1. Evliliği “tarafların birbirinden cinsel yönden yararlanmasını mümkün kılan bir akit” olarak tanımlayanlar aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilmiştir? A) Klasik dönem fakihleri B) Günümüz İslam Hukukçuları C) Mecelle D) Hanefi Fıkıh savunucuları E) Son dönem Osmanlı Uleması
Çözüm: Birçok özelliği açısından diğer akitlerden ayrılmakla birlikte sonuçta evlilik akdi de bir akittir. Bundan hareketle klasik dönem fakihleri evliliği, “tarafların birbirinden cinsel yönden yararlanmasını mümkün kılan bir akittir” şeklinde tanımlar. Fakihlerin yaptığı evlilik tanımı, evliliği sadece cinsel faydalanmaya indirgiyor gibi görünse de bu, diğer hususların görmezlikten gelindiği anlamına gelmez. Bu, daha ziyade tanım tekniği açısından, nikahın mevzuu (gayesi) gözetilerek yapılmış bir tanımdır. Çünkü akitleri birbirinden ayıran temel özellikleri, mevzuları olup bu da akdin ne için yapıldığıdır. Doğru cevap A’dır.
2. Örf ve âdet gereği genellikle dünür gitmeden sonra evlenmeye söz verilmesini içeren ve yüzüklerin takılması ile yapılan bir merasim aşağıdakilerden hangisidir? A) Kız alma B) Nikâh C) Düğün D) Nişan E) Kız isteme
Çözüm: Nişanlanma, örf ve âdet gereği genellikle dünür gitmeden sonra evlenmeye söz verilmesini içeren ve yüzüklerin takılması ile yapılan bir merasimdir. Bu merasimden evliliğe kadar geçen süre nişanlılık dönemidir. Evlilik öncesi böyle bir dönemin geçirilmesi şart olmamakla birlikte tarafların birbirini tanıması, evlilik konusunda sağlıklı bir karar verebilmeleri ve sonradan ortaya çıkabilecek sakıncaların daha işin başında iken giderilmesi amacını taşıyan meşru ve önemli bir merasimdir. Doğru cevap D’dir.
3. Aşağıdakilerden hangisi sürekli evlenme engellerinden biridir? A) Din farkı B) İki akraba ile birden evlenme C) Sıhriyet (evlilik) bağı D) Beşinci kadın E) Başkasının eşi olma
Çözüm: Sürekli evlenme engelleri, taraflar arasında evliliği ebedî olarak engelleyen durumlardır. İslam hukuku açısından sürekli evlenme engelleri, kan bağı, sıhriyet (evlilik) bağı ve süt emme sebebiyle olmak üzere üç türe ayrılır. Geçici evlenme engelleri, ortadan kalkması her zaman mümkün olan evlenme engelleridir. Başlıca geçici evlenme engelleri; Din farkı, İki akraba ile birden evlenme, Beşinci kadın, Başkasının eşi olma, Üç kere boşamadır. Doğru cevap C’dir.
4. Nişan ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Nişanlanma, taraflara evliliğin verdiği hak ve yetkileri vermez. B) Nişanlanma bir evlilik vaadidir. C) Nişanlılar belirli şartlarda nişanı bozma hakkına sahiptir. D) Nişanlanmış bir kıza başkasının evlenme teklifinin yapılması yasaktır. E) Nişanlanacak taraflar arasında evlenme engelinin bulunmaması gerekir.
Çözüm: Nişanlanacak taraflar arasında evlenme engelinin bulunmaması gerekir. Evlenme engelleri, aşağıda nikahın şartlarında ele alındığı gibidir. Bundan sadece kocasının ölümü üzerine vefât iddeti bekleyen kadına yapılan üstü kapalı evlilik teklifi istisna edilmiştir (Bakara 2/235).
Hz. Peygamberin “Kişi, kendisi izin vermedikçe kardeşinin evlenme teklifi üzerine evlenme teklifinde bulunmasın” sözünden dolayı izin verinceye veya olumsuz bir şekilde sonuçlanıncaya kadar dünür gidilmiş veya nişanlanmış bir kıza evlenme teklifinin yapılması yasaktır. Fakihlerin çoğunluğu, bunun haram veya tahrîmen mekruh olduğunu söylemekle birlikte bu ikinci teklif üzerine gerçekleşen evliliğin geçerli olduğu görüşündedir. Nişanlanma, taraflara evliliğin verdiği hak ve yetkileri vermez. Bu yüzden taraflar arasındaki mahremiyet ilişkileri önceden olduğu gibi devam eder. Nişanlıların, meşru şekildeki görüşmelerinde bir sakınca olmamakla birlikte bu görüşmelerinde mahremiyet sınırlarına uymaları gerekir. Nişanlılık döneminde nişanlıların rahatça görüşmelerini sağlamak amacıyla yapılan imam nikahı veya dînî nikah adı altında yapılan nikah, nişan bozulduğu takdirde taraflar ve aileleri tarafından hiç yapılmamış gibi sayıldığı için sakıncalı bir uygulamadır. Nişanlanma evlilik değil, esas itibariyle bir evlilik vaadinden ibarettir. Bu yüzden nişanlılar, her zaman için bu nişanı bozma hakkına sahiptir, taraflar birbirlerini evliliğe zorlayamaz. Doğru cevap C’dir.
5. I. Evlenme akdinin kuruluş şartlarıdır. II. akde, hukuken varlık kazandırır. III. Mezhepler arasında kuruluş şartları açısından bir farklılık söz konusu değildir. IV. Bu şartlardan birinin yokluğu durumunda akit bâtıl olur. Yukarıda İn‘ikad Şartları ile ilgili ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur? A) I ve III B) Yalnız II C) II ve III D) I, III ve IV E) I, II ve IV
Çözüm: İn‘ikad şartları, kuruluş şartları olup bunlar akde, hukuken varlık kazandırır. Bu şartlardan birinin yokluğu durumunda akit bâtıl olur. Mezhepler arasında kuruluş şartları ile ilgili bazı farklılıklar olmakla birlikte belli başlı kuruluş şartları ünitenin ilgili bölümünde bulunabilir. Doğru cevap E’dir.
6. Veliye velayeti altındaki kimseleri rızalarına bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayet aşağıdakilerden hangisidir? A) Velayet-i icbar B) Velayet-i nedb C) Velayet-i şirket D) Veliyy-i hâs E) Veliyy-i âm
Çözüm: Velayet-i icbar, veliye velayeti altındaki kimseleri rızalarına bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayettir. Bu tür velayet altına eksik ehliyetliler ve ehliyetsizler girer. Velayet-i nedb ise veliye, velayeti altında bulunan kimseyi ancak onun rızasıyla evlendirme yetkisi veren velayettir. Velayet-i şirket ise veli ile bülûğa ermiş kız arasında ortak olan bir velayettir. Buna göre veli, rızasını almadan kızı evlendiremez, kız da velisinin rızasını almadan evlenemez.
Nikahta evlendirme velayetine sahip olan veliler, veliyy-i hâs (hususî veli) ve veliyy-i âm (umûmî veli) olmak üzere ikiye ayrılır: Veliyy-i hâs, velayeti altında bulunanları evlendirme yetkisine sahip olan akrabalardır. Bu velayette mirastaki yakınlık sırası gözetilir. Daha yakın veli yoksa bu hak bir sonrakine geçer. Veliyy-i âm ise veliyy-i hâssın bulunmadığı durumda velayet yetkisine sahip olan devlet başkanı veya hâkimdir. Doğru cevap A’dır.
7. Evlilik akdinin yürürlüğe girmesi ve sonuçlarını doğurması için gerekli olan şartlar hangi başlık altında değerlendirilmektedir? A) Sıhhat şartları B) Nefaz şartlar C) İn‘ikad Şartları D) Lüzum şartları E) Bağlayıcılık şartları
Çözüm: Kuruluş ve geçerlilik şartlarını taşıması sebebiyle hukuken varlık kazanan bir evlilik akdi, bazen birtakım eksikliklerden dolayı yürürlüğe girmez, işlerlik kazanmaz. İşte nefaz şartları akdin yürürlüğe girmesi ve sonuçlarını doğurması için gerekli olan şartlardır. Bu şartları taşımayan bir evlilik akdi, askıdadır. Yani hukuken varolmakla birlikte henüz sonuçlarını doğurmaya hazır değildir. Doğru cevap B’dir.
8. I. Mehir, evlilik akdinin şartıdır. II. Mehir, evlenen kadının hakkıdır. III. Mehir kadına içten gelen bir bağış olarak verilmelidir. IV. Kadın aldığı mehir ile çeyiz yapar. Yukarıda mehir ile ilgili ifadelerden hangisi veya hangileri doğrudur? A) I ve III B) II ve IV C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
Çözüm: Mehir, erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği malî değeri olan bir şeydir. Farklı şekillerde olmak üzere birçok toplumda benzeri bir uygulamaya rastlanır. Kur’an’da mehrin kadına içten gelen bir bağış olarak verilmesi emredilmiştir (Nisâ 4/24). Bu açıdan mehir, kadının evliliğe ısındırılması, birlikteliğin bir sembolü ve boşanma halinde de maddî bir güvence anlamı taşır. Mehir, evlenen kadının hakkıdır ve kadın aldığı mehir ile çeyiz yapmaya zorlanamaz. Mehir, evlilik akdinin şartı değil sonucudur. Bu yüzden evlilik sırasında belirlenmemiş olsa da kadın mehir almaya hak kazanır. Doğru cevap D’dir.
9. Yeni bir akit ve yeni bir mehir ile evlenmedikçe kocaya, boşadığı eşine dönme imkânı vermeyen talak türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Bid‘î talak B) Fesih C) Ric‘î talak D) Sünnî talak E) Bâin talak
Çözüm: Bâin talak, yeni bir akit ve yeni bir mehir ile evlenmedikçe kocaya, boşadığı eşine dönme imkanı vermeyen talaktır. Kocanın sahip olduğu boşama hakkını gelişigüzel kullanmaması ve boşadıktan sonra evliliği tekrar devam ettirmeye imkanı olması açısından Hz. Peygamber bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Hz. Peygamberin bu tavsiyelerine uygun olarak yapılan boşamaya, sünnî talak denir. Ric‘î talak, yeniden nikah ve mehire gerek olmaksızın kocaya, boşadığı eşine dönme imkanı veren talaktır. Bid‘î talak, sünnete aykırı olan boşamadır. Doğru cevap E’dir.
10. Talak, fesih ve ölüm gibi bir sebeple evliliği sona eren kadının, başkası ile evlenebilecek hale gelmesi için beklemesi gereken süreye ne ad verilir? A) Liân B) İddet C) Îlâ D) Miras E) Nesep
Çözüm: İddet talak, fesih ve ölüm gibi bir sebeple evliliği sona eren kadının, başkası ile evlenebilecek hale gelmesi için beklemesi gereken süredir. İddet, kadının hamile olup olmadığının tespiti, vefat eden kocanın hatırasına saygı gösterilmesi, ric‘î talakta kocaya eşine geri dönme fırsatının tanınması gibi maksatlara yönelik olarak emredilmiştir. Doğru cevap B’dir.
|