Tasavvufi sohbetler

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #45 : 23 Ekim 2008, 22:23:47 »
[color=blue]Mürid Olmanın Şartları

„Bizimle arkadaş olmak isteyen zevatın kendisinde taşıması gereken şartlar:

1. Bizim "Habl-i Metin-i Rabbanî", "Urve-i Vuska-i ilahî" olan bir silsile-i sahihaya bağlı, telkin, ta'lim, ifade vazifesiyle icazetli ve mükellef olup olmadığımıza kesin bir itikad ve yakîn kesbetmesidir.

2. Geçmiş günahlardan -bir daha dönmemek şartıyla- tevbe edip gücü yettiği kadar yüce dinimizin emir ve yasaklarına sarılması.

3. Allah'a olan kuvvetli sevgi vesilesiyle onun rızasına nail olacağına yakînen itikat etmesi.

4. Beraberlik ve bağlılık gerçekleştikten sonra surî ve kevnî kerametleri göstermek istememesi. Kendisine bile bu gibi ahvalin zuhurunu gizli ve açık olarak arzu etmemesi. (İstemeden keramet müşahede eder veya kendinde zahir olursa onu ne nef ve ne de ispat lazım gelmez.)

5. Hakk(ın rızasını) ve ahireti isteyen kimse için dünyayı terketmek zarurî ve iki zıddı bir araya toplamak mumkun olmadığından zahirde ve batında imkan ölçüsünde ahiret hayatına ağırlık vermek. Hiçbir şekilde Allah'ın rızasına ve ona mülâki olmaya, fanî dünya hayatını tercih etmemesi ve bu hususta her şeyi terk edenlerden olamadığı için kalben daima mahzun ve kederli bulunmak suretiyle terakki göstermesi.

6. Hocası ve uyduğu şahıstan öğreneceği manevi vazifeleri takatı nisbetinde hüsn-ü kabul ve ifaya çalışması ve bunları kendisi için, iki dünyanın saadeti için sermaye bilmesi.

7. İrtibat sağlandıktan sonra bunun güzelce muhafazası ve ahdin gerçekleşmesini bozan hal ve davranışların büyük ve ebedî mesuliyetinden korkup devamlı bu korku üzere olması zarurî ve mecburîdir." [/color]

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #46 : 23 Ekim 2008, 22:24:20 »
[color=blue]Müslüman Cesur Olmalı

„Evvelâ îmânın 6 şartına bağlanmak, sâniyen cesur olmak lâzım. Korkaklar, Resûlullah'a tam bağlı olamazlar. Vârislerine, üstazlara da bağları gevşek olur. Müslüman cesur olmalı." [/color]

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #47 : 23 Ekim 2008, 22:24:55 »
[color=blue]Namaz ile İstimdât Sünnettir

„Namaz mi'râc-ı mânevîdir. Müslümanlar her gün beş defa Cenâb-ı Hakk'ın, "ekımi's-salâh" (namazını ikâmet et, kıl) hitâb-ı izzetine muhatap oluyorlar. Bu sûretle rızk-ı sûrî ve rızk-ı mânevî ile merzûk olmak üzere günde beş defa Hazret-i Mevlâ'nın sefer-i rahmetine çağrılıyorlar. Bu şeref, sekaleyn (ins ve cin)'den mâadâ hiçbir mahlûka nasip değildir. Çünkü karşılığı mükâfat ve terfî-i derece olan ibâdetler, yalnız ins ve cinne mahsustur. Bazı umûrda melekler de memurlardır. Lâkin onlar imtihan olmak ve karşılığında mükâfat almak için değildir. Kendilerinde cüz'-i türâbî (toprak unsuru) ve sair anâsır bulunmadığından, melâike-i kirâm bile ehl-i salâtın nâil olduğu böyle bir ziyâfetle şerefyâb olmamışlardır."

„Resûlullah Efendimiz (sallalâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: "Biriniz, herhangi bir işte sıkıntıya düştüğü zaman iki rek'at nâfile namaz kılsın." (Kütüb-i Sitte'den Müslim hâriç hepsi rivâyet etmişlerdir)
Namaz ile istimdât, sünnet-i seniyyedir. İnsan dara düştüğü zaman, hemen iki rek'at namaz kılmalı; onunla Cenâb-ı Hakk'a tevessül edip ilticâ etmelidir.

Bütün mühim işlerde büyüklerimiz hep böyle yaparlardı. Nitekim İbrâhim aleyhisselâm arz-ı Bâbil'den arz-ı Şam'a hicret ederken uğradıkları beldenin kolcuları, zevcesi Hazret-i Sâre'yi alıp saraya götürdüklerinde, İbrâhim (a.s.) hemen namaza durup işi Hazret-i Mevlâ'ya ihâle eylemiştir.

O zâlim melik, Sâre'ye üç defa el kaldırmak isteyince, her defâsında koluna felç gelmekle (çirkin emellerinden vazgeçip) yanına birtakım hediyeler koyarak, Hazret-i Sâre'yi yolcu etmek mecburiyetinde kalmıştır." [/color]

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #48 : 23 Ekim 2008, 22:25:29 »
[color=blue]Namazlarda Rekat Tahsisi

„Namazlarda, iki rek'at, dört rek'at diye tayin etmemeli. Cenâb-ı Hakk'ın kaç rek'at mükâfat vereceği belli olmaz. İki rek'ata iki bin rek'at, dört rek'ata dört bin rek'at ve daha fazla sevabı verebilir." [/color]

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #49 : 23 Ekim 2008, 22:26:01 »
[color=blue]Namazlar ve İkindi Vaktindeki Esrâr-ı İlâhî

„Eûzubillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm: «Ve'l-asr». Sadakallâhülazîm. [And olsun asra, yüksek fazîletinden dolayı ikindi namazına] (Sûre-i Asr, 1)

İkindi namazı Zât-ı İlâhî ile, sabah namazı Cemâl-i İlâhî ile, diğer namazlar ise, Sıfat-ı İlâhî ile alâkalıdır. Onun için Hazret-i Mevlâ, yalnız ikindi namazına kasem buyurmuştur. Bu da, vakt-i asrdaki esrâr-ı İlâhiyye'nin büyüklüğünü gösterir. Mü'minler cennette, Cemâl-i İlâhî ile ikindi zamanında şerefyâb olacaklar. Diğer vakitlerde de sâir nîmetlerle meşgul olurlar." [/color]