Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Mucizesi: Ağaçların Şehadetleri

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
[b]Ağaçların Efendimiz'e (sallallâhu aleyhi ve sellem) şehadetleri[/b]

Ağaçların, Peygamber Efendmiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) emriyle yerlerinden çıkıp yanına gelmeleri ve Efendimiz'e (sallallâhu aleyhi ve sellem) itaat etmeleri pek çok defa vuku bulmuştur.

[b]Ağaçların Emrine Girmesi[/b]

Cabir ibn-i Abdullah anlatıyor:
Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile beraber yürüyorduk. Nihayet geniş bir vadiye indik. Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) kaza-i hacetine gitti. Ben de bir su kabı ile kendisini takip ettim. Derken Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bakındı, fakat örtünecek bir şey göremedi. Birden vadinin kenarında iki ağaç gözüne ilişti. Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) hemen bunlardan birine giderek dallarından bir dal tuttu ve:
"Allah'ın izniyle bana râm ol (emrime gir)!" buyurdu. Dal, O'na, sahibine huysuzluk eden burnu gemli deve gibi râm oldu. Öteki ağaca da gitti ve dallardan birini tutarak:
"Allah'ın izniyle bana râm ol!" dedi. O da öteki gibi râm oldu. İkisinin ortasına varınca aralarını kapadı ve:
"Allah'ın izniyle benim üzerime kapanın!" dedi. Hemen kapandılar.[1]

[b]Kütüğün Ağlayıp İnlemesi[/b]

Abdullah b. Ömer'den (radıyallâhu anh):
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hurma kütüğüne dayanarak hutbe verirdi. Minberi edinince o kütükten ayrıldı. Bu sırada kütük bir inleme sesi çıkardı. Peygamber hemen onun yanına geldi ve elini o kütüğün üzerine koyup sıvazladı. (Böylece inlemesi durdu.)[2]

[b]Değneğin Etrafi Aydinlatmasi[/b]

Ebû Said el-Hudrî (radıyallâhu anh) anlatıyor:
Bir gün yatsı namazından sonra Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) Katade b. Nu'man'a bir değnek verdi. Ona:
"Bu değnek senin on (arşın) önünü ve arkanı aydınlatacak. Evine girdiğin zaman evin köşesinde bir karaltı göreceksin, onun, sana bir şey söylemesine fırsat vermeden hemen ona bir darbe indir." dedi. O da emredileni aynıyla uyguladı.[3]

[b]Ağaçların O’nu Selamlaması[/b]

Hazreti Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la Mekke'de idim. Beraber yürüyorduk, O’nun karşısına çıkan her ağaç, her dağ ona selam veriyor ve: "Allah'ın selamı üzerine olsun ey Allah'ın Resûlü!" diyordu."[4]

[b]Hurma Salkımının Efendimize İtaati[/b]

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Bir bedevî gelerek Aleyhissalâtu vesselâm'a:
"Senin Allah elçisi olduğunu ne ile bileyim?" dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm: "Hurma ağacından şu salkımı çağırmamla. O benim Allah'ın elçisi olduğuma şehadet eder!" dedi ve onu çağırdı. Salkım, ağaçtan inmeye başladı. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına düştü ve: "Selam senin üzerine olsun ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Sonra Aleyhissalâtu vesselâm ona:
"Haydi yerine dön!" emrettiler. Salkım yerine döndü ve eski yerine kaynadı. Bedevi (bu manzara karşısında) müslüman oldu." [5]

[b]Ağaçların Efendimiz’e Haber Vermesi[/b]

Ma'n İbn-i Abdirrahman anlatıyor:
"Babam merhumu dinledim. Diyordu ki:
"Mesruk'a sordum: "Kur'an'ı dinledikleri gece, cinleri(n geldiğini) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a haber verdi?" Bana şu cevabı verdi: "Baban, yani İbnu Mes'ud bana bildirdi ki: "Onların yani cinlerin geldiğini bir ağaç haber verdi." [6]


[b]Dipnotlar:[/b]
[1] Müslim, zühd 74.
[2] Buhârî, menâkıb 25; Tirmizî, menâkıb 6; Nesâî, cuma 17; İbn Mâce, ikâme 199; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/249, 266, 363. Abdullah b. Ömer'in rivayeti için bkz.: Heysemî, Mecmeu'z-zevâid, 2/180.
[3] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/65.
[4] Tirmizi, Menâkıb 8.
[5] Tirmizi, Menâkıb 9.
[6]Buhârî, Menâkıbu'l-Ensâr 32; Müslim, Salât 153.