Gönderen Konu: İngilizce Gelecek Zaman (The Future Tense)  (Okunma sayısı 5909 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • Süper Mega üye
  • *******
  • İleti: 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
İngilizce Gelecek Zaman (The Future Tense)
« : 15 Ocak 2014, 20:05:33 »
Future tense gelecek zamanı anlatan tensdir.
Gelecekte yapmayı planladığımız tüm konuları, ingilizce future tense ile anlatırız.

Future tense konu anlatımı

İngilizce Future tense gelecekte gerçekleşecek bir iş veya eylem için kullanılır.

Future tense türkçede gelecek zaman olarak ifade edilir.

Future tense örnekler

 

I will see you tomorrow.
Seni yarın göreceğim.

I will go to Marmaris next week.
Ben gelecek hafta Marmaris'e gideceğim.

You will miss me in future.
Sen gelecekte beni özleyeceksin.

They will come here tonight.
Onlar bu akşam buraya gelecekler.

I will stay at home tonight.
Ben bu gece evde kalacağım.


She will call me tomorrow.
O, beni yarın arayacak. 


future tense



Future tense ile olumlu cümleler 



Future tense olumlu cümleler, önce özne, sonra will yardımcı fiili ve fiil ile oluşturulur. Gerekirse tümleç eklenir.


Future tense cümlelerin olumlu şeklini bir tablo halinde görelim.


Özne Yardımcı fiil Fiil Tümleç Türkçesi
I will stay in the hotel. Ben otelde kalacağım.
You will stay in the hotel. Sen otelde kalacaksın.
He will stay in the hotel. O, otelde kalacak.
She will stay in the hotel. O, otelde kalacak.
It will stay in the hotel. O, otelde kalacak.
We will stay in the hotel. Biz otelde kalacağız.
You will stay in the hotel. Siz otelde kalacaksınız.
They will stay in the hotel. Onlar otelde kalacaklar.


Future tense örnek cümleler ve alıştırmalar 

Future tense | I will visit the Bristish Museum in London next summer. | Ben gelecek yaz Bristish Museum'u ziyaret edeceğim.



Cars will work with the electricity in the future.
Arabalar gelecekte elektrikle çalışacak.

They will punish him because he is a liar.
Onu cezalandıracaklar çünkü o bir yalancı.

He will use my computer.
O benim bilgisayarımı kullanacak.






 

Future tense ile zaman zarfı 


*zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir.

The government will use Twitter in some years.
Birkaç yıl içinde devlet Twitter'i kullanacak.

I will check my email in some minutes.
Bir kaç dakika içinde emailimi kontrol edeceğim. 


He will come after 8 o'clock.
Saat 8'den sonra gelecek.

They will get marry in the future.
Gelecekte evlenecekler.

This year, the price index will affect on the school fees.
Bu yıl fiyat endeksi okul ücretlerinde etkili olacak.


Future tense ile olumsuz cümleler



Future tense olumsuz cümleler, önce yardımcı fiilin olumsuz şekli, sonra fiil ve gerekirse tümleç eklenerek kurulur.



Future tense cümlelerin olumsuz şeklini bir tablo halinde görelim.

Özne Yardımcı fiil (olumsuzluk eki) Fiil Tümleç Türkçesi
I will not (won't) eat the lunch. Ben öğlen yemeği yemeyeceğim.
You will not (won't) eat the lunch. Sen öğlen yemeği yemeyeceksin.
He will not (won't) eat the lunch. O, öğlen yemeği yemeyecek.
She will not (won't) eat the lunch. O, öğlen yemeği yemeyecek.
It will not (won't) eat the lunch. O, öğlen yemeği yemeyecek.
We will not (won't) eat the lunch. Biz öğlen yemeği yemeyeceğiz.
You will not (won't) eat the lunch. Siz öğlen yemeği yemeyeceksiniz.
They will not (won't) eat the lunch. Onlar öğlen yemeği yemeyecekler.




Future tense olumsuz örnek cümleler

I won't wear my suit.
Takım elbisemi giymeyeceğim.



They will not give you a gift.
Sana hediye vermeyecekler.



My mother will not go shopping tomorrow.
Annem yarın alışverişe gitmeyecek.



Future tense çeşitli örnek cümleler


He is not going to enter in the Guiness Record Book.
Guiness Rekorlar Kitabı'na girmeyecek.

I will paint my house next week.
Gelecek hafta evimi boyayacağım.

You will forget me next year.
Beni seneye unutacaksın.

My sister will sing in the rain.
Kız kardeşim yağmurda şarkı söyleyecek.

They will write letters to their friends after school.
Onlar okuldan sonra arkadaşlarına mektup yazacaklar.

You will have a birthday party on May the 5th.
Mayısın beşinde doğum günü partiniz olacak.

She will spend the weekend with her uncle.
O, hafta sonunu amcası ile geçirecek.

You will go to school on Monday.
Pazartesi günü okula gideceksiniz.

He will write to you tomorrow.
O, size yarın yazacak.

She will see her aunt on Thursday.
O, halasını perşembe günü görecek.

We will go to Ankara next month.
Biz gelecek ay Ankara’ya gideceğiz.

You will have a holiday in the Summer.
Sizin yazın tatiliniz olacak.

You will finish your lessons at 4 o’clock.
Siz derslerinizi saat dörtte bitireceksiniz.

I will go to the cinema at 9 o’clock tonight.
Bu gece saat dokuzda sinemaya gideceğim.

She will read a book before she goes to bed.
O, yatmadan önce bir kitap okuyacak.

He will drink tea at breakfast.
O, kahvaltıda çay içecek.

ingilizce eğitim seti Your father will give me his newspaper.
Sizin babanız bana gazetesini verecek.

Esin Deniz will send you a new letter.
Esin Deniz size yeni bir mektup gönderecek.

You will eat a wonderful fish soup in Halikarnas.
Siz, Halikarnas’da harika bir balık çorbası yiyeceksiniz.

We will write a poem about our country.
Biz, yurdumuz hakkında bir şiir yazacağız. 

İngilizce gelecek zaman cümlelerinin olumlu düz cümle halini incelemek için ise önceki bölüm linkimizi tıklayabilirsiniz.

[b]Future tense, ingilizce gelecek zaman soru cümlesi [/b]

İngilizce gelecek zaman soru cümleleri, önce yardımcı fiil, sonra özne, ardından fiil ve gerekirse tümleç eklenerek kurulur.

İngilizce gelecek zaman soru cümleleri şeklini tablo halinde görelim.

 
Yardımcı fiil Özne Fiil Tümleç Türkçesi
Will I drink water? Ben su içecek miyim?
Will you drink water? Sen su içecek  misin?
Will he drink water? O, su içecek mi?
Will she drink water? O, su içecek  mi?
Will it drink water? O, su içecek mi?
Will we drink water? Biz su içecek  miyiz?
Will you drink water? Siz su içecek  misiniz?
Will they drink water? Onlar su içecek  mi?


Future tense ingilizce  gelecek zaman örnek soru cümleleri



Will you sign up in Facebook?
Facebook'a kayıt olacak mısın?


No, I won't sign up in Facebook.
Hayır, Facebook'a kayıt olmayacağım.

*Soru cümleleri cevaplanırken sadece yardımcı fiil kullanılabilir:


Will your father quit smoking?
Baban sigarayı bırakacak mı?


Yes, he will.

Evet, bırakacak.


Will they help to their mother?
Annelerine yardım edecekler mi?


No, they won't.
Hayır, etmeyecekler.




ingilizce gelecek zaman | We will watch Neslihan Darnel in Eczacıbaşı- Vakıfbank voleyball game. | Biz, Neslihan Darnel'i Eczacıbaşı- Vakıfbank voleybol maçında seyredeceğiz.






Future Tense , ingilizce gelecek zaman  ile soru zarflı cümleler (ne, nerede, ne zaman, niye, nasıl, kim | what, where, when, why, how, who)



İngilizce gelecek zaman soru zarflı cümleler, aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, önce soru kelimesi, yardımcı fiil, özne, asıl fiil ve gerekirse tümleç ile kurulur.

Soru kelimesi Yardımcı fiil Özne Fiil Tümleç Türkçesi
What will you do at home? Evde ne yapacaksın?
Where will you go in Ankara? Ankara'da nereye gideceksin?
When will you go to Liverpool? Liverpool'a ne zaman gideceksin?
Why will he walk to the station? O, istasyona neden yürüyecek?
How will she come here? O, buraya nasıl gelecek?




What will they research in CERN Laboratory?

CERN Laboratuarında ne araştıracaklar?


They will research the nuclear power.

Nükleer gücü araştıracaklar. 


When will the 3th World War begin?

Üçüncü Dünya Savaşı ne zaman başlayacak?


It will begin in the near future.
Yakın gelecekte başlayacak.


How will she do bungee jumping if she is pregnant?
İngilizce tensler

Simple present tense
Geniş zaman

Present continuous tense
Şimdiki zaman

Future tense
Gelecek zaman

Future continuous tense
Sürekli gelecek zaman

Simple past tense
Geçmiş zaman

Past continuous tense
Geçmiş zamanda devamlılık

Present perfect tense
Belirsiz geçmiş zaman

Present perfect continuous tense
Geçmiş ve şimdiki zamanda devamlılık

Past perfect tense
Geçmiş zamanın hikayesi

Future perfect tense
Gelecek zamanda tamamlanmışlık

O hamileyse nasıl bungee jumping yapacak?

Se will do it without any health problem.
Hiçbir sağlık problemi olmadan yapacak.


Who will arrange the new code about smoking?
Sigarayla ilgili yasayı kim hazırlayacak?


The next administration will arrange it.

Onu gelecek hükümet hazırlayacak.   

Önceden belirlenmiş bir işi belirten Future tense, ingilizce gelecek zaman cümleleri


* to be going to yardımcı fiili kullanılarak kurulur.
* to be yardımcı fiili özneden önce, "going to" kalıbı özneden sonra gelir.


I am going to be a doctor.
Ben doktor olacağım.


She is going to be an architect.
O mimar olacak.


What are you going to be?
Sen ne olacaksın?

Future tense, ingilizce gelecek zaman çeşitli örnek cümeleler


Are you going to visit the patient?
Hastayı ziyaret edecek misin?


Yes, I am going to visit the patient.
Evet, hastayı ziyaret edeceğim.


Are they going to attend the reception in the presidental palace?
Cumhurbaşkanlığı köşkündeki resepsiyona katılacaklar mı?


No, they are not going to attend the reception in the presidental palace

Hayır, Cumhurbaşkanlığı köşkündeki resepsiyona katılmayacaklar.

*Düz soru cümleleri cevaplanırken sadece yardımcı fiil kullanılabilir:


Is your friend going to come with you?
Arkadaşın seninle gelecek mi?


Yes, he is.
Evet, gelecek. 

Future Tense, ingilizce gelecek zaman going to kalıbı ile soru cümlesi (ne, nerede, ne zaman, niye, nasıl, kim)

* soru kelimesi+ yardımcı fiil+özne+going to+fiil+nesne ile kurulur.
* kim sorusu, özne içermediğinden bu cümleler soru kelimesi+ yardımcı fiil+fiil+nesne ile kurulur.

What are they going to do with this old car?
Bu eski arabayla ne yapacaklar?


They are going to sell it.
Onu satacaklar.


Where is he going to give his last concert?
Son konserini nerede verecek?


He is going to give his last concert at Arena Stadium.
Son konserini Arena Stadyum'da verecek.


When are you going to graduate?
Ne zaman mezun olacaksın?


I am going to graduate next summer.
Önümüzdeki yaz mezun olacağım.


How are they going to build the skyscraper in Dubai?
Dubai'de gökdeleni nasıl inşa edecekler?


They are going to deal with Turkish businessman.
Türk işadamlarıyla anlaşacaklar.


Who is going to send the letter?
Mektubu kim gönderecek?


I am going to send the letter.
Mektubu ben göndereceğim.


Why are you going to learn English?
Neden İngilizce öğreneceksin?

Because I am going to apply to a good job.
Çünkü güzel bir işe başvuracağım.

[b]!!! Dikkat edilecekler:[/b]

*will kalıbı gelecekteki bir eylemi, be going to kalıbı gelecekte gerçekleşmesi kesinleşmiş/belirlenmiş bir eylemi belirtir. 


I will open a bank account.
Bir banka hesabı açtıracağım. 


I am going to open a bank account in Akbank today.
Bugün Akbank'ta bir banka hesabı açtıracağım.


I am going to start working in Microsoft Company.
Microsoft şirketinde çalışmaya başlayacağım.


I start to work in Microsoft company next month.
Önümüzdeki ay Microsoft şirketinde çalışmaya başlıyorum.





 

Voiser