Üniversite Ortamı Öğrenciyi Bireyselleştiriyor

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
[size=12pt][img width=300 height=143]http://www.uyanangenclik.com/gallery/14_19_11_15_12_14_54.jpeg[/img]
Üniversite ortamında elde edilen olumlu veya olumsuz davranışlar sadece öğrenim süresiyle sınırlı kalmaz. Özellikle dünya görüşünün şekillendiği bu dönemde, elde edilecek yanlış alışkanlıklar ömür boyu kalıcı hasarlar oluşturabilir.

[ Hasan Demir ]

Üniversite ortamında iki farklı unsur vardır. Birincisi etkileyen (üniversite/üniversite ortamı), ikincisi etkilenen (öğrenci).

Kendi amaçları ve fonksiyonları doğrultusunda etkiye açık olan tarafı, öğrenciyi etkiler, dönüştürür ve kendi yönünde şekillendirir.

Üniversitenin öğrenciye tesiri olumlu veya olumsuz olabilir. Ancak bu tesirin, iyi ya da kötü algılanması öğrencinin değerlendirmesine bağlıdır. Dolayısı ile her öğrenci üniversite ortamından farklı şekilde etkilenir. Bu farklılığın sebebi öğrencinin kişisel donanımı, değer ölçüleri, dini görüşü ve karakter özellikleridir.

Üniversite öncesi dönemin, “Üniversiteye hazır gelme” anlamında önemi oldukça büyüktür. Öğrenci, üniversite ortamında kendisini nelerin beklediğini, neleri kazanıp neleri kaybedeceğini bilerek ve değer ölçülerini kazanmış olarak üniversiteye gelmelidir.

Önemli olan etkiyi yönetebilmek

Üniversite ortamı “veri” olarak kabul edilecek olursa; etkiyi yönetmek etkilenene yani öğrenciye düşmektedir. Öğrenci, üniversitenin olumlu etkilerinden azami derecede faydalanmaya çalışmalıdır. Olumsuz etkilere karşı ise mümkün mertebe kapalı olmak, değilse bu etkilerden korunabilmek için savunma tedbirleri geliştirmek mecburiyetindedir.

Üniversitede hâkim olan kültür bireyciliği teşvik eder

Üniversiteler sadece dünyevidir. İnsan ve topluma ait dini ve manevi değerler çoğu kere yok sayar. Bireyi öne çıkartır, bireyciliği teşvik eder. Liberal değerleri, serbestliği temel alır.

Bilgi ve öğrenmek için üniversiteyi tercih edenler bilmelidir ki ilmin merkezinde üç önemli ilke vardır. Bu üç önemli ilke “ilim” kelimesinin harfleri olan, ayın, lam ve mim ile rumuzlanmıştır.

Illiyyün: İlm, kendisine sahip olanı yüceltir ve Cenab-ı Hakk’a götürür. Lütuf: İlm, kendisine sahip olana letafet (Zarafet, nezaket) verir. Mülk: İlme sahip olana mülk ihsan edilir.
Hâlihazırda üniversitede tahsil edilen bilgi ve diğer faydalar, ilim sahibine vaat edilen ilk iki konuda maalesef herhangi bir değer katamamakta; sadece maddi ve dünyevi sahada umut vaat etmektedir. Üniversitede üretilen, biriktirilen ve paylaşılan bilgi; diplomaya, kariyere, mesleğe, unvana ve belki paraya dönüşebilmektedir. Ancak öğrenciye manevi bir değer katamadığı için kişisel olarak olgunlaştıramamaktadır. Genel manada üniversitede hâkim olan eğitim anlayışı, bireyi geliştirme ve kişilik kazanmasında yeterli katkıyı yapmadı gibi, toplumu geliştirmede de yetersiz kalmaktadır.

Öğrenciyi geliştirme acısından yetersizdir

Üniversitede tahsil edilen bilgi ve diğer faydalar sadece maddi ve dünyevi alanda umut vaat etmektedir. Öğrenilen, biriktirilen, paylaşılan, üretilen bilgi; diplomaya, kariyere, mesleğe, unvana ve belki paraya dönüşebilmektedir. Ancak öğrenciye manevi bir değer katamamaktadır.

Öğrenci boş zaman tuzağına düşmemelidir

Üniversitelerde öğrenim süresi oldukça uzundur. 4 yıllık lisans öğrenimi öğrenciye bıkkınlık verebilmektedir. Ayrıca haftalık ders programlarında özensizlik ve ders saatleri arasındaki uzun boşluklar, öğrenciyi sokağa, kantine ve kötü alışkanlıklara yönlendirebilmektedir. Derse devam öğretim üyesinin inisiyatifine bırakılmakta, hocalar da genellikle devam şartı aramamaktadır. Bu sebeple öğrencinin dersin hocasıyla yeterli diyalog imkânı bulamaması, örgün öğretimin avantajlarını kısıtlamakta, öğretim elemanından istifadeyi azaltmaktadır.

Üniversitede öğrenim süresi oldukça uzundur. 4 Yıllık lisans öğrenimi süresince ders programı haricinde öğrenciye olcukça fazla boş zaman kalmaktadır. Öğrenci bu zamanlarını iyi değerlendirerek fırsata dönüştürebilir. Ve bu boş zamanlarını iyi planlayarak daha iyi bir eğitim için değerlendirebilir.

Kuralsız serbest hayat başıboşluğu öğretir

Üniversite, amaçları ve kendi biçtiği misyon doğrultusunda kendi sosyal ortamını oluşturmakta; belli bir hayat tarzını empoze etmektedir. Kuralsız ve serbest bir hayat öğrencileri başıboşluğa, kural tanımazlığı itmektedir. Boş vakitlerin bol olması, üniversiteye gelirken amacını ve gayesini tam olarak belirleyememiş öğrencileri farklı alanlara, kötü alışkanlıklara yönlendirmektedir. Öğrencileri etkileyen bir diğer unsur da arkadaş ortamıdır.

İyi arkadaş güzelliklere, kötü arkadaş çirkinliklere yönlendirir. Öğrencilerin kişilik gelişimlerinde üniversitede sahip oldukları arkadaş ortamı da önemli bir etkiye sahiptir.

İdeal bir öğrencide olması gereken özellikler

Üniversitede eğitim gören ideal bir öğrencinin taşıması beklenen bazı vasıfları vardır. İlk olarak üniversiteye gelen bir öğrencinin hayat görüşünü netleştirmiş olması, belirli bir hedefi ve ideali olması gerekir. Eğer öğrenci bunları belirli bir kalıba oturtabilmişse üniversite ortamının olumsuz etkilerinden en az seviyede etkilenecek demektir. Çalışma disiplini, planı ve programlı çalışma alışkanlığı olan bir öğrenci, boş zamanlarında tamamen hedefine odaklanabilir ve boş zamanlarını fırsata çevirebilir. Dini eğitim ve terbiye almış, dini hassasiyetleri olan, ahlaken yüksek değerlere sahip bir öğrenci üniversite ortamının olumsuz yönlendirmelerine karşı mutlaka bir savunma mekanizması geliştirir. Arkadaş çevresinin kötü etkilerinden korunur, çünkü arkadaşlarını kendisine göre ve onu ileriye taşıyabilecek şekilde seçer.

İdeal bir öğrenci enerjik, atik ve cevval olmalı, hedefine ulaşmak için bütün gayretini sarf etmelidir. Ayrıca öğrenci üniversiteyi bir amaç olarak değil, hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak görmelidir.

Son söz…

Bir insan için en büyük rütbe kulluk makamıdır. Asıl gayemizin rıza-i ilahiye ulaşmak olması gerçeğinden hareketle, üniversitenin bir amaç değil, bir araç olduğu asla unutulmamalıdır.

Üniversite ortamında elde edilen olumlu veya olumsuz etkilerin sadece öğrenim süresiyle sınırlı kalmayacağı, ömrün geri kalanında da devam edeceği düşünülürse, bu süreçte çok dikkatli olmak gerekmektedir.

Kaynak:  http://insanvehayat.com[/size]