halk şiirinde uyak, “ayak” adını alır. genellikle yarım uyak kullanılır.
4. Halk şiirlerinde Konu:
a. Doğa ve insan güzellikleri / Güzellemeler: İnsan, hayvan, doğa vb. güzelliklerini dile getirmek, övmek amacıyla söylenmiş şiirlerdir Ör: Bereket var toprağında taşında
b. İnsan veya başka varlıkları eleştiri / Taşlamalar: Kişiye, topluma, feleğe, tabiata âşık tarafından yöneltilen yergi, alay eleştiri içeren şiirlerdir. Ör:İlim ilim bilmektir
c. Kahramanlıklar, savaşlar / Koçaklamalar: Konusu savaş, kahramanlık, yiğitliği övmek, yüceltme şiirlerdir. Ör:Belimizde kılıcımız kirmâni
d. Ölen kişi veya kişiler / Ağıtlar: Ölen bir insanın ölümünden duyulan acıyı, üzüntüyü dile getiren şiirlerdir. Ör:Suya gider al yazması başında
e. Nasihat / Öğüt: Halk şiirinde şairlerin din, ahlak, toplumsal yaşam konularında insanlara yol gösterici, uyarıcı tarzda söyledikleri şiirlerdir. Ör:Dinle sana bir nasihat edeyim

ÜNİTE 2
1. ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER (HİKAYE-ROMAN)
Sait Faik Abasıyanık /Bir İlkbahar Hikâyesi
- Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylar hikâye türünün konularıdır.
- Okuduğumuz her hikâyede belli bir olay, olayın geçtiği mekân (yer), olayın gerçekleştiği zaman dilimi ve olayı gerçekleştiren (şahıs) kadrosu vardır.
- Hikâyeler serim (giriş), düğüm (gelişme) ve çözüm (sonuç) dediğimiz üç temel öge üzerine kurulur.
- Hikâyede olayın geçtiği yere mekân adı verilir.
- Hikâyenin İstanbul dışına çıkıp Anadolu’ya açılması Meşrutiyetten önce gerçekleşmiştir. Bu açılışta ilk eser Nâbizade Nâzım’ın gerçekçi edebiyata örnek vermek amacıyla yazdığı Karabibik’tir. Daha sonra köyü, köylüyü anlatan ikinci eser Ebubekir Hâzım Tepeyran’ın Küçük Paşa’sı dır. Üçüncü örneği Memleket Hikayeleri’yle Refik Halit Karay verir.
- Bu süreç Yakup Kadri ve Köy Enstitülü yazarların eserleriyle daha da gelişir.
- Millî Edebiyat Döneminde Ömer Seyfettin hikâye türünün gelişip yaygınlaşmasını sağladı.
- Cumhuriyet Döneminde ise Sait Faik Abasıyanık gibi büyük yazarlar yetişti.
- Hikaye yazarları: Sami Paşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Âli, Haldun Taner, Aziz Nesin, Nezihe Meriç, Fakir Baykurt, Ferit Edgü, Peride Celal, Tomris Uyar, Ülkü Ayvaz, Muzaffer Buyrukçu, Necati Cumali, Ayla Kutlu, Nazlı Eray, Ayfer Tunç, Mehmet Günsür…

b. Toplumcu Gerçekçi Eserler
- Sabahattin Âli /Kuyucaklı Yusuf: Cumhuriyet sonrası kuşaktan Türk hikâye ve romanında toplumcu gerçekçiliğin öncülerindendir.
- Kuyucaklı Yusuf romanı, toplumcu gerçekçi Türk edebiyatının ilk başarılı örneklerindendir
- Toplumcu gerçekçi yazarlar: Reşat Enis, İlhan Tarus, Kemal Bilbaşar, Samim Kocagöz, Orhan Kemal, Cevdet Kudret, Halikarnas Balıkçısı

c. Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler
Peyami SAFA / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu: Birey ruhuna ayna tuttuğu başarılı psikolojik romanıdır. Romanın dış mekânı İstanbul şehridir

d. Modernizmi Esas Alan Eserler
Oğuz Atay /Tutunamayanlar
Yusuf Atılgan /Aylak Adam, Anayurt Oteli: Ruhbilimsel ve bireyin iç dünyasına yönelik konuları ile dikkati çeken romancılardan biridir
Orhan Pamuk / Cevdet Bey ve Oğulları, Yeni Hayat (postmodern ), Kara Kitap (postmodern)
Şeyh Galip /Hüsn ü Aşk, Binbir Gece Masalları,
Attâr /Mantiku’t Tayr

2. Göstermeye Bağlı Edebi metinler (Tiyatro Metinleri)
- Tiyatro: Konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatıdır.
- Dramatik örgü ve çatışma tiyatro oyununun ana ögesidir.
Orhan Asena /Kocaoğlan: Oyun çağdaş bir dramdır.

3. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının Genel Özellikleri
- Şiirde Millî Edebiyat akımının en tipik sürdürücüleri
Beş Hececiler ya da Hecenin Beş şairi adlarıyla anılan: Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek’ti.
- Beş Hececiler’in ortak özelliği halk şiiri geleneğinden yararlanarak yurt güzelliklerini dile getiren duygusal şiirler yazmış olmalarıydı.
- Yedi Meşaleciler: Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi Koray
- Toplumcu şairler: Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, A. Kadir, Enver Gökçe, Ömer Faruk Toprak, Arif Damar, Ahmet Arif, Attila İlhan, Şükran Kurdakul
- Garipçiler: Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday.
- İkinci Yeni akımı şairleri: Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, İlhan Berk, Ece Ayhan

Ebubekir Hazım Tepeyran /Küçük Paşa, Nabizade Nazım /Kara Bibik, Refik Halit Karay /Memleket Hikayeleri, Yakup Kadri /Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, Reşat Nuri Güntekin /Yeşil Gece , Halide Edip /Sinekli Bakkal, Mahmut Makal /Bizim Köy, Hamdullah Suphi Tanrıöver /Fırtına kuşu
86
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 7
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:30:55  »
Soru:Han Duvarları Faruk Nafız Çamlıbel'e ait(Çıkmış sorudur)

**Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı **
II.Meşrukiyet
Trablusgarp
Balkan
Birinci Dünya Savaşı
Kurtuluş Savaşı►1923

►1945'te çok partili sisteme geçtik
►1928►Harf inkilabı
►1931►Türk tarih kurumu kuruldu
►1932►Türk Dil kurumu kuruldu.

►►►►►►► BEŞ HECECİLER►►►►►►►►

►Halit fahri ozansoy ►Enis behiç kuryürek►Yusuf ziya ortaç►Faruk nafız çamlıbel►Orhan seyfi orhon (HEYFO ezeberleyemenler için)

►Halk Şiiri geleneğinden yararlanarak "yurdun güzelliklerini"anlatan şiirler yazmışlardır.

►Memleketi anlatan sade dille yazılan eserler verdiler.


►►►►►►►►►► Yedi Meşaleciler ►►►►►►►►►►►
Cevdet kudret►Vasri bahir kocatürk►Ziya osman saba►Sabri esat siyavuşgil►Yaşar nabi nayır►Muammer lütfi►Kenan Hulisi koray(Ezberlemeyenler için:CVZSYMK)***

Ahmet Hamdi Tanpınar:Zaman,an,ölüm,sonsuzluk,rüya,hülya
►Gezinti:Ahmet Hamdi tanpınar

►Necip Fazıl Kısakürek►İçe dönük maneviyatçı►Kaldırımlar eseri Necip fazıl kısakürek'e aittir.
►Nazım Hikmet►Ölçüsüz,uyaksız,şiir yazdı.

►►►►GARİP AKIMI►►►►
Orhan Veli Kanık,Melih Cevdet Anday,Oktay Rıfat Horozcu ►(OMO ezberleyemenyenler için )

►Orhan Veli Kanık:Ölçüsüz,uyaksız►Melih Cevdet Anday:Konuşma Dili,Şairanelikten uzak,►Oktay Rıfat Horozcu ►Yalın
►Asaf halet şiirlerine doğu mistisizmi ile tasavvufu birleştirdi.

►►►►II. Yeniciler►►►►
1950►Anlam Kapalı►imgeci

►Cemal Süreyya,Edip Cansever,Turgut Uyar,İlhan Berk►Ece Ayhan►(imgeli özgün)

►Not:"Ankara"Romanı "Yakup Kadri Karaosman oğluna aittir.

►►►►HİKAYE ROMAN►►►►
Hikaye ve roman daha yalın bir çizgide gelişlemiştir.(Cumhuriyet döneminde)

Yakup Kadri Karaosmanoğlu:Tanzimat►Cumhuriyet►Eseri:Ankara
Toplumsal gerçekçilik adıyla "Orhan kemal" yetiştiği çevrelerin anlatıcısı oldu

►Kemal Tahir:Sosyal konuları tarihi bir plan içinde ele almıştır."Yol ayrımı"ünlü eseridir.
►Aziz Nesin:Tiyatro,roman,küçük hikaye türünde eserler vermiştir.Toplum hayatının aksayan yönlerini,olayları,tipleri,gülüç gösteren mizahi
anlayışla anlatmıştır.

►Haldun Taner:Eserlerinde ince ironi ve sanat endicesi göze çarpar.

►Halikarnas Balıkçısı►(Cevdet Şakir Kabaağaçlı)►(Tabiat ve insan ► Deniz.►Sınav sorusudur.)

►Yaşar Kemal►Eseri:Ölmez Otu►Romanı destana yaklaştırır.

►Ahmet Hamdi Tanpınar►Eseri:"Abdullah Efendinin Rüyaları adı altında topladığı hikayelerinde "rüya"ve"bilinç altına" önem vermiştir.

►Sait Faik Abasıyanık►Alem dağda var bir yılan

►Halide Edip Adıvar►Doğu batı sentezini en başarılı biçimde yapan psikolijik konulara yer veren yazarlarımızdandır.

►Reşat Nuri Güntekin►Çalıkuşu romanı ile ün kazanmıştır.Anadolu kasaba ve şehirlerini fon olarak almış insanları sorunlarıyla işlemiştir.

►Sabahattin Ali►Anadolu köy ve kasaba hayatının acıklı hallerini gerçekci ve gözlemci bir şekilde yazdı.►Eseri:Kuyucaklı Yusuf

►Orhan Pamuk:►2006 nobel ödülü almıştır.►Eserin adı:Benim Adım Kırmızı (Çıkmış sınav sorusudur.*)

►►►►TİYATRO►►►►
Müsahipzade Celal:Yöneticelerin aç gözlüğü ve temsilciliği eleştirilir.►Eseri:İstanbul Efendisi;Avanos Kadısı;Bir Kavuk Devrildi.

►Necip Fazıl Kısakürek►Toplumda hızlı değişimin ekonomik nedenlerden çok ahlaki sonuçları üzerinde durur."Manevi değerleri yitirdiğimizi gösterir.►Eserleri:Tohum,Bir adam yaratmak.

►Cevat Fehmi Başkut►Toplum güncel sorunlarını ele almıştır.►Eserleri:Büyük şehir,Ayarsızlar,Paydos,Harputda bir amerikalı

►Ahmet Kutsi Teceri►Anadolu köy seyirlik oyunlarını ve geleneksel popüler halk tiyatrosunu önemli kaynaklar olarak değerlendirmiştir.
►Eserleri:Koçyiğit Köroğlu,Bir pazar günü,Köşe başı.

►Ahmet Muhid Dırans►Aile kurumunun barındırdığı gizli uyumsuzluğunu ve erkeğin yanlızlığını anlatmıştır.►Eseri:Gölgeler

►Oktay Rıfat►Ekonomik Yapı ile etik yıkım arasındaki organik yıkım arasındaki organik bağı gözlemlemiş,durumun bireylerin iç dünyasına olan
bir yazarımızdır.
Eseri:Kadınlar Arasında,Atlarlar filler,Yağmur sıkıntısı

►Orhan Kemal►Kendi roman öykülerinden oyunlaştırdığı eserleri tiyatromuzda toplumcu gerçekçi yaklaşımın başarılı örnekleri olmuştur.
►Eserleri:İspinozlar,72. Koğuş,Bekçi murtaza,Kardeş Payı.

►Necati Cumalı►Hemen Hepsi Sahnelenmiş yirmiyi aşkın oyunu ile Necati Cumalı tiyatronun en verimli yazarlarından biridir.
►Eserleri:Boş beşik,susuz yaz,nalınlar,Ezik Otlar,mine,derya gülü,zorla ispanyol,kristof kolomb'un yumurtası,yürüyen geceyi dinle.

►Refik Erduran►Alışılmadık durumlar kurgulayarak seyirci şaşırtan güldürücü durumlar üreten bir başka oyun yazarımız da Refik Erduran oldu.
►Eserleri:Cengiz Han'ın bisikleti,Ayı masalı,Ramiz ile Jülide,Halay,Bordello.

►Orhan Asena►Konusunu tarihten mitolojiden alan oyuncuların önde gelen yazarı "orhan asena"dır.
►Eseri:Gılgamış,Hürrem Sultan"dır.

►Turan Oflazoğlu►Konusunu tarihten alan çok sayıda oyunuyla tiyatromuzun en verimli yazarlarından biri de "Turan Oflazoğlu"dur.
►Eserleri:Sokratesin Savunması,Genç Osman,Cem Sultan.

►Güngör Dilmen►Konularını çoğunlukla söylencelerden alan yazarların başında gelen "Güngör Dilmen"Sahnemizde yepyeni
bir rüzgar estirmiştir.
►Eserleri:Midasın Kulakları►Deli Dumrul►İttihak ve Terakki,Ben Anadolu,Camlı Maymun Lokantası.

►Haldun Taner►Oyunlarının ayırıcı özelliği hayata felsefi olgun bir bakışla bakması ve tarih bilincine sahip olmasıdır.
►Eseri:Keşanlı Ali Destanlığı,Fazilet Eczanesi,Zilli Zarife,Ay ışığında şamata,Aşk-u Sevda,Haneler,Yalan dünya

►Turgut Özakman►Özakman İnsanın içinde bulunduğu durumu ironik bir bakışla değerlendirir.
►Eserleri:Sarıpınar 1914,Fehim Paşa Konağı,Resimli osmanlı tarihi,Bir şehnaz oyun.

►Oğuz Atay►Ölümünden sonra sahnelenen tek oyunu,Oyunlarla yaşayanlarda insanın mutluluğunu oyunlarda aramaya çalışırken
yaşamın en kaçınılmaz gerçeği olan ölümle karşı karşıya gelmesindeki ironiyi yakalamıştır.

►Aziz Nesin►Dünya çapında mizah yazarımız,seyirciyi evrensel boyutlarda düşünmeye davet etmiştir.
►Eserleri:Biraz gelirmisiniz?;Bir şey yap met,çicu,Hadi öldürsene canikom.

►►►►►► DENEME►►►►►►
Türk Edebiyatında deneme gibi düz yazıya dayalı türler Tanzimattan sonra görülmektedir.Deneme türü özellikle Cumhuriye Döneminde gelişmiştir."Karalama Defteri "Nurullah Ataç deneme türünün özgün örneklerini verdi.

►Deneme yazarın her hangi bir konu üzerinde kesin hükümlere varmadan kendi kişisel görüş ve düşüncelerini anlattığı yazı türüdür.
Eskiden bu tür yazılara "Kalem tecrübesi"denirdi.Toplumu ilgilendiren her şey denemeye konu olabilir.Deneme türünün ele aldığı Konuların
sınırı yoktur.►(sınavda çıkmış sorudur )

►ÖNEMLİ NOT:►Deneme türünde;yeniliklere kesin sonuçlara erişime bir savı ( atasözüdür.)düşünceyi kabul ettirmeye çalışma,kesin bir sonuca gitme gibi bir amaç söz konusu değildir.Deneme yazarı herhangi bir konu üzerinde düşüncelerini içtenlikle ve çoğu defa bir söyleyişi
ortamında açıklamaya özen gösterir.Anlatımında içtenlik,doğallık önde gelir.Deneme yazarı düşüncelerini,duygularını,rahat bir şekilde kendi
kendisiyle konuşur gibi yazarken bir çok konuya da değinmekten geri kalmaz.

► Deneme türünde yazarın kişisel duyguları,düşünceleri,istekleri,ön sırada yer alır.

►►►►DENEMENİN TARİHSEL GELİŞİMİ►►►►
►Bağımsız bir edebiyat türü olarak benimsenmesi 16. yüzyılın ilk yarısında gerçekleşir.Bunda Fransız yazarı "Montaigne'in büyük payı vardır.
Montaigne'in ilk iki cildi 1580'de,Üçüncü cildi 1595'te okuyucularla buluşan.Denemeler adlı eseriyle bu türün öncüsü ve temsilcisi olduğunu
gösterir.

►►►►DENEMELERİN ÖZELLİKLERİ►►►►
►Daha önce de belirttiğimiz gibi deneme türünün öncüsü "Montaigne"dir(sınavda çıkmıştır)

►Deneme türünden eserleri içerik ve anlatım özellikleri bakımından "senli benli"ve "düzenli"olmak üzere ikiye ayırabiliriz
►"Senli benli" deneme Fransada Montaigne'le başlamıştır.
►"Düzenli" denemenin ilk örneklerine "Baconda'da rastlanır.
►Deneme türü Türk edebiyatına Tanzimat'tan sonra girmiştir.

►►►►Makale►►►►
►Bilim,sanat,kültür ve başka konularda bilgi vermek,bir düşünceyi ortaya koymak yada savunmak amacıyla yazılan,yazarın kişisel
görüşlerinide yansıttığı "gazete ve dergi yazılarına makale" adı verilir.
►Makale bütün dünyada gazate ile birlikte doğmuş gelişmiş bir yazı türüdür.
►Makaleler inceleme ve araştırmaya dayanan yazılardır.
►Makale yazarları işledikleri konulardaki düşünceyi okuyuculara benimsetmek amacındadırlar.
►Makaleleri kaleme alırkenBelgelerden,verilerden ,incelemelerden ve araştırmalardan yararlanırlar.

►►►►Makalenin Özellikleri►►►►
►Anlatım yalın ve yoğun olmalıdır.
►Makale yazarı söz oyunlarına başvurmamalıdır.
►Etkilenmek istenen okuyucu kitlesinin eğitim düzeyine dikkat edilmelidir.
►Öne sürülen düşünce inandırıcı bir biçimde geliştirilmiş olmalı ve kanıtlanmalıdır.
►İlk gazetenin "M.Ö 1785 yılında mısırda"çıkarıldığını biliyoruz.►(sınavda sorulmuştur)
Bugünkü anlamda ilk gazete 1609'da Stutgart'da yayın hayatına atılan Aviso relatione den Zeitung'dur.
►Makaleler yazarların uzmanlık alanlarına ve konularına göre "toplumsal makale" "iktisadi makale" "edebi makale" "siyasal makale"
"askeri makale"olarak sınıflandırılır.Günümüzde gazete ve dergilerde bu çeşit makale örneklerine sıkça rastlayabiliriz.
►Gazetenin ilk sayfasında ve genellikle ilk sutunda yayımlanan makalelere "baş makale" denir
►Bizde ilk gazete olan "Takvimi Vekayi"(sınavda çıktı)
►İbrahim Şinasi ve Agah Efendi'nin 1860'da çıkardıkları "Tercümanı Ahval"adlı gazetede ilk Şinasi tarafından yazılmıştır.

►►►► GEZİ YAZISI►►►►
►Bir insanın gezip gördüğü yerleri bu yerlerden edinip izlenimleri bilgileri aktardığı yazılara "gezi yazısı"denir. (sınavda çıkmıştır)
►Eskiden gezi yazılarına "seyahatname"denirdi.
►Gezi türünün ilk önemli eserlerini verenlerin başında Venedikli ünlü seyyaf "Marco Polo" ve "İbni Batuta"dır.

►NOT:Türkçe yazılan ilk gezi kitabı "Seydi Ali Reis'in Miratül-Memalik" adlı eseridir.
►28. Mehmet Çelebinin eserinin adı "Fransa Sefaretnamesi

►►►► HATIRA (ANI)►►►►
Bir kimsenin kendi başından geçenleri veya tanık olduğu olayları anlattığı esere anı denir.

►Anıların içten ve gerçekçi ve içten olması gerekir.
►Anı tarih ve otobiyografiyle kesişir.
►Not:Eski yunan edebiyatında Ksenephon'un "Anabasis"adlı eseri anı türünün ilk örneklerinde sayılır.**

►Eski edebiyatımızda Anı türünün ilk önemli eseri "Babür Şahın"yazdığı "Babürnamedir.
►NOT:Tutunamayanlar adlı eser "oğuz ataya"aittir."Yahya Kemal'in" tiyatro türünde eseri yoktur

87
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 6
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:29:38  »
Servet-i Fünun(fenler)

Edebiyat-ı Cedide (1896-1901)

****Serveti Fünun*****
"Serveti Fünün" dergisi etrafında toplanan yazarların ve şairlerin 1896-1901 yılları arasında oluşturduğu edebiyattır.

Tanzimat 2. Dönem"Sanat Sanat İçin".

R.M.E > Yenilikçi

*Hasan Asaf > Kafiye göz için >Kafiye kulak için

*ABES-MUKTEBES*
R.M.E >Servet-i Fünun
Tevfik Fikret > Servet-i Fünun

*Estetik Zevk*

*Dönemin Önemli Şairleri*
*Tevfik Fikret,Cenap Şabettin,Hüseyin Suat,Ali Ekrem Bolayır,Süleyman Nazif
2-Önemli Yazarlar:Halit Ziya Uşaklıgil,Mehmet Rauf,Hüseyin Cahit Yalçın,Ahmet Hikmet Müftüoğlu.

*ALİ EKREM BOLAYIR**
*Dilin olduğundan daha ağır ve fazlasıyla sanatlı kullanılmasını eleştirmiştir.
*Sanat sanat için
*Gereğinden daha ağır bir dil kullanılmıştır.
*Şiirin ana teması insandır.

>Eserleri:Kırmızı,Fesler,Ruh-u Kemal,Ordunun Defteri
Not:Avrupa Mektupları,Cenap Şahabettinin gezi hatıraların toplandığı kitaptır.

****CENAP ŞAHABETTİN****
*Muallim Naci'den etkileniyor.
*Recaizade Mahmut Ekrem >Abdulhak Hamit Tarhan>(Batı Tarzı Şiire Yöneliyor)

Özellikler:*Bireysel konulu şiiri tercih etti
*Gelenekçi Şairlerin en çok saldırdığı yenilikçi şairdi.
*Şiire nesir musikesi dedi **> Eserleri:Hac yolunda,Avrupa Mektupları,Tiryaki Sözler.****
*Değişik imgeler kullandı

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

>HALİT ZİYA UŞAKLIGİL***
Hikaye ve roman türünün önemli yazarı (Servet-i Fünun)
Halit Ziya Uşaklıgil'dir.

*Kırk yıl (Anıdır)
*Saray ve ötesi

Özellikleri:Halit Ziya Uşaklıgil Serveti Finun Döneminin En ünlü romancısıdır.
*Edebiyatımızın "ilk gerçekçi"hikaye ve romancılarındandır.

Not:Romanlarının konusu genelde aydın kesimin insanın yaşamından almakla birlikte hikayelerinin konusunun kırsal bölge insanından alır.
Not:Olayları gerçek bir gözle inceledi

>Eserleri/Romanları
Aşk-ı Memnu
Kırk hayatlar
Mai ve siyah
Bir yazın tarihi
Hepsinden acı
Nedime Bir ölünün defteri
Ferdi ve şürekası

>Ferda
Not:"Tevfik Fikret" Ferda şiirinde türk gençliğine seslenmektedir.Nazmı nesre yaklaştıran iki kişi "Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy"dur.

****TEVFİK FİKRET ****
1)Tevfik Fikret Serveti Finun döneminde bireysel konulara yer verirken.Serveti Finun dergisi kapatıldıktan sonra "toplumsal konulara yer verdiler.

Tevfik Fikret> Serveti Finun>Bireysel konu>(Aşk Acı,Hüzün) >Serveti Finundan Sonra>Toplumsal Konular(Hak, Adalet)

2)Haluk adıyla tüm gençlere seslendi.
3)Nazmı,nesre yaklaştırdı.
4)Türkçeyi aruza mükemmel uyguladı
5)Eski edebiyatdaki nazım biçimlerini tamamen bıraktı ve serbest müstezast,sone,terzarima gibi nazım biçimlerini kullandı.
6)Şermin (Çocukları için yazdı)>Sade bir dil kullandı.
Not:"Fikri hür,irfanı hür ve vicdanı hür bir şair"olarak kendini tanıttı.
ESERLERİ:Rubab-ı Şikeste>Tarih-i Kadim>Rubab-ın Cebabı>Şermin>Halukun Defteri.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
**ELHAN-I ŞITA***
Cenap Şahabettine aittir.>Sözcüklerle resim yapmıştır.
----------------------------------------------------------------------------------------

****EDEBİYAT BİLGİLERİ****
Parnasizim:>Şiirde gerçekçilik
Realizim:Gerçekçilik
>Realizim edebiyat akımının şiirdeki biçmi.
>Biçim ve söyleyiş güzelliğine önem vermişlerdir.

*>Sembolizim:Gerçeği olduğu gibi anlatma olanağı yoktur,bu nedenle dünyada gördüğümüz nesnelerin bizde bıraktığı izlenimler anlatılır.
>Sembolizimde anlam kapalılığı önemlidir kapalılığı sağlamak için mecazlar ve semboller kullanılır.
>Öncüleri:"Paul Verlaina ve Baud elaire

>MENSUR ŞİİR*
Düz yazı biçiminde yazılmış şiirlerdir.
Not:Mensur Şiirin Öncüleri:"Halit Ziya Uşaklıgil,

>MEHMET RAUF*
Not:Halit ziya uşaklıgilden sonra edebiyat-ı cedide en önemli romancılardandır.
>Not:İlk psikolojik roman olan "Eylül" Mehmet rauf'a aittir.
>Eserleri:Siyah inciler"Mensur şiir biçiminden yazılmıştır.
>Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı "Mehmet Rauf" yazmıştır.
-----------------------------------------------------------------------------------

*****SERVETİ Finun Edebiyatının Genel Özellikleri *****

>Aydın kesimleri seslendiği için ağır bir dil kullanmıştır.
>Ölçü olarak aruz ölçüsü kullanmıştır.
>Kulağa göre kafiye anlayışı kullanmıştır.
>Nazmı birimi olarak mısra kullanmıştır.Divan şiirindeki anlamın beyitte bitmesi anlayışıyla bırakılarak nazım nesre yaklaştırlmıştır.
>Parça güzelliği yerine bütün güzelliği ön plana çıkmıştır.
>Fransız edebiyatını örnek almışlardır.
>Sanat için sanat anlayışını eğinmiş,toplumsal konular işlenmemiştir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

>>>FECRİATİ TOOPLULUĞU***
>Serveti Fünun 1901 yılında kapatıldı
>Hüseyin Cahit Yalçın >Edebiyat ve hukuk
>Fecr-i Ati(Geleceğin Aydınlığı)
>Sanat ve edebiyat sevgisiyle kurulan Fecr-i Ati Topluluğu edebiyatı araç değil amaç olarak gördü
>Şiirde güzellik kavramını ön plana çıkardı.
>Ağır bir dille,doğal olmayan süslü bir anlatımla eserler verdi.
>Selanikte yayım olan.Genç Kalem dergisindeki dil ve edebiyat hakkındaki ileri sürülen görüşleri benimseyerek ayrıldırlar.

>FECRİATİ TOOPLULUĞU SANATÇILARI:Ahmet Haşim,Ahmet Samim,Emin Bülent,Emin Lami
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

>TAHSİN NAHİT**
>Adarlar,Kamer,Zühre şairi olarak şöhret kazandı.Şiirlerinde Ahmet Haşim Etkisi Görülür.

>Sabahattin Süleymanın etkisi altındadır.Onu üstadı olarak niteler.Batıda olduğu gibi birden çok yazarın birlikte çalışması sonucu meydana getirilen ortak eserlerin
ilk örneklerini bizde tiyatro alanında "Tahsin Nahid"vermiştir.
>ESERLERİ:Sisler ve Hisleri,Kırlar ve Denizler>Ruh-ı Bikayd adı altında yayımlanmıştır.
>Tiyatro:Kösem Sultan(Şiir)/ >Hicranlar>Firar


>Milli Edebiyat Dönemi
>Osmancılık:Osmanlı devleti içerisinde yaşan halk arasında dil,din,ırk,ayrımının göz ardı edilerek herkesin eşit haklara sahip olması savunulmuştur.
>İslamcılık: İslam ülkelerin birliği ve geliştirilmesi hedeflenmiştir.
>Batıcılık:Avrupa'nın biliminin,teknolojisinin yanında yaşama tarzının da osmanlı halkı tarafından benimsenmesi gerektği ileri sürülmüştür.
>Türkçülük:Osmanlı devletinin gücünü türk tarihi ve türk kültüründen olması "Türk ulusu"fikrinin yayılması düşüncesine dayanmıştır.


>Türk derneği,türk yurdu,türk ocağı dergileri,Türkçülük akımının kültür ve edebiyat alanındaki yayın organları olur.
böyle bir ortamda "Milli edebiyat akımının "asıl yaygın organı ise 1911'de Selanikte Çıkarılan "Genç Kalemler"dergisi oldu.
Milli Edebiyat bu dergi çevresinde toplanan gençlerin oluşturduğu bir edebiyattır.

>Milli Edebiyat Akımının Başlıca Temsilcileri:Ömer Seyfettin,Ali Canip Yöntem,Ziya Gökalp,Mehmet Emin Yurdakul.
>Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Bayatlı ve Ahmet Haşim kendilerine özgü bir anlayışla dönemin etkili sanatçıları arasında yer alır.
>Ahmet Hikmet Müftüoğlu,Halide Edip Adıvar,Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin olay çevresinde gelişen edebi türlerde eserler vermişlerdir.
>Fuat Köprülünün edebiyat tarihi üzerine yaptığı çalışmalar edebiyatımız açısından önemlidir.

>FUAT KÖPRÜLÜ**
>Edebiyat tarihi ve tarih araştırmasıdır.Türk edebiyatını dönemlere ayıran bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk araştırmacıdır.
>Eserleri:Türk edebiyatında ilk mutasavvıflar,Türk edebiyatı tarihi,türk saz şairleri,Türk dili ve edebiyatı hakkında araştırmalar.

>AHMET HAŞİM*
>Ahmet Haşim,fecr-i Ati Topluluğunda sanat yaşamına başladı.Şiirle düz yazının(nesir)iki yapıda yükseldiği her birinin kendine özgü kuralları olduğunu savundu.
>Şiirde kapalılığa yer verirken,düz yazılarında açıklığa önem verdi.>Saf şiirin önemli temsilcileri içerisinde yer aldı.Doğadan aldığı izlenimleri kendi iç dünyasından gerçirerek adeta bir prizmadan süzer gibi dışa yansıttı.>Şiirlerinde aruz ölçüsü kullandı.

Eserleri>(Şiir)(Göl saatleri,Piyale,>(Fıkra)Guraba-hane-i laklakan ,bize göre;>(gezi)>Frankut Seyahatnamesi


>>>>>>>>>COŞKU HEYCANI DİLE GETİREN METİN (ŞİİR)

Milli Edebiyat,Nisan 1911 yılında selanikte genç kalemler dergisi etrafında toplanan gençlerin oluşturduğu bir edebiyattır.
Bu ebediyatın amacı;ulusal kaynaklara dayalı bir edebiyat ortaya koymaktır.Dilde sadeleşmek,aruz ölçüsü yerine "hece ölçüsü"kullanmak ve yerli hayatı yansıtmak
gerektiği ileri sürülmüştür.

>Milli Edebiyat Döneminin dil anlayışı belirtilmiştir.Bu topluluk milli edebiyatın milli bir dilden doğacağını bunun için yazı dili ile konuşma dilinin birleşmesi gerekktiğini
özellikle İstanbul halkının konuşmasının yazı dili haline getirilmesinin gerektiğini

>>>>>>>>> ZİYA GÖKALP*********************
>Ziya Gökalp türkçülük adı verilen akımın bir sisteme bağladı
NOT:Ziya Gökalp ulusal edebiyatımızın. halk edebiyatı olması gerektiğini savundu.Konuşma dilinin yazı dili olması gerektiğini savundu.
>Ulusal ölçümüzün hece ölçüsü,nazım birimimizinde dörtlük olmasını savundu
ESERLERİ>Kızıl elma,türkçülüğün esasları,türkleşmek-islamlaşmak,muasırlaşmak,malta mektupları

>>>>>>>>>FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL>>>>>>>>>>>>>>
>Çoban çeşmesi faruk nafız çamlıbel'e aittir
>türk şiirinde sade dili ve heceyi ustalıkla kullandı
>türkçenin gelişmesinde katkısında bulundu
>memleket edebiyatına yöneldi

>Diğere önemli eserleri:Han Duvarları.Dinle Eylen

>>>>>>>>>>>>>>>>ÖZ ŞİİR (SAF ŞİİR)>>>>>>>>>>
Önemli temsilcileri ahmet haşim ve yahya kemal bayatlı
>Özellikleri:Asıl amaç şiirde söze önem vermektir
>Ahenk önemlidir
>Hissettirmek önemlidir
>Sosyal temalardan çok bireysel temalar önemlidir
>Anlam kapalılığıdır.


>>>>>>>>>>>>>>>>YAHYA KEMAL BEYATLI>>>>>>>
Not:Neo klasik tarz adı verilen anlayışla yalın dil ve aruz ölçüsüyle şiirler yazdı.Türkçeyi aruza başarıyla uyarladı
>Saf şiirin temsilcilerindendir.

ESERLERİ>Kendi gökkubbemiz >(Şiir) Aziz İstanbul,Eğil Dağlar

>>>>>>>>>>>>MEHMET AKİF ERSOY>>>>>>>>>>>
>Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir.
>Mehmet akif günlük hayatta vatan,millet konularını işlemiştir.
>Nazmı,Nesre yaklaştırdı

eseri:safahat

>>>>>>>>>>>>>MEHMET EMİN YURDAKUL>>>>>>>>>>>
Cenge giderken
>Özellikler :Hece ölçüsünü kullanmıştır.
>Koşma,semai,mani gibi biçimlere hiç yönelmemiştir.
>halkın acılarını ve dertlerini dile getirmiştir.

>ESERLER:türkçe şiirler,türk sazın,Ankara ve turana doğru


>>>>>>>>>>>>>>ÖMER SEYFETTİN>>>>>>>>>>>>>>>
>Genç kalemler dergisine katıldı
>En ünlü hikayecilerimizdendir
>Hikayelerin konularını günlük yaşamdaki olaylardan,çocukluk anılarından,tarihten ve folklordan aldı.
>Ulusal edebiyatın ulusal dilden doğacağını savundu
>Hikayelerinde olaya yer verdi


>>>>>>>>>>>>>KİRALIK KONAK>>>>>>>>>>>>>
Kiralık konak "Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na ait>Kuşaklar arası çatışma anlatılmaktadır.
>Önemi:Eserde batılılışmayı yanlış anlayanların sorumsuz davranışları yerilmektedir.
>Kiralık Konak "realist"bir eserdir.

>>>>>>>>>>>>YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU >>>>>
1.)Yazı hayatına Vecri-ati topluluğunda başlamıştır.
ESERLERİ:ESERLERİ

ROMAN:
Kiralık Konak (1922)
Nur Baba (1922)
Hüküm Gecesi (1927)
Sodom ve Gomore (1928)
Yaban (1932)
Ankara (1934)
Bir Sürgün (1937)
Panaroma (2 cilt, 1953)
Hep O Şarkı (1956)

ÖYKÜ:
Bir Serencam (1914)
Rahmet (1923)
Milli Savaş Hikâyeleri (1947)
ŞİİR:
Erenlerin Bağından (1922)
Okun Ucundan (1940)

ANI:
Zoraki Diplomat (1955)
Anamın Kitabı (1957)
Vatan Yolunda (1958)
Politikada 45 Yıl (1968)
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969)

>>>>>>>>>>>>>>>>>

>>>>>>>>>>>REŞAT NURİ GÜNTEKİN>>>>>>>>>>>

>Eserlerinde anadolunun atmosferi görülür
>Küçük hikayelerinde bunların yanın mizahıda etkilemiştir
>Not:Anadolu notları gezi türünde yazdığı bir eserdir.

ESERLERİ: Çalıkuşu ;Dudaktan Kalbe;Yeşil Gece ;Acımak ;Yaprak Dökümü /Hikayeleri> Tanrı Misafiri;Sönmüş Yıldızlar
Gezi:Anadolu Notları //Tiyatro:Hançer;Balıkesir Muhasebecisi ;Tanrıdağı Ziyafeti

88
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 5
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:27:14  »
1)Edebiyat ve Toplum Edebiyat,insan ve toplum yaşantısından doğan bütün olay,duygu,düşünce,ve hayallerin söz ve yazı ile güzel ve etkibir biçimde anlatılması sanattır.

Edebiyat dolayısıyla da edebi eser insanı anlatır.*İnsanlar toplumu meydana getirir.*Edebiyat içinde bulunduğu toplumun sosyal ve siyasi yapısından etkilenir.*

2)Edebi Metin:Toplumun sosyal,siyasi ve tarihi şartlarından yararlanarak meydanagelen bir sanat eseridir.

3)Kurmaca Metin:Gerçeğin yazarın hayal dünyasında yeniden şekillenmesiyle ortaya çıkar."Yazar"için de bulunduğu toplumun sosyal sosyal ,siyasi ve tarihi şartlarından belirli ölçülerdeetkilenerek eserini meydana getirir.

TANZİMAT DÖNEMİ-Gerileme-III.Ahmet III.Selim II.Mahmut Mutlakiyet ›Meşrukiyete

1.Dönem Tanzimat Edebiyatı(1860-1876)*:Birinci dönem sanatçıları "Toplum için sanat anlayışını benimsemiş.

*:Vatan,millet,özgürlük,hak,uygarlık,adalet,eşitlik,gibi kavramlar edebiyatımıza"Tanzimatla girmiştir."

*:Tanzimat döneminde gelişmiş ilk yerel gazete"Tercüman-ı Ahval Şinasi ve Agah Efendi tarafından1860'da çıkartılmıştır.*Tanzimat Edebiyatı 1860'da başlamıştır.

*İlk tiyatro eseri,Şinasi'nin "Şair Evlenmesi"adlı komedisidir.

*Şinasi,Ziya Paşa,Namık Kemal,Ahmet Mithat Efendi,Birinci dönem tanzimat edebiyatının önemli temsilcileridir.

2.Dönem (1878-1895)

*1878'de "Meclis-i Mebusan"kapatılmış ve Meşrutiyete son verilmiştir.İkinci dönem sanatçıları bireysel konulara yönelmiş ve "Sanat sanat içindir"anlayışını benimsemişlerdir.

*Dilde sadeceleşme çabaları bırakılmış ve dil ağırlaştırılmıştır.Toplumsal temalar tercih edilmiştir.

*Özellikle roman türünde önemli gelişmeler olmuş,"Romantizim edebiyat akımından "Realizim"edebiyat akımana geçilmiştir.

*Recaizade Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası"adlı romanı edebiyatımızdaki ilk "Realist" romandır

*Abdülhak Hamit ,Recaizade Mahmut Ekrem,Sami Paşazade Sezai Tanzimat Edebiyatının ikinci dönemin önemli temsilcileridir.(1877-1878 Osmanlı - Rus)30 yıl istibalat

2-Öğretici Metinler*"Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi" Şinasiye aittir.Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi Türk Edebiyatının ilk "Makele" Örneğidir.

*Şinasi edebiyatımızda makale türünde kaleme yazı alan ilk kişidir.

-ŞİNASİNİN İLKLERİ-*İlk tiyatro eseri Şinasi'ye aittir."ŞAİR EVLENMESİ"*İlk makale Şinasiye aittir."Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi"*Noktalama işaretlerini ilk "ŞİNASİ" kullanıyor.

*MUALLİM-NACİ**Doğu ve batı kültürlerin etkisiyle eski tarzda şiirler yazmış ve bazı fransız sanat çıkrından çeviriler yapmıştır.*Recaizade Mahmut Ekrem (yenilikçi-tartışma) -Muallim Naci(Gelenekçi)*Zemzeme --------------- --------------- Demdeme

*Muallim Nacinin Eserleri**Ateş pare;Şerare;Firuzan;Demdeme;Sözlük(Lugati Naci)

Yusuf Kamil Paşa ›Fenelon›Telemak;ilk yerli romanımız olan Tauşşuk-i Talat ve Fitnat"Şemseddin Sami" aittir.

*Türk Edebiyatında İlkler.**İlk Resmi Gazetemiz:Takvim-i Vakayi*İlk Yarı Resmi Gazete:Ceride-iHavadis*İlk Özel Gazete:Tercümanı-Ahval (Gazeteyi Çıkaranlar Şinasi ve Agah Efendi)*İlk Mizahi Gazete:Diyojen(Çıkaran:Teador Kasap)*İlk Makale Tercumanı Ahval Mukaddimesi:Yazarı:Şinasi*İlk Yazılan Tiyatro:Şair Evlenmesi:Yazarı:Şinasi*İlk Oynanan Tiyatromuz:Vatan Yahut Silitsre:Yazarı:Namık Kemal*İlk Atasözü Derlemesi:Durub-u Emsali Osmaniye*İlk Edebi Roman:İntibah:Yazarı:Namık Kemal *İlk Tarihi Romanımız:Cezmi:Yazarı:Namık Kemal

*****NAMIK KEMAL******

Tanzimat dönemi şair ve yazarlarındandır *Tasvir-i Efkar gazetesini çıkardı*Ziya Paşa ile birlikte Hürriyet Gazetesini çıkardı.*Vatan Yahut Slitstre adlı Oyununun oynanmasından sonra "Magasoya sürüldü".*Namık Kemal Vatan Şairi olarak bilinir.

******NAMIK KEMALİN ESERLERİ*******

Tiyatro(Vatan Yahut Slitsresi,Zavallı Çocuk,Akif Bey,Gülnihal,Celalettin Harzem Şah ve Karabela)*Roman(İntibah,Cezmi-Edebiyatımızda ilk Tarihi Romandır.*Eleştiri(Tahrib-i Harubat,Takip,Renan Müdafenamesi)*Tarih(Osmanlı Tarihi vb....

******ZİYA PAŞA*******

*Ziya paşanın tanınmış eserinin adı"Terk-i Bend.*Terk-i Bend gazel Tarzında uyaklanmış,5-10 bendden meydana gelir.*Bendlerin her birine "Terkiphane"*Bendleri bağlayan beyitlere"vaasta" denir..


****ZİYA PAŞA******Ziya paşa -şiir,makale, hiciv,mizah,antoloji, ve edebiyat tarihi alanlarında eser verdi.*Gazel,kaside ve terkibibend gibi klasik nazım biçimleri içinde yeni düşünceleri savundu.*not:Ziya Paşanın Eseri yoktur.//ESER:Eş'ar-ı Ziya(Külliyat-ı Ziya paşa)/Zafername:(antoloji);Harabat(Çeviri);J.J-ruso'dan Emile


********ABDÜLHAK HAMİT TARHAN *********

Makber:Makberin herbiri sekizer dizeden oluşan bendlerden oluşur.*295 bendden oluşur.*Makberde şair ölüm karşısındaki duygu ve düşüncelerini acı ve feryadlarını dile getirmiştir.


*ABDÜLHAK HAMİT TARHAN**
Tanzimat dönemi şairlerindendir.*Şiir ve Tiyatro alanlarında eserler verdi.*Türk şiirin geleneklerinden kurtularak batılı bir kimlik kazandırdı.*Şiirin Ufuklarını açtı *Şiirde aşkı,doğa,ölüm,yurt ve ulus sevgisi,sevinç ve feryat konularını işledi*Tiyatrolarında konularını ;Asur ,arak,türk moğol,osmanlı tarihinden aldı


*** Hapis İNTİBAH ›ilk edebi Roman (Namık Kemal)

Ali bey AŞIK Mahpeyker -(mahpeykeri öldürür) (Mahpeyker ) (Kötü Kadın) ( dilaşupu öldürür ) | Dilaşup

İntibah:İntibah İlk edebi romandır .Romantizim Etkisinde Kılınarak Yazılmıştır.*Şiirler tamamen hayal ürünüdür.*Ağır ve süslü bir dil kullanılmasına karşı konuşmalar sadedir.*Namık Kemal Bu eseri magosa zindanında yazmıştır.


*****ROMANTİZİM *******

Klasizim: Akıl-Sağ duyu Romantizim:Duygu-Haller

*Romantizim akımının öncüsü Fransız "Victor Hugo"------------------------------------

****SERGÜZEŞT*****

(Sami Paşazade Sezai)Dilber ------ AŞK-------Celal

*Sergüzeşt'te Edebiyatımızda "Romantizmden" "Realizime" geçişin izleri görülür.*Eserin konusu gerçek hayattan alınmıştır.

*****SAMİ PAŞAZADE SEZAİ******

Tanzimat dönemi yazarlarımızdandır.*Edebiyatımızda roman ve hikaye türünde eserler verdi*Eserlerinde romantizimden realizme geçiş görülür.*Eserleri:Küçük Şeyler .Sergüseşt. (NOT:Küçük şeyler eseri hikayedir)

*Notlar:Araba sevdası ilk "realist" romandır.*Ziya paşanın "tiyatro"eseri yoktur.*ilk yazılan tiyatro "şair evlenmesi"(Namık Kemal)*ilk sahnelenen "vatan yahut silitsresi:(Namık Kemal)
89
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 4
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:24:15  »
Türk Edebiyatı Tarih
Sadeleştirilerek ve kısaltılarak alınmıştır.
M. Fuad Köprülü, Türkiye'de ilk defa özellikle tarih ve edebiyat tarihi incelemelerinde bilimsel yöntemleri ortaya koymuş bir bilim adamıdır. Onun ortaya koyduğu yöntemler bütün bilimsel çalışmalarda esas alınmış ve yapılan çalışmalar bilimsel temellere oturmuştur.

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
XI. ve XII.yy İslamiyet ve Türk kültürü
Manas Destanı:
- Kırgızların geleneklerini, ahlak ve aile hayatlarını, dünya ve hayat görüşlerini anlatması açısından önem taşımaktadır.
- Genellikle 7’li, 8’li hece ölçüsüyle söylenen bu destanda yarım uyaklar ve mısra başlarında görülen aliterasyonlar vardır.
- Manas Destanı’nı dünyaya tanıtan Çokan Velihanov’dur
- Alman Türkolog Prof.Radof, Manas Destanı’nı Kırgızlar arasında yaptığı derleme çalışmalarından sonra 1885’te yayımlamıştır.

İSLAMİ DÖNEMDE İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ (XI. - XII. YY.)
Kutadgu Bilig:
- Kültür tarihimizi aydınlatabilecek düşünceleri, toplumun değer yargılarını, insanın evrensel boyuttaki problemlerini alıp işlemektedir.
- Karahanlılar dönemi ilk edebiyat ürünüdür
- Balasagun’da doğmuş Yusuf Has Hacip’in İslam dünyasında pek çok örneği görülen pendnâme (öğüt kitabı) geleneğinin Türkçedeki ilk ve en güzel örneklerinden biridir.
- Kutadgu Bilig’in bütünü 6645 beyitten oluşmuştur. Büyük bir kısmı beyitlerle yazılmıştır. Her beyit kendi içinde uyaklıdır. Arada dörtlüklere de rastlanmaktadır.
- Kutadgu Bilig, aruzla yazılan ilk eserlerdendir.
- Eser Hâkâniye Türkçesiyle kaleme alınmıştır.
- Eser Kün Toğdi (doğru yasalıg” hükümdar”), Ay Toldi (saadet, kut-vezir), Öğdilmiş (anlayış- vezirin oğlu) ve Odgurmiş (hayat ve dünyanın sonu-vezirin oğlu veya oğlunun arkadaşı)’ın kendi aralarındaki konuşmalarına dayanır.
- Kutadgu Bilig, bir siyasetname olarak adlandırılır.

Atabetü’l Hakâyık (hakikatin eşiği):
- Edip Ahmet Yüknekli tarafından XII. Yy da Çağatay lehçesiyle yazılmış ve Emir Muhammed’e sunulmuştur.
- Atabetü’l Hakâyık, Allah’a, Peygambere, dört halifeye ve eserin sunulduğu beye övgü ile başlar.
- Kitapta 102 dörtlük ve 40 beyit vardır.
- Dörtlükler bilgi, dil, cömertlik, cimrilik, alçakgönüllülük, kibir, hırs, yumuşak huyluluk, zamanın bozukluğu, konularını içerir.
- Beyitlerde kaside tarzı uyak düzeni, dörtlüklerde aaaba, ccdc, eefe uyak düzeni kullanılmıştır.
- 484 mısradan oluşan eserde edep, ahlak, töre ve dinî konularda öğütler verilmiştir.
- İslami Dönem Türk Edebiyatı’nın elde bulunan ikinci eseridir.

Divân-ı Lügat’it Türk (Türk dillerinin karşılaştırmalı sözlüğü)
- Kaşgarlı Mahmut,1072 yılında Bağdat’ta yazıp bitirerek Abbasi Halifesi Ebul Kasım Abdullah’a sunmuştur.
- İçinde dil bilgisi, ağız ve şive özellikleri, halk edebiyatı örnekleri, tarih ve coğrafya bilgileri olan Ansiklopedik bir sözlüktür.
- Türkçenin ilk sözlük ve dil bilgisi kitabıdır.
- Kitaptaki Türkçe sözcüklerin sayısı 7500’dür.

Divan-ı Hikmet:
- Dinî- tasavvufi Türk edebiyatının kurucusu Hoca Ahmet Yesevî tarafından XII. yüzyılda yazılmış, Orta Asya Türkçesinin en etkili ve en güzel eserlerinden biridir.
- Kitap, biçim yönünden koşma nazım şekline benzeyen “Hikmet” adı verilen şiirlerden oluşur.
- 12’li ve 14’lü hece ölçüsüyle yazılan bu şiirlerde genellikle yarım uyak kullanılır.
- Yaratılış, dünya, olgun insanın özellikleri, var oluşumuzun nedenleri, dinî hikâyeler yer almaktadır.

OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANDOLU’DAKİ İLK ÜRÜNLERİ (XIII. - XIV. YY.)
İlahi:
- Yunus Emre, XIII. yüzyılın en büyük tasavvuf şairidir.
- İlahilerinde Tanrı aşkını, insan sevgisini ve hoşgörüyü yansıtmıştır.
- Başta ilahi olmak üzere nefes, münacaat, nutuk, sathiye adı verilen şiirlerinde büyük bir ustalıkla Tanrı sevgisini işlemiştir.
- Dinî-tasavvufi Türk edebiyatında şiirlerin genel adı ilahidir. Bu ilahilere, Bektaşiler-nefes, Mevleviler-âyin, Gülşeniler-topuğ demişlerdir.
- Dinî-tasavvufi Türk edebiyatında hem hece hem aruz ölçüsü kullanılmıştır.

Gazel:
- XIV. yy önde gelen şairlerinden olan Ahmedî’nin şiirlerinde yaşadığı dönemin izlerine rastlarız.
- Ahmedî, İran edebiyatındaki incelikleri Türk edebiyatına büyük bir ustalıkla uyguladı
- Ahmedî’nin iskendername, Cemşid ü Hurşit mesnevileri ile Divan’ı bulunmaktadır.

Battalname:
- XIII. yy da Anadolu’nun fethedilerek İslamlaştırıldığı dönemde yapılan kahramanlıkları anlatan Seyyid Battal Gazi Destanı’dır.
- Destan kahramanı Seyyid Battal Gazi ve Malatya Beyi Ömer’dir.
- 7000 beyitlik bir destandır.
- Bu yy da yazıya geçirilen eser Türklerin yiğitliklerini, Hristiyanlarla yaptıkları savaşları anlatır.
- Eski edebiyatımızda romanın yerini tutan Battalname, Saltukname, Danişmendname, Müslimname denilen uzun kahramanlık hikâyeleri vardır.

Dede Korkut hikayeleri:
- XV. yy da Müslüman Oğuz Türklerinin iç ve dış savaşları sosyal hayatından, gelenek ve göreneklerinden bölümler anlatılır.
- Eserde geçen Oğuz hükümdarı Bayındır Han’dır.
- Dede Korkut Kitabı’nın Dresten ve Vatikan’da olmak üzere iki nüshası vardır.
- Eserin içinde, her biri ayrı bir bütün oluşturan 12 tane hikâye yer almaktadır.
- Destan-Hikaye özelliği taşıyan metinlerden oluşur, bazı kahramanlar olağan üstü güce sahiptir.
- Kilisli Muallim Rıfat, Orhan Şaik Gökyay, Muharrem Ergin ve Cevdet Kudret, Dede Korkut Hikâyeleri üzerinde çalışmalar yapmışlardır.

Danişmendname:
- XIII. yy da yazıya geçirilmiştir
- Danişmendlilerin kurucusu Battal Gazi torunu Melik Danişmend Gazi Ahmed 6.Ali’nin Anadolu seferi ve savaşlarını konu alır.
- Fuat Köprülü tarafından yayımlanan Danişmendname metninde kahramanlar tasvir edilmektedir.
- II. Murat’ın buyruğuyla İbn-i Alâ’nın eserini daha yalın bir dille ve manzum parçalar da katarak on yedi bölüm hâlinde yeniden kaleme almıştır.
- Danişmendname, Türk ve İslam kültürünün birleştiği destansı bir halk romanıdır.

Mesnevi:
- Divan edebiyatı nazım şekillerinden mesnevi, modern öykü ve romanın yerini tutan önemli bir türdür.
- İran edebiyatından alınan mesnevi, aşk, tasavvuf, din, ahlak, tarih, macera yiğitlik ve mizah temalarını içerir.
- Aşkı en güzel işleyen mesnevilerin en başta gelenlerinden biri de Leylâ ve Mecnûn’dur.
- Leylâ ve Mecnûn mesnevilerinin, edebiyat dünyasında benzersiz bir eser sayılanı Fuzulî’nin yazdığıdır.
- Mesnevilerde her beyitin dizeleri kendi arasında uyaklıdır. aa bb cc
- Türk edebiyatında tanınmış mesneviler: Kutadgu Bilig / Yusuf Has Hacip, Çarhnâme / Ahmet Fakih, Garibname / Âşık Paşa
Mesnevî / Mevlâna Celâleddin-i Rumî, Risaletü’n Nushiyye/ Yunus Emre, Harnâme / Şeyhî, Mevlid / Süleyman Çelebi, Leylâ ve Mecnûn / Fuzulî, Edirne Şehrengizi / Keçecizâde İzzet Molla, Hayriyye, Hayrabat / Nâbî, Hüsn ü Aşk / Şeyh Galip

Öğretici Metinler:
- Dinî, ahlaki, felsefi, sosyal, edebî, estetik gibi konularda bilgi,öğüt vermek için yazılan manzum eserler didaktik (öğretici) tir.
- Edebiyatımızda ilk öğretici manzume Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’idir. Edip Ahmet Yükneki/Atabetü’l- Hakâyık, Ahmet Yesevî / Hikmet’i, Yunus Emre / Divan-ı Risâletü’n Nushiye’si ile divanındaki şiirleri, Mevlâna / Mesnevî, Âşık Paşa / Garibnâme, Nabi / Hayriye, Sünbülzâde Vahbi / Lütfiye’si edebiyatımızın önemli öğretici metinleri arasında yer alır.
- Öğretici şiirin en güzel örneklerini verenlerden biri de Mehmet Âkif’tir.

Gazel:
- Nabi: XVII. yüzyılda yazdığı didaktik şiirleriyle divan şairleri arasında özel bir yere sahiptir.
- Gazelde nazım birimi beyittir.
- Uyak düzeni: 1.aa(Matla Beyit) 2.ba 3.ca 4.da 5.ea(Makta Beyit)
- Gazelin birinci beytine doğma, doğuş anlamına gelen “matla”, son beytine kesik kesilmiş anlamına gelen “makta” beyti, en güzel beytine de beytü’l gazel denir.
- Makta beytinde şairin adı ya da takma adı (mahlas) geçer.
- Gazelde bir tek konu işleniyorsa yekahenk, bütün beyitleri aynı güzellikte değerde aynı güçte ise yekâvaz gazel denir.
- 2 çeşit gazel vardır: 1. Düz gazel: Dizelerin ortasında iç kafiye bulunmayan gazeldir. 2. Musammat gazel: Beyitlerde dize ortalarında da beytin birinci dizesinin son sözcüğüne uygun olarak uyak kullanılırsa bu tür gazellere musammat gazel denir.

Kaside:
- Divan edebiyatı nazım şekillerinden kaside, bir övgü şiiridir
- Nefi: XVII. yüzyılda yazdığı kaside ve hicviyelerle ön plana çıkmış divan şairidir.
- Beyit sayısı 33- 99 arasında değişir. Uyak düzeni gazel gibidir. İlk beyitine matla, son beyitine makta, şairin adının geçtiği beyite taç beyit, en güzel beyitine de beytü’l - kasid denir.
- Kaside 6 bölümden meydana gelir: 1. Nesîb veya teşbîb 2. Girizgâh Medhiye: Bu bölümde kasidenin sunulduğu kişi övülür.
- 4. Tegazzül 5. Fahriye:Şairin kendisini övdüğü bölümdür. 6.Dua
- Kasideler konularına göre adlandırılırlar. Allah’ın birliğini anlatırsa tevhit, bağışlanmasını dilerse münacaat, Hz. Peygamber’i anlatırsa naat, bir kimseyi över ise methiye, kötü taraflarını belirtirse hicviye, bir kimsenin ölümünden duyduğu üzüntüyü belirtirse mersiye adını alır.

Rubai:
- İranlılarda Ömer Hayyam, Araplarda Ömer bin Ferid, Türk edebiyatında da Haletî, (1570-1631) rubai ustalarıdır. XVIII. yüzyılın büyük şairi Nedim’e “Haletî evc-i rubaide uçar anka gibi” dedirtecek kadar ustadır Haletî.
- Rubai türünün en verimli şairi olan Haletî, rubailerini Rubaiyat-ı Haletî adlı bir kitapta toplamıştır.
- Rubai, dört mısralık divan edebiyatı nazım şeklidir. Dört dörtlük anlamına gelir. Birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kendi aralarında uyaklı, üçüncü mısra ise serbesttir.
- Rubai vezinleri de denilen aruz kalıplarının sayısı 14’tür..
- İlk üç mısra düşünceyi hazırlar. Asıl verilmek istenen düşünce dördüncü mısrada çarpıcı bir şekilde söylenir.

Şarkı:
- XVII. yy şairlerinden Nedim, Lale Devri’nin İstanbul’unu yansıtan şiirleriyle tanınmış usta şairlerimizdendir.
- Musammat: Klasik edebiyatımızda nazım birimi beyittir. Ancak üç, dört, beş, altı, yedi.. mısralı bendlerden oluşan nazım şekillerinin genel adı musammattır.
- Musammatın en yaygın olanı dört mısralı bentlerden oluşan murabbadır. Murabbanın geliştirilmesiyle şarkı ortaya çıkmıştır.
- Şarkı: Bestelenmek üzere yazılan ve dört mısralık bentlerde oluşan nazım biçimine şarkı denir.
- Şarkının en yaygın biçimi murabbaya benzeyen yani “aaaa / bbba / ccca” kafiye düzeninde yazılanıdır.

Murabba:
- Murabbanın konusu genellikle aşk, sevgi, övgü, yergi, sitem ve özlemdir.
- Murabba aruzun her kalıbıyla yazılabilir. Halk edebiyatımızdaki koşmaya benzer.
- Bent sayısı 3-7 arasında değişir.
- Murabba-ı mütekerrir: Birinci bendin dördüncü dizesi her bendin sonunda tekrarlanıyorsa buna denir.
- Uyak düzeni şöyledir: aaaa, bbba, ccca, ddda
- Nazım şekilleri arasında tek kıtadan oluşan kıta rubai ve tuyuğ gibi şiirler de vardır.

Terkibibent:
- Terkibibent, bentlerden kurulan nazım şeklidir. Her bentte iki bölüm vardır. Terkiphane bölümü en az beş beyitten oluşur.
- Vasıta: Her terkiphanenin sonunda bentleri birbirine bağlayan ve tek beyitten oluşan ikinci bölüme vasıta adı verilir. Buna vasıta beyti ya da bendiye de denir.
- Terciibent: Bu beyit bölümleri anlamca birbirine bağlar. Vasıta beyti her bendin sonunda yineleniyorsa bunlara denir.

Halk şiiri:
- Şairlere Türk kavimleri arasında Kam, Baksı, Oyun, Şaman ve Ozan demişlerdir.
- Halk şiirinin nazım birimi dörtlük, vezni ise hece veznidir. Çok az olmakla beraber aruz vezninin kullanıldığı da görülür.
- Halk şairlerinin “parmak hesabı” denilen hece ölçüsü, dizelerdeki hece sayısının eşit olmasıdır.
- Tekdüzeliği önlemek, şiirde belli bir ses uyumu oluşturmak amacıyla kalıplar/ dizeler belli parçalara ayrılır. Dizelerin bu ayrılma yerlerine “durak” adı verilir.
- Türk şiirinde 3 heceliden 16 heceliye kadar çeşitli ölçüler kullanılmıştır. Şairlerimiz hece ölçüsünün daha çok 7’li 8’li, 11’li
kalıplarını 6 + 5 = 11 tercih etmişlerdir.
Aladır gözlerin / siyahtır kaşın-Karacaoğlan:4+4=8
Aşkı odu / ciğerimi-Şerefoğlu:4+4
Kurtulamam / üç nesnenin / elinden-Gevheri:4+4+3
- Halk şiirinde genellikle yarım uyak kullanılır. Uyak çeşitleri yarım, tam, zengin, tunç ve cinaslı olmak üzere beş çeşittir
Halk şiirinde yaygın olarak ele alınan konular
a. Doğa ve insan güzellikleri / güzellemeler: Bereket var toprağında taşında=Dadaloğlu
b. İnsan ve başka varlıkları eleştirme / taşlamalar: İlim ilim bilmektir=Yunus Emre
c. Kahramanlıklar, savaşlar / koçaklamalar: Belimizde kılıcımız kirmâni=Dadaloğlu
d. Ölen kişi veya kişiler / ağıtlar: Suya gider al yazması başında=Anomim
e. Nasihat / Öğüt: Dinle sana bir nasihat edeyim

Anonim halk şiiri:
Anonim halk şiirinin özellikleri: Sözlü bir edebiyattır, Halkın konuşma dili gibi yalındır, Nazım birimi dörtlüktür, Manzum eserlerde ölçü hece ölçüsüdür, Daha çok yarım uyak kullanılmıştır, Aşk, ölüm, hasret, yiğitlik, gurbet gibi konular işlenmiştir.
Mani:
- Mâniler, genellikle yedi heceli dört dizeden oluşmuş şiirlerdir.
- Uyak düzeni “aaba” şeklindedir. Yani ilk iki dize ile son dize birbiriyle uyaklı, üçüncü dize ise serbesttir.
- Mânide anlatılmak istenen duygu ve düşünce son iki dizede söylenir.
- Dört dizesinde de hece sayısı eşit olan mânilere düz mâni denir.= Dereler dolmasaydı
- İlk dizesi yedi heceden daha az olan mânilere kesik mâni denir. =Güle naz

Türkü:
- Türküler üçer ya da dörder dizeli bentler ve her bendin sonunda tekrarlanan bağlama ya da kavuştak denilen nakarat dizelerinden oluşur.
- Ölçüleri 7’li, 8’li veya 11’li hece ölçüsüdür.
Türkü grupları:
- Ezgilerine (bestelerine) göre: bozlak, kayabaş, türkmâni...
- Bentlerdeki dize sayılarına göre: üçleme, dörtleme, beşleme...
- Konularına göre: aşk, ayrılık, çoban-doğa türküleri, tören-düğün türküleri, ölüm, askerlik türküleri, oyun havaları
- Türküler kimi araştırmacılarca söylendikleri bölgelere (Urfa havaları, Eğin havaları vb.) göre de sınıflandırılmıştır.
- Aliş adlı Rumeli türküsü ağıt türkülere örnektir.

Aşık Tarzı Halk Şiiri:
- XV. yy günümüze kadar gelen bu edebiyatın şairleri arasında Köroğlu, Kul Mehmet, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Gevherî, Bayburtlu Zihnî, Seyrânî, Dertli, Emrah ve Âşık Veysel’i sayabiliriz.
- Âşık tarzı halk şiirinin en çok kullanılan nazım şekilleri koşma ve semaidir.
- Nazım birimi dörtlüktür. Ölçü, hecenin 7’li, 8’li, 11’li kalıplarıdır. Bazı şairler klasik Türk şiirinin etkisiyle aruz ölçüsünü de kullanmışlardır. Şiirlerde daha çok yar›m uyak tercih edilmiştir.

Koşma:
- Türk halk şiirinin temel biçimlerinden olan koşma, dört dizeli dörtlüklerden oluşur.
- Koşmanın uyak örgüsü: 1. xa xa, bbba, cca... 2. abab, cccb, dddb... 3. aaab, cccb, dddb şekillerinde olabilir
- Koşmalarda yarım uyağın kullanımı daha yoğundur, hecenin 6+5, 4+4 + 3 ve 4+3, 4+4 kalıplarıyla söylenir.
- Gidiyorum gündüz gece” dörtlüğüyle Âşık Veysel halk şiirinin son büyük isimlerindendir.

Semai:
- Erzurumlu Emrah, adını en çok yazdığı semailerle duyurmuş halk şairlerimizdendir.
- Halk edebiyatı nazım şekillerinden semai’nin hece ve aruzla yazılan iki çeşidi vardır.
- Heceyle yazılan semai, şekil açısından koşmaya benzer.
- Uyak şeması: xaxa/abcb,/dddb, / eeeb, .... şeklindedir.
- Semai’lerde tabiat güzellikleri sevgi, aşk, ayrılık vb. konular işlenir, özel bir ezgiyle söylenirler, koşmaya göre daha hafif, daha uçarı bir havası vardır.

Halk hikâyeleri:
Halk hikâyeleri iki bölümde toplanmıştır:
1. Sevda hikâyeleri: Kerem ile Aslı, Âşık Garip, Emrah ile Selvi, Elif ile Mahmud, Tahir ile Zühre vb
2. Kahramanlık hikâyeleri: Köroğlu, Kirmanşah vb

Göstermeye bağlı edebî metinler / temaşa (karagöz, Meddah, orta oyunu, köy seyirlik oyunları)
Türk halk tiyatrosu:
1. Gölge Oyunu (Karagöz):
- Bir Karagöz oyunu; giriş, muhavere, fasıl ve bitiş bölümlerine ayrılır.
- Karagöz oyunu, hayalî veya hayalbaz denilen bir kişi tarafından oynatılır ve seslendirilir.
- İlk kez XIX. Yy da yazıya geçirilmiş Karagöz’ün bütün oyunları Cevdet Kudret’in “Karagöz” adlı kitabında toplanmıştır.
- Başlıca Tiplemeler: Karagöz, Hacivat, Çelebi, Zenne, Tiryaki, Beberuhi, Matiz, Külhanbeyi, Tuzsuz Deli Bekir, Rumelili, Kastamonulu, Bolulu, Kayserili, Aydınlı, Trabzonlu, Harputlu, Acem, Arnavut, Yahudi, Rum, Acem...
2. Meddah: Meddahlık, bir oyuncunun tek başına hazırlayıp sunduğu bir seyirlik oyundur.
- Sahne ve dekor yoktur, özel bir kıyafeti, sahne düzeni bulunmaz, anlatım bütünüyle ses taklidine dayanır
3. Orta oyunu: Müzik, raks, şarkı, taklit ve muhavereden oluşan orta oyunu kol oyunu, meydan oyunu adlarıyla da anılır.
- Yazılı bir metin yoktur.
- Orta oyununda: Pişekâr, Kavuklu, Frenk ve Zenne aynı kişilik ve kıyafetlerle çıkarlar.
- Orta oyunu giriş, muhavere (söyleşmek) fasıl ve bitiş bölümlerinden oluşur.
Tezkire:Divan edebiyatında çeşitli devirlerde yaşayan şairlerin kısaca hayat ve eserlerinden söz eden kitaplara “Tezkire” veya “Tezkire-i şuara” (şairler tezkiresi) adı verilir.
- Edebiyatta ki bazı tezkireler: Gülşen-i şuara, Tuhfe-i Na’ilî, Adab-ı Zurafâ, Kınalızâde, Rıza, Yumnî, Belig, Silahtar, Esrar Dede Tezkiresi, vb.
Seyahatname:
- Evliya Çelebi: Türk edebiyatında seyahatname türünde en önemli eser, Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sidir. Büyük ve eşsiz eserinde bize XVII. yy Türkiye’sinin sanatını, tarihini coğrafyasını, folklorunu geleneklerini, göreneklerini ayrıntılarıyla verir.
- Ahmet Resmi Efendi: Prusya Büyük elçiliğiyle görevlendirilir ve Berlin’de gördüklerine genişçe bir yer ayırarak Prusya Sefaretnamesi adıyla bir seyahatname yazmıştır.
- Dünya edebiyatının seyahatnameleriyle tanınmış kişiler: Venedikli Marco Polo (1254- 1324) ve Arap seyyahı İbn Battuta’dır.
İlmî metinler:
- Kâtip çelebi: XVII. yy Osmanlı İmparatorluğunun çok yönlü yazarlarından ve düşünürlerinden biridir.
- Eserleri: Cihannuma, Fezleke, Keşfu’z- zunün, Tuhfetü’l- kibar, Fi esfari’l bahar
- Japonya’da ahlak ve adalet adlı yazısında Japonların giyinişlerini, geçim yollarını, yiyeceklerini, içeceklerini, ziyafetlerini ve konuk ağırlamaları ile ilgili ayrıntılı bilgi vermesi yönünden öğretici (didaktik) Osmanlı metinleri içinde önemli bir yere sahiptir.

Dinî metinler: Kaygusuz abdal (1341 - 1444?): Eserlerinde ilahi aşkı ve mutlak varlığı işleyen Kaygusuz Abdal eserlerinde tasavvufi konuları işlemiştir. Amacı tasavvufu öğretmektir.
Önemli eserlerinin başında gelen Dilgüşa gelir
90
Açık Öğretim Lisesi / AÖL (Açık Öğretim Lisesi) Ders Notları-Edebiyat 3
« Son İleti Gönderen: D®agon 19 Şubat 2021, 04:20:06  »
*Ord. Prof. Dr. Fuad KÖPRÜLÜ
(Türk Edebiyatı Tarih)
Sadeleştirilerek ve kısaltılarak alınmıştır.
*M. Fuad Köprülü, Türkiye'de ilk defa özellikle tarih ve edebiyat tarihi incelemelerinde bilimsel yöntemleri ortaya koymuş bir bilim adamıdır.
*M. Fuad Köprülü'nün çalışmalarının ağırlık noktası edebiyat tarihidir. Edebiyatımızın gelişimini tarih ve yayılma alanlarında bir bütün olarak ele alan M. Fuad Köprülü, birçok dönemi ve eseri gün ışığına çıkardı. Bütünüyle bir kenara bırakılmış olan halk edebiyatını ve şairlerini tanıttı.

*KÜL TİGİN YAZITI
*Dikili taşlar üzerine yazılmış bulunan bu yazıtlarda Doğu Göktürklerin tarihi anlatılmıştır. Bu yazıtların kazılı bulunduğu taşlar Orhun ırmağının eski yatağına dikildikleri için Orhun Anıtları diye anılırlar. Bu anıtlar 18. yüzyıl ortalarına doğru bulunmuş, üzerlerindeki yazılar da 19. yüzyıl sonunda Danimarkalı bilim adamı “Thomson “tarafından okunmuştur.
**Okuduğunuz yazıtta (KÜL TİGİN YAZITINDA )Göktürk devletinin kuruluşu, Bilge Kağan ile Kül Tigin'in yaptıkları anlatılmıştır.
* Yahya Kemal BEYATLI Eseri :AKINCI ŞİİRİ
*"Akıncı" adlı şiiri Tuna boylarını aşarak Avrupa içlerine akınlar yapan eski Türk akıncılarının ağzından söyleniyor.
Şair bu kahramanlık günlerini akıncılar arasında yaşamışçasına güçlü bir hatıra dili kullanarak yazmış şiirini.

*KARAGÖZ OYUNUNUN KISA TARİHİ*
Deriden kesilmiş insan, hayvan, bitki,eşya vb. gibi birtakım figürlerin arkadan ışık verilerek bir perde üzerine yansıtılması temeline dayanan Karagöz bir gölge oyunudur.
*Gölge oyununun Anadolu’ya ne zaman girdi¤i konusunda çeflitli söylentiler
vardır: Evliya Çelebi’ye göre; Karagöz ile Hacivat, Anadolu Selçuklular zamanında
oynatılmıştır.

*FRANSA SEFARETNAMESİ Yirmisekiz Mehmet Çelebi eseridir*
*Paris Şehrinde Görülenler
*İşte edebiyat tarihi, bir ulusun yüzyıllarca meydana getirdiği edebî eserleri inceleyerek geçirdiği dönemleri kronolojik bir sıra içinde inceleyen bilim dalıdır.
*Edebiyat tarihi aracılığıyla değişik çağlardaki kültür birikimimizi tanırız.
Toplumların düşünce yapılarını, dünya görüşlerini öğreniriz. Bütün bu bilgiler bir edebiyat eserinin değerlendirilmesinde bize yol gösterir.

*Ülkemizde Batılı anlamda edebiyat tarihi çalışmaları Tanzimat döneminde başlar. Bu alandaki ilk kapsamlı çalışma Fuad Köprülü'nün 1928 yılında yayımladığı “Edebiyat Tarihi “adlı eserdir. Ayrıca “Ahmet Hamdi Tanpınar, Agâh Sırrı Levent, Nihat Sami Banarlı, Mustafa Nihat Özön, Vasfi Mahir Kocatürk, Ahmet Oktay, Şükran Kurdakul, İnci Enginun” bu konuda önemli araştırmalar yapmışlardır.
*Edebiyat tarihi de geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri inceler, sonuçlar çıkarır. Ancak tarihin incelediği olay sona ermiştir. Edebiyat tarihinin incelediği eserin etkisi sanatın çağlara meydan okuyan gücü ile hâlâ sürmektedir.
*Kişisel zevk ve heyecanını bir ölçüt olarak ele almaz. Örnek vermek gerekirse Abdülhak Şinasi Hisar'in "Fahim Bey ve Biz" adlı romanının kahramanı Fahim Bey'i incelerken Cumhuriyet döneminin sanat anlayışı her zaman göz önünde bulundurulması gerekir.

*TÜRK EDEBİYATI TARİHİ NASIL HAZIRLANABİLİR?
Edebiyat tarihi bir bakıma hem bilimdir hem de sanatla ilgilidir. Bilimdir, çünkü edebiyat ve tarih belgelerini toplayıp değerlendirerek onlardan özgün bir sentez meydana getirir. Sanatla ilgilidir, çünkü edebiyat metinleri üzerinde çalışır. Öğretici bir nitelik taşıdığı için de sanat eseri değildir.
*Edebiyat tarihinin görevlerinden biri, edebiyat türlerinin gelişimini göstermektir.
*Tarih, filoloji, felsefe, bibliyografya, güzel sanatların bütün dalları, onun ilgi alanı içindedir
*Edebiyat tarihi, bir kültür tarihi değildir. Ama, uygarlık tarihinin bir parçası olduğuna göre, edebiyat tarihçisi bunların hiçbirinden uzak kalamaz. Çerçeveyi aşmadan, orantıyı bozmadan bunların hepsinden yararlanacaktır.

*EVLİYA ÇELEBİ VE İMPARATORLUK --> Ahmet Hamdi Tampınar

*EDEBİYAT TARİHİ*
Edebiyat tarihinin asıl konusu eserler ve kişilerdir. Fakat, bir edibin yetişmesi ve bir eserin yazılması, tesadüfle olmaz. Edebî eser, bir toplumdaki çeşitli olayları yansıtan aynalar gibidir.
*Belirli zamanlarda, millet hayatına tesir eden maddi ve manevi olaylar vardır. Vatan değişmesi, göçler, din, estetik, iktisadi, siyasi, teknik olaylar, toplumda olduğu gibi, onun edebiyatı üzerinde de izler bırakırlar.
*Şair ve yazarlarımızın İran edebiyatını tanıdıktan sonra bambaşka şekil ve öz aşıyan bir Divan Edebiyatı meydana getirdiler. Bu olay estetik değişmesinin debiyat üstündeki tesirini gösterir.
* Ahmet KABAKLI-Türk Edebiyat Tarihi

*DEDE KORKUT HİKÂYELERİ
*Dede Korkutun yaygınlıkla bilinen hikâyeleri şunlardır:
1-Dirse Han Oğlu Boğaç Han
2-Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
3-Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
11-Salur Kazanın Tutsak Olması
12-Dış Oğuz'un iç Oguz'a İsyanı
4-Kazan Beg Oğlu Uraz Beg'in Tutsak Olması
5-Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
6-Kanlı Koca Oğlu Kan Turali
7-Kadılık Koca Oğlu Yegenek
8-Basatın Tepegöz'ü Öldürmesi
9-Begel Oğlu Emren
10-Usun Koca Oğlu Seğrek

*Bu destanlarda boyların hanlarının başından geçen olaylar, ad koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler yer almaktadır.
Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15.-16. yy.da yazıya geçirildiği halde arı bir Türkçe'ye sahiptir. Az miktarda Arapça kökenli kelime de vardır. Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin'in Latin harfleri ile yayınladıkları kitaplar ilköğretim öğrencilerinin anlayabileceği kadar sade ve basit cümle yapısına sahiptir. Hikayeler çoğunlukla manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların bir kısmı kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Kitapta yaklaşık 8.000 tane farklı sözcük ve deyim geçer. Cümleler kısa ve yalındır.

*Dede Korkut Destanlarının Genel İç Yapısı

*Destanlar olağan üstü olayların yoğunluğundan sıyrılmış ve günlük, sade olaylar da konu olmuştur. Destan niteliğine tüm Oğuzlar'ı etkilemesiyle ulaşmıştır.

*Hikayelerde dersler verilmiş, halk bilgilendirilmek istenmiştir. Destanlaşmış tarih olayları anlatılmıştır. Oğuzların dini inançları belirtilmiştir.

*Oğuzların daha çok hayvancılıkla geçindiği neredeyse her hikayede görülmektedir. Yalnız, Oğuzlar'da üstünlük zenginlikle, mal mülkle olmaz. Oğuzlar'da üstülük yiğitlikle olur. Erkek gençlerin isim alabilmesi için bir yiğitlik göstermesi gerekir.

Ahmet Hamdi TANPINAR -->Bütün Yaz

2. TÜRK EDEBiYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKi ÖLÇÜTLER
Karacaoğlan, 17. yüzy›lda Toroslarda Türkmen aşiretleri arasında yaşamış ünlü
bir halk şairimizdir. Halk şiirimizde şiirlerdörtlük nazım birimiyle sazla ve hece
ölçüsüyle söylenirdi. Sözler son derece anlaşılır ve yalındı Karacaoğlanın şiirlerini okuduğumuzda saydığımız bu özellikleri görüyoruz.
Zarif ve ahenkli fliirleriyle ünlenmifl Nailî Kadim, ‹stanbul do¤umlu önemli bir
divan şairidir. Şiirlerini aruz ölçlüsüyle kaleme almıştır
Cumhuriyet dönemini yansıtan şairlerimiz Ahmet Hamdi Tanpınar ise belirli bir
nazım birimine uymayan serbest biçimde duygularını dile getirmiş şiirlerinde

*Türk dilinin günümüze kalan en eski ve değerli belgeleri 720-735 yıllarında
yazılan “Orhun Abideleri” adıyla da bilinen “Göktürk Yazıtlarıdır

*KÜLTİGİN YAZITI*
Türkler, Orta Asya’n›n kuzeybatısında tarih sahnesine çıktılar. Aral Gölü ile
Hazar Denizi’nin arasındaki ana yurtlarında kendilerine özgü bir hayat ve kültür oluşturdular.
*Türk dili geniş bir coğrafyaya yayılırken bazı değişikler de geçirdi. Ses, yapı
ve söz dizimi açısından farklılık gösteren çeşitli lehçelere ayrıldı. Böylece Türk
edebiyatı da Türk dilinin gelişmesine paralel olarak gelişip zenginleşti
*Türkler, islamiyet’i benimsemekle yetinmemişler, islam kültürünün yayılmas›nda da büyük rol üstlenmişlerdir.
*Benimsedikleri yeni dinlere bağlı olarak Türkler kulland›kları alfabeleri de değiştirdiler.
*Budizm ve Manihaizmin kabullenildiği Uygurlar döneminde Göktürk alfabesi terk edilerek Uygur alfabesi kullanılmaya başlanıldı.
islamiyet’in kabulünden sonra da Arap alfabesi temel alınarak yeni bir alfabe benimsendi.
*Cumhuriyet döneminde ise Latin alfabesi örnek alınarak yeni Türk alfabesine geçildi

Halide Edip ADIVAR*ATEŞTEN GÖMLEK
*Halide Edip Adıvarın edebiyat›mızda Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan romanların ilki olan ünlü roman›
*Toplumsal olaylarla edebî eserler arasında tarih boyunca süren bir ilişki vardır. Yazarlar toplumsal konuları eserlerinde işleyerek daha sonraki kuşakların da bilgilenmesini sağlarlar.

Yaşar Nabi-ABDÜLHAK ŞİNASİ ÜZERİNE
Abdülhak Şinasi Hisar ile Marcel Proust arasındaki benzerliği görebiliyoruz. İki romancı da eserlerinde geçmişli zaman› büyülü bir anlatımla yansıtmışlar ve yaşamlarını yalnız geçirmişlerdir.
Tarih içinde Türk toplumunun farklı coğrafyalarda karşılaştığı farklı kültür ve
*Uygarlıklar, edebiyat ile düşünce dünyamızı derinden etkilemiştir.
*TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ*
1. İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI

a) Sözlü Edebiyat Dönemi

M.S.VIII. yüzyıla gelinceye kadar Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı, sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir.
Genel özellikleri:
1. Bu dönem edebiyatı müzik eşliğinde (“kopuz” adı verilen sazla) dile getirilmiştir.
2. Ölçü, ulusal ölçümüz olan “hece” ölçüsüdür.
3. Nazım birimi “dörtlük”tür.
4. Dönemine göre arı bir dili vardır.
5. Dizelere genel olarak yarım uyak hakimdir.
6. Daha çok doğa, aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
7. Bu döneme yönelik elimizdeki en önemli ve eski kaynak Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eseridir.

Dönemin ürünleri:

1. KOŞUK: “Sığır” denilen sürek avları sırasında söylenen şiirlerdir. Konusu daha çok doğa, aşk, savaş ve yiğitliktir. Bu tür daha sonra Halk edebiyatında “Koşma” adıyla anılmıştır.
2. SAV: Dönemin özlü sözleridir. Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir.
3. SAGU: “Yuğ” adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir.
4. DESTAN: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonunda halk arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüdür.
DESTANLARIN ÖZELLİKLERİ
1. Toplumun ortak görüşlerini yansıtması
2. Olağanüstü özellikler taşıması
3. Kişilerinin seçkin olması (Kral, Han, Hakan...vb.)
4. Milli dilde söylenmiş olması
5. Milli nazım ölçüsüyle söylenmiş olması
6. Oldukça uzun olması
7. Konuları bakımından savaş, deprem, yangın, mizah, ünlü kişilerin yaşamları şeklinde sıralanabilmesi

b) Yazılı Edebiyet Dönemi

2. İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Divan Edebiyatı
1. GAZEL: Özellikle aşk, güzellik ve içki konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir. Beyit sayısı genellikle 5-9 arasında değişir. Gazelin ilk beyti mutlaka kendi arasında uyaklı olur.Bu ilk beyte “matla”, son beyte ise “makta” adı verilir. Bir gazelin en güzel beytine “beyt-ül gazel”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti” denir. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazele “yek-âhenk”, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yek-âvâz” gazel adı verilir.

2. KASİDE: Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir. En az 33, en çok 99 beyitten oluşur. Kasidenin en güzel beytine “beyt-ül kaside”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taç-beyt” adı verilir.

3. MESNEVİ: Her beyti kendi içinde uyaklı uzun nazım biçimidir.Bir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz.
Mevlânâ’nın ünlü tasavvufi mesnevisi 25.700 beyitten oluşmuştur.

Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlaki-öğretici, savaş ve kahramanlık, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır. Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır. On bölümden oluşur.Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye “Hamse” adı verilir. Hamse sahibi olarak tanınmış önemli divan şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev’i-zâde Atâi’dir.

4. KITA: Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı iki beyitlik nazım biçimidir. Beyitler arasında anlam birliği bulunur. Pek çok konuda yazılabilir.

5. MÜSTEZAT: Gazelin özel bir biçimine denir. Uzın dizelere kısa bir dize eklenerek yazılır. Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanırlar. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir.

BENTLERDE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

1) RUBÂİ: Dört dizelik ve kendine özgü ayrı ölçüsü olan bir nazım biçimidir. Konusu daha çok dünya görüşüne ve şairin felsefi düşüncelerine yöneliktir.

Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir.

2) TUYUĞ (TUYUK): Rubâi gibi dört dizelik bir nazım biçimidir. Edebiyatımızda en çok tuyuğ yazmış şair Kadı Burhanettin’dir. Bu biçim yalnızca Türk edebiyatına özgüdür. (Rubai, İran edebiyatından geçmedir).

BİRDEN ÇOK DÖRTLÜKLER

1) MURABBA: Dört dizelik kıtalardan oluşur. Bent sayısı 3-7 arasında değişir. Her konuda yazılır.

2) ŞARKI: Genellikle aşk, içki, eğlence konularında yazılan dört dizelik nazım biçimidir. Biçim bakımından “murabba”ya benzer. Çoğunlukla bestelenmek için yazılır. Bu biçim de tuyuğ gibi yalnızca Türk edebiyatına özgüdür. “Şarkı” biçiminin yaratıcısı ve en güçlü şairi Nedim’dir.

NOT: Divan edebiyatında üçlü ya da daha çok mısralı bentlerden meydana gelmiş nazım şekillerinin genel adı MUSAMMAT’tır. Yani dört dizeden oluaşn murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin ya da altı veya daha çok dizeden oluşan biçimlerin tümünün üst başlığı MUSAMMAT’tır.

TERKİB-İ BENT: Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir. Her bent, sayısı 5-10 arasında değişen beyitlerden oluşur. Bendin son beytine “vasıta beyti” denir. Terkib-i bentte vasıta beyti her beytin sonunda değişir ve vasıta beyti mutlaka kendi içinde uyaklı olur.
Terkib-i bentlerde genellikle talihten ve hayattan şikayetler, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi niteliğinde eleştirilere yer verilmiştir.

TERCİ-İ BENT: Biçim bakımından terkib-i bente benzer ; ancak vasıta beyti her bendin sonunda değişmez ve aynen tekrarlanır. Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır.

b) Halk Edebiyatı

3. BATI EDEBİYATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Tanzimat Edebiyatı
b) Servet-i Fünun Edebiyatı
c) Fecr-i Âti Edebiyatı
d) Milli Edebiyat
e) Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı
f) 1940 Sonrası Türk Edebiyatı

2.ÜNİTE
SAVAŞ  Divan-ıDESTANLARI  Lügat’it Türk
* Eski Türklerin şiirlerinde kahramanlık, cesaret, binicilik, at sevgisi, askerlik, savaş, aşk ve tabiat işlenen başlıca konulardır.
*İslamlık öncesi Orta Asya Türk şiirinin Divan-ı Lügat-it Türk dışında bulunan en dikkate değer örneklerini Uygur alfabeli Turfan metinlerinde görüyoruz.
*Eski Türk şairlerine Türk boyları arasında şaman, oyun, baksı, ozan gibi adlar veriliyordu

*ŞU DESTANI*
Şu destanı Balasagun yakınlarında bir şehir kuran Şu adlı hükümdarın çevresinde
Oluşturulmuştur.Destanda Şu’nun ilginç özellikleri, Büyük iskender’le savaşları
Balasagun’da büyük bir kale ve şehir yaptırması anlatılır.

* ODYSSEIA*
Yunan sitelerinin Troya (Çanakkale’deki Truva) şehirlerini ele geçirmek için
giriştikleri savaşları konu alır.
*Ilyada ve Odysseia destanlar›n›n yazan Hemeros’un dili sade ve gerçekcidir.
*Soylu duygular, yüksek düşünceler, zengin bilgi görgü ve hayal ögeleriyle birleşmişbir destan dilidir.
*Ritmik vezinle söylenen mısralarda sözcüklerle yapılmış bir musiki veresim sanatı vardır. Nihat Sami Banarl›ıya göre ılyada ve Odysseia destanında olayların
*Akdeniz çevresinde geçtiğini belirtecek şekilde bir deniz ikliminin renkleri çizgileri ve esteti¤i içinde söylenmiştir.
*Gılgamış Destanı*
*İÖ 3000’lerde Mezopotamya’da doğmuş olan Gılgamış bilinen en eski destandır.
*Gılgamış Destanı’nın günümüze ulaşmış en kapsamlı metni Akad dilinde yazılmış ve Asur kralı
Asurbanipal’ın kütüphanesinde bulunmuştur
*Gılgamış Destanı, Mezopotamya'da ortaya çıkan tarihteki ilk yazılı destandır. Ölümsüzlüğü arayan bir kralın öyküsüdür.
*Gılgamış Destanı, Akat ve Sümer mitolojilerinde geçer ve Akat dilinde yazılmış tabletlerden oluşur
*Sanat eserlerine esin kaynağı olan Gılgamış Destanı Orhan Asena’nın Tanrılar ve
insanlar adlı oyununun konusunu oluşturur. Nevit Kodallı, Asena’nın oyunu içinhazırladığı sahne müziği üzerine Gılgamış operasını bestelemiştir. Melih Cevdet Anday da Ölümsüzlük Ardında Gılgamış(1981) adlı eserinde bu destandan esinlenmiştir.
Melih Cevdet Anday**Kolları Bağlı Odysseus
**Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı (1940), Fazıl Hüsnü Dağlarcanın Çakırın Destanı (1945), İstiklal Savaşı (1951) ve Çanakkale Destanı, Cahit Külebi’nin Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda (1952),
Ceyhun Atuf Kansu’nun Sakarya Meydan Savaşı (1970), Gülten Akın’ın Maraşın ve Ökkeş’in Destanı (1972) bunların başlıcalarıdır. Son yıllarda Türk toplumunun yaşadığı toplumsal-siyasal içerikli dramların, halkın diliyle epik ögelerle donatılmış olarak şiirleştirildiği de görülmektedir. Gülten Akın’ın Seyran Destanı (1979) ile Aras Ören’in Berlin Üçlemesi (1980) buna örnektir. Eski destan ve efsanelerin çağdaştaş bir yorumla şiirleştirilmiş örnekleri arasında ise N.Y. Gençosmanoğlu’nun Bozkurtların Destanı(1973) adlı eseri ile Melih Cevdet Anday’ın Ölümsüz Ardında Gılgamış’ı (1981) sayılabilir

*Sözlü Edebiyat*
1. *KOŞUK:“Sığır” denilen sürek avları sırasında söylenen şiirlerdir. Konusu daha çok doğa, aşk, savaş ve yiğitliktir. Bu tür daha sonra Halk edebiyatında “Koşma” adıyla anılmıştır.


2.  Alper Tunga Sagusu*SAGU*
* Alp Er Tunga sagusu, İranlı Firdevsi'nin "Şehname" adlı destanında Efrasiyab adıyla anılan ve İ.Ö.624'te Türk-İran savaşları sırasında Keyhüsrev tarafından aldatılarak öldürtülen Alp Er Tunga (Buku ya da Buka Han) için yakılan ağıttır.

* Alp Er Tunga sagusu yazıya ilk kez XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugat'it - Türk adlı yapıtında, Kaşgar Türkçesiyle geçirilmiştir.
Sagu, Alp Er Tunga'nın ölümünün yarattığı duygu ve düşünceleri, belirgin bir plan çerçevesinde anlatıyor

3.*SAV*
*Dönemin özlü sözleridir. Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir.
*Türklerin en eski savları Kaflgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat’it Türk adlı eserindedir.






*Yaratılış Destanı*
En eski Türk destanlarının tarihsel sınıflandırması içinde başta Yaratılış Destanı
gelir. V. Radlov tarzından yazıya geçirilmiştir ve Altay Türkleri arasında günümüzde de söylenmektedir.

*Türk Destanları *
*İlk TÜRK Destanları*
Dede Korkut Destanları
*İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları*
Yaradılış Destanı
Alp Er Tunga Destanı
Şu Destanı
Hun-Oğuz Destanı
Göktürk Destanı
Ergenekon Destanı
Türeyiş Destanı
Göç Destanı
Satuk Buğra Han Destanı
Manas Destanı
Cengiz-name Destanı
Battal-name Destanı
Danişmend-name Destanı
Köroğlu Destanı
*Göç Destanı*
*Göç Destanı, bir Uygur destanıdır. Uygur Türklerinin ulusal birliğini koruyan tılsım bozulunca, yurtlarını bırakarak güney batıya doğru nasıl göç ettiklerini anlatır.
*Ergenekon Destanı*
*Göktürkler'in türeyişini anlatan bir Türk destanıdır. Genel olarak, düşman tarafından hile ile yenilgiye uğratılan Türklerin, Ergenekon Ovası'nda yeniden türeyip tekrar eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır.
*Destanlarda tasvir, portre, hikâye, diyalog, hitabe çokça bulunur. Henüz yazının
olmadığı dönemlerde ortaya çıkan destanlar doğal ve yapma olarak ikiye ayrılır. İlyada,Odysseia, Kalevela, Şehname destanları yapma; Oğuz Kağan, Ergenekon, Göç, Manas Destanları doğaldır. Eflâtun Cem Güney’e göre destanlar ulusumuzun binlerce yıl önceki hayatlarıını inanış ve davranışlarını dile getiren birer tablodur.

*Oğuz Kağan Destanı*

*Oğuz Kağan Destanı, Hun Türklerinin destanıdır. Fakat bu destanın bugün elimizde bulunan parçası, İslâmiyet'ten sonra, 13. yüzyılda, Uygur Türkçe'siyle yazıya geçirilmiştir.
*Destanlar üç safhada oluşurlar:
1. Doğuş Safhası:Toplum hayatında iz bırakan tarihi veya sosyal olaylar ve bu
olaylar içinde üstün niteliklerle yükseltilmiş efsanevi kahramanlar rol oynar.
2. Yayılma Safhası: Bu olaylar sözlü gelenek yoluyla ağızdan ağıza ,nesilden
nesile geçer.
3. Derleme ve Yazıya Geçme Safhası: Güçlü bir şair, bu olayları bir bütün hâlinde
toplar, manzum olarak yazıya geçirir. Çoğu zaman kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmez.
*Kül Tigin Yazıtı*
Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Türk dilinin en eski yazıtlarındandır. Orhun Yazıtları olarak bilinen yazıtlardan biridir. Bilge Kağan tarafından ölen kardeşi Kül Tigin adına MS 732'de dikilen yazıttır.
Moğolistan'da Orhun Nehri yakınlarında bulunmaktadır. Kül Tigin Yazıtı ve Bilge Kağan Yazıtı arasındaki uzaklık yaklaşık olarak bir kilometredir. Yazıtlar runik Köktürk yazısı ile yazılmıştır.
* Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi *
"(İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzade)"

* Budizmi yaymak amaciyla yazilan uygur eseridir. Eski bir türk edebiyatı eseri olarak tanımlandırılmaktadır.
* Uygurlara budizmi sevdirmek için sanskritçeden uygurcaya çevrilen bir hikayedir. Eserde açık açık budizmden bahsetmese de budizmi hatırlatan simgelerle budizmi sevdirmek amaçlanmıştır.
Eserin aslı “Sanskritçedir”. Dinselmasal niteliği taşıyan metinde asıl anlatılmak istenen Budizm’dir.Hemen her konunun işlendiği göz kamaştırıcı yazılı bir edebiyatın ortaya çıktığı.Uygur döneminde dil oldukça zenginleşmiştir. Metindeki eş anlamlı sözcükler dikkat çekicidir. İkilemelere çokça yer verilmiştir. Yabancı kökenli sözcükler Türkçe söyleyişle uydurulmuştur.

Sayfa: 1 ... 4 5 6 7 8 [9] 10