Şebnem dergisi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11650
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Şebnem dergisi
« : 06 Ekim 2008, 23:51:13 »
[b]Hasan bin Ali -radıyallâhu anhümâ-,
bir gün yolda bir lokma ekmek parçası bulur.
Ekmeği yerden alır, üzerindeki pisliği güzelce temizleyip yıkadıktan sonra, onu hizmetçisine verir ve:

*“–Oğlum, abdestimi aldıktan sonra bu ekmek parçasını bana hatırlat.” *der.

Hazret-i Hasan Efendimiz, abdest alıp geldikten sonra hizmetçisine dönerek:

*“–Oğlum, az önce sana verdiğim lokmayı bana verir misin?”* der.
*
“–Efendim, ben o ekmek parçasını yedim.” *cevabını verir.

Bunun üzerine Hazret-i Hasan -radıyallâhu anh-:

*“–Haydi, sen artık git; Allah rızâsı için bundan sonra hürsün.”* der.

Hizmetçi:

*“–Efendim, beni niye âzâd ettiniz?” *diye sorunca, Hazret-i Hasan Efendimiz şöyle cevap verir:

*“–Ben, annem Fâtıma binti Rasûlullah’tan, bir gün Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in
şöyle buyurduğunu işitmiştim; «Kim yolda yere düşmüş ve kirlenmiş bir lokmayı alır,
üzerindeki pislikleri temizler, onu iyice yıkar ve sonra da yerse, o lokma midesine indiği anda günahları affedilir.»
İşte bunun için ben, cennet ehlinden olan birisini hizmetçi olarak kullanmak istemem.
Bu sebeple artık seni âzâd ediyorum.”*

Bu hâdise ve Peygamber Efendimiz’den nakledilen bu hadîs-i şerif, ekmeğe hürmet edilmesinin ehemmiyetini ve buna hürmet edenlerin mânevî derecesini gösterirken dikkatsizlik ve ihmal ile bu gibi nimetleri israfın âkıbetine de işaret etmektedir.

*
[color=red]
BAYAT EKMEKLERİMİZİ DEĞERLENDİRELİM*[/color]

Ekmeğimizin daha uzun süre taze kalması için buzdolabında saklayıp ısıtarak kullanabilirsiniz.

Ekmeğin küflenmemesi için ekmek kutusuna artan ekmeğinizi koyarken ufak bir kabın içine tuz koymayı ihmal etmeyiniz.

Ekmeğin küflenmesini önlemek için ekmeğinizi tahtadan yapılmış bir kutuya koymalısınız.

Ekmek kutusunun içine soyulmuş bir patates veya elma koymak bayatlamayı geciktirir.

Ekmeğiniz dolapta dururken küfleniyorsa, *ekmek kutunuzu 15 günde bir sirkeli su ile silmeniz* gerekir.

Ekmekleri bir torbaya koyarak havasını alırsanız, bayatlamasını uzun süre engellemiş olursunuz.

Ekmeği dilimlerken dağılmaması ve düzgün kesilmesi için, kullanacağınız bıçağı *2-3 dakika *kaynar suda ya da alevli bir ateşte bekletin, sonra da ekmeğinizi bu bıçakla dilimleyin.

Bayat ekmekleri taze hâle getirmek için üzerine su serpip folya kâğıda sarın ve *10 dakika* fırında bekletin. Bir başka yol ise; bir tencerenin içine su koyun, suya temas etmeyecek şekilde üzerine bir kevgir yerleştirin. Kevgirin üzerine ekmekleri dizin. Tencerenin kapağını kapattıktan bir müddet sonra kaynayan suyla ekmeklerin yumuşadığını göreceksiniz.

Bayat ekmekleri fırında kıtırlaştırılıp toz hâline getirirseniz, pratik bir galeta unu elde etmiş olursunuz. Yine mikserde un hâline getirip buzdolabında da saklayabilirsiniz.

Eğer evde ekmek yapıyorsanız, ekmeğinizin daha geç bayatlamasını sağlamak için bir miktar haşlanmış patatesi ezin ve hamura ilâve edin.

Hazırladığınız ekmekler kabarmıyorsa, bunun sebebi fırın kapağının sık sık açılması olabilir. Çünkü ânî ısı değişikliği ekmek ve kek, gibi hamurlu besinlerin kabarmasını engeller. Ayrıca kullandığınız unun bayat olması da, hamurun kıvamının tutmamasını ya da kabarmasını engeller.

Bayat ekmeği çok yönlü değerlendirebilirsiniz. Yeter ki çöpe atmamaya gayret gösterin. Köfte yapımında, çorbaların yanına kızartılarak ikram edilebileceği gibi ekmek tatlısı, kanepe, tirit gibi değişik lezzetlerde yemekler hazırlanabilir.

Bayat ekmeği, ince ince dilimleyin, üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peynirini koyun, peynirler erimeye başlayınca, üzerine kekik ve karabiber serpip sıcak servis yapın.

Bayatlamış ekmeklerinizi dilimleyip aralarına sarımsaklı tereyağı sürün, sonra folyaya sarıp yüksek ısıda fırında pişirin.

Dilimlenmiş ekmeklerinizi fırında kurutarak üzerine şerbet ve tavukgöğsü hazırlayıp ekmek tatlısı da yapabilirsiniz.

Bayat ekmekleri ufak ufak doğrayıp tepsiye yerleştirin. Üzerine beşamel sos ve onun üstüne de peynir koyup fırına verin. Üst tarafı kızarana kadar pişirmeye devam edin.
Ayrıca bayat ekmeklerinizi süt ve yumurtayla çırpılmış sosa batırarak kızartabilirsiniz.

*

Ruşan Kavalli[/b]

Çevrimdışı Leb-i Damla

  • La taknetû..!
  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: Sadabad
  • 2529
  • +270/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • UMUT Dünyası mı, UNUT Dünyası mı?
    • Uyanan Gençlik
Şebnem dergisi
« Yanıtla #1 : 07 Ekim 2008, 00:04:34 »
[quote]*“–Ben, annem Fâtıma binti Rasûlullah’tan, bir gün Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in
şöyle buyurduğunu işitmiştim; «Kim yolda yere düşmüş ve kirlenmiş bir lokmayı alır,
üzerindeki pislikleri temizler, onu iyice yıkar ve sonra da yerse, o lokma midesine indiği anda günahları affedilir.» [/quote]


Bunu bilmiyordum...saolasın dragon şirin... okk aarroo

Çevrimdışı Gelincik

  • ****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: Hatay
  • 310
  • +16/-0
  • Cinsiyet: Bay
Şebnem dergisi
« Yanıtla #2 : 07 Ekim 2008, 08:10:13 »
aarroo 103  goody

Çevrimdışı Halime

  • ***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: İsk€nd€run
  • 2695
  • +198/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
Şebnem dergisi
« Yanıtla #3 : 07 Ekim 2008, 09:45:24 »
[b]*“–Ben, annem Fâtıma binti Rasûlullah’tan, bir gün Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in
şöyle buyurduğunu işitmiştim; «Kim yolda yere düşmüş ve kirlenmiş bir lokmayı alır,
üzerindeki pislikleri temizler, onu iyice yıkar ve sonra da yerse, o lokma midesine indiği anda günahları affedilir.»


evet bende bilmiyordum saolo dragon  dduuaa[/b]

Çevrimdışı Halime

  • ***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: İsk€nd€run
  • 2695
  • +198/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
"Hüzün"
« Yanıtla #4 : 15 Kasım 2008, 12:28:19 »
[i][b]''Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst…

Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.

Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü... Hayattan ve ölüme dair…

Hüzün, sâdıktır.

Hüzün deyince hüzünler kulübesi akla gelmez mi? Yakup Peygamber gönle düşmez mi? “Bana düşen sabr-ı cemildir.” diyen, ağlamaktan gözlerine gece inen baba… Demek ağlamanın bu türlüsü sabra mâni değil… Sabrın bu türlüsüne de «hüzün» diyelim biz…

“And olsun ki, sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.” 9

Ve Vahşî’nin hüznü… Kolay mıdır “Gözüme görünme!..” sözüne muhatap olmak, kolay mı herkes göz göze, diz dize oturabilirken; ancak sütunların, duvarların gerisinden bakabilmek... Ne derdini açabilir ne sevincini paylaşabilir; hep kamufle, hep perde, hep aracı… Ama o kâmil bir hüzünle taşıyor Hamza’yı vuran mızrağı, bir gün yalancı peygamberi vurduğunda gülüyor hüznün bu an acınılası mülkü…

Hüzün, Allah Rasûlü’nün dostudur, takdim ederim. “Hüzün dostumdur.” buyurmuş hüzün Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-, ömrü hüzünden sağılmış yetim... Hira, hicret, İbrahim, Tâif, Uhud, ifk, ne yana baksa hüzün… Hüzne, bu hüzün yeter.

“Ey yar, sen gittin bir hüzün kaldı bana

Beni benden geçiren bir sözün kaldı bana”

“Kızım,” demiş kızının kulağına: “Üzülme, baban bundan sonra hiç acı çekmeyecek.”
* * *

“Yüreğim parça parça efendim

Yüreğim parça parça...

Yürür üstüme acılar, efendim, yürür üstüme üstüme...

Asırlar hasretinde, efendim, duâlar dilimizde

Sabır yüreğimizde efendim,

Sabır yüreğimizde…”

* * *

Hüzün, güzeldir.....

------------------------------
Şebnem Dergisi/Ayşenur Vural [/b] [/i]