Melek İnancı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Melek İnancı
« : 03 Şubat 2018, 10:59:20 »
İslâm dinine göre varlıkları; görünen (kesîf) ve görünmeyen (latîf) varlıklar
olarak ikiye ayırmak mümkündür. Görünen varlıklar insanın da içinde
bulunduğu, fizikî yapıya ve bir hacme sahip olan tüm maddî varlıkları
kapsamaktadır. Bu canlılar, duyu organlarıyla algılanabildiği için varlıkları
konusunda herhangi bir tartışma yoktur. Görünmeyen varlıklar ise, duyu
organlarıyla algılanabilecek maddî bir yapıya sahip olmadıklarından, bunlar
hakkında bilgi edinme yolumuz ancak vahiydir.

İslam dininin iman esaslarından biri de meleklerin varlığına inanmaktır.
Melekler, duyu organlarıyla algılanması mümkün olmayan varlıklardır. Onlar
hakkındaki tek bilgi kaynağımız Kur’ân-ı Kerim’dir. Bu nedenle onların
mahiyetleri hakkında vahyin dışında söylenen şeylere itibar edilmemesi
gerekir. Pozitif bilimlere dayanarak meleklerin varlığı veya yokluğu
hakkında kesin bir sonuca varmak da mümkün değildir. Bununla birlikte
insan aklı, meleklerin varlığını kavrayabilir. Çünkü varlıklar âlemini duyulur
alanla sınırlamak doğru değildir. Nitekim birçok ayette Allah, yerde ve
göklerde görmediğimiz birçok ordular yarattığını bildirmektedir. Müslümanların
her gün namazda kırk defa okuduğu Fatiha suresinin başında
geçen “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır” ayetindeki “âlemler” ifadesi
bu dünyalara işaret etmektedir.

İslam’da melek inancı aynı zamanda cin ve şeytan adı verilen varlıkların
bulunduğunu kabul etmeyi de gerektirir. Yüce Allah, bu varlıkların
mevcudiyetinden Kur’ân’da açıkça bahsetmektedir. Duyu organlarıyla idrak
edilememe konusunda meleklerle ortak özelliğe sahip olan cinler ve
şeytanlar, görevleri ve yaratılış amaçları bakımından onlardan farklıdırlar.

Evrende, farklı iklimlerde, değişik mahiyetlere sahip varlıkların bulunması,
insanın idrak sahasını genişleten ve onun düşüncelerine derinlik kazandıran
bir durumdur. Böylece insanın gayb kavramını algılaması da kolaylaşır.
İslam’da gayb kavramı duyular ötesi âlemi de içine alan geniş bir anlam
içeriğine sahiptir. Bu alan, öteden beri tüm toplumların merak ettiği
konulardandır. Çağlar boyunca bütün dinlerde ve kültürlerde bu âleme ait
varlıklar olduğu kabul edilmiş, çeşitli şekillerde bunlarla bağlantı kurulmaya
çalışılmıştır. Bu durum gayb kavramının tüm insanlarda ortak olduğu ve
doğuştan fıtrî bir özelliğe sahip bulunduğu anlamına gelir. Kur’anda “gayba
iman” müminlerin özelliklerinden sayılmaktadır. Kur’an; melek, cin ve
şeytan gibi gaybî varlıklardan bahsederek hem insanlara bu konuda bilgi
vermekte hem de onun bu varlıklarla olan iletişimini düzenlemektedir.

Nitekim halk içinde bu türden varlıklar hakkında insanların inancını
zedeleyen birçok yanlış anlayışın bulunduğu bir gerçektir.

[b]MELEKLER[/b]

Sözlükte “kudret, kuvvet ve elçilik yapma” anlamlarına gelen “mülk, lek,
elk” köklerinden türemiş olan melek, terim olarak; “Allah tarafından
yaratılan, çeşitli şekillerde görünebilen, zor işlere güç yetirme özelliğine
sahip, ancak iyi nitelikte işler yapabilen, erkeklik ve dişilik vasıfları
bulunmayan ve Allah’a itaatten ayrılmayan nurani varlıkların adıdır.

Kur’ân-ı Kerîm’de ve sahih hadislerde meleklerin varlığına inanmak,
iman esasları içinde sayılmaktadır. Burada meleklerin özellikleri ve görevleri
hakkında da bir çok bilgi verilmektedir. Ayet ve hadislerde meleklerin fizikî
olarak görünmeyen varlıklar olduğu, insanlardan ve cinlerden farklı olarak
ışıktan (nûr) yaratıldıkları belirtilmektedir. Bunun gibi meleklerin Hz.
Âdem’in yaratılışından önce var oldukları ve Allah’la konuştukları da ifade
edilmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de meleklerin yiyip içmedikleri, iri cüsseli ve
güçlü bir yapıda bulundukları ve bu güçlerini temsil eden kanatlara sahip
oldukları bildirilmektedir. Âyette geçen kanat (cenâh, çoğulu ecniha)
kelimesi, kuş vb. hayvanlarda bulunan uçma organı anlamına gelebildiği gibi;
taraf, yan, el ve kudret manalarında da yorumlanabilir. Kur’an’da müş-
riklerin, meleklerin dişiliği ve onların Allah’ın kızları olmaları hakkındaki
iddiaları sert bir dille reddedilmiş, meleklere düşman olanların Allah’a da
düşman oldukları belirtilmiştir (el-Bakara 2/97-98).