Nisan 1932 yılında doğan Karakoç un şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri iki kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında Hasana Mektuplar" ismi altında kitap haline getirdi. 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu.
Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti. 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı.
Yakarış
Rızanı aradım her yazdığımda Malumun.. nefsimi değil Allah´ım Sana hoş gelmeyen duygum olursa Aklımdan onları sen sil Allah´ım.
Bayramlar Bayram Ola
Bayramlar seçilmiş rahmet günleri Bayramlar İslami vahdet günleri Bizleri uykudan uyandır Ya Rab Bitsin, uzamasın gaflet günleri.
Dosta Doğru
İçimde uzayan her yol Çıkar gider dosta doğru Menekşe, nergis. Itır, gül Kokar gider dosta doğru
Zamanım yoğrulur gamla Birleşir sabah akşamla Ilık kanım damla damla Akar gider dosta doğru
Gel bende gör, sen gel beni Durduramaz engel beni Görmediğim bir el beni Çeker gider dosta doğru
Beynim fırın, bağrım tandır Yanarım hayli zamandır Sevgim bir yavru ceylandır Şeker gider dosta doğru
Ne saklarım ne gizlerim Yalnızca onu özlerim Tabutta bile gözlerim Bakar gider dosta doğru
Size Bıraktım
Bana Mevlana´yı, Yunus´u verin Mecnun´u, Leyla´yı size bıraktım Kırk yıldır susuzum, bir tas su verin Irmağı, deryayı size bıraktım
Talipli değilim şöhrete, şana, Makamı, rütbeyi yük etmem cana Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana, Dövüşü, kavgayı size bıraktım.
Zaman yoktur ekip, biçip, sürmeme Ham topraktan haram mahsul dermeme Bir tek gönül kâfi gelir girmeme Konağı, sarayı size bıraktım.
Çokta değil, hakta buldum huzuru, İstediğim alınteri, göznuru Benliği, kibiri, iğrenç gururu Faizi, bankayı size bıraktım.
Hiç biriniz telaş etmesin boşa Doyacak gözünüz toprağa, taşa.. Beni inancımla koyun başbaşa.. Topyekün dünyayı size bıraktım
Unutursun Mihribanım
Unutmak kolay mı deme Unutursun Mihribanım Oğlun kızın olsun hele Unutursun Mihribanım
Yıllar sinene yaslanır Hatıraların paslanır Bu deli gönlün uslanır Unutursun Mihribanım
Zaman erir kelep kelep Meyve dalda kalmıyor hep Unutturur birçok sebep Unutursun Mihribanım
Gün geçer azalır sevgi Değişir herşeyin rengi Bugün değil yarın belki Unutursun Mihribanım
Süt emerdin gündüz gece Unuttun ya büyüyünce Bu iş de tıpkı öylece Unutursun Mihribanım
Hayat böyle bir gemide Eskiler yiter yenide Beni değil kendini de Unutursun Mihribanım
|