Prof. Dr. Feridun Emecen ile Röportaj

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Prof. Dr. Feridun Emecen ile Röportaj
« : 20 Şubat 2016, 09:47:26 »
[img width=209 height=200]http://www.uyanangenclik.com/gallery/14_20_02_16_9_43_36.jpeg[/img]
Prof. Dr. Feridun Emecen kimdir?
(d. 1958, Giresun), Türk, tarih profesor doktoru ve yazar.

İlk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra 1979’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Kürsüsü’nden mezun oldu. 1981’de Yeniçağ Tarihi Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. 1985’de 16. yüzyılda Manisa ve yöresinin sosyal ve ekonomik tarihini aydınlatmaya yönelik doktora tezi kabul edildi. 1987’de Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı’na yardımcı doçent olarak atandı. 1989’da ise doçent unvanını almaya hak kazanan Emecen 1995’de aynı anabilim dalında profesör kadrosuna atandı. 2012 Şubatında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Halen İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde görev yapmaktadır.

Çalışma sahasını klasik dönem Osmanlı tarihi teşkil etmekte olup bu alanla ilgili pek çok araştırma ve makaleleri yayımlanmış bulunmaktadır. 1994-2000 yılları İstanbul Üniversitesi dekan yardımcılığı, 2006-2007'de Avrasya Enstitüsü Müdürlüğü yapmış olup 16 Mart 2012 tarihi itibariyle İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dekanlık görevini yürütmektedir.

Bazı projelerde görev alan , yurt içi ve yurt dışında çok sayıda ilmi kongre ve sempozyuma katılan, birçok ilmi derginin neşir heyeti, danışma kurulunda bulunan 1995'te Türk Tarih Kurumu üyesi, 2012'de Türkiye Bilimler Akademisi asli üyesi olan Emecen'in Osmanlı bürokrasisi, hanedanı, şehir tarihi, sosyal yapı, siyasi yönelimler, Osmanlı-Avrupa ilişkileri, savaş tarihi Osmanlı Balkanlar ve Ortadoğu dünyası gibi konuları içine alan yayımlanmış kitap ve makaleleri mevcuttur.

[b]Başlıca kitapları[/b]
    XVI. Asırda Manisa Kazası, Ankara 1989.
    Unutulmuş Bir Cemaat: Manisa Yahudileri İstanbul 1997.
    İlk Osmanlılar (gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı), İstanbul 2012.
    İstanbul'un Uzun Dört Yılı, İstanbul 2003.
    Doğu Karadeniz'in İki Kıyı Kasabasının Tarihi: Bulancak-Piraziz , İstanbul 2005.
    Doğu Karadeniz'de Bir Vadi Boyu Yerleşmesi, Ağasar Vadisi: Şalpazarı-Beşikdüzü , Trabzon 2010.
    Tarih İçinde Manisa , Manisa 2007.
    Osmanlı Klasik Çağında Siyaset, İstanbul 2009.
    Osmanlı Klasik Çağında Savaş, İstanbul 2010.
    Osmanlı Klasik Çağında Hanedan, Devlet ve Toplum, İstanbul 2011.
    Yavuz Sultan Selim , İstanbul 2010.
    İmparatorluk Çağında Osmanlı Sultanları (II. Bayezid-Yavuz-Kanuni), İstanbul 2011.
    Fetih ve Kıyamet 1453 ,İstanbul 2012.

Tarihçi, ilim adamı kimliğiyle onlarca makale ve kitaba imza atmış olan Prof. Dr. Feridun Emecen’e çalışma şekli, kütüphanesi; üniversiteler, arşivler ve tarihçilik üzerine fikirlerini sorduk…

Hocam, emeklilikten sonra 29 Mayıs Üniversitesi’ne geçtiniz. Daha öncesinde İSAM’ın alt yapısı oluşturulurken vardınız. Böyle bir teşekkülü meydana getirmek daha zor olsa gerek…

Ben aşağı yukarı 1985-86’dan beri Türkiye Diyanet Vakfı’nın çıkarmış olduğu İslam Ansiklopedisi’nde redaktör olarak çalışıyorum; halen de devam ediyor görevimiz. O yıldan beri buranın yabancısı değiliz; buradayız. Dolayısıyla İstanbul Üniversitesi’nde uzun yıllar kaldıktan sonra önümüze bu kapı açıldı. Biraz da şartlar onu gerektirdi. Zor da olsa bir karar vererek buraya geçmiş olduk.

Burası yeniden kurulan bir üniversite. Programları geliştirmek ve ihtiyaca göre yeni bölümler açmak düşüncesiyle hareket ettik; amaç, alanlarında seçkin öğrencileri alarak yetiştirmekti. Burası para kazanmak amacıyla kurulmuş bir üniversite değil, bir vakıf üniversitesi. Öğrencilere bu anlamda yardımcı olmak ve onların en iyi şekilde belli amaçlara yönelik yetişmesini sağlamaktır asıl hedef.

Üniversitenin kuruluşunda İSAM’ın katkısı oldukça ciddi boyutta. İSAM kütüphanesinin oluşması da ansiklopedi ile beraber başladı. Biz bu sürecin ta başından beri buradaydık. Önceleri böyle küçük küçük yazılacak olan maddelere yardımcı olmak üzere kurulan bir kütüphaneyken zaman içinde, arkadaşlarımızın gayretiyle, İsmail [E. Erünsal] Bey başta olmak üzere, bugünkü çapına ulaştı. Türkiye’nin sayılı kütüphanelerinden birine dönüştü. Şimdi üniversitenin de bu kütüphane ile beraber aynı mekânı paylaşmış olması, araştırma bölümleri ile aynı mekânı paylaşmış olması çok büyük bir kazançtır kuruluş aşamasında. Zira çok yakından biliyoruz ki pek çok üniversitenin daha doğru dürüst kütüphanesi bile yok. Aynı şey hoca kadrosu açısından da geçerliydi.

Kütüphane meselesine yeniden dönecek olursak; sosyal bilimlerde kütüphane olmazsa olmaz. Kurulan üniversitemiz için de kampus alanı dâhilinde ayrıca bir kütüphane oluşturduk. Şimdiden İSAM’ın gayretleri ve bağışlarla beraber bizim burada ikinci bir kütüphanemiz daha oluştu. Yaklaşık 30 bin civarında belki daha fazla kitap var şu anda. Bu mekânda öğrencilerin istifadesine açık bir vaziyette.

Kaynak: Yedikıta Dergisi 73. sayısından (Eylül 2014) okuyabilirsiniz.