Fotoğraflar bizi değişik diyarlara, rüyalara alır götürür. Bazı fotoğraflar vardır yıllar geçse de gördüğümüz anki kadar tazedir zihnimizde. Asla unutulmayan, unutulmayacak fotoğraflardır bunlar. Tarihin gidişinde önemli etkileri olan bazı olay ve kişilerin akıllarda kalan karelerini seçtik. İşte tarihe geçen 10 kare…
1-Normandiya Çıkarması
“Omaha Beach, Normandy, France” Robert Capa, 1944
[img]http://img151.imageshack.us/img151/8416/83528001.jpg[/img]
Bu fotoğraf Robert Capa tarafından 1944 yılında çekildi. Amerikan ordusu Normandiya Çıkartması sırasında Omaha Beach denilen Fransız sahillerine asker yığıyordu. 6 Haziran sabahı Amerikan askerleriyle birlikte Omaha sahiline ayak basan Capa, çevresinde gördükleri karşısında şoka girmeye bile fırsat bulamadı. Kamerasını askerlere doğrulttu ve deklanşöre bastı. Yıllar sonra Er Ryan’ı Kurtarmak adlı filme de konu olan o anlarda Capa vurulan bir askere yaklaştı. Ölmek üzere olan askerin görüntülerini kaydetti. Bu görüntüler tarihe geçti. Kendisiyle yapılan bir ropörtajda ‘Eğer fotoğrafınız yeterince iyi değilse görüntüye yakın değilsiniz demektir’ diyen Robert Capa, bu fotoğrafında çektiği askere yeterince yakındı.
2- Evlere giren savaş cephesi
“Federal Dead on the Field of Battle of First Day, Gettysburg, Pennsylvania” Mathew Brady, 1863
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/02.jpg[/img]
Amerikan İç Savaşı sırasında Mathew Brady tarafından çekilen bu fotoğraf, savaşın acımasız kokusunu sivil halkın burnuna sokmayı başardı. 1863 yılında cepheye giden Mathew Brady aynı zamanda ilk savaş fotoğrafçısı olarak tarihe geçecekti.
3-Che Guevara’yı ölümsüzleştiren fotoğraf
“The Corpse of Che Guevara” Freddy Alborta, 1967
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/03.jpg[/img]
Onun hakkında herkesin farklı bir görüşü vardır. Kimine göre asi, kimine göre bir deli, kimine göreyse romantik bir devrimci… Siz ne derseniz deyin Ernesto “Che” Guevara, yaşadığı günlerde pekçok devrimci için kutsal bir kişilikti. Nasıl yaşayıp, savaştığından çok, nasıl öldüğü konuşuldu. İşte onun ölüm anının anlatan bu fotoğraf Freddy Alborta tarafından 1967 yılında çekildi. Bolivya dağlarında CIA tarafından eğitilen ve yönetilen Bolivya ordusunca yakalanan Ernesto “Che” Guevara’nın cesedi bilinmeyen bir yere gömülmeden önce onunla poz veren resmi görevliler…
4- Gezegeni koruyan fotoğraf
“The Tetons – Snake River” Ansel Adams, 1942
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/09.jpg[/img]
Bazıları fotoğraf tarihini ikiye ayırır. Ansel Adams‘tan önce ve sonra… Adams’tan önce fotoğraf sanat olarak algılanmıyordu. Ansel Adams’ın fotoğrafları gerçeğin şiiri olarak tanındı. Has fotoğrafın peşinden koştu. Halk tipi kameraların hızla yaygınlaştığı bir dönemde o hala eski model, hantal, ayaklı fotoğraf makinalarını kullanmayı tercih etti. Bu tercihi fotoğraflarının birer sanat eseri olmasına yolaçtı. Adams’ın doğaya düşkünlüğü fotoğraflarına da yansıdı. Özellikle California eyaletinin Yosemite, Kings Canyon gibi bölgelerinde hayatının büyük kısmını geçirdi. Çektiği fotoğraflarla Washington’a gidip doğanın korunması ve el değmemiş alanların milli park ilan edilmesi konusunda yoğun lobi faailiyetlerinde bulundu. Onun bu çabaları sonucu başta Kings Canyon olmak üzere pekçok doğal güzellik milli park ilan edildi.
5-Gerçekdışını Gerçek yapan fotoğraf
“Dalí Atomicus” Philippe Halsman, 1948
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/04.jpg[/img]
Philippe Halsman‘ın en önemli özelliği zıplayan insanların fotoğraflarını çekme konusundaki yeteneğiydi. Dali‘nin bu fotoğrafı da bu yeteneğinin bir kanıtı olarak tarihe geçti. Fotoğrafın hazırlanışı için saatlerce çalışırdı. Bu karede dökülen su yerine sütü tercih etmiş, ancak yayıncılar 2.Dünya Savaşı’nın yaralarının hala açık olduğu günlerde bunun okurları için bir hakaret olabileceğini düşündü ve onu süt yerine su konusunda ikna etti. Altı saat süren çekimlerden geriye 28 sıçrama, kovalarca su ve havada uçuşan kızgın kediler kaldı.
6-Yaramaz Einstein
“Einstein with his Tongue Out” Arthur Sasse, 1951
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/05.jpg[/img]
Bu fotoğrafa baktıktan sonra insan düşünmeden edemiyor: ‘Gerçekten dünyayı değiştiren Einstein bu mu?’ Einstein atom fiziği ve kuantum alanında dünyanın kaderini değiştirmişti. Bu fotoğraf ise dünyanın ona bakışını değiştirdi. Dehasıyla tanınan olağanüstü bir kişilik, insan boyutuna geliyordu bu fotoğrafla. Dahi, dilini neden çıkartmıştı? Fotoğrafa bakan milyonlar bu sorunun yanıtını arıyordu. Princeton kampüsünde 72. doğumgününü kutlayan Einstein o gün neşeliydi. Kameralar karşısında milyonlarca kez gülümsemişti. O an aklına değişik bir poz geldi ve dilini çıkardı. Fotoğrafçı Arthur Sasse şaşırmaya fırsat bulmadan deklanşöre bastı ve dünyanın en ünlü Einstein fotoğrafı ortaya çıktı.
7- Hindenburg Faciası
“Hindenburg” Murray Becker, 1937
[img width=318 height=400]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/06.jpg[/img]
Bu fotoğraf Hindenburg kazasının anını gösteriyor. Fotoğrafın gücünü bir kez daha gösteren bu kanıt sayesinde Hindenburg Facisaı 20 yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. 6 Mayıs 1937′de meydana gelen bu kazada güvertedeki 97 kişiden 62′si kurtarıldı.
8-Göçmen Anne
“Migrant Mother” Dorothea Lange, 1936
[img width=308 height=400]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/07.jpg[/img]
Göçmen Anne fotoğrafı Amerika’nın en karanlık dönemi olarak bilinen Büyük Bunalım’ın bir sembolü olarak bilinir. Florence Owens Thompson 1936′da iş bulabilmek amacıyla California’ya göç etmişti. Kendisi gibi milyonlarca insan aynı amaçla batıdaki verimli topraklara akın ediyordu. Gelenler için çadır kentler kurulmuştu. Şanslı olanlar tarlalarda geçici işler bulabiliyor, çoğu yaşam şartlarının ağır olduğu kamplarda iş umuduyla ayakta kalmaya çalışıyordu. 32 yaşındaki kadının kocası birkaç yıl önce veremden ölmüştü. Thompson’ın iki çocuğuna bakacak gücü kalmamıştı. California’nın Nipoma kampında çocuklarını avladığı kuşlarla, doğadaki otlarla besliyordu. Hikayesi gazetelerde yayınlandığında kendisine yardım kampanyası başladı. Fakat toplanan yiyecek ve giyecekler kampa ulaştığında Florence Owens Thompson, başka bir yere doğru yeni bir göçe başlamıştı. 1976 yılına dek kimse ondan bir daha haber alamadı. O yıl fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu bir roportajda açıklayacaktı.
9- Saygon Polis Müdürü’nün infazı
“Murder of a Vietcong by Saigon Police Chief” Eddie Adams, 1968
[img]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/08.jpg[/img]
AP fotoğrafçısı Eddie Adams “Fotoğraf dünyanın en güçlü silahıdır.” diye yazmıştı. 1968′de çektiği bu fotoğrafı Adams’ın en önemli kanıtıydı. Bu fotoğraf kendisine 1969 Pulitzer Ödülü’nü kazandırmıştı. Ateş eden kişi Saygon Plois Müdürü General Nguyen Ngoc Loan‘dı. Namlunun ucundaki kişi ise Vietkong üyesi bir kişiydi. Onlarca sivili öldürmekten aranıyordu. Fotoğraf yayınlandıktan sonra Loan’ın hayatı değişti. Nereye gitse bu kare ona hatırlatıldı. Avustralya’dan kovuldu. Amerika’ya taşındı. Burada da aleyhinde yoğun bir kampanya başlatıldı. Açtığı restorantı kısa sürede kapatmak zorunda kaldı. Fotoğrafçı Adams yıllar sonra şunları söyleyecekti: ‘General Vietkong’u öldürdü, ben de kameramla generali öldürdüm.’
10- Barış sevinci
The Kiss Alfred Eisenstaedt, 1945
[img width=314 height=400]http://www.medyalens.com/wp-content/uploads/2010/07/10.jpg[/img]
14 Ağustos 1945′te Japonya’nın teslim oluş haberi 2.Dünya Savaşı’nın da sonu anlamına geliyordu. Amerika genelinde büyük bir heyecanla karşılanan bu haberden en çok etkilenen askerler oldu. Bu haberin en yoğun kutlandığı yerlerden biri de New York’un ünlü Times Meydanı’ydı. O gün meydanda yetenekli bir fotoğrafçı olan Alfred Eisenstaedt da kamerasıyla hazır bulunuyordu. Karşısında genç bir denizcinin heyecanına tanık oldu. Karşılaştığı her kadını öpen bu denizciyi takibe aldı. Üniformalı bir hemşireye sarıldığında fotoğrafçı Alfred Eisenstaedt çoktan kamerasını hazırlamıştı.
Hazırlayan: MedyaLens.com
|
0 Yanıt
4117 Gösterim