Beton binalarda kararan zavallı ruhlar

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Beton binalarda kararan zavallı ruhlar
« : 15 Ocak 2014, 12:39:49 »
[img width=400 height=300]http://www.uyanangenclik.com/gallery/1_15_01_14_12_39_24.jpeg[/img]
Bina tenine rağmen soğuk...
İnsanlar yılan misali sinsiler...
Dürüstlükten çok çok uzaklaşmışlar,yalanları yaşamak saymışlar...
Herkes kompleksleriyle zırhlanmış...
Herkes diken üzerinde oturur gibi rahatsız aslında ama yalan bir sakinlik görüntüsünü örtmüşler üzerlerine...
Yüzlerinde, bir koğuşun esir duvarlarına asılan nemli bir deniz manzarası posteri sanki o yalan gülüşleri....

Ruh yıpratan bir dönme dolap misali bu iş denilen hoyrat kavram önümüzde...
Dönüp duruyoruz aynı manzaranın üşüten döngüsünde...
Durduğumuz yeri asla biz seçemiyoruz...ve yanıbaşımızdaki insanlar...
O insanlar...
Bir mayın tarlasında istemeye istemeye oturan piknik yapan, ve aslında birbirlerini hiç sevmeyen hatta ölümüne nefret besleyen fakat korkudan adım atamayan uzaklaşamayan çaresiz aileler gibiler...z
Zorla aile olmaya zorlanmışlar topluluğu bu...

Ne zaman binadan çıkıp eve doğru adımlamaya başlasam yolu yokuş yukarı,köşedeki kendi tezgahında üşüyen kestaneci adamı kıskanırım...
Kendi soğuğunu üşüyebildiği için belkide kimbilir...
Bir cansız selam ateşlerken göz göze geldiğimiz anlarda, şansınızın farkına varın adam derim birde gözlerimin taa içinden bir yerden o kestanecinin yüzüne...
Üstelik hiç kestane almamışımdır ben sokaktan şimdiye dek...
Ne kadarda ilginçtir...

insanları durduğum yerde izledikçe,onlardan nefret etmemek için gözümü kapatıp düşlere kaçıyorum...
Yine de kulaklarım o zavallı durumlarını zihnime taşımaya devam ediyor...
Ve ben bu benzer manzaraların karşısında her gün,insanlığın adına üzülüyor üzülüyor üzülüyorum...
Onlar için içimde tutuşan çabalama isteğim malesef bu aciz durumlara düşüşlerini görmeye başladığım saniyelerin henüz başında çabucak tükenip gidiyor...

Bu zamanlardan koşarak uzaklaşmak istiyorum çoğu zaman...
Durmak ruhuma zor geliyor...
Yüreğimi bir kesik ile uyandırıyorum o vakit, ve kendimi afaroz bırakıyorum insanlara, yalnız yürümelere sarılan adımlarımda; kaçışlarımın ayak izlerinde sicim sicim birikiyorum...
Yerde kalamayan asfalt adımlarımın hangisi bir diğeri için feda edip kalkıp yerinden göç etse kendini ileriki adıma doğru, ben dökülen adımlarımdan usulca bakışımda biriken sis'e tükeniyorum...


''Beton binalarda kararan zavallı ruhlar...'' kitabından...